Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
"Onu coskusu yordu" ZUHAL OLCAY (Oyuncu) Okan butun o neşelı, esprıli, açık, dışa donuk goruntusunun yanında son derece ıçıne kapanık bır ınsandı Aşırı duygusallığını hep esprılerle kırıp, duygusal Okan'ı saklamaya çalışırdı Bunu saklayamayıp olanca açıklığıyla ortaya salıverdığı tek yer fılm setlerıydı Çekımler boyunca tum duygusuyla fılmı ve butun rollerı, fılme daır her şeyı bır çocuk safhğı ve ıçtenlığıyle yaşardı Ben sette Okan kadar coşkulu çalışan bır yonetmen daha tanımadım Onu bu coşkusu yordu zaten, Okan'ı gerçekten çok ozluyorum "Issızlığın Ortası"nda Fikret Kuşkan ve Ece Gökç». LİZA TUNA (Organizatör) Onu çok ozluyorum Okan sınema ıçın ıntıhar ettı En uzulduğum de, bır sınema fılmı yapmak ıstıyordu, onu yapamadan gıtmesıdır TUNCA YÖNDER (YönetmenYapımcı) Okan Uysaler, Turkıye televızyon ve sınemasında kendıne ozgu bır yerı olan nadır sanatçılarımızdan bırıdır Yaptığı tum dızı ve fılm çalışmalarında estetık kaygıyı, tutarlı ve ozgun bır sınema dılıyle bırlıkte tıtızlıkle on planda tutmaya çalıştı Toplumumuzun, tum kanallarıyla televızyonumuzun, sınemamızın. ozellıkle gazete ve dergılerıyle basınımızın sanatçıya karşı duyduğu umarsız kayıtsızlığa, ılgısızlığe ve hatta duşmanca yaklaşışına rağmen yılmadan, ışını namusuyla yaptı" Sevdığım bır arkadaşımı, duyarlı bır sanatçıyı, ıçten bır sınemacıyı kaybettığım ıçın ıçım hâlâ yanıyor ATİLLA İLHAN(Yazar) Çoğu kışı bılmez ama Okan, benım yakın bır arkadaşımdır Kolum kesılmış gıbı oldum Okan'da ınanılmaz bır oğrenme açlığı gorurdum Pek çok eserı daha henuz yayımlanmadan, yayınevlerınden alıp okurdu Okan çok açık sozlu, eleştırıye çok açık bir ınsandı Bu kadar açık bır ınsana çok az rastlarsınız Ankara'da beşlı bır ekıp olarak tanımıştım onları Okan, Zıya Öztan, Huseyın Karakaş, Unal Kupelı ve Ayhan önal Okan bunların en lyılerınden bırıydı Ve bugun o ekıp, Yeşılçam sınemasının ıçıne duştuğu dağılma, kendı ıçıne kapanmaya karşılık bır senteze ulaştı Halka ulaşan fılmler çekıyorlar Okan en ekonomık ve en vurucu yerlerın altını çızerek bır mızansen yaratırdı Bu takdır ettığım Okan'ın vardığı ustalıktır Çalışmaktan yılmayan, kafası durmadan çalışan bır ınsandı Ölumu buyuk bır kayıptır Uzuntum çoktur AGAH ÖZGÜÇ (Sinema Eleştirmeni) Çok duyarlı bır sınemacıydı TRT'den yetışen yonetmenler ıçınde çok başarılı oldu Çok daha lyı şeyler de yapacaktı Beklenmedık çok tatsız bır durumla karşılaştık, maalesef omru vefa etmedı Derınlığı olan, bu ışe gonul vermış bır sınemacıydı ömru vefa etseydı sınema da, lyı bır yonetmen kazanacaktı ZİYA ÖZTAN (Yonetmen) Okan, Turkıye'de sınema dılını en lyı kullanan yonetmendı Oyuncu yonetmesını bılen ender yonetmenlerdendı Ve Türk sıneması ıçın ne talıhsızlıktır kı, o hıç sınema fılmı yapamadı MEHMET EROĞLU (Yazar) Okan, elındekı metnı ucuzlatmadan duygu ıle yoğurup kendı uslubu ıle yorumlayabılen bırıydı Bu açıdan orıjınal, başka bır deyışle sanatçıydı Benım bılebıldığım kadarıyla her çalışmasında once ınsan vardı TOMRİS GİRİTÜOĞLU (Yonetmen) Okan, usta oyuncu yonetımı, mekan kullanımı ve duyarlılığı ıle çok ozel bır yonetmendı Daha onemlısı ınsan olarak ozeldı Şıırlı bır dostluğumuz vardı onunla Ikıncı bır baba gıbıydı benım ıçın, oğlum gibıydı Gıttığınden berı tuhaf bır boşluk ıçınde yaşıyorum ve onu çok ozluyorum. AYHAN ÖNAL (Yonetmen) Inanılmaz guzel yureğı ve duygusu ıle hem ınsanlığa hem de sınema âlemıne en buyuk katkıları yapan ınsan bırıydı Fılmlerınde bu kadar guzel duygu, bu kadar guzel atmosfer ve bu kadar guzel oyuncu yonetımı her yonetmene nasıp olmaz Sınema yuklu bır dınamo ıdı SUNAR KURAL AYTUNA (YönetmenYazar) Okan'ı tanımayan herkes, filmlerını izledıkten sonra, onun ne denlı duygu yuklu olduğunu anlıyordu zaten Bır de bız dostlarını duşunun onun duygularını onunla yaşadık, onun ınsanlığına tanık olduk Onu o kadar çok ozluyoruz kı MEHMET AÇAR (Sinema Eleştirmeni) Bır melodram ustasıydı Belırlı bır uslubu yoktu ama klasık sınema anlatımına olan hâkımıyetı, bır tur olarak melodramın ozunde yatan ozdeşleşme ve duygu yoğunluğunu (duygu somurusu değıl) ekrana nasıl aktaracağını çok lyı bılmesı ona Turk sınemasında ozel bır yer kazandırdı "Gecenın ötekı Yuzu" ve Donemeç" çalışmaları karakterlerı derınlığıne yakalaması, mekan duygusu, fon muzığı kullanımı ve genel olarak anlatım açısından melodram turunun bızdekı en has orneklerındendır SEVİN OKYAY (Sinema Eleştirmeni) Karakterlerı çekıp çıkarmayı, yaşar ve ınanılır hale getırmeyı bılırdı Çok tyı bır oyuncu yonetmenı'ydı Bunu kendısıne soyleyınce, guler, "Ne yapalım?" derdı, "Her şey yarım yamalak Elımızın altında bır tek onlar var" Aldırmaz gorunmesıne rağmen, fevrılığe de varan bır hassasıyetı vardı Bu ozellığı, metnın ıçınden karakterle bırlıkte duyguyu da çekıp almasına ve hepsını mekana oturtmasına yardımcı oluyordu Mevcut bır avuç lyı yonetmenden bırıydı Okan Eksıklığı şıddetle hıssedılıyor NAZ ERAYDA(SanatYönetmenl) Şehvetle okur, şehvetle duşunur, şehvetle kavga eder, şehvetle fılm çeker, şehvetle yaşardı Tam anlamıyla bir enerjı yumağıydı Sınema eğer yapılacaksa onun gıbı ınsanla yapılmalı onu çok ozluyorum Filiz Akın 13 yıl sonra "Geçmıv Bahar Mimozaları"yla kamera karçısına dttnmttftU. manada mtıhardı Baş,lamadan kcndını yorguıı ve ha/ırlıksı/ lıısscdıyordu Senaryoya vc filme lam anlamıyla vakıl' vc lıakim olamamaktan cndışc duyuyordu. Ama Alilla tlhan'a vc kurııma olan saygısından, bıtımıck /oıunluluğunu da duyuyordu. Vc bır yandan da dı/ıdcn sonra ılk sincma fılminı yapmanın planlarını kuruyordu Ölumünden ıkı gün önce son ke/ aradığında, sıtayi!}le "Sctc gcl barı, Beyoğlu'nda çalışacağı/" dcmı^tı, son ıs,ınde yeterıncc yanında olmadığımı duijünüyordu Gıdecektım, o daha erken davrandı, gıdıvcrdı Ama bcn hâlâ onun gıdışım tam ıdrak elmiş değılim. Ba?en elim telclbn rehberımdckı numarasına gıdiverıyor, bir şey sormak ıçın aramaktan zor mcn edıyorum kcndımı, ya da ılen bir saatte çalan tclctbna ko^arkcn o olduğunu du^unmekten alıkoyamıyorum kendımı, Çi(,ck Bar'da clınde ncskafc fıncanıyla k Çlkiverecek glbl geliyor. < C U M H U R İ Y E T D E H O İ 6 A R A L I K Parmak Damguı'nda A. Arman va Z. Olcay. 3 S 0 1 9 9 2 S A Y I 11