Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
E V E K O N O M İ S l Meral Tamen Taze balık 3 ay saklanabilir Balıklar, bol olduğu mevsimde, iç organları iyice temizledikten sonra yağ geçirmeyen kâğıtlara veya alüminyum folyolara sıkıca sarılarak buzlukta uzun süre bekletilebilir. letilebileceğini dile getirdi. Bu yöntemle balıkların 3 ay kadar saklanabileccğine işaret eden Prof. Dr. Baysal, ancak balıkları temizledikten sonra her seferinde bir öğünde yenebilecek kadar küçük miktarlara ayırmak ve her bölümü ayrı kâğıtlara sararak ayrı paketler halinde buzlukta bckletmek gerektiğini söyledi. Prof. Baysal bu yöntemin özellikle elektrik kesilmeyen yerlerde ve çift kapılı buzdolabı olan evlerde rahatlıkla uygulanabileceğini hatırlattı. Prof. Baysal, bazı balık türlerini tuzlayarak kurutma yönteminin ülkemizde yaygın olarak uygulandığını ve bilindiğini kaydederek, "Balıklan tuzladıktan sonra bir kerevetin üzerine yayarak gölgede ve havalı yerde kurutabiliriz" dedi. Okurumuzun kasetler konusundaki yakınmaları ise bize bu k"nuda mektup yazan çok sayıda tüketicinin şikâyetçi olduğu bir konuya parmak bastığı için önemli. Mehmet Sait Yaşar diyor ki: "Bizim buralar ıssız. Giizel bir miizik setimiz de var. Şehre indiğimizde kasel alıyonız. Ancak aldıgımız kasetlerde bir laubalilik ki sormayın gitsin. Ben özellikle Kent elektronik firmasının EMİ marka kasetlerini alıyonım. Çıinku jclatinlenmiş, kapalı. Kasetin kapağındaki kâğılta parçayı hangi orkestranııı çaldıgı, hangi tarafla hangi parçaların bulundugu i'alan ciddiyetle yazılmış. Hatta o kadar ciddiyetle yazılmış ki sadece Tiirkçe degil, lam dört dilde... Sözde firma çok ciddi ve özenli... Ama jelatini yırtıp da kaseti ambalajından çıkardıgınızda, bagışlayın ama orlada kabak gibi bir şey kalıyor. Kasetin başısonu bclli degil. Müzigin yarısında kaset bitiyor. Ben Dvorak'ın 9. senfonisini almıştım son olarak. Görseniz senfoniyi katletmişler..." Teyp kasetlerinden şikâyetçi olan başka okurlarımız da var. Kasetlerin çok kısa olduğundan 35 parçayla bitirildiğinden yakınanlardan tutun da parçaların yanm bırakıldığından şikâyct edenlere kadar... Bu konuda yapabileceğimiz bir şey var mı henüz bilmiyoruz. O nedenle ancak şimdilik şikâyetleri bu köşede aktarmakla yetiniyoruz.D Maydanoz, nane ve kekik üzerine • Maydanoz, naneve kekik gibi herr ucuz hem de değerli bitkilerden yeterince yararlanabıliyor muyuz? Onları soframızda sadece süs olarak mı tutuyoruz, yoksa dişeti kanamasından mikrobik ishale ve yüksek tansiyona kadar pek çok nastalığın tedavisinde olumlu etkileri olabileceğini biliyor muyuz? Dilerseniz bu hafta maydanoz, nane ve kekiğin yararlarını gözden geçirelim: Mevsımi geldi mi bollaşan balıkları ucuza alıp evde "balık konserve" yapmak, oldukça iktisadı bir çözüm. zmir'in Yeni Şakar ilçesinden emekli inşaat mühendisi Mehmet Sait Vaşar'ın bize yazdığı uzun mektubun bir bölümünü bir süre önce yayımlamış ve kendisine "evde şarap yapımı" konusunda ayrıntılı bilgi vermiştik. Okurumuz o mektubunda balıkların uzun süre saklanmasıyla ilgili yöıuemleri de soruyor ve bu arada EMİ marka teyp kasetlerinden şikâyetçi olduğunu ve bu şikâyetini sütunlarımızda yansıtmamızı istiyordu. Şimdi önce Mehmet Sait Yaşar'ın mektubıınun balıklarla ilgili bölümünden kısa bir pasaj aktaralım: "Efendim, bulundugum yörede çokça balık tutuluyor. Yalnı/ bunlar halkın itibar elügi tiirden degil ya da öyle oldukları sanılıyor ve yöre halkı tarafından nasıl olsa satılmaz düşttncesiyle ya denize geri dökiilüyor ya da aynı anlama gelecek şekilde telef ediliyor. Sizden ricamu, sadece bizim yöremiz için • Genellikle taze olarak yediğimiz maydanoza karşılık naneyi hem taze hem de kuru olarak tüketiriz. Bileşiminde bulunan mentol ve türevleriyle tanen ve uçucu yağlar, naneye has tat ve kokuyu sağlarlar. Bileşimindeki uçucu yağlar nedeniyle mide bulantılarında ve sindirim güçlüklerinde tedavi edici özelliğe sahiptir. Bu durumda nane kaynatılır ve suyuna limon sıkılarak içilir. Sinirleri yatıştırdığı, sükunet verdiği, migren, uykusuzluk ve baş dönmelerinde de olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. NANE değil, genel olarak ülkemizde mcvsimlere baglı olarak bollaşan balık tıırlerinin u/ıın surcsaklanınasıyla ilgili yoııL/nlcrin bu koşcdc anlalünıasıdır. Balık malumunuı önemli protein kaynaklarından biri. Üstelik iilkemizin iiç yaııı da deniz. Ama her nedcnse biz bu önemli besin kayııağınrian yeterince yararlanmıyoruz." Okurumuz Mehmet Sait Yaşar'ın bu sorusıı üzerine Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Baysal'ın görüşlerinc başvurduk. Genel olarak yeterli koşulların sağlanatnayacağı kaygısıyla evde konserve yapımına karşı olan Prof.Dr. Bay.sal, balıkların konserve edilmesi konusunda da bilgi vermedi. Ancak balıkların bol olduğu mevsimde iç organları iyice temizledikten sonra yağ geçirmeyen kâğıtlara ya da alüminyum folyolara sıkıca sarılarak buzdolabının buzluğunda uzun süre bek Tüketicinin dünyasından örnekler T üketîcinin sesi bölümümüzde bu hafta bir olumlu bir de olumsuz sonuçlanan 2 örneğimiz var. Suadiye'den bize yazan Meral Akkan adh okurumuz, Ertugrul ayakkabı mağazasından aldığı ayakkabının kalitesiz çıkmasından ve satıcının olumsuz tavrından yakınıyor: "Ertugrul mağazasından hem de indirimli satışlarda 50 bin 400 lira gibi oldukça yiiksek bir bedel ödeyerek altı kauçıık bir yiirüyiiş ayakkabısı aldıın. Amacım yiiksck bir fiyat ödememe ragmen, 23 yıl güvenle giyebileceğim bir ayakkabıya sahip olmaktı. Ancak aradan 34 hafta geçmeden ve ben ayakkabıyı sadece 3 k.<re giymiş olduğum halde ayakkabının her iki tcki de burun kısımlannda kauçuklanndan aynldı. Ben bu ayakkabıyı (amirciye göliirsem belki yapıştırabilir, ama daha önceki deneyimlerde de oldugu gibi aradan 12 ay geçmeden ayakkabılar aynı yerlerinden yine ayrılırlar. Bu nedenle ayakkabıyı Ertugrul magaza sına gcri götürdiim. Ancak geri almayı kabul etmediler, sadece açılmış yerleri yapıştırabileceklerini söylediler. Tabii onu da ben kabul etmedim. Neredeyse 2 ayakkabı parası verip, hem de indirimli satışlardan bir ayakkabı al, 3 kere giydikten sonra da tamir görmüş olmasım ve yeniden aynı yerden açılmasını göze al!.. Bu olaya liıtfen köşenizde yer verin. Ben maalesef asgari ücret bedeli bir ayakkabıyı, kötii talihime ragmen yine ayagıma lakıp gezmek zorundayım, ama hiç degilse Cumhuriyet okurlarının fiyat ve kalite arasındaki çelişkiyi görmeleri saglanmış olur." Olumlu örneğimizi ise Ankara Dikmen'den bize yazan emekli Fransızca öğretmeni Sevim Kahyaoglu'nun mektubu oluşturuyor. Okurumuz Cem marka bir fritöz almış ve ilk hevesle üst üste 34 kez kullandıktan sonra fritöz hiç ısınmamaya başlamış, yani kullanıimaz hale gelmiş. Sevim Kahyaoglu, fritözü satın aldığı yere başvurmak yerine fabrikayı telefonla aramış. Fabrika Istanbul'da olduğu gibi fritözün incelenmek üzere kendilerine yollanmasını istemiş. Ve okurumuzu şaşırtan olay bir hafta sonra meydana gelmiş. Fabrikadan aldığı mektupta fritözün hatalı olduğu, bu nedenle kendisine yenisinin gönderildiği bildiriliyormuş. Nitekim yeni fritöz de kısa sürede gelmiş. Bu arada Sevim Hanım fritözü satın aldığı ERÖZ mağazasına yolu düşüp de olayı anlattığında, "Siz neden malı bize getirmediniz. Hiç uğraşmamış olurdunuz. Biz burada slze hemen yenisini verir, bozulan fritözü de İstanbul'a fabrikaya yollardık. Çünkü fabrika bize o hakkı vermiş bulunuyor" demişler. Sevim Kahyaoglu bu olayı anlattıktan sonra "her satıcının bu şekilde çaltşması gerekirken, piyasada namusluluk o kadar ender bulunan bir erdem oldu ki biz namussuzlukla karşılaşınca şaşırmak yerine, bu namuslularla karşılaşınca şaşırıyoruz" diyerek mektubunu bitiriyor. D A ve C vitaminlerı açısından çok zengin olduğu belirtilen maydanoz, sağlıklı beslenme açısından önemli bir bitkı. Örneğın yemeklerde yenen 810 tel maydanoz, günlük C vitamini gereksinmesinin yarısını karşılıyor. C vitamini açısından zengin oluşu nedeniyle şifalı otlar sınıfına da giren maydanozun dişetleri kanamalarında, kapanmayan yaralarda ve romatizmada tedavi edici etkisi olabileceği kaydediliyor. İdrar söktürücü olarak da yararlanılan maydanoz, özellikle Anadolu evlerinde yüksek tansiyondan şikâyetçi olan kışilerın sofralarından eksik olmazmış. Çünkü maydanozda zengin olan potasyum, tuzun bileşimindoki sodyumu dengeleyerek tansiyon önleyici etki yapabilirmiş. Maydanozun içindeki A vitamininin ise gözün görme gücünü olumlu etkilediği biliniyor. MAYDANOZ KEKİK Kekik, bileşimindeki maddelerden ötürü mikrop öldürücü ve yağın okside olmasım engelleyici özelliğe sahiptir. Bu nedenle et ürünlerine eklenir ve ağız yıkayıcılarında yer alır. Kaynatılarak elde.edilen kekik suyu, mikrobik ishal tedavisinde kullanılabilir. Kekik esansı nefes açıcı, öksürük azaltıcı olarak da kullanılmaktadır. D 20