Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Tuğlaya benzetilen bin sayfalık yeni romanı The Harlot's Ghost'da, Norman Mailer, ABD, CIA ve Küba'yı anlatıyor. Norman Mailer, kafasını Amenka Birleşik Devletlcri'ne takmış. Sözünü sakınmıyor. Dinlemesi, tüm ilericiler içın büyük bir zevk. Isveçli eleştirmen Lars Olof Franz6n onu överken, "Süperstarhk derdine de düşmemiş" diyor. Mailer'in kafası süper ya da mega, yıldızlıkta değil, ülkesınde. "ABD'nin ülke olarak işı bitmiştir," dıyor, "Bundan korkuyorum. Ekonomik sorunlar neredeyse çözülebilir gibi dcğil. Belki de en akıllısı, iyi becerdiğimiz işleri yapmakla yetinmek. Ornegin, dışımızdakı dünyayı, iyi filmlere, TV'ye, kitaba, müziğe ve spora doyurmak." Aftonbladet'ten Arne Norlin'e konuşurken sözünü sakınmıyor: "Televizyonda reklam, sevişirken tclcfonun çalmasına benzer. 40 yaş daha genç olsaydım, ABD'de başkanlıga oynardım. Kazanıp da TV'den reklamı kaldırabilmek için. Programım, lsveç sosyal demokratlarınkine benzerdi. Zaten ABD'yı bugünkü perişan haline getiren en önemli etkenlerden biri, reklamdir. Amerikalı çocuklar bugün berbat CUMHURİYETDERGİ bir dunımdalar. Artık okumayı bilmiyorlar. Konsantrasyon süreleri, 17 saniyeyi geçmiyor. 18 yaşındaki bir genç, TV'den 18 bin cınayet izlemiş oluyor. Ayrıca reklam, başka bir üretime gitmeyen çok miktarda parayı ciro ediyor. Eğer zengin bir kadınla evli olsaydım, yazarlığı çoktan bırakmış olurdum. Geçindırccek 9 çocuğum olduğu için, başka çarem yok. Bü nedenle, yayıncımasürekli borçluyum." lsveç TV2'dcn Nancy Westin'e biraz daha açıyor bu konuyu: "Eskıdcn gençken herkes yazar olmak isterdi," diyor, "başaran kendini mutlu hissederdi. Şimdi herkes film dünyasında ünlenmek istiyor. Bu da iyi; çünkü fılm de bir sanat dalı. Gençlcr, fılm yönetmenı olmak istiyorlar. Okey. Ama iyi yönetmenler, TV'nin sinema sanatını devralmasından korkuyorlar. Ancak TV beni hoşgörün sinema gibi saygın bir sanat değil. öylcsine ticari, maddi ki, estetikle en küçük bir ilgisi kalmamış durumda " Peki, ya yazının gücü? Var mı artık böyle bir güç? "Çok azaldı," diye yanıtlıyor, "Halkın konuştuğu, kullandığı dil kötülcşti, Hiç değilse Amerika'da durum böyle." Norman Mailer, Hong Konglu gazctcci ErlingHoh'lagörüşürken de ülkesi konusunda iyimser değil. Bir süre önce Oriana Fallaci'yc verdiği bir söyleşıde Amenka'nın yeni bir rönesansyaşamasıolasılığı olduğunu söylemışti, ama Mailer, artık buna inanmıyor. "O şansı kaçırdık artık. O işin hakkından, Ronald Reagan geldi. En berbat yanlanmızı perçinledi. Bunlardan biri, Amerikalılann soru sorulmasından nefret etmeleri, yanıt almaya ısc bayılmalan. Bir sorulanna 10 saniye içinde yanıt alırlarsa, doyuma ulaşıyorlar. Ama yanıt gecikirse, perişan oluyorlar. Ronald Reagan'ı Amerikan halkı el üstünde tuttu; çünkü o bizi, zor soru olmadığına ve her sorunun basit bir yanıtı olduğuna inandırdı. Reagan'ın bu memlekctın başına neler açtığını tümüyle anlatmak olanaksız. Birçok Anıerikalımn ilıklenndeki sorumluluk duygusunu emip tüketti. Bu ülkenin en büyük saplantılanndan bin para aşkıyken bize zengin olmamızı söyledi. Biz Amenkalılar, oldum olası, denn ve hatta yoğun bir ahlaki sorumluluk duygusuyla, dereceli bir harıslığin zıtlığı içinde yaşadık. Dürüst bir yaşantım mı olacak, yoksa hanslıgımı doyuma mı ulaştıracağım? Reagan ıkınci seçenektcn yanaydı; onu teşvik etti. Bu halkı, bızı büyük ekonomik sorunların ıçinc düşüren bir geziye çıkardı. Vergilerı indirip, savunma bütçesini arttırdı. Dcvlet hazinesı böyle yürütülemez. O rönesans şansı, artık yok oldu. Şımdi başımızda, etnık aynlık "Amerika'nm ülke olarak işi bitmiştir" GÜRHAN UÇKAN G öteborg'dakı kitap fuanna geldiği zaman yalnız değildi. Konuklar arasinda; Giinter Grass, Marilyn French, Yevgeni Yevtuşenko, Faslı "Müslüman feminist" Fatima Mernissi, Aziz lNesin'imiz, Teslime Nesrin, Hollandalı yazar Cees Nooteboom, Amerikalı ozan John Ashberg, Portekizli çağdaş yazarların en önde gelcnlcrinden Antönio Lobo Antunes, adını "Uygun Bir Bey Aranıyor" diye çevirebileceğimiz ve Avrupa'da 1 yıldır okunan romanın Hint kökcnli Ingiliz yazan Vikran Seth ve daha birçoklan vardı. Nc var ki 71 yaşındaki Norman Mailer, fuan vc Isveç'i derhal ele geçirdi... Aslında onu yazar olarak tanımlamak yctersiz; birkurum dcnilcbilironun için. Dil, tarih, politıka, halkla ilişkiler ve edebiyat kurumu... Mailer'in yeni yapıtı, bir Isveçli gazetecinin dedıği gibi, bir tuğla. bin sayfa... Yalnızca içindekt adları ve yerleri açıklayan sayfalann sayısı on üç. Kıtabın adı "The Harlot's Ghost". lsveççede, "Vatansever" olarak yayımlandı, "Harlot'un Hayaleti". Romana birazdan döneceğiz. Şimdilik Mailcr'dekalalım... "Amerika, totalitarizme doğru pupa yelken gidiyor". "Amerikalı çocuklar berbat durumda " diyor Norman Mailer. "Artık okumayı da bilmiyorlar. Konsantrasyan süreleri 17 saniye! "