Catalog

V A S AM C E Z M İ E R S Ö Z onun. Türk filmi bulmak inanılmaz zormuş. Karanlık ve rutubetli depolarda ölüme tcrk cdilen bu filmleri bir süre sonra sağ salim elde edebilmek çok zonmış. Amerika'da ise altyazılı bir film, bu ülkede telif yasasına göre anında cretuvarla imha ediliyonnuş. Paramparça. Geriye bir filmin peşinden dcdcktif gibi iz sürmek ya da eş dost aracılığıyla haberdar edebilmek kalıyor.. Bu eş dostlardan biri de dünya iyisi makinist Muzafler: "Erhan abi, scnin için Ferdi Tayfur'un sesiylc bir Lorel Hardi filmi buldum. İyi kopya, fiyatı da uygun." Erhan Kayaalp'in evi bir sinema stüdyosu gibi. 8'lik, 16'lık ve 35'lik filmlerin bobinatörleri evin her bir odasına dağılmış durumda. Montaj masaları ve ufa75 kişilik bir salon. İster divanda, ister sandalyede cık bir film deposu var. Burada 50'yi aşkın her ebatta film naylon torbalara öisterseniz de halının üzerinde oturabilirsiniz. Filmin zenle yerlcştirilmiş vc filmler uzun süre korunsun diye torbalann içine kafurun ortasmda 5 dakikalık bir çay molası da var! yerleşlirilmiş. (Bunıı hiç bilmiyordum.) Her odada film afişleri, 1977'den beri v sineması Erhan Kayaalp sunar: Film sanki biraz hızlanıyor, çizikler her ay düzenli alınan sinema dergisi Prebcliriyor üstünde. Ve 5 dakika ara. FruBoğaziçi Üniversitesi'nde .Franmier'ler odanın tavanına kadar uzuyor. kocu yok, ama ince belli çay bardaklasızca öğretmcnliği yapan Erhan Sinema salonunun saati bile bobininden nnda tavşan kanı çay var. Gözlerde meKayaalp'i sinemacı bir dostu anyapılmış. Ve cvin müzik odasında dünsut bir güliimse. Ve tckrar gong çalıyor. yor. Söylcdiği şudur: Falanca şirkete yanın dört bir tarafından ahnıp getirilFilmin ikinci yarısı başlıyor. Nefesler yıllardır aradığı film dublajsız ve temiz miş yüzlerce longplay: Film mü/iklcri. tutuluyor. Görsel şölen başlıyor yine... bir kopya olarak gclmiştir. Fiyatı uyErhan Kayaalp'in iki garip saplantısı Ev sinemasınm mucidi, makinisti, sagundur. Erhan Kayaalp için arlık bir var: Biri jeneriği olmayan filmi alnıamalon sahibi. eleştirmeni. yer göstericisi başka zaman başlamıştır. Dcrsini heyesı. Scyrettiği filmlerin jencriğini ezbercanla bitirip, Bcyoğlu'na iner. Film şirlermiş. İkincisi, ketinden fılmi biraz da pazarlık yaparak ıdı güzel olmaalır. Cebinde para kalmış mıdır? Olsun van filmi satın alyanında mavi kartı vardır. Eve gelip, nıaması. "Güzel yaklaşık 1.5 sene öncc 900 bin liraya alfilmin adı da güdığı 35'lik göstericisine yeni filmi takar. zcldir" diyor, Öncc kendi için seyrcder. Keyfi büyük"dikknt et." İltür. ginç. Evet çok koVakit akşam olur. Ve başlar kendisi nuştuk. Bu akgibi sinema tutkunlan olan dostlannı aşam lıangi film ramaya: "Bu akşam evde sinema var çovar? "2001. Uzay cuklar. Çanlar Kimin İçin Çalıvor, KuşYolu Maccrası." lar, Susuz Yaz, Batının Zafcri, Askcrin Harika. Biriniz Tiirküsü var. Gecikmeyin. Gong sesinçayı ocağa koydcn sonra kimseyi almam!" sun. Herkes yerini alsın. Sigaralar Ve beklenen saal gelir. Erhan Kayasöndürülsün. Tealp'in adı Yeşil Çam olan sinema salolcfonu telesekrenunu 15'e yakın dostu doldurur. Kimitere bağlar mısıleri divanda, kimileri özel olarak yaptınız? Tamam. Irılan bez sandalyelerde, biraz geç gelenşıklar yavaş yalerse halının üzerinde saygılı bir keyif vaş söner. Gong duygusuyla tîlmin başlamasını bekler. çalar, nefesler tuAralannda müthiş bir uyum vebu halulur. Gözler meyatta sinema denen o büyülü rüyadan sut bir şekilde kıortak bir keyif almanın bağlayıcı yakınsılır. 35'lik göstelığı vardır. Kapılar kapatılır. Son anda ricinin büyülü tıiçeri, çayı ocuğa koyan biri girer. Işıkîar kırtısı hafifçe duhafıf hafif söner. Ernan Kayaalp gonguyulur. Görsel şönu calar. Işıklar tamamen söner. Sessizlen başlamıştır. lik ve göstericinin o tıkırtılı, o sihirli sesi. Sessizlik!... 4 Ve hcrkes kendi rüyasına gömülür... Ev »inemaBinın makinİBtliğlnden sahipliğine kadar her ifayi Erhan Kayaalp biiyük bir keyif le üstlenmi» durumda ODA SİNEMASI E Erhan Kayaalp üç göstericisini de balkonuna özenle yerleştirmiş. 8'lik göstericisi sünnetinde hediye edilmiş. 16'lık göstcrici ise Galatasaray Liscsi'nde yatılı olmak koşuluyla alınmış babası tarafından. Şu an 2530 tane 16'lık filmi var. Bir zamanlar birçoğunu günlüğü 50 liraya kiralarmış. İki kere kendi, bir kere dostları izledikten sonra ertesi sabah geri gölürürmüş. Sonra biraz para biriktirip satın almaya başlamış bu 16'lıkları. Askcrin Türküsü'nü, Türkçe dublajlı da olsa yıllar önce 3 bin lira sayıp almış. 35'lik filmleri ise pek çevresi olmadığı ve piyasayı bilmediği için astronomik paralar karşılığı almış. Kuşlar'ı 1978'de 30 bin liraya (asgari ücretin kaç katı?), Bisiklel Hırsızları'nı 1981'de 70 bin liraya almış. Anlaşılan bütün maddi gücünü bu işe seferber etmiş. Çoğu kez bu paralan dişinden tırnağından artırarak ve taksit taksit ödemiij. Onun bu önüne geçilmez tutkusunu hisseden bazı ayakçı kopya satıcılan ise fıyatlan artırdıkça artınnış. Bu tutkusu için yapmayacağı şey yok Erhan Kayaalp'in. Öyle ki uzun yıllardır hasretle aradığı Robert Mulligan'ın 1973 yapımı "Öteİd" adlı filmi için varını yoğunu verebilir. Bu filmin Amerika'da video kaselini bulmuş. Ama yok, onun derdi 35'liğini bulmak. Sinemacı deyimiyle yorgun kopya da olsa, vuruklan da olsa aklı derdi bu filmi satın al mak C U M H U R İ Y E T D E R G İ 8 M A R T 1 9 9 2 S A Y I 3 1 3 11