Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HAFTANINNOTLARlDüyauAsena dasena@turk.net Yasaklayalım herşeyL Petrol Ofisi'nin bir reklamı var, adamlar dağ yollarında, TIR'ların, otobüslerin üzerinde ayakta duruyor, neşe içinde gidip duruyorlar... Bence bu reklam yasaklanmalı!.. Çünkü insanlara zarar verici nıtelikte... Düşünebiliyor musunuz, şımdi bu reklamı gören 'bizim insanlarımız' hemen TIR'lann otabüslerin üzerine çıkıp dikilecek ve neşe içinde yollanna koyulacakJannı sanacaklar. Ama gerçek böyle olmadığı için düşecekler tabii ve belki de ölecekler, kim bilir kaç kişi hayatını yitirecek böyle... Hatta mankenlerarası şu 'boy tartışmalan da yasaklanmalı.. Çünkü 1.73 boyundaki kızlarla 'cüce' diye alay ediyorlar... Peki gerçek ne? Bizim ülkemizde bırakın kızlan 1.73'ün altında erkek dolu. Bu insanlar bu tartışmalan dinleye dinleye komplekse girmeyecekler mi, bu yüzden ülkemizdeki depresyonlu insan sayısı artmayacak mı? Evet bu tartışma da yasaklanmalı... Işte bu nedenlerden ötüriı Tarkan'ın ldıbindeki öpüşme sahnesi de çıkartılmah... Hıç olmazsa iki öpüşmeden birisı çıkartılmah, hani şu 'dilli' olanı... Düşünsenize bu klip insanlarımıza nasıl zarar verecek... Şimdi bu kJibi gören halkımız hemen yamndakiyle öpüşmeye başlayacak hem de dılıni falan çıkartarak maazallah... Bizim halkımız çocuk gibidir ya... TIR'ın üzerinde adam görünce TIR'a çıkar, boy konusu tartışılınca komplekse girer ve klıpte öpüşme görürse öpüşür... Onun ıçin yasaklayın her şeyı ama her şeyi... Görmesinler, duymasınlar, yapmasınlar... Herkes salak... Bır bu yasaklayıcı takımı akıllı..^ Ebru Şallı da kısa boyluysa, biz ne yapalım... Bırakın öpüşsünlcı; kııııc ne zaran var... Denizli Müftüsü Halil Elitok, camiye soğan sarmısak gıbi kokulu yiyecekler yiyerek gelinmemesım istemiş .. "Teravi namazına katılanların temiz kokması gerekir. Peygamberimiz soğan, sarmısak yiyen kimse, kokusunu gidentıeden mescidimize yaklaşmasın buyurmaktadır" demiş... Denizli Müftüsü aynca namaz sırasında çalan cep telefonlarını ve kokan kirli çorapların da cemaatin konsantrasyonunu bozduğunu söylemiş... Ne kadar iyi etmiş... Ama keşke bu üç durumun kötülüğünü yalnızca camı cemaatiyle sınırlamasaydı. Çünkü soğan ve sarmısak kokan insanlar herkesin midesini bulandınyor. Sarmısak, pastırma gibi yiyecekler ancak tatil günlerinde o da çevredekiler de yiyorsa kullanılmalı, yedikten sonra da sık sık yıkanmalı, dişler fırçalanmalı, ağıza nane şekerleri atılmalı. Bu insanın kendisine ve çevresindekilere saygısının gereği bir davranış değil mi? Bana sorarsanız ben hiç yemem, belki yılda bir kez, o da, yalnız olacağıma eminsem yerim... Pis kokmak korkunç bir şey çünkü. Hele birisiyle yemeğe çıkmışsam ve karşımdaki erkek soğanı sarmısağı hapur hupur yiyorsa, en az 'eksi yüz puan' alır benden ve ondan hoşlanmayacağımı anlanm. Saygısızlık bu, evet... Tıpkı ellerinde cep telefonlan taşıyanlarla çoraplan kokanlar gibı... A Haram bu haram. Serpil özkasap (solda) tesettürlü bir kadın, sesi güzel, ılahıler okuyor ve bir albüm yapıyor ama lslamı dağıtım şirketleri bu albümü dağıtmıyor, gerekçe 'kadın sesi haram'. Gülden Aydın'ın haberine göre, yapımcı firma yetkilisi, Unkapanı Camii'nin hocasına soruyor ve şu yanıtı alıyor; "Ben alıp dinlemem, haram, ama kanmla çocuklarıma dinletirim" diyor. Yapmıcı, hocaya, "llahi okuyan bir kadın, Müslüman erkeği nasıl tahrik eder, Müsluman erkekler sapık mı" diye soruyor ve "o başka" yanıtını alıyor... Aynı çocukların da başlan sıkıştığında "işte" cevabım verdikleri gibi... Çünkü buna verilecek mantıklı yanıt ne olabilir? Kadınlan kapamak isterken kendilerine hakaret ettiklerinin farkında bile değiller. Onlar her şeyden tahrik olmasalar, kadınlann kapanmasına da gerek yok bu hesapta. Ama tahrik olmadıklan ne var acaba? Bir garip savaş sürüyor. Hani savaşlar ordular arasında olurdu? Şimdi böyle bir şey yok... Teröristler insanlan silah olarak kullanıyor, bir koca ülke durmadan bır zayıf ülkeyi bombalıyor. Her ikisınde de masum msanlar ölüyor. Bir tesellı ararsak Taleban geri çekiliyor, yani kadınlar kurtuluyor diye düşünebiliriz... Ancak gördüklerimiz, duyduklanmız bunu böyle olmayacağını söylüyor. Gelen gideni aratmasa da eskisinden pek farkh olmayacak gibi; kadınlar açısından elbette. Çünkü onlar da kendıleriru kadınlann sahibi sayıyor. Belki Burkalar çıkacak ama kadın yıne erkeğin iznine tabı olacak.. Baksanıza laik bir ülkede 'kadın sesi haram' diyerek kadınlar engelleniyor, TV programlannda hele bir tanesinde her gün, 'lslama göre ne yasak değil' diye sorulup duruluyor, sanki burası bir cumhuriyet değil, sanki bu ülkenin kanunlan yok, sonra da ayru insanlar Atatürk ilkeleri diye kükrüyor. Durum laik bir Müsluman ülkede böyleyken ta oralarda Taleban gıdip Kuzey Ittifakı gelse ne değişecek; kadınlar için elbette? ^ Burka gitti, ama zorluklar bitmedL,