27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

PAZARIN ç P.ENCERESİNDEN. Hangjsini? "Turgut Nereden Koşuyor"u. Maria Callas, şampanya içinde tenya solucanı içip kırk kilo vermiş! öööööğh! ' Mevsim, ilkbahardı; ne Nefıse Hanım, ne Ayşe Kepsutlu, ne de okul arkadaşlanndan herhangi biri, başka mevsimlerde, kilo aldıkları için bu derece üzülmezlerdi: Dergilerde mayo reklamlannın görülmeye bajjladığı bu sezona yaza ramak kala, sonbaharda alınan ve kışın bir türlü verilemeyen kilolan atabilmek için gerekli zaman kısaldıkça sinirler daha gerilir, böyle perhiz bozmalar, insanı daha tedirgin ederdi. Sorun, bir sağlık sorunu olmayıp, bir estetik, bir beğenilme sorunuydu. Hanımlann en mürekkep yalamışı olan Değer Ulusoy, işin "psikolojisi"ni irdelemeyc başladr Büyükbabalanmız, tombullan sevdiklerinden babaannelerimizin zayıfla derdi yokmuş. Peki annelerimiz? Erkekler belki kadınlar da çocukluklannda karşı cinslen ilk gördüklerinin tiplerine eğilim duyarlar. Babalanmızın çoğunun ilk bilinçaltı gözağnsı, balık eti babaannelerimiz olduğundan analanmızın "topluluğu" onlara itici gelmezdi. Peki kocalanmız? Onlar neden böyle sapıtıp bizi bu sıkıntılara düşürüyorlar? Onların cinsel fantezileri, şişman kaynanalanıruzla çocukluklannda gördükleri Batı fılmlerindeki zayıf artistler arasında gider gelir. Bu nedenle kimi balık eti sever; çoğunun belleğinde Audrey Hepbum, Brigitte Bardot gibi güzeller tur atar. Öyle ise oğlanlara "Anasına bak, kızını al" dendiği gibi, kızlara da "Oğlunu almadan anasının kilosuna bak; sonra sıkıntı çekersin!" demeli. Hanımlann en zayıfı Seval, içeride oynayan oğluna seslendi: "Kalk, gidiyoruz!" Beş yaşmdaki Can, zayıf anası yüzünden büyüyüp de ortaokula gittiğinde kuşkusuz ince beden kızlan daha çekici bulacaktı. Seval, zayıflığı nedeniyle çocuğunun bilinçalüna ettiğini ve oğlunun gelecekteki kız arkadaşlanna edeceği eziyetleri bilemezdi. Arkadaşlan ile vedalaştı, çıktı. Yolda ilk gördüğü dilenciye yüz bin lira, ikincisine iki yüz bin lira verdi, gazeteciye verdiği elli bin liranm da üstünü almadı: Zayıflığının sırn, her perhiz bozduğunda fakir fukaraya dağıtacağına dair •çocuklarının başına ettiği yemindi. Aslında onu tığ gibi tutan, "natura"sı falan değil, perhiz bozmanın kabank bedeliydi. •< 315 Ağırmesrep kadınlar emizlenmiş bıldırcınları iyicc tuzlayacaksın! Sonra büyük bir tencere alıp içinc yağ, soğan ve havuç koy; bir de bu bıldırcınları. Kuşların her tarafı nar oluncaya kadar kızart. Şimdi bir bardak su ckle ve ağır atcşte yavaş yavaş pişir. Bir taraftan da kcstaneleri hazırla: Kcstaneleri keskin bir bıçakla çiz biraz yağda kızart!.. Nefise Hanım'ın "kestaneli bddırcın" tarifi yanm saat sürdü. Meral Özden bu tarifı ev sahibesinden aldığı bir kalemle kocasının "Güneysüt Ithalat İhracat AŞ" antctli kâğıtlanna yazdı. Çarşamba gccesi cvinc gelecek misafırlerine bıldırcın pişirecekti. Nefıse Hanım o gün Ayşe Kcpsutlu'nun çayına davctli olan ycdi kişinin yaşca en kıdemlisi ve en iyi yemek pişireniydi. Sorulduğunda üşenmez, yemcklcrini uzun uzadıya tarif ederdi. Ev sahibınin Gülden Ersu'dan aldığı epılpaylar ve çizkeykler, Divan pastanesinden getirttıği mekik ve piremit pastalan, Baylan'ın musoşokola vc meyveli turtalan çabuk tükenmiş, sıra Pelit'ten aldığı frambuazlı pastaya ve Aysel İçte'niıı Karaköy'deki Güllüoğkrndan getirdiği güllaça gelmişti. Saal beşbuçukta Nefise Hanım kestaneli bıldırcın tarifıni bitirmiş, Ayşe Kepsutlu'ya mücver hazırlamanın püf noktalannı açıklamış, şimdi de domatesli söyürmenin üzerine kavrulmuş kıymanın nasıl yayılacağını anlatmaya başlamıştı. Hanımlar iyice doymuşlardı: bir ikisi eteklerinin düğmelerini açmak, fermuarlannı indirmek zorunda kalacak kadar şişmişlerdi. Evsahibesi gitti, ecza dolabından "Festal" getirdi, isteyene dağıttı. Bu kadar çok yediğinden dehşetli bir vicdan azabı çckmcye başlayan Değer Uiusay, "Bcn yarından tezi yok ölüm orucuna başlayacağım!" dedi. Meral özden, "Bcn de bu hafta dört gün üstüste jimnastiğe gideceğim!" dedi. Nereye gidiyorsun? Nişantaşf ndaki Jakline; tembel jimnastiği yaptınyor: Sen zahmet etmiyorsun, yatıyorsun; kolunu bacağını aletler hareket ettiriyor... Bunlan duyan Ayşe Kepsut'un aklına idrar söktürücü haplannı almak geldi. Hemcn çantasını kanştınp daima yanında taşıdığı, her ziyafete götürdüğü T söktürücülerden iki tanesini ve ishal yaptıran san haplardan da birini Hermesetaslı çayla yutuverdi. Hava birdenbire değişti; ziyarctin başından beri süren yemek tarifleri ve atıştırmalann ycrini bir anda perhiz ve jimnastik salonu tarifleri aldı. Mari Kier'de bir perhiz okudum, şimdi Fransa'da en çok tutulanı buymuş. Amerikan Hava Kuvvetleri Rejimi, Mayo Klinği rejimi, Scarsdale artık tarihe kanşmışlar. Bu rejimde, hangi gıdayı han özalllkl* kadınlann an başta g*l*n •orunlanndan blrl kllolan oldu. gisiyle beraber yersen kolay yakacağın açıklanıyor. diyorlardı. Ama hepsi de tanıdıklan Mesela meyve etten dört saat sonra yengünden bu yana bir gram bile almamış se daha çabuk yanamıış. olan Seval'e hayret ediyorlardı. E n iyisi akupunktur. N e yapıyorsun da böyle kalıyor Akupunkturcu alt dudaktan geçirsun? diği şişleri üst dudağa batınp öyle bıra Hem bizim kadar yiyorsun, hem de kınca yemek yiyemiyormuşsun değil şişmanlamıyorsun! mi? Tenis mi? Tiroid ilacı mı? Yok hayır, dişlerini telle böyle tutYoo, hiç biri, ben de bilmiyorum. turup yemek yiyemeyen var, ama akuGaliba naturam böyle. punkturda iğneler kulağın sayvanına Nefıse Hanım. batınlıyor. A a a h ne iyi imiş, babaannelerimiz Geçen gün berberde Gülcan Akııı'ı zamanında böyle dertler yokmuş, dedi. gördüm. Bir ayda nasıl zayıflamış, şa "Bir dirhem et bin ayıp örter" derşarsın. lermiş, "Can boğazdan gelir" derlermiş. Liposakşın mı? Gerçekten şişmanhğı kötüleyen Os Yook, bir ay sadece domates yemanlı atasözü yok! miş, çay içmiş; ağzına başka bir şey koy Tabii evde kalmış kızlara koca bumamış. Ha bir de limon suyu içmiş. lan, kısırhk gideren, hastahk savan Os Limon suyu ne yapar? manlı evliyalan vardır da insanlan za Mideyi tavlatır, tokluk verir! yıflatan ne ayazma vardır, ne yatır. Geçen yazdan beri en fazla kilo almış Tayyarzade'nin oğlu, içine limon olan Ayşe Kepsut'luydu: Tam yedi kilo kabuğu konmuş sıcak su içerek zayıflıiki "size" fark etmişti bedeni. Onu beşer yormuş. kilo ile Meral özden ve Nefıse Hanım Turgut Özal da koşarmış! izliyorlardı. Değer Ulusoy'la, Ani De Bunu nereden çıkardın? ğirmenci ise yaz kış farklannın dört Emin Çölaşan'ın kitabını okumabuçuk kilodan ibaret kalmasına şükredınmı? 10 C U M H U R İ Y E T DERGI 15M A R T 1992 SAYI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear