27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

B H AZARIN PENCERESİNDEN Selçuk Erez Annenin bitmez tükenmez öyküsü astalandığını öğrendim.. Ameliyat olmaktan korktuğunu söylediler.. Seni yüreklendirmek, bu ameliyattan korkmamanın gerektiğine inandırmak için sana kendi başımdan geçenlerı anlatacağım. Kaç yıldır komşumsun, ama komşularımızın çoğu gibi sen de benim bu hastalığı yıllar önce geçirdığimi bilmezsin. Beni çok genç yaşımda evlendirdiler. On altı yaşımda evlendim. Sonra kocam da ben de Tekel'de çalışmaya başladık. Evliliğimin ilk yılında bir doğum yaptım. Ardından birçok duşük gerçekleşti. Doğum kontrolü usullerini bilmiyor, bana bunları öğretebilecek hastanelere, hckimlere de param olmadığı için gidemıyordum. Yirmi uç yaşımda bir doğum daha yaptım. Sonra yeniden kürtajlar, kurtajlar.. Sonradan bu kadar çok kürtaj olmamın, o rahim hastalığına yol açmış olacağını söylediler. Kocam, erkek çocuklarını 'erkek' olduklarından kayırmış, çok şımartmış bir ana ve babanın evladıydı; sorumsuz bir kışi olarak yetiştirilmiştı. Guç hayat şartları karşısında içkiye sığındı, giderek daha çok içmeye başladı... Sarhoş bir koca, ikı kuçük çocuk ve geçim zorluğuyla cebelleşirken sağlığım da bozuldu. önce bitmeztukenmez bir dölyolu akıntısı başladı. Yirmı altı yaşındaydım. Sigortaya gıttım. iğneler derdimi gıderemeyince, başka bir sıgorta hastanesine başvurdum. Kadındoğum bolumunde rahmimin ucunda bir sertlık buldular, ilaçlar verdiler. Kocama, "Altı ay sonra olur; ameliyat edemeyiz!" demişler. Sonra bir unıversıte hastanesını salık verdiler. Oraya gittim. Bana yirmi defa şua yapıldı. O kısmın hocası bana, "Işınlama, hastalıgını tam kurutmadı. Ameliyat olman gerekir" dıyerek benı bu ışı yapabilecek bir hocaya yolladı. Bu ameliyat, çok rıskli bir amelıyattı. Kurtulabilmenı için butun alt karın organlarımın alınması gerekiyordu: Dölyatağı, dolyolu, mesane, dışkılama borusu ne varsa ne yoksa hep alınacaktı. Karın duvarından idrar edecek ve dışkılayacaktım. Butun bunları göze alsam bile, bu ameliyatı geçirenlerın dortte birinin ameliyat masasında kaldığım, dortte birinin hastaneden bir daha çıkmadığını, dortte birinin ameliyata rağmen hastalıktan kurtulamadığını, ancak dortte birinin şifaya kavuştuğunu bilerek karar verecektım. Ailem karşı idi. özclliklegörumcemın kocası (polıstir), "Zaten uç gunluk omru kalmış; bunu da surünerck geçirecek!" diyor, muhalel'et ediyordu. On bir yaşında bir oğlum ve iki buçuk yaşında bir kızım vardı; sarhoş babalarının bu çocuklara bakabılmesı ımkânsızdı. Benim bu nedenle yaşamam gerekırdı. Butun riskleri gö/e alıp savaşmaya karar verdim. Ameliyattan bir oncckı geceyi hiç unutmam: Ben hcp kuıtulacağımı duşuııuyordum. Yanımda crtesı gıın apandısıt ameliyatı olacak bir kadın vaıdı O kddar korkuyordu, o kddar ağlıyordu kı bir hemşıre ona benı gostererek, "Bak ne buyuk bir derdi var, Kurtaı. kurtaj sonrası sorunlar ya da zor doğumlar, kansere kadar surup gıdebılen ölumcül hastalıklara yol açabıliyor nasıl bir ameliyat olacak.. Yine de korknıuyor; sen boyle ağlayıp duruvorsıın!" deyiverdı. Bu sozler, belki apandisıt ameliyatı olacak hastayı bıraz teskın etti, ama ben pcrışan oldum. O sabah koğuşta vizit yapmış olan klınik şefının sozlerıni hatırladım. Adam bana, "Sana her şeyi anlattılar m ı " dıye sormuştu. Yapılacak ameliyatın hakıkaten çok tehlikelı, çok guç bir ameliyat olduğunu bir kez daha kavradım: Sabaha kadar uyuyamadım. Ameliyattan uyanınca yatağımın başucunda bir doktorun bekledığını gördum. " D e dikleriniıi yaptınız m ı " dıye sordum. "Evel, çok iyi oldu!" dıye cevap verdı. Elımı atıp karnımı yoklamak ıstedım. Bırakmadılar. Sonra guç günler geçırdim Ateşim çıktıındı, kanlar verıldi. Kendıme bıra/ gelıp ayağa kalkmaya basladığımda karnıma tutturulması gereken dışkı torbasını kcndı kendıme dcğıştırme konusunda cğıtılmcyc baslandım. Bu da gııçtu, ama /amanla başarabildım. Fvıme ancak ıkı ay sonra donebıldım Nasıl bir ameliyat geçııdığımı aılemııı tum tertlerı bugun bıle doğru durııst bılmezler Ço ğu kötu bir hastalığa yakalandığımı oğrenmışlerdı. Nasıl olsa öleceğime ınanıyorlardı. Bir bolunııı, "Teşhis yanlıştı! Sende o hastalık olsaydı nasıl olsa olurdun. Aldatıldın!" dedıler. Bugün bile arkadaşlarımla konuşurken söz donup dolaşıp atlattığım hastalığa gelınce birçok kimse bana, "kansermanser degildin; yanıldın!" der. Aydın kışiler bunu bılirler. Onlar daha çok "Hangi cesaretle o ameliyatı olmaya karar verdin" dıye sorarlar. Çocuklarımın tepkilerini de unutamam. Oğlum çok korkuyordu. Halasına ben hastanedeyken, "Annem ne kadar yaşar?" dıye sorarmış hep. Eve gelince, "Artık olmezsin değil mi anne" diye ağladı. Ameliyattan sonra malulen emekli oldum. Evde çalışmaya başladım. Dışarıya ka/ak, konteksıyon yapıyordum. Kolay ış değıldir. Manıfaturacılar Çarşısı'ndan kırk kilo kazak yuklenır eve gotururüm. Bunlara kolyaka, guller yapar yerıne iade ederım. Üçbeş kurus kazanırım böylece. Bir ara çocuk butikçılerınden bırıne bebek elbısesı dıkıp bıraz daha para ka/anıyordum, ama o yer sonra kapandı. Oğlum dskerlığinı bıtııdı, ıs guç sahıbı. Kı/ım da cvlendı. Çocuklarını benı çok sever vc sayarlaı. Evımde ıs yaptıımazlar bana. Onlaıa bdktıkça butun bunları çektiğıme değmiş gibı gelıyor. Kocam da işe genç başlamıştı. Bu nedenle o da emekli oldu. Hâlâ tum maaşını ıçkıye verıyor. Bu yuzden ıki kez psikıyatri klıniklerinde yattı. Hıç ıstıfade etmedı. Şımdı ona da ben bakıyorum. Içkının ınsanda sırozmiroz yapacağına ınanmıyorum. Otuz beş yıldır içıyor; hıç bir şey olmadı. Sadece geceleri sokaklarda kendını bılmez bir şekılde dolaştığından ıkide bir ka/aya uğruyor. Bır yıl arayla bır minıbus bır de otomobil çarptı. İlk ka/ada sağ kolu kırıldı, ikincı ka/ada da sol kalçası. Kolu doğru durust kaynamadı, bacağında da çivı var. Artık çışini de tutamıyor; fazla ıçınce altını ıslatıyor. Geçen gun yeğenımın duğunü vardı. Gıderken kocamı ablasına bıraktım. Çunku duğunlerde sarhoş olup rezalet çıkarıyor. Onu eve nasıl taşırdım bu halımle? Ablası ona bır gece dahı tahammul edcmemış. Bana, "Bugun sen yaşamasaydın bana kimse bakma/dı!" dedı Boşanmayı duşunmez oluı muyum? Ama ınsana, "Kendi iyilesti, çocuklar yelişli. Şiıııdi de adamı sokağa alıyor!" derler Ne de olsa sevdığım çocuklarımın babasıdır Onu da bır hasta olarak kabul cdıyorum. Kanseı gıbı bır hastalık Hatta daha da kotu bu: Ben kanserin âlâsından kurtuldum, o bundan kurtulamıyor! I I 14
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear