Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 edebilmem hayatımın enönemlibirbölümünü aldı. Kendi ikilemim karşısmda hisscttiğim korkunun önüne geçebilmem neredeyse sonsuza kadarsürdü. Kendi içimdc hoşgörüye yer vermek istemcdiğim sürece, dünyadaki çeşıtlihgi kabul edemeyeceğimı anlamak çok uzun sürdü. Bclki de bundan dolayı hoşgörüsüzlüğc çozümlcmcdc dili iyi kullanmak gcrcktığini savunuyorum. Sizi düşman olarak gören biriyle aynı dili kullanmanın sizi yok elmek istcmcycceğinın garantisi olmadığını biliyorum. Almanya'daki Yahudileri, Bosna'daki Müslümanları unutmadırn. O kadar çok insan dcrrlcrinin rengi, dinleri,cinseltcrcihleri,etnik kökenleriyüzünden aynı dili konuşan, aynı ninnileri dinlemiş, radyoda aynı ^arkıları mırıldanan adamlar tarafından öldürüldüki. Ba/cnötckının (chdıt cdıci unsıır olarak göriilmesi, özelliklc aynı heceleri telaft uz ediyor olmanın geı çcği dc olabiliyor. ÖteP+ man çıkanıeasına. Silahını ba^ka yana kiııi öldürüyoruz, çünkü belki dc ötckine döçevirdi vebanadefolupgitmemi.söyledi. nüsmektcnkorkuyoruz. Ogece, I lalley kuyrukluyıldızına hoşçaSantiago'da o gccc genç askere karşı uygııkal dcmdk hayalım açısından korkunç birhaladıgım taktik geıı tcpebilirdi. Onu suçlu, laolabilırdıamabanaho^görüsü/lüg'ündokirli, yarım hisscttırccck vehattaumııtsuzca ğasıhakkındaönemlibirijcyüğretti.Korkuyok olmak ısteyeceği bir şey söyleyebilırnun ijiddcti gctirdiğinc inanmıştım hcrzadim. Fakat öyleolmadı. Beni, farklı birsınıfman fakat bunıı sadece lcorik olarak biliyortan, ırktan, farklı birderi vc göz rengindcn dum. Şimdı isc bu tcorının cnnlı birtimsalini bakarak kendi türünün ve çevresinin bir üycgörchıldım. Bcnokorkununpotansiyelkursi olarak gördü. Beni insan olarak gördü ve banıydını. Korku,gözleriminönündeeriyip hayatımıbağışladı. gitmcyc baijlay ınca ^iddctin clc kaybolduğuKendi korkusunu kendi yendi. nugördüm. HayattakalabıldimçünküoasVesonsuzluğa kadar siireeekkısa bir süre keri farklı ya da tehlıkelı olmadığıma ikna içinogençadamartıkhoijgörüsiizdeğıkli. edcbilmiştim. Sözcüklerimaskerinetrafını Kendimi, beni öldürmesi için nedcn olasaran ı/olasyon çemberini kırabilmişti. Asrak gördüğütehdit cdici.korku vcrici kimlikerin insanlığıvcacımaduygusuylailctişim kurabilecck sözcüklcrkullanmıştim. Dün ğimden sıyırarak onu memnun etmıştim. Benimogecckıdavranışımhayattakalabilyayıbenimaçımlagörebilmesi,derisinidemem için iyi bir taktik olabilir. Uzun süreli riıııinaltına,gö/lcnnıgö/Icnminiçineyerlcştircbılecck ortak birdıl bulabilmiştim. Sa biraradayaşama vekardeşlik bağlannı kurabilmek için ise aynı taktiği tavsiyc etmem. natın,cdcbiyatınyaptığınedir:Birliktcdans Dahagüçlününbaktığıvekendinigörebildicden çocuklar, sokaklarda birbirlerini katletği biraynadan daha fazlasını yaratmalıyız. mcktezorlanırlar. Farklılıklarımız için her şeyden önce saygı Kaderinbircilvesi '• yaratmalıyız. Diyalogve kabul edebilmcyc O gccc, askerin beni insan olarak taniya gösterdiğimiz toleranstan daha ileriyc gitmeliyiz: Barış ancak birbirimizi kabul ethilmcsjnisağlamam vehayatınıkurtarmak ıneklemünıkünolur. içın dil yeteneğimi kullanmaın kaderin bir O askerin hayatımı bağışlamış olması, cilvcsiydi.Kadcrinbircilvcsiydiçünküben farklı yada aynı olupolmadığımdan, kullanhayatımboyuncaasırıyakavanhoşgörüsüzdavranısjarda bulunmuştum ve o tolerans dığımdilden.benianladığındanyadaanlasızlığın enstriimam da yine dildi. Çocuklu madığından, hcr ne ncdcndcn olursa olsun, asıl olan, Santiago'da çatışmaların olduğu ğumda, anayurdunı Arjantin'den uzakta Ncw York'tasürgündebulunduğumsıralar bircaddedeikiadamdanbirinindiğeriniöldürmcdigi ve hayatı bağış, lanan adamın o asdalspanyoldiliniküeümsüyor,anadilimlcilgili hcr ^cydcn ncfrcl cdiyordum ve 1 Oyıl bo keri beraberinde taşıyorolmasıdır. Halley yunca hiç konuşmamıştım. l.atin Amerikuyrukluyıldızı o gece Pinose'y i yeryüzünka'yagcri dönü^üm beni yavaşça lspanyol den silip götürmedi, fakat beni de almadı. caya doğru itti. l%()'lı yıllann milliyetçi Beni,gclecckdcfadünyami7iziyaretegelcmantığından ilham alarak küvüklüğümdc ls ceği2062yilında,bugibihikâyeleringerekpanyolca'ya kaüji aldığım tutumu yıllarca biz ve kullanıltnaz olup olmayacagına dair [ngili/ce'yekars.ı takındım. Ispanyolcakokafayormak için hayattabıraktı. n uş. madan I ngı 1 i zcc' ye dönmem y 111ar aldı, Bu genç adam için en azından bunu yapaiki dillı olmanın zenginliğini, melez ve bir bilirim. ^ evde iki kültürlü olmanın coşkusunu, kabul Türkçesi:EMEL AKÇAU CUMHURİYKT DERGİ BAŞKENT GUNLERI Kartallar uçarken MÜŞERREF HEKİMOĞLU H ava Kuvvetleri'nin simgesi Kartal, çağdaş teknolojiyle giderek güçleniyor kanatları, bulutları deliyor. Bir yıl önce kurulan Kartal Vakfı da kartalların dayanışmasını sımgeliyor. 9 Aralık'ta Sheraton Oteh'nin salonlarında düzenlenen "kermes" de o dayanışmanın ürünü. Tepeden eteklere, Hava Kuvvetleri'nde çalışanların eşlerinın, katkısıyla gerçekleşen güzel bir pazar. Değışık ulkelerdekı hava ataşelerinin eşleri de katılıyor. O ülkelerin yerel ürünleriyle uluslararası bir pazar oluşuyor. Kermesin geliri de hava şehıtlerıne. Eşlerıne, çocuklarına, şehıt odeneğı ya da emekli aylığıyla karşılanamayan giderlere, şehit ailesıne bir ev, şehit çocuğuna iyi bir eğitim sağlamaya. Hava Kuvvetleri ailesınde ıkı Ayla var, bırı komutanın, ötekı kurmay başkanının eşi. Ayla Kılıç ve Ayla Asparuk, ikisi de kelebekler gibi masalar arasında, yanda küçük salonda ızlediğim fılm de çok etkiledi, uyardı beni. Kısa bir fılm ama havalarda nerdeyiz, çağdaş teknolojinin neresınde, kartalların kanadı, gücü nereye ulaşıyor, sorularına iyi yanıt verıyor. Havacı kadınların öncüsü Sabiha Gökçen ve bayan Karadayı ile birlıkte ızledık o fılmı, kimı bölümler duşuncemde hâlâ. Kımı sorular da. Yureğımde de sıcak duygular, kermesin amacına ulaşmasını diliyorum. Kartal Vakfı'nın gelişmesini, şehit aılelerınin yuvaya kavuşmasını, şehit çocuklarının iyi bir öğrenımle aydınlanmasını. Başkent yaşamı gunlerımı de, gecelerimı de parsellıyor, bir toplantıdan ötekine, sergıden müzeye, kokteylden konsere, yemeğe koşuyorum ama sızlanmıyor, kalabalıkların nabzını dınlıyorum, olayların oiesıne gıdıyorum dınledıklerımle, eski dostlara kavuşuyor, yeni dostlar kazanıyorum. Hilton salonunda Anadolu Yaylı Sazlar Beşlisı'nı dinlıyorum. Ferit Alnarın kanun konçertosunu çalıyor.Vaktıyle orkestra eşliğinde dınledım ama beşlıyle daha çok sevdim. önümde Nevit Kodallı oturuyor, onun önunde de Cumhurbaşkanı Demirel, çokseslılık çağdaşlıktır dıye seslenıyor konuklara. Pekı, müzık devrımını güzel boyutlara ulaştıran çağdaş bir bestecıyı unutmak nedir? Erdoğan Okyay çok güzel belirtti bu unutkanlığı. Dınlerken utandım Yıllardır hiçbir yapıtı çalınmıyor, altın madalyasını 1998 yılında alıyor Sevda Cenap And Vakfı'ndan. Onuruna düzenlenen tören nedenıyle dinliyoruz konçertoyu. Konserden sonra Sevin Alnar'ı selamladım, Tahir Aydoğdu'yu da teşekkürle kutladım. Güzel elleri var, Ferit Alnar'ın yapıtını güzel seslendirdi kanunda, dahası var bu güzel yapıtı dünyaya tanıtmayı amaçlıyor, bellı girışımler de başlamış bulunuyor. Bir de şaşırtmaca, Tahir Aydoğdu ODTÜ kökenli bir fizikçi. Talat Halman'ı göremedim o akşam, uzun soluğu, hızlı trafiğı var, bir Ankara'da, bir Istanbul'da, Antalya'da, okyanusun ötesinde, New York'ta, Ohıo'da. ABD Elçilığı Kultür Musteşarı Helena Finn'in yemeğınde de gelecek yüzyıla götürdü bizi. îürk Edebıyatı bölümünde öngörülen çalışmaları, tasarıları anlattı. Helena Fınn de güzel sözlerle geleceğe dönük çalışmaların umuduyla selamladı eskı dostunu. Bılkent Rektörü Ali Doğramacı da sade sözcüklerle yanıtladı. Gökkuşağı gibi renkli bir akşam, değışik dallarda bılım adamlarıyla ışıklı yolculuklar yapıyor konuklar. Ben de hıç bılmediğim konulara daldım Güliz Ger'ı dinlerken. Son araştırması çok ilgınç, tüketımın gizemını açıklıyor. Tüketim turu, yoğunluğu, tüketicılerın gelırı, gıderı, kültür düzeyıyle toplumun portresı çızılıyor nerdeyse. Son sergilerde de güzel portreler seyrediyor başkentliler. Güzel sergıler, dahası yenı galerıler açılıyor ama resım dalındaki kriz de genışlıyor giderek. Gerçek resımsverler seyretmekle yetınıyor ancak. Seyretmek de mutluluk bence, gözlere bir dınlence, arınma, boyutlanma, kirlenmeden arınıyor insan. Çiçekli bir tabloda bir bahçe yeşeriyor yüreğinde, bir renk yakalıyor, yeni bir solukla ayrılıyor duvardan. Eskı dostlardan'bırıne kavuşmanın sevıncını duyuyor ya da yenı bir fırça tanıyor. Banka galerileri de güzel kapılar açıyor resimseverlere. Çok değerlı seçıtler yeralıyor duvarlarda. T.C. Merkez Bankası'nın "Çağdaş Türk Ressamlarından Bir Kesit" sergisi de büyük ılgı topladı başkentlılerden. Başkan Gazi Erçel'ı de, Perihan Üçer'ı de teşekkürle selamladı konuklar. Ben de bu sergılerın Ankara dışında da açılmasını, dahası bankanın sanat çalışmaları doğrultusunda bir müze oluşmasını dıledim.Belkı de Emin Mahir Balcıoğlu'ndan esınlendım. Boğaz'dakı Sabancı yalısının müzeye dönüşmesini masal türü anlattı. Başkent Ankara'da özel ve guzel muzeler kurulabılır bence. T.C. Merkez Bankası da bir önculük yapabılır bu yolda. Yetışen kuşaklar cumhurıyet döneminin tüm sanatçılarını tanır, geçmişten geleceğe güzel bir köprü kurulabılır o muzede. Başkentin yaşamı da renklenır," boyutlanabılır. Yıllar azalıyor giderek, o müzeyı görebılırmıyım bilmem ama görecekler adına umutla bekliyorum. 4 AHI) Kültür Musteşarı Helena Fiıın ülkemizi iyi tanıyun bir diplomat...