Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 CUMHURİYET DERGİ Bir gün, bir toplantıda, yüzbaşının eşj Muazzez Hanım, ne iş yaptığını sordu Zuhal'e. O da, roman yazdığını söyledi. Konusunu sordular, anlattı. Muazzez Hanım, Zonguldak'ta bir yayınevi sahibini tanıdığındansözetti,istersekitabınıbastırabilirdi.Romanı bitirdiğinde, daha ismıni bilc koymadan Muazze/ Hanım'a verdi. Birsüre sonra tamdakayınvalidesi ziyaretcgelmişken,kapıealındı. Doğan Beyde evdcydi. Postacıydı gelen, o yıllarda evlerde tclefon yok, "Zonguldak'tan tclefonunuz var" dedi, "Postaneyegelmenizgerck". üitti. Arayan, yayınevinin sahibiydi. F<omanını basmaya karar vermişler, sözlcşme yapmak istiyorlardı, ac;ıbaZonguldak'agclebılirmiydi Zuhal Hanım? Eve döndüğünde kocasına anlattı bu konuşmayı. O güne kadarkarısının birroman ya/dığından bile habersiz olan Doğan Bey öfkclcndi. Bukadınaneleroluyordu?KızlarıÇiğil vardı,ona bakmalı, diğer kadınlar ne yapıyorsa o da öyledavranmalıydı. Bircvkadınınıngünlükyaşamını anlatanbudeftcrroman yayınevindcn geri istendi. Doğan Bcy'in ellerinde küçük parçalara ayrılarak, bir çöp kovasının içinde kapının önünc konuldu. Zuhal ve Doğan Bey, yine tayinlelstanbul'adöndüklerindedüğünlerinde du vak tutan o çocuk artık bir genç kızdı. tngilizce öğrenmek sevdasındaydı ve ona öğretmcnlik yapacak Doğan Abisi gelmişti işte. Eve gidip gelmcyebasjladı. Bırsürc sonra Doğan Bey abi olmaktan çıkıverdi. Doğan'dı artık ve o da bu genç kıza âşıktı. Zuhal, ycdinci yılında, alışkanlığa dönüştüğünü çoktandırsezinlediğibuevliliğiii}tcbuihanctinüzerincnoktaladı.Içscl'in velayetini alıp kocasından boşandı. Hisscttiği hem cvlilikten hem de üniformadan ncfretti, o kadar... îlk roman denemesi ilk kocasının ellerinde parçalandı Elif Sorgun'un. Sonra Cemal Süreya'yla evlendi. O da "Bir evde iki şair olmaz" dedi. Oğlu oldu adını Memo koyduklan. Önce Süreya öldü, ardından Memo öldürüldü. Ona da ölümü yazmak düştü... Şiirin ölümle buluştuğu yerde BERAT GtlNÇtKAN amlıca'nın eteklerinde bir cvin, giriş katının, o doksan metrekareyesığdırılmış.hayatlann soğukluğundaki salonunda ağırhyor kadın konuklannı. üülüşü cskilerdcn kalma. O cskilere dokunmadıkça her şey olağan,kesintisizvccanlı. Bir.osalonda bclli ki bir ölüye ayrılmış köçe, bir de hep kapalı tutulan oda ele veriyor, doksan metrekare acı kokuyor. Kadın, yani Zuhal Tckkanat ya da şiirindcki ismiylc Elif Sorgun, yeni kitabından, "Acıben"den bir şiiri, "Kimlik"i okuyor: Yeni bir kimlik olan ölüm İle akşamın sulandınlmış mor hali Dahası beyaz bir deniıle boğugurcasına Gelindiği gibigideceğini de bilntediği Ağırbirtorbadırüstedüşensanki öbürsesiyerbaskını adları silik Yok 'un serinliğinde dizili Yeni bir kimliktir ölüm şimdi Acıbcn, Yelken, Papirüs, Türk Dili, Türkiyc Yazılan, Yeni Edebıyat dergilcrindc yayımlanan şiirleribiryana, ilkgençlikijiirlerinitopladığı "Gibi"dcn sonra bu, Elif Sorgun'un ikinci kitabı. Ncden Zühal Tekkanat değil de Elif Sorgun diye sormah önce? Elif, on yıl evli kaldığı Cemal Süreyailchepolmasını istedikleri kızlarına koyduklan isim. Karacaoğlan'dan biralıntı. Sorgun isc, salt soyadı yerine konulsun diye haritada parmak gezdirilerek bulunan bir isim, Yozgat'ın bir ilçesi. Cemal Süreya ile ilişkisi, ondan olan oğlu Memo, Zühal Tekkanat'ın yaş,amının scvinçlcriyle üzüntüleri birbirine denk düşcn bölümü. Ondan önce dc yaşananlar var ve ^iirinin özündc, onların payı dahabüyük. gidip gelinsc de yaşanılası kent hep Istanbul olacaktı. Mcrdivenköy IIkokulu'nda okudu önce Zühal. tlk şiirini yazdığında üçüncü sınıftaydı. Onu, Ercnköy Kız Lisesi ve Moda Kız Sanat Enstitüsü izledi. Cahit Sıtkı Tarancı ve Orhan Veli'nin şiirleriydi cşlikçisi. Onlarlabüyüdü. Enstitüyü bitirdiğinde görücü usulüyle Askeri Hâkim Doğan Dülgcrdil ile cvlcndirildi. Karşı çıkamadı. Düğününde on yaşlannda bir kız çocuğu vardı duvağını taşıyan. Ona şöylebirbaktı, saçını okşadı ve unuttu. Üstcğmen Dülgcrdil'intayini Karadcniz Ercğlisi'nc çıktığındaonunlabirliktegitti. Bu küçük ilçede, üstclik işi de yoksa ne yapar bir kadın? Günlere gidip gelmcye başladı. Avukat, savcı, doktor esjeriyle.tanış.tı. Yalnızlık ve şllr... Boşanır boşanmaz bir kamu ku' ruluşunda memurluğa başladı. Ve yeniden şiire döndü. Yedi yıl biriktirdiklerini dizelcrc döktü. İlk şiirleri Varlık Dergisi'nde yayımlandığında bir yıl olmuştu boşanalı. Bu ilk yayımı başka şiirler vc başka dergiler izledi. Resme merak sardı birara. Bedri Rahmi atölyesinderesimderslerialdı.Cumhuriyetgazetcsinin sanat sayfasında çalıstı Selmi Andak'labirlikte. Yalnızbirkadındı. Şiirleri dergilcrde yayımlanıp ismi duy ulmasına karşın gölgede kalmayı yeğliyordu. Ortalıklar da görülmüyor, sanat çevrcsine vc onların ilişkilerinc kıyıdan bakıyordu. Ta ki Türk Edebiyatçılar Hep böyle başlar hayatlar MarangozKazımTekkanat'ınev . kadını Nebahat Hanım'dan olma kızı Zühal'in nüfus kayıtlanna düşüş tarihi on altı ağustos bin dokuz yüz otuz sekiz. Altı yaşındayken dört kardeşi ve anne babasıyla birlikte lstanbul'a ycrleştiler. Daha sonra tay ınler nedeniyle Ankara'ya