26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

yorlar. Son olarak mart ayında Reagan yönetimi uzay araştırmalanna 100 milyon dolar ayırdı. NASA uzun yıllar Mars yörüngesinde kalacak "Mars Observer" adlı keşif aracını, 1992'de uzaya fırlatmayı planhyor. "Mars Observer", gezegende var olduğuna inanılan suyun yerini saptamaya çalışacak. Bilim adamlan, Mars'taki suyun büyük bölumünün milyonlarca yıl önce buharlaştığını, ancak yüzeyin altında hâlâ su bulunduğunu tahmin ediyorlar. Suyu bulmak amacıyla Mars'a araç indirip yüzeyi delme ve iniş bölgesinin otuz km. çevresinde araştırma yapma projesini geliştiren ABD'li bilim adamlan, bu amaçla Mars'a otomatik araçlar göndermek istiyorlar. Dünya çapında Işblrllği Mars'ta insanları yürütebilmek de teknolojinin ulaştığı noktayı göstermesi açısından, çok önemli bir olay... Ancak yerçekimi olmadan insanın fiziksel ve psikolojik sorunlara ne kadar dayanabileceği bilim adamlannı düşUndürüyor. Uzay istasyonunda Sovyet kozmonot Yuri Romanengo'nun 326 gün yaşaması, endişeleri bıraz hafifletiyor. Ama Mars'a yapılacak yolculukta, süre çok daha fazla. Yorucu gidiş yolculuğundan sonra, Mars'a formda ulaşıp orada haftalarca ağır çalışmalara katlanmak ve tekrar dünyaya dönmek kolay iş değil... Sovyetler, "yapay yerçekimi" oluşturarak sorunu çözmeye çalışıyor. Amerikalılar ise, "insan yerine robotlardan kurulu bir keşif ekibi" yollamayı düşünüyor. Amerikalı politikacılar bu görüşe karşı çıkarak Mars'a ayak basan insanın uzay çalışmalarına yeni bir prestij sağlayacağınt, "Challenger" trajedisinin belleklerden silineceğini söylüyorlar. Sovyetler Birliği ilki 7 temmuzda Mars'a gönderilen Phobosların üretiminde Varşova Paktı üyeleri, Avusturya, Federal Almanya, Fransa, tsveç ve tsviçre ile işbirliği yaptı. Örneftin araçların dış bölümlerinin bazı parça lan Fransa ve Federal Almanya'da uretildi. Iki silper gücün yakınlaşmalanndan sonra, dünyanın gözü, uzay araştırmalarında yapılacak ortak çalışmalara çevrilnıiş durumda... Sovyetlerin uluslararası uzay araştırmalarını desteMemesi, Amerikalı bilim adamlarının, "Mars'a beraber gidelim. Uunyadan önce uzavda banşı sağlayalım" şeklindeki öneı ileri, işbirliği umutlarını arttırdı... Mars'a yolculuğun faturasının 100 trilyar TL'ye yaklaştığı göz önünc alındığında, işbirliği yapmanın, iki süper için de hiç fena fikir olmadığı ortada... Derleyen: Cumhur Canbazoğlu Silahsızlanma: Nereye kadar? Moskova zirvesi ile, "nükleercaydırıcılık" gerçekten gözden düştü mü?.. oskova zirvesinden sonra, dunya basınında, "Soğuk savaşın sona erdigi" yolunda birçok yorum yer aldı. Acaba soğuk javaş gerçekten sona erdi mi?.. ABD ve SSÇB'nin "uzayda işbirliği" projeleri de bunu semut bjj1 göstergesi mi?.. Amaç gerçekten silahstzlanmak mı, yoksa eski silahlan başlarından savmak mı?.. 40 yıl süren amansız bir sılahlanma yarışından sonra, Reagan ile (îorbaçov'un birdenbire ellerindeki nükleer silah stoklarını azar azaı yok etmeye karar vermeleri, Batı dünyasında bazı kuşkulara yol açtı Acaba bu ikı süpcr güç, her gün biraz daha biriken ve yeryuzünde yaşayan her insanı birkaç kez öldürmeye yetecek güçt£, ancak hiçbir zaman kullanmayı göze alamıyacaklaıı bu devasa ve karmaşık cephanedeğ"kürtulmak için bir "barış oyunu" mu sahnclemeye karar vermişler • di?.. Yojç^a amaç daha "akıllı" silahlardan oluşan yeg^bir cephaneliğe hazırlık mı yapmaktı? Bu iyimserîik tablosu nereye kadar sürebilirdi?.. *' Bilgınlerın yıllar yılı düşünup gerçekleştirdikleri silahlan, şimdi politikacılar imhaTetme kararı aldılar. Bu ilginç durun» karşısında kimse bunca teknolojinın rafa kaldırılacağına inanmıyor. Genel.kanı, d^ha yeni, daha güçlü ve daha pahalı silahların en kısa zamanda eskilerinın yerini alacağı şeklinde... ABD ve Sovyetler Birliği'nin bunca yıl biriktirdikleri öldürücü silah cephaneliği, sokaktaki adarnın hafsalasının aiamıyacağı bir boyuta ulaşıyor. Şöyle ki, yeryüzünde nüfus başına 2 ton patlayıcı madde düşüyor; okyanuslann dibinde kımıldamaksızın tetikte bekleyen nükleer dcnizaltıların her biri, 160 kenti yerle bir edecek güce sahip.. Peki ama bunca ülah depolamak neye yarayacak?.. Uzmanlar bu soruyu şöyle yanıthyorlar: Son yıllarja teknolojide, önü alınamayan gelişmeler kaydedildi. Atılan her adım, tahrip gücU daha yuksek, savunma yöntemi daha etkili bir silah yarattı. Bugünkü fuzelerin taşıdığı her bir nükleer başhk, Hiroşima'ya atılan bombadan 10 kez daha guçlu.. MI Altı ay arayla İki kez bir araya gelen dunyanın en güçlü ikl İnsanı, kendılerıne ortak bir düşrnan buldular Nükleer silahlar Amerika'nın geliştirdiği 11 Navstar uydusu, bütün dünyayı menzili içine alan şebcke sayesinde, haberleşme sistemi taşıyan herhangi bir silahın, hedefınin en fazla 10 metre hata ile yerine varmasını sağlıyor. Halen geliştirilmekte olan Milstar haberleşme uydulan, Amerikan ordusunun her bir bireyine, karşılıklı diyalog imkânı tanıyacak. Örneğin karada görevli bir asker, stratejik bombardıman uçağının pilotu ile haberleşebilecek. Böylece konvansiyonel ve nükleer silahlan ayıran sınır ortadan kalkacak; bilgi, haberleşme, strateji daha büyük önem kazanacak. Eletronik aygıtlarm giderek .boyca kuçulmesı, zekâ ile tahrip gücünc daha uygun birleşme yaratacak. Radarlardan kaçabilen modern ve hı/lı füzeler, bu teknolojinin en yeni örneğini oluşturuyorlar. dalgalarını emcrek görünmemeyi sağlayan özel dış boya kullanma gıbı... Gözlemler, "barış şemsiyesi" altındakı her iki süper gücün daha modern bir silahlanrnuya doğru sınsi ve dev adımlar attığını ortaya koyuyor. "İJçüncü kuşak nükleer silahlar"ın, 40 yıllık bir deneyim ve gelişmiş leknoloji gibi çok zengin bir birikimi var. En modern silahlar bile bir anda modası geçmiş hale gelebiliyor. Kısacası, stratejik silahların azaltılnıası girişimi, niteliğın niceliğe üstun gcldiğı "çağdaşlaştırma süreci" olarak ele alınmalıdır... LJ "Barış şemsiyesi" altında Amcrikalıların gcliştirdiklcri AGM129 ile Sovyetler'e ait AS15 deniz füzeleri, son derece karmaşık teknolojilerin bir sentezi olarak ortaya çıktı: Minyatür bılgısayarlar, yüksek frekanslı yükseltiölçcrli radarlar, radar Karmaşık silahlara doğru... Batılı gözlemcilere bakılırsa, Reagan ve Gorbaçov'un nükleer silahlan azaltma anlaşmaları yüzeysel bir bakışta iyi niyet dolu; ama derinde samimi duygulara dayanmıyor... Sılahlanma yanşında harcanan milyarlarca dolar ve teknolojinin çöpe gitmesı söz konusu değil. Asıl varılmak istenen ortak hcdef, eskiyen silahlan "barış" adı altında imha ederek yerine daha gelişmiş, daha karmaşık ve daha guçlülerini getirmek. Süper guçlerin yeni cephaneliği, bundan böylc tek tck silahlardan oluşmayacak. Bunlar tüm dünyayı hedef alabilecek güçtc, birtakım karmaşık sistcmlcrın bir parçası olarak hareket edecekler. Füzeler, uçaklar, gemiler, tanklar haberleşme uydulan ve bilgısayara bağlı olarak bir bütun oluşturacaklar. Başkan Reagan'ın "en kurnaz" danışmanlarından E. Teller: Gorbaçov seleflerinden akıllı' dward Telh 1933 yılında ABD'ye sığınmış Macar E . asıllı bir fızık bılgını Adı, atom ve hıdrojen bcmbaları B<SwarüTeHer mn yaıalıcıları arasında yer alıyor Fransız gazelecı Donıınique Pignor. Edvvard Teller super guçlerin son barış stra te|isı hakkındakı (ıkırlsrını sordu • "Vıldız Savaşlaıı' ile orta menzilli ve sı.atejik silahların azaltılması kavramlarmı nasıl açıklıyorsunuz? • SS 20'lenn yapılan barış anlaşmasıyla ımha karannı olumlu karşılıyorum, ancak böyle bir anlaşmaya güvenemıyorum Soz konusu silahların ımha edılmesı anlaşması, ancak uzay savunmasını da kapsadı^ı lakdırde bunun onemlı bir ılerlemo olduğunu soyleyebılırım Ama bu anlaş ma ters bir etkıyle bızım savunmamızı garı bıraktırıp Sovyetler'e bu konuda ılerlemc imkânı acmıs olacaktır • Mihail Gorbaçov'un stratejik politikasını değiftırmesini nasıl karşılıyorsunuz? • Kremlın'ın adamlan seruvencı değil, iyi bırer satranç oyuncusudurlar Bu yonden daha az tehlıkelı olduklarını soyleyebılırım Ancak lersı duşunulurse, daha da tehlıkelı olabılır Şöyle kı, Gorbaçov seleflerinden farklı bırı Sadecc barışcı olduğundan değil, çok daha akıllı olduğu ıçın Anlaşmaları denetlemek her zaman zor bir ıştır Çunku bir karışıklık örtusu altında gızlentrler Gorçekçı hedellerı be lırlenmemış anlaşmaları, kuşkuyla karşılamalı Teknolo;ının gelışmesı ıçın zaman tanımak ve kesın kan.tlara dayana rak onlem almak gerekır Bılgı edınmek onlendığınde, ıntsiyatıf de elden gıtmış demektır. . ' 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear