26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

BAŞKENT G Ü N L E R İ Müşerref Hekımoğlu Çocuk yaşta duyulan onur kızı, ODTÜ Mimarlık Fakultesi'nde bır oğlu var Mımarlığı dayısı ncdenıyle seçtı besbellı Dayısı, utılü mımar Ragıp Buluç. önce Osaka, sonra Japonya'da bır başka fuarın Türk pavyonu ıle mı marlık dergılerınde genış yer aldı, Abdi ipekçi Spor Salonu'na ımzasım attı, şımdı Çankava'dakı ku leyı bıtırmeye çalışıyor, ayrıca Danımarka'da bır camının projesını yapıyor Ablası anlattı bır gün Kış günlerı, evın buğulu camlarına ev resımlcrı yaparmış Ragıp Buluç Biıyuyunce sana boylc evler yapacagım der mış amıesıne Ablası cklıyor sonra Bence Yenışehir'in guzelligi etkiledi Ragıp'ı O guzellige yeni cızgiler eklemek icin mimarlıJtı secli Ankara Erkek Liacsi'm bıtırınce önce istanbul'a, Robert Kolej'ın mühendıslık bölümüne gırıyor Burs sınavını kazanıyor, parlak bır başarı, kolejın Amenkalı müdürü onu kutluyor, annesıne te ^ekkür mektupları yazıyor Ama yıl sona ererken, parlak öğrencı müdUrün karşısına dıkılıyor, Ben okuldan aynlıyorum, cunku mühendis degil mimar olmak İstiyorum dıyor Dönüyor Ankara'ya, Ortadoğu (Jnıversıtesf nın Mimarlık Fakultesı'ne, ılk karşılaşma "Dundar Hoca" ıle (Klbruz); hoca değıl arkada^, sevgıyı, dostluğu öğretıyor mımarlıkla bırlıkte Ragıp Buluç parlak bır öğrencı, okulu bıtırınce kısa sürede yeteneğını kanıtlıyor Gü/ellıkler Ureten, Ulkesıne, halkına güzel yapıtlar sunan bır mımarın tırmanı sını ger<,ekleshrıyor Tüm başkanlar görmeli pıyano konmasını ıstıyor, arabesk müzığı önlemck ıçın belkı de Asansörlc bır dakıkada çıktım tepeye Aşağıda başkent Yeşıllıgı gıderck solduran tta, yığınları Bıraz ötede Başbakan özal, yanında Mehmel Allınsoy ve Erkan Tapan. Aşagısım scyrederken ne ler düşündüler kımbılır' Bence gelmı^ geçmıs ve ge lecek tüm yerel yönetıcıler çıkmalı bu kulcyc, aşa ğısını uzup uzun seyretmelı neleı yapmışlar ne ler yapamamışlar anlarlar belkı Bır karış toprağı yeşertmcdcn taşa dönübjürmUş.leı' Bolanık Parkı bıle kelleşıyor gıderek1 I940'1I yıllarda çocukluğunu ya da gençlığını Ye nışehır'ın yeşıl yollarında geçırenler, ıkı bınlerc doğru böyle bır başkent hayal eder mıydı acaba' Yenılık sevıncını yıtırmedıler mı'' Ka^kent Anka ra'yı ° yenılık sevıncı yeşertmış, vıçeklendırmıs. cumhurıyetın ılk yıllarında vağda^ hır başkenı ön görmüsler, her yenılığe ılgı duymuşlar bozkırda bır bahar yaşamak ıstemışler Belkı de bo/kırı da sevmışler, bo/kıra güzel bır soluk vermck ıstemı^ ler İstanbul buna gerek duymaz dıyor Ragıp Bu luç, eski guzelligi ile yetınebillr, ama Ankara ye niligı sevdi her zaman (,e>mr'yi, Bodrum'u, Ören'i, Antalya'jı, başkenlliler keşfelti herkeMen once... Onu dınlerken bozkır ressamlarımn tablolarını düşünüyorum Ayçıçeklerı, balıklar, lekııeler, nıavı kapılar, hepsı bozkırın Urettığı gu/ellıklerı< Genc kuşaklara bır uyan bunlar Ragıp Buluç'un güzel bır oğlu var Efe. Kule olu şurken ılgıyle ızledı babasının çalışmalarını Asaıı sör ışlemeden tepelerc tırmandı Bır gün babasına sarılıyor sevınçle, Silinmeyecek bir yere benim adımı >a/ar ınısın, arkadaslanma goslerecegim dıyor Benı çok duygulandırdı bu sö/ lyı bır mımarın oğlu olmanın onurunu çocuk yaşta duyabılmek gü zel bır olay, aynca dUşündurücü bır olay değıl nıı' Bır güzellığı ıçgüdülerıyle bıle yaşıyor kııııı çocuk lar Kımılerı de hıçbır güzellığı tamyamıyorlar Orhan Peker'in yakın dostu Baba oflul Buluçlar Çankaya'daki Ankara Kulesi'nin mımarı Ragıp Buluç ofllu Efe lle Japonya'nın Tsukuba kentinde duzenlenen Expo '85 tekı Turkıye pavyonunun da mımarı olan Ragıp Buluç un gerçekleştırdığı kule ve çok amaçlı çarşının projelerı bır buçuk yılda hazırlandı Efe Buluç da babasının çalışmalarını ılgıyle ızledı eşrutıyel'te, Bayındır Sokak'ta bır ev, bah çcsınde ağaçlar, çıçekler, sokakta akasyalar, bahar gelınce tepeden tırnağa açıyor lar, havada baygın bır koku, top oynuyor çocuklar, bısıklele bınıyorlar Günde bır ıkı kez otomo bıl geçıyor Kaldınma çıkıp yol verıyorlar Sonra oyunu sürdUrüyorlar Başkent sokaklarının güzel bır sessı/lığı var o zaman Yoğun iralık, gürüllü yok, arabcsk müzık yok, hoparlörden yükselen c/.an sesı de yok Kocalepe Camiı'nın ycrınde ye şıl bır park var Sudeposıı Genc kı/larla delıkanlıların el elr lırmandıkları bır köşe Otobüsler de Meşıutıyet ıle Mithatpasa'ıim (o /aınan Ismelpaşa) kcsışlığı köşeyc kadar cıkıyoı Halay, Bayındır, Selanık, Meşruliyel, Ismctpaşa'da oıııran ço cuklar o son durakta buluşuyorljr Ayhan Hunalp, Adalel Sıımer (Ağaoğlu> olımpıyatlara gıden ılk at let kız ÜnerTeoman, Gülcr Alisbah, Nıli Bılkıır, Sıına Kırıulı, >ukrun ve (»unerı Arlunkal kardeşler, Bayındırhk Musteşarı Milhal Yenen'ın çocuk ları Kaya Yenen, Gonül Yenen (sanat tarıhçısı pro fesör Gönül öney), Sevgı Yenen (öykü ve roman yazarı Sevgı Soysal), Mukerrem ve Sevim Buluç kardeşler de bunlar arasmda Kııııı Ankara Kız I.ısesi'ne gıdıyor genç kızların Mukerrem Buluç, çok okuyan bır lıselı, her zaman bır kıtap var elınde, komşu, dost kızlarına da seslenıyor durmadan Biraz kilap okuyun! Baba haslalanınca Mukerrem Buluç yüksek öğ renımını bırakıyor, çalı^maya başlıyor Ki7 kardcşının okumasını özverıyle desteklıyor Sevım Bu luç, başkentın güzel kızlanndaıı bırı yıllarca tncecık çızgılerı var "Olgunlaşma" defilelerınde gö/e çarpan bır mankcn O zaman meslek değıl mankenilık Olgunlaşma defılelerınde başkentın cn güzel kızları yer alıyor, mankcnlığı bır görev dıye yapı yorlar, hıçbır karşılık almıyorlar Hâlâ başkcmın gündemınde güzelhğı ve zaratelı ıle yer alan ka 'dınlardan Suzan Kenda, tal<K> Özcan da podyum ları parlatan kızlar vakdyle Scvım Buluç arkeolojı okuyoı Hocası Ekrem Akurgal Oğrencısını çok sevıyor ve sınavlarını bı rakıp Bruksel Fuarf ndakı detıleye gılmesıne ızın vcrmıyor Mankcnlık de soııa erıyor böylecc Se vım Buluç şımdı ABD'de, New Vork Muzesı'ndc araştırma yapıyor H3Iâ gu/el bır kadın MUkcr rcm Buluç da bır hukukçuylaevlenıyor, mutlu bır kadın ve mutlu bır anne Kocası, Danışıay Sekı zıncı Daıre Başkanı Metin Guven. Başak gıbı bır "Sana böyle evler yapacağım" Onu bana Orhan Peker tanıttı bır gün Osaka Pavyonu'nu bırlıkte gerçekleştırdıler Guzel bır dostlukları var Ragıp karnında gbne$ açan bir mimar, lanımanı isterim dedı Tanıştık, dost olduk, dostluğumuz sürüyor, ara sıra bUrosuna gıder projelerını seyrederım Çankaya'daki kulemn doğum sancılarını ben de yaşadım Bır mozayık gıbı seyrettım o kuleyı önce kâğıt Uzerınde yükseldı, kâğıttan topraga, başkentın güzel bır tcpesıne yerleştı sonra Işıkları, karanlık gecelerı parlatmaya başladı Karşı apanmanlar güneşın batışını seyredıyor camlannda Yazılar, eleş tırıler durmadı hıç Ama kule, şapkasını da gıydı, tüm başkentı selamlıyor şımdı Başkentlıler de tag daş bır mımarı selamlıyor bence Flbet yenılıkten hoslananlar, ıkı bın yılına doğru başkentte çağda^ bır yapıtın özlemını duyanlar Kımılcrı de kaygı lanıyor, kulemn tagdaş yapısından arabesk bır yer leşımden korku duyuyorlar Belkı de hakları var Kulemn aıılışı da haylı arabesk oldu bence Başbakan özal geldı, bıtmeyen bir yapıtın kurdelesı nı kesıverdı yerel seçım öncesı Mımarını bılmıyorum, ama ben böyle bır açılış hayal etmedım doğ rusu Altındag'dan gelen ANAP'lılar, süpurgelı ka dınlarla bır sevım göstensı Kadınların süpUrgcsı de aşağı salonda ha/ırlanan büfeyı, bardakları, ör tülerı, lıalla yol halılarmı süpürmeye yaradı gaiı ba' Bayındır Sokağı, akasya ağaçları, gecelerı akas ya dallanna vuran ışıklar, bır çocuğa mımar olmak özlemını duyuruyor, ama başkcnt Ankara' ya güzel bır kute yapmanın sevınum rahaKa du yamtyor1 Bugünku ortamda rahat etmek kolay dc ğıl elbet Bır mimarlık yapısı cı/gılerı kadar ya şamıyld da değerlenır, özen ıster, bakım ıster O vizgıler duzcyınde çagdaş bır yaklasım ıster Çan kaya'da bır kulede, çağdaş galeııler, güzel butık leı, kültürel etkınlıkler öngörüyor ınsan Tanınmış ışadamı, kulemn yapımına büyuk kalkısı olan Kut lulaş Holdıng'ın başkanı Nurellln Koçak'ın bır önerısı çok hoşuma gıttı 0»t salona kuyruklu bır ives Kleln mavisi Bu yazınıı, Mımar Ragıp Buluç ıle ortak dostu muz Orhan Peker'in bır anısıyla sona erdırıyorum Kulemn bır köşesınde, mavı bır kız heykelı var De nızden çıkmış gıbı Kız kardeşını yıtıren bırı, bır sebıl yaptırmak ıstıyor, Ragıp Buluç'a başvuruyor o da sebıl yerıne bır heykel yaptırmasını önerıyor Arkadaşı heykelı yaptırıyor, kuleye armağan edı yor sonra O kızı sevgıyle seyrettım Neden mavı dıye merak eltım, Ragıp Buluç anlattı Bu ives Klein mavisi dedı tves Meın mavı sıyle (anınan bır Fransı/ ressam Çıvıtle karışık bır renk üretıyor, o renkte bır kasket gıyıyor bır es.arp takıyor boynuna Orhan Peker Parıs'te kaldığı dö neınde tanıyor tves Kleın'ı, bırbırlerını çok scvı yorlar, İves klcın bır de mavı tablo armağan edı yor Türk dostuna Bır süre sonra Batı Almanya' ya gıdıyor Orhan Peker. guç günler başlıvor i\es Klcın'ın tablosunu salnıak zorunda kalıyor Parasıyla bır yıl yaşıyor Almanya'da O sırada tlhan Berk'e bır mektup yazıyor "Maviyi saltım" dıyor Mcklabun bu satınnı da Ives kleın'ın mavısıyle yazıyor O mavı, kulede şımdı Tepeden tırnağa mavı bır kadın heykelınde Ragıp Buluç yontuyu yapan sa natçıya anlatıyor o da uzun bır uğraştan sonra ön ce Orhan Peker'e, sonra Ives Klcın'c bır selam ça kıyor tves Kleın de Orh.ın Peker de dünyamızda değıl artık, ama mavı yaşıyor Kulcvı gezenler de öyküsünü bılmeden selamlayacaklar onu ~ 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear