Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30EKİM 1994. SAYI449 PORTRE 7 Türkiye 'nin ilk görme özürlü dağcısı Necdet Turhan, "Lütfen mistik olmayalım" diye başlıyor söze. Yaşamının gerçekliğini yansıtmaya çalışıyor, yoksa allayıp pullayıp başardıklarını anlatmayı değil. "Çansesinin ardında koşmak" ECETEMELKURAN ecdet Turhan'laKızılay'ın Ölümcül gürültüsünün ortasında buluşuyoru/.. Tanışıyoruz. Birlikte büromuza doğru yürüyoruz. Bir özürlüyle birlikteolmak, hep biraz korkutucüdur. llkin, kentin daha önce farkina varmadığınız engellerini görmeye başlarsınız. Ne çok tümsek, ne çok kaldırım varmış meğer bu kentte. Bu kentı kuranlar ya da bu kente gündelik biçimlerini vercnler hep görcbilen, yürüycbilen, koşabilcn insanlan düşünmüşler. Yerlerdegercksiz engcllcr, birbirini kcsen yollar, kaldırımsızasfaltlar... Yürürken konuşamıyoruz birtürlü; çünkü, kollanması gereken çok sayıda engel var. Ben sürekli, haber vermeyi unuttuğum ya da geciktırdiğim kaldırımlar ya da çukurlar için özür diliyorum. Turhan, çaresiz tedirginliğimin farkına varmış olacak, gülürek şöyle diyor: "Öncmli değil; ben dağcıyını. alışıyor insan. Zaten nefeslerin den ve vücut hareketlerinden yo lun üzerindcki engelleri, insanların gelip gidişlcrini, yolun yönünü izleyebiliyorum." İnsan kcnte kıziyor, gören, yürüyeninsanlarakızıyor. Çalışmayan birimi, kendi dışına atan dünyayakızıyor. Necdet Turhan, Türkiye'nin ilk görmeözürlüdağcısı. Turhan, Orta Doğu Teknik Üniversitesı Dağcılık Klubü'nde geçen üç ytllık çalışma sürecini, biraz kırgın anlatıyor: "Birözürlüiçinenantipatik,en üzücü şey,' Yapamazsın' dcnmesidir. En son basamağa kadar, y;ıpılacak şey çok tazla riskli olmadığısürcce,'Deneyebilirsin'sözcüğükullanılmalı." N ODTÜ ruhtımı taşımak "Yapamazsın"la dağcılığın ı. lişkisi, Necdet Turhan'ın dcrslerı dışında kendisine bir uğraş arumasıylabaşlıyor. Dağcılık Kulü Kcndısının bağımsızlaşma surecı de oldukça ilginç. Bu konudaki buluşları herdönemde değişiyor. Dağcılık Kulübü'ne ilk girdiği dönemde, ODTÜ stadında yapılan koşulara önce bir arkadaşına bağımlı olarak katılıyor. Ancak birinin kolunda çalışmaları yürütmek gitgıde zorlaştığında, Turhan, çan buluşunu gcrçekleştiriyor. Önünde kosan arkadaşının giysisine iliştirdiği çanla, sesin yardımıyla eğitimleri sürdürüyor. Bir süre sonra arkadaşlannı çan yükünün altında bırakmak istemediği ve diğer duyulannı daha geliştirilmiş biçimde kullanmak istcdiği için nefes ve ayak scslerinden yolunu buluyor. Turlıan, bu anlamdaki bağımlılığından ilk kez eğitimlerde kurtuluyor. Sıra, geleneksel ODTÜ dağ gezilerine vc tırmanışlara gclince, sorunlar da teker teker gün yüzüne çıkıyor. Turhan bu noktada, "savaşsız" sitemlehni dile gctırmeye başlıyor: "Özürlü bir insana y«pılabilecck cn kötü vc cn yanlış şey,' Yapamazsın'demektir. Yapılacak şey çok riskli olmadıkça vc en son basamağa kadar, 'Deneyebi1 rsin' demek doğru olandır." 1 Turhan, ilk doga gezilerine ve tırmanışlarına alınmıyor. Buna karşın, onları suçlamıyor ve şöylediyordağcı: "Onlar da haklıydılar. Ncler yapabileceğimi bilmediklerı için gelmemi istemediler. Oysa, tartışma benim bir şcyi yapamayacağım yönünde değil, nc olursa, ne yapılırsa başarabıleceğim yöZirveye ulaşmak, "deneyebilmenin " tadı... bü'nü seçmesinin nedeni, biraz politik.birazODTÜruhuyUulgili: "ODTÜ içinde, ODTÜ ruhunu en çok taşıyan kulüp, Dağcılık Kulübü. Kitlesel ve demokratik bir ortamı var. lnsanların birbirilerine yaklaşımlarıyla birlikte, yapılan.hedeflenen şeyler ODTÜ'nün ruhunu taşıyor." Bir yandan doğaya daha yakın olmak, biryandan kendi erdemvedeğcrlcrini benimseycn insanlarla birlikte olmak için Turhan, Dağcılık Kulübü'nü seçiyor. Ancak, ilk yıl birazsıkmtılı: "Bütün eğitim çalışmalarına katıldım. Bağımlı olarak katıldığım çalışmalarda bütün hareketleri ezberleyerek, görme özürümün diğerleriylc aramda yarattığı farkı ortadan kaldırmaya çalıştım." Turhan için en onemli döne meç,"bağımlılığın" ortadan kalkması. Yaşamının ve dağcılık uğraşının her basamağında, öğrenme ve uygulamayla birlikte en önemli zorunluluğu bağımlılığını ortadan kaldırmak. Turhan, bunu "özürlü felsefesi"olaraknitelendiriyor: "Bütün özürlüler, yaşamlan boyunca olabildiğince, özürü ve yaşamı elverdiğince, bağımsız olmaya çalışır. Bu, özürlüler için yaşamın üzerincyayılanbirfelsefedir." Bağımsızlaşma süreci Paylafilan başarı olunca özürlülüğün ne önemi var? nünde gelişmeliydi. Bir özürlünün yaşamındaki insanlar, tartışmalannı ve kaygılannı buyöndedilegetirmeliler." Turhan'ındağcılığınınbirinciyılı böylegeçiyor. Ilkyılınyazında, yalnız kaldığı dönemde, gelecek dönem için planlar yapıyor ve dağ gezilerine tırmanışlara katılmak için koşullarını zorlamaya karar veriyor. Dağcılık Kulübü'nün tartışmalan daha ateşli gcçmeye başlıyor. Bu dönemde Turhan, yapabileceğini savunmaktan çok, yapamayacağını söyleyen kişilerin tavırlannı eleştiriyor. Böylelikle ilk zaferi olan, ODTÜ'nün geleneksel Elma Dağ gezisine katılıyor. Bir arkadaşının kolunda katıldığı geziden sonraki tıımanışlarda, karda ayak izi bulma tekniğini geliştiriyor. Karda çıkan ayak sesleri ve çan sesinden bu tırmanışlarda da yararlanıyor. Kaçkar Dağlan'na tırmanırken, artık dağda mey i kusursuz bir biçimde geliştiriyor. Turhan, tekniğinin kaynağını şöylcaçıklıyor: Dağ tıımanışları bittikten sonra, sıra dağcılığın en zor bölümü olan kaya tırmanışlarına geliyor. Turhan'ın o güne dek geliştirdiği teknikler, kaya tırmanışlan için çok geçerli olmadığı için kaya tırmanışlannda bir başkasının sesli yardımından destek alıyor. Şimdi Turhan için yapılmamış bir tek şey var: "Lidertırmanma." Sıra ulidertırmanmar'da "Lider tırmanmada, düz kaya duvarlarının tutamakları yoktur. Tutamaklar önden çıkan dağcı tarafından açılır. Tutamaklann kınlması halinde, dağcının daha önce basamak basamak yukarı fırlattığı emniyetlerden yararlanılır. Bu şimdilik yapamadığımbirşey. Bakalım." "Lütfen mistik olmayalım." Bunu sık sık yinelemek gerek. En azından Turhan bunu yapıyor. Yaşamın gerçekliğini, kendi yaşamının gcrçekliğjyle buluşturmaya çalışıyor. ODTÜ Kamu Yönetimi bölümünden "şeref öğrencisi" olarak mezun olan Turhan, yaşamı allayıp pullamak için değil, yaşamak için yapıyor bunu. Kendi yaşamının ve dağcılık uğraşının, ne anlatan, ne de dinleyen tarafmdan abartılmasını istemiyor. Turhan, "Sınırlanmızı görelim" derken, kendi sınırlannı dağların doruklarında anyor. Yasiz? ^ ayak seslerini ve nefes seslerini izle "Üç nokta kuralını yaşama gcçirmeye çalışıyorum. Ellerimde tuttuğum iki buton ve ayaklarım, toplam 4 nokta cdiyor. Bunlardan üçünün yere dokunması gerekiyor. İki noktaya indiğimde dengemi kaybederim. Bu üç noktayı koruyarak, tırmanışlarımı gerçekleştiriyorum."