Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4EK.İM 1998. SAY1654 Bu olay "Greenpeace"in doğuşunu simgeliyor. Tekne, Greenpeace'in varoluş nedenlerinden "tanıklık etme"yi gerçekleştiriyor. "Bu çevre suçunU ben görüyorum. Katliamı görüyorum ve bunu dünyaya göstermek istiyorum. Insanlann duyarlılığını ortaya çıkarmak ve buna durdemek lazım. Bunun için bir çevre suçuna tanıklık ediyorum." Bu söylemle yola çıkan grubun çoğunluğunu gazeteciler oluşturuyor. Kendi bedenlerini tehlikeye atan bu insanlar, oraya ulaşamasalar bile bütün dünyanın dikkatini üzerlerine, dolayısıyla işlenen çevre suçuna çekmeyibaşanyorlar. Greenpeace, her geçen gün yayılmaya devam eden bir harekete dönüşmüşdurumda. Fransa'nın nükleerdenemelerine, Rusya ve Japonya'nın soykınma dönüşcn ticari balina avcılığına, Norveçlıler'ın yavru fok katliamına karşı sürdürülen ilk eylem ve çalışmalardan sonra, ideallerinden ödün vermeycn,değişime inanançok sayıda insanın bir araya gelmesiyle heyecan gittikçe büyüyor ve yayılıyor. Örgütün şu anda 28'i ulusal, üçü bölgesel toplam 31 ofisi ve bunlann yaptığı çalışmalanolanaklıkılan 158 ülkede toplam dört milyon kadardestekçisi var. Greenpeaceçiler'iaradabırortayaçıkıportalığıkarıştıran bir grup maceracı olarak görenler de varkuşkusuz. Çevreye karşı işlenen suça tanıklık etmek ve kamuoy unurı dikkatini çekerek suçu işleyenlerüzerındebaskıoluşturmakamacıyla yapilan barışçıl eylemler; sabırla yapılan analizler, raporlar, basın açıklamalan, yetkılilerle görüşmeleri içeren tüm çalışmalar Greenpeace'in esas çalışmasının "vitrinı" yalnızca. . Greenpeace' i Greenpeace yapan, gerçekten dünyaya tanıtan, balina katliamınagösterdikleri tepkı oldu. Balina avının, otomasyona çevrilmesi üzerıne harekete geçtıler. RuslarınveJaponlannacımasızavlarınıtakiben uluslararası bir cephe açıldı örgütün önünde.Örgüt,kuzeyliolmaktançıkıpdünyalıolmuştu. dün y«daki çevre suçlarma tamkhk ediyor... Eylem var, şiddet yok... Greenpeace' in 27 yı Idır süren mücadelesinde elde ettiği en önemli zaferler, 1995 yılında imzalanan "NükJeer Maddelerin Yayılmasını Önleme Antlaşması" ile 1996 yılında imzalanan "Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması". Ancak, iş antlaşmalann imzalanması ile bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde, Hindistan ve Pakistan'ın birbirlerine gözdağı vermek için yaptıklan nükleer denemeler bunun en güzel kanıtı. Bu durumda uzun soluklu kampanyalarbirzorunluluğadönüşüyor. Greenpeace ilkelerinden en önemlisi "tanıklık etme". lkinci ilke ise, "Şiddetsizlik" ... Builkelerkadarönemli bir kuraldahakoymuşlarkendilerine. Hiçbirzamandevletlerden, Birleşmiş Milletler'den, şirketlerden, ticari kuruluşlardan, siyasi partilerden para kabul etmiyorlar. Sadece bu kampanyalarla devaınediliyoryola. Paranın kaynağının çok önemli olduğunu farketmışler çok geçmeden. Sirius gemisinde atık kutulun da butunuyor... Gemide dünyaya bırakılacak atık yok... Bugün dört milyon civarında destekçiye sahipler. Vakıf yapısında olduğu için "destck" deniyor. Çünkü üye kaydedilmesi yasalaraaykırı. Teknoloj inin i lerlemesi ile birlikte Greenpeace için yeni kampanyalar yürütme gereksinimi ortaya çıkıyor. Sözgelimi gen mühendisliği ürünlerinin kutulanıp raflarda boy göstermesi ve tüketicinin bunlar hakkında bilgisi olmamasına rağmen, bunları tüketmeye zorlanmasına karşı çıkıyorlar. OrgütünTürkiyeiIetanışmasıise, 1992 yılında oluyor. Greenpeace'in gemisi Sirius, Türkiye'ye geldiğinde, sadece Türkiye ile ilgili bilgi almak ve Türkiye'deki çevre örgütleriyle tanışmak amacı güdüyordu. Greenpeace Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin'in Greenpeace'le tanışması da bu vesileyle gerçeklcşmiş: "Akdeniz Kampanyası çerçevesinde tzmir'egelenSirius'ugeziyordum. Birçeviri yapma ihtiyacı doğdu. Ben de birkaç saat onlara çeviri yaptım." 801i yıllannortalanndabaşlayan Akdeniz Kampanyası ilekuzeyliörgütböylecegüneye inmiş oluyordu. Greenpeace, Izmir Limanf na 1992 yılı sonbahannda girdiğinde nükleer santral kar şıtı bir afiş açtı .Türkiye 'de o sırada zaten nükleer karşıtı bir hareket başlamıştı. Türkiye Ofisi ise, 1996 yılında açıldı. Melda Keskin, Greenpeace'in Türkiye'deki asıl kampanyasının nükleer enerji karşıtlığı olduğunu söylüyor. "Nükleer enerji yandaşlan, kampanyamızı karalamak için 'Siz nükleer enerjiye karşı çıkıyorsunuz, ancak petrol.kömürgibi fosil yakıtlara karşı değilsiniz' diyorlar. Bu, çok temelsiz ve bilginin dolaşmadığı bir yerde ortaya atılabilecek bir iddia. Şu anda petrol sahalarıveplatformlarına karşı yapılan onlarca eylemimiz var. Türkiye 'de nükleer tehlikenin yanıbaşında Gökova, Yatağan, Yeniköy gibi simgeleşmiş, kömürle çalışan, felaket üreten santrallardavar." Keskin, insanlarabu enerji kaynaklarının yerine kullanılabilecekleri, önerilerdegetirdikleriniifade ediyor: "Insanlara enerji tüketmeyin demiyoruz. Enerjiyi akılcı.doğruyerde ve verimli olarak kullanmanın dışında, temız enerji kaynaklan olduğunu anlatıyoruz. Güneş, biotermaljeotermal gibi temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarını gösteriyoruz." DERGI'DEN Merhaba, Teknolojinin gelişmesi bize yepyeni bir dünya verdi. Ama acaba bu dünyada yaşamak keyijli mi? Bu haftaki kapağımız teknolojiye yenik düşen dünyayı yaşamlır kılmak için direniş örgütleyen, insanlığa her dilden seslenen Greenpeace 'çilerin öyküsü. Kapak yazımız ve fotoğraflar Marmara Üniversitesi Haber Âjansı MİHA 'nın bir çalışması. Yazıdan öğrendiğimize göre Greenpeace 'in 158 ülkeden dört milyon destekçisi var. Hedefleri, çevre suçlarma dur demek. Çevre suçları ceza yasalarmda pek de önemsenmeyen bir kategori. Düzen bekçileri, sıra çevrenin yok edilmesine gelince sıts pus oluyorlar. Belki de doğanın üstün gücünün yok ettikleri herşeyi yeniden yaratacağma dair saçma sapan bir inançları var. Ancak hepimizin farkında olduğu bir gerçek var: hiçbirimiz doğduğumuz dünyada yaşamıyoruz. Hem en ileri teknolojinin sahibi olmak hem de ormanlan, denizleh ve havayı korumak mümkün değil. Tüketim toplumu, üstüne bastığımız toprağı ayağımızın altmdan kaydınyor. Hemen her gün gazete sayfalarında sayısızyeni buluşun haberini okuyoruz. Ancak bu buluşlann dogayla uyumlu olması yolunda yapılan çalışmalar son derece stnırlı. însan beyni yeniliklere fazlasıyla açık bir organ. Ne var ki kendi geleceğini sadece bireysel anlamda güvenceye alma derdinde. Kisi, kendin'e özel bir dünya yaratarak basınm çaresine bakmaya çabalıyor. Denizler kirlenince havuza giriyor, yürüyecek yer kalmayınca spor salonuna gidiyor, soluyacak hava tükenince de klima alıyor. Bu geçici çözüm az sayıda insan için yeni yaşama alanlan yaratıyor, ama nereye kadar? Greenpeace Türkiye Ofisi 1992 • yılında açıldı. Şu andaki temel uğraşı ise Türkiye'yi yapılması planlanan nükleer santralden kurtarmak. tlle de nükleer santral diyenlere, para kazanmak uğruna geleceğimizi satışa çıkartmayın, başka enerji kaynaklan yaratın diyoruz... lyi bir hafta dileğiyle... /pek Çalışlar CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCIUK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENl. ORHANERİNÇBGENELYAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYA1YAZIİŞLERl MÜDÜRU: İBRAHİM YILDIZ1SORUMLU ' MÜDÜR:FİKRETİLKİZB YAYIN YÖNETMENl İPEKÇALIŞLARBGÖRSELYÖNETMEN: AYNURÇOLAKI REKLAM.MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI. ÖZGE GÖZKE Toksik atıklar... 1980'den itibaren Türkiye sahillerine atıklannı bırakan, varillerboşaltan gemilere dikkat çeken Toksik Atıklar Kampanyası sorumlusuTolgaTemuge'yidinliyoruz: "Türkiye'de üretim aşamalarında zehir kullamlıyor. Dünyanın her yerinde de bu böyle. Bildiğimizkapı,pencercdoğramalannda, yaşamın her alanında hıçbır engel olmadansatışasunulmuşürünlervar. PVC'nin (PolivinilKlorür)içindekiklormaddesi,zehınn kökeni aslında. Bunun dönüştürülmesi ya da yakı lması durumunda tehlike büyüyor. Bunlann içindeki kanserojen maddeler, siyanürden çok daha zehirli." Türkiyc'nin tck PVC üreticisi olan Petkim'in toksik atıklarını çevreye kontrolsüzceboşalttığını daekliyorTemuge. "Petkim' in atık sahasından gizlice alınan toksik atıklar, Greenpeace'in lnglitere ExeterÜniversitesi'ndeki Araştırma Laboratuvan'ndaanalıze tabı tutuldu. Analizler, Petkim'in atık sahasındakı sıvı vekatı atıkların toksik bir atık kokteylı oluşturduğunu ve Akdeniz' i tehditetmekte olduğunu göstermckte. Güney, kuzeyin belki de 20 sene*