Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kendine saygısı olan bir toplum, aşmış olduğu bir kavrayış düzeyinde yapmış olduğu seçimlere mahkum olamaz. Kararlann durdurulmalan mümkündur. nasıl tlüzeltilebileceği ya da neresinden dönülebileceğinin, hem de acilen, tartışılması yeritıe, bütün bu "proje gerekleri"nden sanki tann buyruğu ya daönünegeçilemezbir doğa felaketi imişçesine söz ediliyor. Akıllı organizmalann en büyük hasletlerinden biri, değişen koşullar karşısmda yönünü değişcirebilmesi, ya da yanhşından dönmeye ikna edilebilmesiolmalı. Daha birkaç yü önce, Portekiz'de, Douro nehri iizerine yapılması ve ülkenin elektrik ihtiyacının önemli biryüzdesini karşılaması planlanan barajın ınşasında, tünellerin projelendırmeçalışmalan sırasında bazıkaya resim leri bul unması üzenne, bir yıl kadar süren ve çok genış yankı bulan tartışmalar sonucunda vazgeçildi. Bunun örneklenni çoğaltmak zor oltnasa gerek. Ortak doğal ve kültürel mırasıngen getıriletnezlıği, yerine konulamazhğının ötesınde, gelişkin biryaşamkalitesiiçinne kadar önemli olduklannın giderek daha iyi anlaşılması, insanlan, biryandan bunlankoruyaraksürdürülebilır ekonomikkalkınmastratejıleri gelıştırmek için giderek daha yaratıcı, çok yönlü sosyalekonomikmodellerve çözümler aramaya yöneltiyor. Deprem sonrasında çekingen bir umutla farkettiğimiz gibi, ülkemizde böyle fahiş duyarsızlıklarla hiç ölçülemeyecek derecede gelişkin reflekslere sahip birkamuoyu oluşmayabaşladı. Bukamuoyu,kendıadına alınan kararlanvesonuçlannıizlemeye, denetlemeye ve düpedüz ehliyetsizlik, vurdumduymazlık ya da sorumsuzlukla yapılan yanlışlar için hesap sormaya başlıyor. Bu yönelimin ürünü olan "Hasankeyf' i kurta • ralım" kampanyalannı da sevinçle izliyoruz. Yine de bana bu kampanyalarda pek söylenmeyenbirşey, tuhafbir cksiklik varmış gibi geliyor. O da, sürekli tarihsel kültürel mirastan söz edilirken, orada, şu anda oturan insanlar sankı hiç yokmuş gibi davranılması (25 Haziran ve 9 Temmuz tarihli CumhuriyetDergi'de.bueğilirnintersine bir duyarhlığı sevinerek algıladım). Bize çocukkenüğrelilen "orada bir küy vaı uzakla/ görmesen de, bilmesen de o köy senin köyündür" tekerlemesinden irkiltici birkopuş varsanki.BenimyaşımdakiIsrailli arkadaşlanmın, "araa o vakitler buralarda zaten kimse oturmuyormuş ki," türünden (gayet samimi) laflannı düşündürüyor insana. "Terör" gerekçesi ile olduğu kadar çok sayıda insanın "ekonomık kalkınma" gerekçesi ile zorlayerinden yurdundan olacağı bir Türkiye'nin daha mutlu birTürkiyeolacağından ciddi kuşkularımız olnıalı. tu^aııın yaşam kalitesini encanalıcıbiçimde inciten, zedeleyen şeylerden biri zorunlu göç olsa gerek. Bu durumda zorunlu göç, o yerlerin, köylerin, tarihsel kentlerin haritadan silinmesi ile katmerleniyor, hepimiz için geri dönülemez bir kaybı, yoksullaşmayı birlikte getiriyor; hepimizin yaşamını zedeliyor. GAP projelerinin insani boyutunun ne anlama geldığini eğer şimdi şimdi farkediyorsak, bu projelerin ve onlan üreten ekonomiktoplumsal varsayımlann, kriterlerin ve hedeflerin acilen eleştiri süzgecinden geçirilmeleri gerekiyor. Kendine saygısı olan bir toplum, aşmış olduğu bir kavrayış düzeyinde yapmış olduğu seçimlere mahkum olamaz. Bu kararlann, sonuçlan ile birlikte değıştırilmeleri hatta yer yer durdurulmalan müm Kaleye çüuş... kündür!^ * Ayşe Erzan, Prof. Dr.TÜBAÜyesi Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisl (YEN Yayın, Istanbul1997)Cilt2, s. 762. Bkz. http://www.metu.edu.tr/rtome/wwwmuze/ilisu.html Bernard Levvis, The Middle East (Simon and Schuster, N.Y.1995),s. 91. AnaBritannica (Ana Yayıncılık ve Encyclopedia Britannica Inc, Istanbul 1988) Cilt 8, s.411. Şerefhan, Şerefname Kürt Tarihi (Ant Yayınlan, Istanbul 1971) s. 173 187. A.g.e.,Cilt2,s.362. Not: Tarih Vakfı'nın düzenlediği, Bünyad Dinç'in Mardin ve yöresinde çektiği fotoğraflardan oluşan sergi Darphane'de 30Temmuz'a kadar izlenebilir. Yürürlükte olan projeler uyannca, Hasankeyf yedi yıl içindellısu Barajı'nın sulan altında kalacak. Dicle'nin kavsinin kestiği o dağ gibi kaya o kadar görülmeye değer bir doğa yapıtı ki, baraj altında kalmasına uygar bir ülkede kesinlikle izin verilmez. Üzerinde, ülke ve dünya kültürünün ortak tarihi mirasına ait kalmtılar olmamış olsa bile.