Catalog

L 1WS. SAVI 650 11 sı I0dereceolanbalkonunu7akoyun. Istersenİ7isınıneksi8dercceolduğumutfağınızda dabırakabilirsiniz. Karı^ımkoyula^ıpsertlc!jincc yenebilir. Her nc kadar başka türlü olmasınıistesenizde.bupeynirbenzeriyiyeceği soguk olarak servis yapmak zorundasınız. Başka seçeneginiz yok. Afiyet olsun!" Cieniş birhayal gücüyle, bir ABD yardım paketinden çıkan malzcmcdcnbcijkişilik bir aileyeyemckhazırlanabilcceğinidcsöyledi AmraZülfikârbaşı. Savaşın ilk yedi ayı içindeSaraybosna'dakibirkişininelineençokaltı yardım pakcti gcçcbildigindcn, hcrkcs az y iyeeekle çok yemek hazırlamak konusunda ıı/manlaşmış. Saraybosnalı konuşmacı, Bosna Hersek halkının savaştaki günlük yaşammdan verdigi ayrıntılarla, tiim dinlcycnlere Banş'ın ne büyükbirnimetoldugunubirkezdahaaçıkça göstcrdi. Konuyayakla^ımındaki iyimscrlik isegiiçlübir"karamizah"örnegiydi."Böyle biryaklaşımıscçmesemdayanamazdim"dedi Amra Zülfikârbaşı. "Ve hiçbir şey olınuyormuşgibi çalışmalarımı sürdürmeyc çabalamasam arkadaşlanmın, kuzcnlerımin öldiiriilmelcrine,yaşadığımçevredekioncayıkımanasıldayanabilirdim?" BASKENT GUNLERİ Merhaba Bahri Hoca MÜŞKRKKK HKKİMOĞIU sveç Büyükelçısı Sahlin ve eşi ]} Ankara'dan ayrılıyor, Cinnah * Yokuşu'ndaki elçı evine de Türk kökenli « bir sefire geliyor. llginç bir öykü bu. önce Büyükelçi Sahlin açısından. Isveçli diplomat Başkent'te çok sevilen bir büyükelçi. Kısa sürede güzel bir çevre oluşturdu, başta bilim adamları, sanatçılar, her kesimden başkentlilerle güzel dostluklar kurdu. Sahlin müzikle uğraşan bir ailenin çocuğu, vaktiyle eleştırıler yazmış, koroda çalışmış uzun yıllar. Birçok konseri birlikte izledik onunla. ODTÜ'nün bahçesinde yağmur altında bir konseri de unutamaz sanıyorum, notolar uçuyor havada, Isveç'lı diplomat da güneş açmış gibi gülümsüyor. Elçilik salonlarında güzel partiler verdi, sofrasında seçkin konuklar yer aldı her zaman. Isveç ile ilişkilerimiz hayli soğuk ama Büyükelçi sıcak esintiler bırakıyor geride. Yeni Büyükelçi Henrik Liljegren de başkentlilerin yabancısı degil. Vaktiyle 1980'lerde de görevliydi Ankara'da. O zaman evlı değil ama bir Türk diplomatının eşiyle duygusal dostluğu nedeniyle beklentıler var. Alkım Kireçtepe Paris'te yaşamını yitirmeseydi beklentiler gerçekleşir miydi acaba? Ancak yaşam çızgıleri birden buluştu Paris dönüşü Isveç Elçiliğine geldi, bir süre sonra da nıkâh törenı kutlandı, Isveç sefiresı oldu Nil Kireçtepe. Sonra başka merkezlere gittiler. Derken Ankara yolu açıldı, Lil|egrenler'e. Isveç Dışişleri'nin bir geleneği var, emeklilık öncesi istedıği merkeze gıdıyor büyükelçıler. Lıljegren de oşinin ülkesine gelmek ıstedi. Ama Büyükelçi Sahlin'e saygı için de atamayı erteledı Stockholm'dekiler. Güzel bir raslantı, Sahlin ulkemızden ayrılmadan önce Stockholm büyükelçimiz Oktay Aksoy ve eşi de kısa bir tatıle geldı. Önce Ankara, ardından Bodrum ve Çeşme. Ö7İem dınmedı ama dostluklarıyla buluşmanın sevıncinı kutladılar. Aksoylar'ı çok sever, birliktelikten mutluluk duyarım. Uzun söyleşilerle akıp gıden saatler, öyküler, anılar, kitaplar, bir sayfa kapanırken yenı sayfalar açılır, hüzün neşeye, gözyaşı kahkahaya Htılııi \tı\ı ı: tlocalığı ölümden \onru da sürüyor. döner. Birlikte ağlamak da, birlikte gülmek olacağım belki. Kalbim çarpıyor, Bahri de çok güzel bir olay bence. Bu kez Ihsan Hoca'yı göremeyeceğim bu kez. Son Ada'yı anımsadık karşılaştığımız zaman. buluşmamız ören'deki balkonda geçen yaz. Meslek dalımızı onurlandıran kişilerden biri, Bu yaz yeri boş. Yıllar boyunca kimler geldi ılkelerinden hiç ödünç vermeden yitirdi kimler geçti ören kıyılarından. Doktor yaşamını. Oktay Aksoy Dışişleri'ne girmeden Osman Coşkunlar, Halil Hocalar Ulus gazetesinde çalışıyor, Ihsan Ada'nın çıçekleriyle konuşur bahçesinde, sonra İlk yanında. Bırlıktelık dostluğa dönüşüyor, Kurşun Okulu öğretmeni Şinasi Erdem, dostluk sürüyor uzun yıllar. Bu kez DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk. yıtirmenin acısını yaşadılar, ortak anılarımızı Ruhi Su'nun son yolculuğuna birlikte eşlık tazeledik. ihsan Ada'yı ben de çok ettik. Asım Bezirci kül oluverdi Sıvas'ta ama severdim, sanırım o da beni, karşılaştığımız ateşi sönmedi. Ruh Su da yaşamını yitirdi zaman güzel sözlerle yüreklendirirdı. Acı bir ama türküleri çınlıyor her yerde. llhami olay, meslek dalımızın parlak yıldızları Soysal da Marmaris'ten Ören'e dönerken sönüyor birer birer. Özlem dinmiyor ama çok yolda yitirdi yaşamını. ölümüne hâlâ sesli, çok yönlü dostlarla konuşurken inanamıyorum ancak ölüm ayrılık değil yitık çıçekler açıyor yüreğimde. O çiçekler dostlar ansızın çıkıyor karşıma, bir türkü, bir arasında Kerem Aksoy da var. Aksoylar'ın dizeyle. Denizde, kumda, Ida'nın tepesinde, oğlu, New York'ta çalışan bir Türk mimarı, Kozak yaylasında, ığde dallarında ansızın çızgilri ülkesine de uzanıyor, Garanti buluşuyoruz. Bankası'nın Istanbul'daki büyük merkezi Merhaba llhami diye kaldırıyorum kadehimi, Kerem Aksoy'un çalıştığı bir kuruluşun merhaba Ruhi diye dinliyorum uzunçalarını. projesiyle gerçekleşiyor. Ulusal bir Şimdi de Bahri Hoca'ya bir merhaba. Belki bankamızın projesi New York'ta yapılıyor de kürsüsünde karşılayacak beni. Nasıl bir ama imzalayanlar arasında Türk mimarlar da ders verecek kimbilır?^ var. Yazarken acıyla gülümsüyorum, kimi mimarlar neler yaşıyor bir projeyi gerçekleştirinceye kadar! örneğin Lizbon fuarındaki Türk pavyonu nedeniyle yaşananlar. Şimdi de övgüler yağıyor Türk pavyonuna. "Avrupa'ya hoşgeldin" diye selamlıyor yabancılar. Mutluyum, ilk görüşte sevdim, savundum o projeyi. Cavrt Kavak da yakın tanığı, olay onun ilgisiyle gerçekleşti. Uçak dolusu gazeteciler gitti, gördü yazdı, yazacak ama ilk yazılar gazetemizde, dergimizde yayınlandı. Çağdaş çabaları, güzellikler üretmeye emek verenleri desteklemek başlıca görevimiz değil mi? Boğaz kulelerini de ilgiyle bekliyorum. Aracılar, kaçakçılar hoşlanmıyor ama Boğazlar'ı korumak için çağdaş bir sistem oluşacak kıyılarda. Proje hayli eski olmasına karşın şimdiye dek uygulanmadı, emekli Oramiral Güven Erkaya gündeme getirdi, hız verdi. Dinlerken gülümsüyorum. "Kaleci Mırnar" diye sesleniyorum Ragıp Buluç'a. Geçmişten bugüne ne güzellikler taşıyacak bakalım. Siz bu yazımı okurken ben ören'de Bağışlamakama unutmamak Savaş içindcn gelen bir başka konu^macı da Rorncn'di.Çavuşcskudöncrniniyaşamış, kanlı bitişini görmüştü. Romcn halkının çckliklerini vehâlâyaşanan/orkoşullarıanlattı. "Bizcbugünlcriya^atanlarıbagi!>ladımaına unutmayacağım" diyerek uzun sürcn bir lartışmayı başlattı Romen yazar Irina llorea. Akdenizli kadınların tartışmaları ve çözüm ünermeleri bir Akdenizli şarkıeının konserine kadarsürdü: Mayorkalı iinlü tspanyol şarkıcı Mariadel MarBoncltüın Akdeni/ülkelerinden ezgilerle seslendi. Mariadel MarBonet, ikigitarvebirki^inin kullandığı vurmalıçalgılarıneîjliğindcünce Ziilfii Livaneli'nin bestesi olan bir şarkıyı söyledi. Sonra birTeodorakisbestesidinletti. llalyan, Ispanyol, Fransız ijarkıları derkeıı, Akdeniz ülkelerini ıı mü/igindeortaksesler, ortakrilmlerolduguaçıkçagörüldü. Salondaki tiim dinleyicilcr, "Bıınca ortak yanımız varken bunca anlaşmazlık neden'.'" diye diişündü. C ezayira.sıllı konıiijmacı NVassilaTamzali, "Kadını peçetakmayayönlendiren anlayısj, ayırımcılıktır"dedi. Kendisi bir sürcdir Paris'te ya^ıyoı ve UNKSCO'nun "Akdeni/ Bölgesi Kadınlarının Ya^am Koşullarını lyile!jtırmc"programındansorumlıı.Sö/lerinı, "Peçe takan kadınlara karjji tutum takmmak yeıine onları anlamaya çalışmalıyız" diye sürdüren Tam/ali, 1988'de Cezayir'de yapılan bırarasjtırmanın soıuıelanndan ömekler verdi. Tanvali'nin verdiğiftrneklerdenen ilginci, kocasııun zoruyla kapanan fakat Kur'an'ıdikkatleokudukea,dindekadınataııınan hakları öğrenıp kocasına kar^ji bıı haklarını savıınniayahaşlayan kadının öykiisüydii. VVassila, "Bu örnekteki kadını, kendine özgü hakları almaya kalktığı için feminist olarak tanımlayabıliri/'dedı. Akdenizli kadın sanatçıların, Barselona'da dört gün siiren konıı^maları ve tartışmaları, bundan sonra neler yapabileceklerinin belirlenmesindebiradımdahaatılmasınısagladı. Birbirleriyle sık sık haberle.şmeyi siirdürme ve çok geçmeden birbaşka Akdeniz ülkesindetekrarbirarayagelmeyikararla^lırarakayrıldılar. Dünyacografyasınınbubölgesinde çatışmalann.çarpışmalarınsonaermcsnein herbirikendincebirmumyakmakÜ7ereiilkelerinedöndüler. Ispanya'danayrılırken.kadınaözgü'Tan Bilinei"nigeliştirmek vesanatçıduyarlılıgıylabölgcninsorunlarınaçöziim bulmakta daha bir kararlı ve her zamanki gibi umutluydular.^ dınlan KudınZirvcsi velspanyol Kudınlurının rveye katılımı koııuları ele alııımi!}. Bir ıkiya/isc, Pekin'deki/irvedeolupbilenılatılmüjvcdcgcrlendinlmi.1) ıyaz"Altıncı Kadın YazLinivcrsitesi"nc ınlar, lspanyulkadınsanat<,ılarınyanısışka Akdeniz iilkeleı inden geleıı ya/ar, ikadcnıisycn vega/.etecileridedinledi.onu"Barı^"i)kınca, Akdenızülkelerine arak savaşı yaşamiş ülkelerden, örnegin la'dan, konuşmacılarda vardı. ış için savaşı tanımlamak .onusu 'Banş'olanbukonu^mam.bekiği kadar şiirscl olmayabilir, çiinkii bcn }iya^adını"diyesözeba^ladı AıııraZülbaiji (Zulfikarpasic). Saraybosna'dan lişti. Kadınlarkonu^Lirdayenıcktarinc;n sözctmeden olurmu hiç? AmraZülfiaşı Bosna Hersek'tcn günccl bıryemek i vcrdi tiim dinleycnlerc: fincan süt tozu (karaborsadan bulunaineansıvıyağ(lnsancıl Yardımpaketle:n) "incan su (öııcc iyicc kaynatın!) 5 fincansirkcyada 1 limon ;ay kayıgı sarmısak tozu (yakın bir arkaiızdanarmagan) :lki bir demet maydanoz (çok şansınız ve »aranız varsa) BD yardım paketlerinden çıkan bir plasaijiklabütünmalzemelcrimuhallcbikıınagclcne kadarkarıştırın. Sonra ısısı ck