Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BJBJBJBJB| istanbul Metro Güzergahı ZI ARKEOLOG GOZUYLE Nezih Başgelen (Arkeolog) LeventTaksım arası çalışmaları hızla surdurulen İstanbul Metrosu nun Surıçı bolumu de gundeme gelıyor Ataturk Köprusu'ne paralel olarak Halıç'i köpru ıle geçeceğı anlaşılan Metro tunellerı Haliç'le Topkapı arasındakı arazı kesimınde ne kadar alttan açılırsa açılsın istasyonlarm olduğu yerlerdekı halrıyatlarda, proje gereğı zorunlu olarak arkeolojik tabakalarıtahrıp edecektır ArkeolOjinın ve ozellıkle kazı çalışmalarının hıç beklenmedık surprız sonuçlar verdığı bılınen bir gerçektır Roma metrosunun kazı çalışmaları sırasında hıç beklenmedığı halde çok önemlı katakomplara ve arkeolo|ik eserlere rastlanıldığı daha yenı yaşanmış bir örnektır İstanbul un 2600 yıllık arkeolojık bırıkımının el değmemış ve yoğun arkeolojık tabakaları metro guzergâhı ıçınde kalmaktadır Burada hangı sevıyede ne ıle karşılaşacağımızı bugunden bılemeyız Bılınçsız ve habersızce yapılan temel kazıları kentin antık topoğrafyasını ve arkeolojık geçmışını buyuk ölçude, belgelenmeden yok ettı Kalan yerlerdekı ızlerın metro projesinin uygulaması sırasında belgelenmesı ve bılımsel yontemlerle çıkarılarak korunma altına alınması onemtaşımaktadır Ozellıkle metro gırışlerının yapılacağı ıstasyon yerlerınde bu tıpte kurtarma kazılarının bir an önce başlatılmasında yarar bulunmaktadır Son 50 yılda kentte ımar ve ulaşım amaçlı her proje bir zamanların şarkın buyuleyıcı başkentını oluşturan kultur dokularını bırer bırer, gerı gelmemeceslne yok ettı 2000lı yıllara doğru bırbırı ardınca dev proje ve mudahaleler kentin kulturel kımlığını tumden tehdıt etmektedır Bunların getıreceğı çevre etkılerını değerlendırmeden bu denlı yoğunlukların Suriçı'nde toplanmasının ve özellikle belırlı ye/lerde yoğunlaştırmanın etkılerı İse bunların hafrıyat çalışmalarından da daha fazla tahribata neden olacaktır geçiş projesinin, böylesi bir aşamada tartışılması, "ciddi riskleri" de içinde taşıyor. Çünkü, eleştirinin, projelerin "amacına" değil, doğrudan güzergâhlarına ve "olası tahribatına" yönelik olduğu kolaylıkla gözden ıralc tutulabilir; ve bu tartışma, geleneksel metro ve tüp geçiş "düşmanlığııun" ekmeğine yağ sürebilir. Eğer, metro ve tüp geçiş doğru ve tutarlı güzergâhlanyla Istanbul'a kazandınlamazsa, bundan yinc "otomobil ve yağma imaparatorluğu" kazançlı çıkar, İstanbul ise tümüyle kaybeder. O nedenle, galiba yapılması gcreken, ve aynı anda uygarlığın da bizlerden beklediği, Büyükşehir Belediyesi'nin metro ve tüp geçit konusundaki "kararlılığını" sonuna dek desteklemek ve yardımcı olmak. Ama, bunu yaparken, yine başta Nurettin Sözen ve ekibi olmak üzere, tüm duyarlı kestmlerin de 2600 yıllık Tarihsel Yarımada'nın "gerçekten korunacağı" bir metro ve tüp geçiş projesini yaşama geçırcbilmek. Bunun için henüz geç kalınmadı. Ve, bu tartışmayı dostça, özenle ve "dikkatlice" başlatmanın zamanı gelip, çattı... l l l l l l l l l l Bogaz Demiryolu Tüneli GOzergahı istanbul Matroeu va Boğaz Damlryolu TUnall (Raylı TUp Q«çlf) Projaal. Ikl toplu Uşım aiataml, gan«l yolcu kavuşmaaı ve dağılımı Içln Yanlkapı'dakl d*v yaraltı lataayonuyla blrlaşlyor. darSarayburnu arasındakı raylı tüp geçiş projesinin yine "Suriçi Bölgesi'nin altından" geçen güzergâhıyla da birleşmesi sonucunda, Tarihsel Yarımada, tstanburun cn kalabalık ve günde milyonlarca kişinin toplanıp dağılacağı bir "toplu ulaşım kavşağı" olmaya da aday görünüyor. Metronun ve tüp geçişin, Yenikapı'da kesişen ana istasyonları, bu bölgeyi, PendikBüyükçekmece4. Levent üçgenindeki "metropolitan alanın" ıılaşım açısından cn güçlü "çekinı merkezi" haline getiriyor. Oysa ki Suriçi'nin, tarihsel ve kültürel kimliğinin korunabilmesi için, tstanbul'un genel ulaşım sistemi içerisinde "çiğncnen" bir bölge olmaktan kurtanlması, yani doğubatı ve kuzey bağlantılarının olabildiğince "surdışından" kurulması gerekiyor. kaygılannı şöyle belirtiyor: "Delme tüneller, yüzlercc tarihsel yapının altıhdan geçtiği gibi, Beya/ıt Camisi'nin de altından gcçmekte. Şch/adebaşı istasyonu, 200 ııı. ıı/ıınlıık, 40 m. genişlik, 47 m. derinliğindcki çukurunu, iki uygarlığın tarih hazinesinin üzerinde, Imparatorlar Yolu "Philadelphion"da (Dircklerarası) açmakta. Sirkeci tstasyonu, 390 m. uzunluk, 70 m. genişlik vc 50 m. derinliğindcki kazısı ile, tstanbul'un kurulıışundan bile eski, ilk limanı "Bosphorion"da bitişik arkcolojik değerleri ortadan kaldırmakta. Yenikapı çifte istasyonu 370 m. uzunluk, 100 m. genişlik, 20 m. derinlikteki çukurunu Thcodosius (Eleuthcrios) Limanı içinde ka/makta..." Kentin Asya ve Avrupa yakasındaki raylı toplu taşıma sistemlerinin, metro ve tüpgeçii) projeleriyle Suriçı'nde birleşerek, bu bölgenin "ulaşım odağı" halıne getirilmesine tepki duyan uzmanlar arasında Besim Çeçener ıle Mete Göktuğ da bulunuyor. Çeçener, aynı anda tstanbul 2 no.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyesı. Göktuğ ise, geçmişte tstanbul'un nazım plan çalışmalarında emeği olan bir mimar. Her ikisi de, böyle bir projenin, tarihi yanmadayı "hem alttan, hem iistten" tahrip edebileceği görüşündeler. Raylı sistemlerin Sunçi'nde buluşmalan, bölgede yeni ve yüksek yapılaşmayı da özendirecek. Çeçener diyor ki; "Koca Istanbul'un her yerinden, en kolay ve en hızlı ulaşılabilen bölgesi Suriçi olduğu zaman, bu bölgede ranta dömik iınar baskılarının da artık öııii alınamaz. Tiiın dokusu ile korıınınası gerekeıı bir merkez, kısa sürede iş ve ticaret scktörünün yapılaşma özlemlerine tutsak olur ve korumacılar pes eder, yenilir..." Mete Göktuğ'un önerisi ise bu tehlikeyi gidermeye yönelik: "Metro ve tüp geçiş kaçındmaz. Ancak, İstanburdaki toplanma ve dağdma merkezi olarak, ana istasyonlarm kesinlikle Surdışına çıkartılması gerekiyor. Tüp geçit de yinc Suriçinden değil, Yedikule'nin ilerlsinden Avrupa'ya bağlanmalı...M Uzmanlap kaygılı Bu konuda son yıllarda yoğun çalışmalar yapan, araştırmacımimar Mustafa Izberk, tstanbul Metrosu Projesi'nin Tüp Geçiş Projesiylc dc "bütünleşerek" özellikle Tanhscl Yanmada içerisinde yaratabileceği tahribata karşı, C U M H U R İ Y E T DERGİ 1A Ğ U S T O S Tartışmanın önaml va "Içerlğl" Aslına bakılırsa, tstanbul için gerçekten "100 yılın özlemi" olan metronun ve yine tstanbul'un artık "yıkılmaması" için tek seçenek olan, 3. köprü yerine tüp 1993 SAYI 384