23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

çi'nin gizemi, Şirketi Hayriye vapurları ile çözttlmeye başlamıştı. Padişah Abdülmeclt, bir 1 anonim şirket kimliğindeki Şirketi Hayriye nin tesisine öncülük ederken, çeşitli tarihlerin yazdıklarına göre, Sadrazam Biiyiik Resit Paşa da büyük gayretier göstermişti... Şirketi Hayriye'nin kurulması ile birlikte, Boğaziçi hızla gelişmeye başlamış; Marmara sulartnda seyreden vapurlar İstanbul'la özdeşleşmiş, bir bütün olmuştu. Bu arada, lstanbullu için de vazgeçilmez bir ulaşım aracı çıkmıştı ortaya... Ancak, o günlerden bugünlere çok şey değişti artık. Yıllar yılı tstanbullulara hizmet veren Şirketi Hayriye vapurları artık yok. Filo dışı kalıp, hurdaya çıkarıklıktan sonra, kimi yeni sahipleri ile tanışmış, kimi de kaderlerini umarsız bir sessizliğe gömmüşlerdi. "Erenköy", işadamı Hasan Kazankaya tarafından alınıp, "Gümiişkaya" adıyla bir yüzer eğlence gemisi haline getirilmişti. "66 Bogaziçi", önce turistik hizmctler için Marmaris'e yollanmış, sonra tekrar lstanbul'a döndüğünde, yanmıştı. "71 Halâs" ise, Haldun Simavi tarafından satın alındıktan sonra yeni görevlerle, yeni yolculuklara başlamış, dünyaca ünlü konuklarını güneyin mavi sularında bUyülemeye koyulmuştu. "Halâs", bu alanda yapılmış tadilatların en mükemmeli sayılıyordu. Yeni adlarıyla "Hilton", "Paradise" Boğaziçi'nde yeni sahipleri ve yeni işleyleriyle başbaşaydı. Zonguldak Belediyesi'nin satın aldığı Şirketi Hayriye vapuru, Zongııldaklıların hizmetine girerken, son olarak Genç İşadpları Dernegi de bir tane Şirketi Hayriye alarak onları öldürücü bekleyişten kurtarıyordu. Türkiye Denizcilik İşletmelerl, artık filo dışı bırakılan bu gemileri, Pendik'te hurdaya çıkardıktan sonra, ancak turizm amaçlı kullanılmak Uzere satışa sunmuştu... Ne var ki, pek rağbet görmemişti bu satışlar. TDİ Genel Müdürü bu ilgisi/liğin, özellikle gerekli tadilat masraflarının ağırlığına veriyordu: "Zor, masraflı bir olay," diyordu Genel MUdUr Mustafa Açıkalın, "Turizm amaçlı hale getirmek için, belli bir ölçüdc tadilal yapılması gerekli. Biriki tanesi bu aınaçla satıldı. Yenilcrinin de bu amaçla salılması için ısrarla bekliyoruz. Muhafazası da masnıflı1>ir olay. Bağlama yeri gerekli. Su Ustunde korumak fevkalade masraflı..." Yüz, yüz on milyon lira "muhammen bedel" üzerinden satışa sunulan Şirketi Hayriye gemilerinin havası, günümüzde, filoya yeni katılan gemilerde yaşatılınaya çalışılıyor. Siluetleri ve dizaynları kopya edilerek yapılan yeni gemiler, Şirketi Hayriye'nin eski yolcularına, "nostaljik bir esinti" de getiriyor. Ne var ki, Şirketi Hayriye gemilerinin en "debdebeli" dönemlerinden, 189O'lı yıllardan bugünlere, çok şey dcğişmiş elbet. Kent nüfusuyla birlikte yolcu sayısı da artmış. örneğin, 1894 yılında, 9307 olan yolcu sayısı, günümüzde 120 milyona çıkmış... Tabii, artan, yalnızca yolcu sayısı da değil; bugün bir Şehir Hatları gemisinin maliyeti, 910 milyar civarında ve kendi tersanelerimiz de inşa ediliyor. Ancak dizaynları yine dışarıda yapılmakta. Bu konuda TDt Genel Müdıirü Mııstafa Açıkahn, "Yabancı Ulkelerdeki dizayn biirolan çok gelişmiş dunımda, hatta kompiiterize olmuşlar. Gemilerimizde 'Şirketi Hayriye'lerin' dizaynını aynen yaşat mak için bunu yapmak zorundayız..." diyor. Yeni gemilerde, siluetiyle de olsa yaşatılmaya çalışılan "gerçek" Şirketi Hayriye vapurları ise, ya hurdacıların hoyrat ellerinde yok olmaya mahkum ya da "gezlnti", "lokanta". "efclence" gemileri olarak, hiç alışmadıkları garibin garibi "arabeskimtrak" süslemeler, bezemelerle 'nahoş bir yaşam'a mahkum... "Şirketi Hayriye'ler" için, aşağısı sakal, yukansı bıyık... Ve TDİ'nin "elinde kalan" son 'Şirketi Hayriye'ler', kcndilerini yeni bir hayatı sürükleyip götürecek yeni "sahiplerini" bulamazlarsa, hurdacıların ağına diişecekler... tşte Pendik lersanesi'nde kaderlerini bekleyen "Heybeliada" ve "Burgaz"ın durumu... Bu arada TDİ Genel Müdürü Mustafa Açı~ kalın, yeni sahipleri hudacılara tercih ediyor: "Burada kflr da gözetmiyoruz. Muhammen bedclle en az beş yıl turizm amaçlı kullanılmak iizere, dış hatlarını bozmadan çalıştırılması lazım. Yani turizm işini bilenlerin ellerinde kalmasını isteriz..." D Yeimiş, yetmiş beş yıllık cefakâr bir hizmet dönemınden sonra Şehir Haüarı'ndan törenle ayrılan tek Şirketl Hayriye vapuru "68 Güzelhisar", son selamını bundan tam iki buçuk yıl önce vermiştı. Şımdi gelecek kuşaklara bir müze olarak aktarılmayı beklıyor. 'Gelecek nesillere' tek yadigâr B "64 Kuçüksu", yıllarca Istanbulluların günluk koşuşturmasına ortak olmuş, nice anılann mekânını oluşturmuştu... Bugün Şehir Hatlan'nın gemi sayısı 75'i buluyor. Ve tıpkı Şirketi Hayriye'ler gibi, yeniler teslim alındıkça, eskiler filo dışı bırakılıyor. oğaz sularında 7075 yıllık sabırlı, cefakâr bir hizmet döneminden sonra "Şehir Hatları"ndan törenle ayrılan tek Şlrketi Hayriye vapuru, "68 Güzelhlsar" ıdi 'Gelecek nesillere', geçmışin anımsatılması amacıyla, müze olarak yeni bir kımliğe kavuşturulacak "68 Güzelhisar", bundan ıki buçuk yıl önce ,alal valâile son kez düdüğünü çalıp istanbul'a son selamını vermiş ve "müze yapılışını beklemek üzere", Pendik'te ı »irahate çekilmişti. 1911 yılında, kendisı gibi 67, 69, 70 numaralı gemılerle birlikte ingiltere ve Fransa'da ınşa ettirilen , Boğaz Hattı'nda, Kadıköy ve Adalar'da yıllarca hizmet vermiş olan "68 Güzelhisar", 7 Mayıs 1915'te Blrlncl Dünya Savaşı'nın tozu dumana kattığı günlerde E7 ingiliz denızaltısı tarafından torpillenip, 16 Kasım 1915'te tekrar onarılarak servıse alınmış , bir daha da tamirat görmemlştl. U Ü 68 GÜZELHİSAR İstanbul'la, kentin siluetiyle özdesleşen Şirketi Hayriye vapurlanndan biri de "Erenköy" Idi.. İşadamı Hasan Kazankaya tarafından eğlence gemislne ve lokantaya dönüşturulen Erenköy'ün adı da değiştirıldi ve "Gumüşkaya" namıyla anılmaya başlandı 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear