Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
H A F T A IMIIM K O N U Ğ U M I N E G. S A U L N İ E R Caz Festivali'nin Parisli Türk sanatçısı Senem Diyici: Buzdolabımn üstü ilk sahnemdi... S enem Diyici şu sıralaıTiirkiye'de ıkınci ke/, kendi dilini konuşan dinleyiciler için söyleyecek. Ca/ tiiründe sergileyeceği sanatı için lek birsö/ümü/var: Nells! 22 F.kinı 199I Salı giinii İstanbul'da Cemal Reşil Rey Konser Salonu'nda, "Akbank I. Uluslararası Caz Festivali"nin "Açılış Konseri"ni gerçekleştiriyor Senem Diyici ve"sextet"i... Le Monde gazetesi Senem'den: "Bu Türk, bir Akdtni/li tutkusuyla caz sövlüyor" diye söz etmekte. Senem Diyici, yalni7ca birkaç yıldır Fransa'da yaşıyor; sesini dinleyince beğenmemek olası değil. Fransı/larda aptal olmadıkları için, epeyce beğeniyorlar Senem'i. Senem bugünleri görebilmek için çok çalışmış, çok acı çekmiş belli. İyi konuşmasını bilmiyor Senem. Kötü niyetli biri, budalaca şeyler söyletebilir ona. Ama Senem'in önceliği konuşmak değil ki! O, işini en iyiyapmaya çalışan biri. İstanbullular bu sezonda Senem'i Scxtet grubuyla dinleme olanağı bulacaklar. Geçen yıl "Oynak" grubuyla izlemiş ve sevmişlerdi. Bu başarılı "cazcımızı" Almanya'daçıktığıturneöncesi Paris'te yakaladık ve aşağıdaki röportajı yaptık kendisiyle: •• Mü/ik yaşamım, buzdolabının üstündc başladı sayılır. Küçücüktüm. mutfakta yemek ha/ırlanırken buzdolabının üstüne oturturlardı beni, şarkı söylerdimorada. Dahaciddi olarak,yedi yaşından başlayarak Istanbul Radyosu Çocuk Korosu'nda yer aldım. On dört yaşında İstanbui Konservatuvarı Devlet Klasik Türk Müziği •jan bölümiine ya/ıldım. Doğrusu bıırada verilen eğitim tarzı epeyce sıktı beni. On altı yaşımda, 'Fato' adını kullanarak gi/licc dold'ıırduğum kasetin varlığı ortaya çıkınca.konservatuvardanatıldım. İstanbul'daki konserin hakkındu hiraz hilgi verir misin? •• İstanbul'a "Takalar" adlı repertuarlagidiyorum. Aslında eski birçalışmam Takalar. Şimdi daha "akustik" çalışıyo Sanem Diyici v* S«xtet'l: Alaln Bleslng (gltar), Franck Tortillier (vlbrofon), Yvea Rousseau (baa), Eric S*va (saksofon) v* David PouradierDutell (davul). İstanbul'da, Akbank 1 . Uluslararası Caz Festivali'nin açılışı, 22 Ekim salı akşamı, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, Senem Diyici Sextet ile... Sanat yaşamını Paris'te sürdüren Diyici, Fransa'da basılan ilk plağı "Takalar" ile caz çevrelerinde adını duyurmayı başardı. Bu plağında, akustik caz ile Türk motiflerini ustaca birleştirmeyi başarıyor. rum. Yani akustik kalitesi daha yüksek parçlarımın. Fakat bu yeni kaliteyi, İstanbul'da scrgileyecek olgunluğa eriştiremedimhenüz.Gruphazır değil. Dolayısıyla yine vibrafonla, eski çalışma türümle gidiyorum. Oysa, bu tür çalışma, gördüm ki biraz daha burjuva bir kitleye hitap ediyor. Oysa ben halkımın yakınında olmak istiyorum, bu yüzden yeni çalışmalarımda akustik çaba var. Burjuva kitlesine bağlı kalmak hiç hoşuma gıtme/doğrusu. İstanbui Konservatuvan'ndaki klasik Türk müziği eğitiminin de burjuvaya bir hitap biçimi olduğunu gördüğüm için sevmemiştim. Folk lürüneböyleyöneldim. 1970 ytlında Türkiye'de Aykut Sporcl'le çulıstım. 79'da Ali Kocatepc ile bir prodüksiyon yaptım. Sonra Almanya'ya bir turneye çıktık. Kırk kişilik birekiple, I986yılında bir kaset yaptık, "Anadol" adında. Fransa'da da iki yıl önce "Takalar"ı yaptık. Bu çalışma için Okay Temiz'i davet ettik. Biliyorsunuz, Takalar şiiri, Bülent Ecevit'indir. 1988 yılında plağın çıkışıonuruna, ParisBataclan'dabirgece tertipledik. Rahşan ve Bülent Eccvit'i dedavet ettik. Kendilcri birhafta konuğumu/ oldular, çok gü/el bir baloydu. Şimdi de İstanbul'da Chick Corea'nın çalacağı bir gecede sahneye çıkmak için gidiyoruz. Senem, burjuvalardan falan söz eder ken, bir sanatçı için biraz yıpranmi} hir dil kullanmıı olmuyor musun? •• Tabii. Galiba. Şimdi "entelektüel" olayları var Türkiye'de değil mi? Aslında eskisi gibi kavga çabasında değilim artık. Kendimedönük yaşıyorum. Hskiden var mıydı bu "kavga" çahası? •• Evet, vardı. Herkesin olduğu gibi. Gençken daha cesur oluyor insan. Sonra duruluyor. Avrupa'ya nasılgeldin, nasılyırU'ftin Fransa 'ya? "•> 1980 yılından beri, Avrupa'da gezdinı epeyce. Ingiltere, İsviçre, Almanya... Sonra baktım, Fransa en gü/el iilke. Güneş, insanlar. Bıırada kalmaya karar verdim. 1986'dan beri buradayım. Yerleştim.evlendim.çocuğum var. Düzenimikurdum.üçtanegrubum var. Bu gruplar hakkındu biraz bUgi verebiiir misin? • ı Birisi, İstanbul'a bu yıl birlikte gitti• ğim "Scxtct." Türkçcde, "altı kafa" demck oluyor ve bu grupla ca/ kalıpları ıçinde Türk folk nıü/iği yapıyoru/. Bu benım ilk kurduğum grup. İkinci grubumla geçen haziran ayında Gülhane Parkı'nda çaldık, çok sükse yaptık: "Oynak" diye adlandırılan kuartet oluyor bu. Bir de Duo'm var. Birlikte çalışD E R O İ 2 0 E K İ M 1 9 9 1 S A Y I 2 9 3 C U M H U R İ Y E T