26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

s AĞLIK Erdal Atabek Gençleri kendimize benzetmek iz çocuklanmızı çok seviyoruz. Yaptıgımız hcr şeyi onlann iyiliği için yapıyoruz. Belki bugun onlar bizim yaptıklanmızı anlayamıyorlar; ama ilcride butun bunların degerini anlayacaklar." Bir annenin bir babanın bu sözleri onlann davranışlarının nedenini açıklamaktadır. Gerçekten de annelerin, babaların çocukları üzerindeki kısıtlamaları, yönlendirmeleri hep bu kaygıya dayanmaktadır. "Onları çok sevmek, onlann iyiliğini islemek". Peki, bu denli iyi duygular neden gençlere anlatılamamakta, onların da bütun bunları benimsemesinde başarı sağlanamamaktadır? Yoksa, bız erişkinler, "Çocuklanmızın bizim gibi olmasını isterken" haksızlık mı ediyoruz? Onları çok sevmekle, onların bizim gibi olmalanru istemek arasında önceden pek düşünmediğimiz bir özdeşlik mi kuruyoruz? Acaba yanlışımız burada mı? Kendi alışkanhklarımızla onlara "kendi modelimizi" mi sunuyoruz? Bunları hepimizin, annelerin, babaların düşünmesi gerekiyor. SEVGİ sözcüğünü günlük hayatımızda çok kullanıyoruz. Ama bu sözcüğün anlamını yeterince düşünüyor muyuz? Seviyoruz ve karşılığında birçok şey bekliyoruz. Seviyoruz ve sevdiğimiz kişiyi yukümlüyoruz. Seviyoruz ve duygu yatınmı yapıyoruz. Sonra da karşılık Dikili Kültür ve Sanat Şenliği'nin ardından [2] onların kendi iyiliklerini düşünecek kişilikte yetişmelerini sağlamamız gerekiyor. Biz annelere, babalara onlann hayatını sanki kendimiz yaşıyormuş gibi davranarak onlara yardım edemeyiz. Gençlerin istemediği bu, benimsemediği bu, sevmediği bu. "Onlann iyiliğini istemek" adına gençlerin duygularına, dUşüncelerine, davranışlarına ipotek koymak, onların ailelerinden uzaklaşmalarına yol açıyor. Bunu anlamadığımız zaman da bizler, anneler, babalar "çocuklanmızın bizden uzaklaştığını, bizim onları sevdiğimiz kadar onların bizi sevmediğini" düşünüyoruz. Ve böylece, kendi çocuklarımıza haksızlık ediyoruz. Gerçekte onlar bizi seviyorlar hem de çok seviyorlar ama bizim onları anlamamızı bekliyorlar. Çocuklanmızın, gençlerimizin bizim ilgimize, sevgimize, anlayışımıza, arkadaşlığımıza, dostluğumuza gereksinmesi var. Ama bizler onlarla arkadaş olmaktan korkuyoruz, onlarla yakın olmaktan korkuyoruz, böylece de aslında çok önemli olan arkadaş olma, dost olma şansımızı yitiriyoruz. Gelin biz büyükler, erişkinler, anneler, babalar şu alıştığımız "büyük olmak, hayatın her yanını biliyor olmak, annelik, babalık" görevlerinden vazgeçelim. Çocuklarımızla, gençlerimizle arkadaş olmayı, dost olmayı, çocuk olmayı, genç olmayı deneyelim. Şu arkasına sığındığımız "otorite anlayışı"nı bir yana bırakalım. Sözlerimizin dinlenmesini çocuklarımızla, gençlerimizle aramıza koyduğumuz mesafeden beklemeyelim. "Onların bizim gibi olmasını istemek" yerine, "Onlann kendileri gibi olmasını" isteyelim. Onların kendi kişilikleri olduğunu, onların bizimkinden başka duyguları, düşünceleri, değer yargıları olduğunu kabul edelım. Belki de bizim onlardan öğreneceklerimiz, onların bizlerden öğreneceklerini düşündüklerimizden daha önemlidir. Bir de böyle düşünelim. DİKİLİ'deki konuşmada bir gencimiz, ÖZLEM EKMEKÇt'nin söylediklerine hep birlikte kulak verelım: "...Ben sizden degil, dinleyicUerden bir dilegim var. 8i/i burada coşkuyla alkışlayan anne ve babalar lutfen evlerinde bunu bir kez daha duşunsunler. Sokakta bizleri yargılayanlar, lutfen once kendilerini yargılasınlar ve n/ellikle rica ediyorum, bi/im duygusuz, sorumsu/ oldugumuzu degil, aksine olaylara karşı çok daha duyarlı oldugumuzu unutmasınlar..." Çocukluk korkuları araştırması... O lar bekliyoruz. Sevdiğimiz için bir şeylerin yapılmasını ya da yapılmamasını bekliyoruz. Seviyoruz ama beklediğimiz karşılığı göremeyince sevgimizin sömürüldüğunu düşünüyoruz. Bunlann hangisi SEVGİ'yle bağdaşıyor? Bunların hangisi gerçek bir SEVGl'yi yansıtıyor? Doğrularımız ve yanlışlarımız iç içe. "Sevmek" güzel bir doğru, sevdiğimiz için "yükümlemek"se yanlış. "Onların iyiliğini diişünmek", güzel bir doğru, bunu onların düşünmesine çalışmamaksa "yanlış". Gençlerimizin iyiliğini bizim düşünmemiz değil, konunun toplumda ne denlı canlı olduğunu ortaya koymaktadır "Kas Hastalıklan Derneğl"nın adresl Yenlçeriler Caddesl, Karaağaç ishanı, Kat 1, Beyazıt / Istanbul'dur. Derneğln telefon numarası da, 517 06 44. Telefonda benı arayarak bılgı ısteyen okurlarımıza da söyledığım gıbı bu adresten yararlanabıleceklerı gıbı, Oerneğın başkanı Prof Dr Coskun özdemir'ı, Istanbul Unıversıtesı Tıp Fakultesı Nörolojı Anabılım Dalı'ndan arayabılırter Çağrının yerıne ulaşmış olması bızı de sevındırmektedlr. D Kas hastalıkları için as Hastalıkları DernegT'nln bu çağrısını daha önce yayımlamıştık Gerek mektuplarla, gerekse telefonlarla bızı arayarak konuya ılgı gösterenler derneğin adresım sormaktalar. Oösterılen bu ılgı de, r r kurlarımız bu sayfada "Çocukluk Korkuları" konusunda yapılmış bir araştırmayı ılettığımızı anımsayacaklardır Gerçekten çok önemli bulduğum bu araştırmayı yapan değerlı meslektaşlarımın adlarını yazımda vermemışttm. Oysa bir eksıklıktı ve toplumun bu gerçekten değerlı araştırmayı yapanları da tanıması gerekıyordu Onların buna gereksinmesi olmasa da, bızım onları tanımaya gereksinrnemiz vardır Bu eksığı tamamlamak ıstıyorum "Çocukluk Korkuları" araştırması Ankara Unıversıtesı Çocukluk Psıkıyatrısı Bılım Dalı uyelerıolanDoç Or NeşeErol, Doç Dr NailŞahin, Dr Hilal Ozcobe taralından yapılmıştır ve araştırma ödul kazanmıştır Ulkemızın kendi koşullarındakı sorunların araştırılması büyuk bir onem taşımaktadır Bilındığı gıbı her ulkenın ruhsal sorunları kultürel farklılıklar nedenıyle özelllkler taşır, bunların ortaya çıkarılabılmesı ıçın de özgun araştırmalar yapılması çok önemlidir. Bu değerlı meslektaşlanmız "Çocuk Korkutarı" gıbutoütun toplumu çok ılgılendıren bir konuyu ınceleyerek bılım kultürumüze önemli bir katkıda bulunmuşlardır Çok beğendiğımız bu çalışmayı toplumda yaygınlaştırmak, bu konuda toplumu bılgilendırmek de hepımıze duşmektedır Değerlı meslektaşlarımı yenıden kutlarım Yenı araştırmalarını bekledığımızı, bu çalışmalarından bızı de bılgılendırmelerını ıstedığımızı belırtırım Korkusuz bir toplum, korkusuz bir dunya ıçın el ele vermemız gerekır I ( SAĞLIK ve GÜZELLİK REHBERİ Pedagojik Danışma Merkezi PROKTOLOGIE HEMOROİDFİSTÜL KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ 26 ya» aras okul önceai VARİSLERİN 10 klslllk stnıflar Usans. INFAROT, İĞNE Satrançönllsansh â YCnm© Muzlk Inglllzce tomel ©ğltlml Onternattonal Teachlrtg İLE TEDAVİSİ Laboratuary Systom) Op. Dr. Hıyıtl F. KOCAL Bankalarla anlaşma vardır Rumek Cd. Ogw Ap. ÇANAJANS 151 00 44 FAX: 151 41 55 DOÇENT Dr.ArifVerimfi Ruh (Snlr) Hastalıklan Uzmar» ONUR LABORATUARI Dr.NilgunEkici Bioklmya Baktor1yok)|l Hematolo)l Kaırlık Testlerl Hocmonlar Patotojl Serotojik ve Immünolojik Tosfler • Tümör Bellrleyicllerl Guvenllır ve Kesın Sonuç ValkonoOı Cod Pamuk Pofc» Apt 133/7 Ntfantoş btantHİ • • • • • • • PJlklyarrlst Pslkotorapist Haftaiçi 16.0019 X C t H t ia00l&00 No.1WNIşantaaı Tel:141 35 89 132 0120 8 mm ve Beta vtdoo lle çocuğu tzleme olanağı Sanatsal uygulamalar • Podagojlk donetlm. ücretslz danıjavanlık Vell lle içlçe antayıjlı yaklajım ÖOretmen denetlmlncte güvenH. yaygın, blreysel v« tophj servls olartaâı Tel: 529 00 82 MilletCd. CinerAp. No: 119/4 ÇAPA İSTANBUL (Kan Merkezi Karşısı) MERKEZ TEDAVİ KLİNİĞ! ÇaflkJyan Vatan C. No. 82/1 Tel: 13017 17 Fac 134 2252 Doktor Emel ÇAĞLAR 24 SAAT AÇIKTIR . ZombokSk. h4o. 6 Bostona Tet: 367 54 59 368 61 73 J EÖİTİM EĞİTIMCİLERİN İŞİDİR Ktrmızt Balik ÇoçuKevi Göğüs Hastalıkları Uzmarn Tol: 130 59 »5 24
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear