26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

24MAYIS . SAYI 635 Jeğiştirmek/orundabırakıldını/mıhiç?" Düşünüyor. Tam Abidin Dino'nun armaŞanı "Büyiik Yürüyüş" adlı tablonun öniinJe, iri berrak gözleri dalıyor bir an. Başını ığırağırsallıyor. "Bırakıldımda... I layır,dcğıs.tırmcdim." Bu ncdcnlc boynu vurulmamiş, nc dc olsa devir değişrnişıniş, ama başına çok şey gelmiş. Ijsizbırakılmii},yıllarsürcn vcbirgün sessızcc çok scvdiği ülkcsini, eşini, çocuklarını bırakıp gitmcsinc ncdcn olan davalarla canındanbezdirilmiş. Allahınkulununçok.çoksöylemeningünah, devenin berber, baykuşun kadı olduğu bir zamanda: "Bu masal toplama da neymiş? Dadaloğlu, Köroğlugibidcvlctci.syancdcnlcrin hikâyeleri hangı amaçla toplanıyor? Bunlar ncdcn hcp sonu kötü biten, isyan dııygularını körükleyen hikâyclcr? Kocakarı tekerlemclcrı vc saçmalıkları için dc para nıı harcanırmış?" dcmişlcr. Ayrıca Ziya Gökalp'inbirzamanlarsavunduğuTiirkçülüğü vcNanukKcmal'ielcijtirmekdenedemckmiş?Neolmuş,nasılolnıuşsa,böylediyenlerinsesıpekbirgürçıkıyoımuş. Iştebuahvaldc, hcm vcrilcn görcv gcri alınmış Pertcv Naili'den, hcm dc ycdı kat ycrın dıbindcki karanlıklardünyasınagönderilmış. Aklakaranın birbirinc kaııştığı, cadı kazanlarının kaynatıldığı bırdöncmmİ!}. Ünivcrsitclcrbasılıp.profesörlcrtartaklanırolmuşlarmış. O ise, kendisinin vc arkadaşlarının başlarına gelcni anlamak için dere tepe dolaşıp derledigimasalları,öyküleriyığmışönüne. Dcvanaları, ycdi başlı cjderhalar, ctleri dökiilesı iivey analar, zalım bcy lcr, gaddar sultanlargeçmişlcrönündenbırerıkışcr. "Acep bunlar m'olabızınıleuğıaşanlar?" diyesiymiş.Hepsibirdenkahkahalarlagülmüşlerona. "Bizmasallardayaşarız. Üstelikcczamızı dabuluruz (iörmezmisınki.smndünyanız bizimkindendaha/alimdir."demişler. Faşizmin şaha kalktığı ve faşizmi değil ycrmek, eleştinnenin bilc suç sayıldığı bir dönemmiş. Hcrbiri kcndı alanındabirerdeğer olan öğrctim üycleri, dayanaksız savlarla.düzmecevetaraflıtanıklarla, yasalardabulunmayan ycni suçlaryaratılarakyargılanmışlar. "...Alcyhimdcki propagandakampanyasının 1944 senesi Nisanayında ılk ıjaretini vcrenNihal Adsızolmuştur. O tarihlerdc çıkardığı Orhun mccmuasında, MaanfVekıli'nı kcndı lcsjkilatı içinde dört komünistı, o arada beni, çalıştırmak vc himaycctmcklcithamediyordu. () yazıda yazdiklarına bakılırsa, bcn 1937'dc komünistlik propagandası yaptığım için, talcbc olarak bulunduğum Almanya'danMaaril'Vekalcti'ncegerı çağrıldığım haldc, Hasan Ali Yüccl'in hinıaycsi ilc "anıbaı memurluğundan"doc.entliğc terfiettirılmişim."(l) Vcdahagerilcre, 1937yılınagidiyoruzbirlikte. "...Hakikattc bcn Alınanya'ya gitmcdcn evvcl üniversiteyi bitirmi^, iki scnc Istanbul Edebiyat Fakültcsi'ndeasistanlık, dört scnc de Konya Lisesi'nde öğretmen1 ik yapmış, sahama ait, ılmî değcrı memleket içinde vs dışında ciddi ilimadamlarıtarafındantakdir olunan eserlcr vermiş bir kimsc idim... O sırada Edebiyat Fakültcsi 'nin kadrosu müsait olsa Pertev Naili Boratav, Niyazi Berkes ve Behke Horan yargılanırken... idi 1938'dcdeğil, 1935'tedoçenttayinedilmemmümkündü."(2) Ambar mcmurluğu da Nihal Adsız'ın ona layık gördüğü bir işmiş. Anlaşılan kadrosuzluknedeniylegeçici olarak kütüphanedcçalışmasıböyletanımlanmış. Suçlamalar, savunmalar, açığa alınmalar, maaşsız bırakılmalar... Sokakta görüp de görmezden gelen bazı dostlar ve inadına sürdürülençalışmalarlageçmişgünler. Pertev Naili "Karanlıklardünyasından" kurtulup, günyüzüne çıkmak için uğraşırken, tutkulu çalışmalarına da hiç mi hiç ara vertnemiş. Öğrencileri ve eşiyle birlikte, ülkeyi dolaşıp Türk halkbilimini zenginleştirecek yeni kaynaklar derlcmeye devam etmiş. "...Televizyon ne demek, daha radyonun bile girmediği binlerce köy vardı. Masallar anlatılıyorduköykalıvelerinde.Sözlügelenek sürüyordu yani. Ama bu durum hızla değişmeye başlamıştı. Son şanstı biz halkbilimcileri için." derken, o günlcrin heyecanınıyaşıyorgibi. Bu şansı sonunadek kullanmaya çalışmış. Bunu yaparken, gelen biröneriy i kabul ederck, ABD'deki Stanford Univcrsitcsi'ndcbir kütüphanenın Türkçc bölümünün kuruluşunu gerçckleştirmiş. Kendisınc ABD'ye girmek için vizc vcrmemisjler ama neyse ki, kıtaplar kabul cdilmiş. Yıllar yılları kovalaıııış, hakkındaki tüm davalardan aklandığı halde. ünıvcrsıtcyc dönmck için yaptığı başvurularrcddcdilmiş. Açıktaki mcmurların boşalankadroyaöncelıkle atanacağı hükıiıüne dayanarak, atamaların takipçisıolmuş. I95()yılındaüç kez başvurmuş, bu başvurularına yanıt bıle alamaınış. Amerika'yagidişı de vizc vcrilmediği için gcrçckleşmeyince... 'Çizım: TAIeksandar Klas r (Karıkatürcüler erneğı Nasreddin Hoca Karıkatür Yarışması '96 broşüründen.) .... Günlerden bir gün, topladığı masal ları, manileri, fıkralan ve halk hikâyelcrini doldurmuş bavuluna, düşmüş yollara. Az gitmiş,uzgitmis, dere tepe düz.biryazbirgü> gitmiş. Dönmüş bakmiij ki, ne arpa boyu, binlerce kılometre gitmiş. "Kaf Dağmın ardı m'ola?"diyesiymiş."Meğerburasıbaşkadillcrin konuşulduğu, bir başka ülkeymiş. Adı daFransaimiş,. Minnacıkbiroda bulmuş başını sokacak. Yürcğikadardarmışoda. Ama hersıkıldığındaaçmışbavulunu. Hcraçiijinda bir masal, bir Nasreddin Hoca öyküsü ko^muijyardıma. Masallar sınırtanımazmış.Ülkedebıraktığı cşi Hayrünnisa Hanım, yedi yıl boyunca onunyarımbıraktığıçahijmalara devam etmiş. Miniminnacıkmış, vehiçyorulmami!}. AdımadımdolaşmışAnadolu'yu: DerlediklcrinikuşunkanadındayollamışFransalara. Pertev Bcy hcr yeni gelen masalla yeniden doğmuş. Dört cllc sarılmış. yaşama ve çok geçmeden de, ülkcsindc kcndisinden esirgenen çalışma olanaklanna burada kavuşmuş. Yıllar sonraeşiçıkıpFransa'yageldiğinde, biryandanParis'tekiSorbonneÜniversitesi vc "Ecole des Hauts Etudes" de Türkçe ve Türk folkloruprofesörlüğüyapıyormuş. Bu arada sürekli olarak dergilere, gazetelere makaleleryazıyor, kıtaplar yayımlıyormuş. Tam burada soruyorutn: "Masalınbirbaijkadileçevrilmesizorolmalı.üzelliklcdctckerlemclcrin." "Masal çcvirmcninhemkolay,hemdezor taratları vardır."diyor. "Kolay tarafı şu: Aynı masaladünyanınhcrtarafındarastlayabilirsiniz. Bırçok özellıkler ortaktır. Güç olanı ise, kelimc oyunlarıdır. Bunları çevirirkcn dipnotlaııy la açıklamak gercği duydum ba/cn.()rncğin:"Birvarmi!j,biryokmuş."u,"ıl etait unc foisct ıl n'est plus" diye çevirdim. Bazı arkadaşlar daha dcğişik çcvirmcktcn yanalar. Bcn bunuıı uygun olduğunu düs.ünüyorum." Hizım masallanmızla başka halkların masallarıarasındakiben7crlikyadaortaklıkların nclcrolduğunu iseşöyleaçıkhyor: "Büyükçoğunlukortak. Masal kataloğunda bulabılirİ7 bu ortak özcllikleri. Farklı olanlarazdır.Tepegözmasalınıönıekverebilirim. Birdchayvan masalıvar. Bütünkatalogları araştırdım,yok. Scrçesırtüstüyatarmış.ayaklarınıda havayakaldırırmış. Nedenböyleyattığı"nısormuşlar. Odademİ!jki:"Gökdevirilirsedünyanınüstünedevrilmcsindiye." Bunun üzerine demişler ki: "Yahu, scnin cismin nc, göğü tutacak kuv veti nereden bulacaksın'.' () da demiş. ki: "Herkesin kantarı kendinegörcdir." Pertev Bcy' i n hcp, "O olaylar" dediği döneme yeniden dönmck istiyorum: "Sİ7İcrdcnsonraneoldu?Folkloraraştır maları başkaları tarafı ndan siirdüriildü mü?" "Sürdürüldüamayctcrinccyapılmışsayılmaz. Bırkcregcçkalındı. izlcdigimkadarıylaiyiyöntcmlerledeyapılmıyor. Çoğukcz, mesela masal ları derlcycnlcr, kcndiüsluplarıyla aktarıyorlar. Ben dc bazı değişiklikler yaparım ama okuy ucuy u rahatsız eden tekrarları ve ufak tcfck pürıizlcn kaldırırım, o kadar. Arşivdekimctinlerolduklarıgibidir... Bir de yanlış bir düşünce var: Türk halkını küçültecek.onuaşağıgösterecekkaygısıyla bazı şcylcri derlcmckten vazgeçiyorlar. Halbuki halkıngelcnegindcnc varsadcrlcmek gerck...birçokküçümscyıpöncmvermcdiğimiz şey, halkı tanımak ıçın çok öncmli olabilir...Birşeyleryapılıyorama ne dcrcccyc kadarchilinsalarınelinde,bilemiyorum, " derken, eleştiri kadar da merak ve kaygı seziliyorsözlcrinde. Ülkesinden uzakta yaşamanın, hele bir halkbilimciiçin,nedenlızorveacılarladolu olduğunu ilk kez kavramışcasınasarsılıyorum. En iyisi Nasreddin Hoca'yagetirmek s özii. Elli yılını vcrdigi vc bilebildiği, ulaşabildiği tüm yazmalarını topladığı, "Korkarım, edepdışışeyler var diye, basma7İar"dcdıği, Pertev ISaili ve Hayrünnisa Boratav... Nasreddin Hocahikâyelcrine... "Birgün Hoea'nınyolubirköyedüşmüş. Bakmış: Tüm köy bir yerlcre koşuyor. Oda başlamış koşmaya. Biryandan da sorarmış: "Böy le hep berbcr ncrcyc gıdersiniz?" Demişler ki"Düğün var. Orayagidcriz." Hoca sakalını okşamış, başını iki yana sallayıp bakmış kalabalığa: "Bu köyde amma çok P. varmış yahu!" demiş. CiülüşmclcraraMnda Pertev Bey sürdürüyorkonuşmasını: "Nedersiniz,basılırmı?" Gözlerimonunboşkoltıığunda.Sekizyıl gerilerdenyavaşyavaşgeliyorum. PcnccredenbakıyorunvCîüzclbirsonbaharyaşıyor Paris. "lyi kizordaolsa.basıldı Nasreddin Hoca. lyi ki ülkenegittin!"diyorum. llksiz mavi zamanlarda, çelcbi mi çelebi bir Pertev Bey varmış. Ycdivcrcn gülü gibiymiş. Kıymctinibilmcycnlercinat,tümmcvsimlerde durup dinlenmcdcn açmış. Sonsuz mavi zamanlara dek açacak.^ Alıntılar: Ünıversıtede Cadı Kazanı 1948 DTCF Tasfiyesi ve Pertev Naili Boratav'ın Müdafaası Hazırlayan: Mete Çetık/ Tarıh Vakfı Yurt YayınlarıMart1998
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear