Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yaşlan, çevreleri, yalnız başlarına yaşam süreleri birbirinden oldukça farklı beş kadın, aynı düşüncede: Özgürlüğün bedelini, 'bir başına' kalmakla ödemek, mutsuzluk getirmez. Bu bedel, özgürlük için Yalnız yaşayan kadınların gözünde yalnızlık: Ülker Göktürk f f H H oplum, baştan sızi içinde gör• I • mek istemiyor. Yıpranmamak • liçin sabır lazım. Eğer çevremde• ki baskılara aldırış eden bir tip olsaydım, ölebilırdim. Evet, rahatlıkla ölebilirdim, l'akat aldırmadım..." Böyle diyor, 1964 yılından bu yana yalnız yaşayan Rengin Hanım. Yaşam zaten pck kolay değil, hele hele bir kadın, üstelik "dul bir kadın" olarak yalnız yaşamayı seçtiyseniz, ya da yalnız yaşamak zorundaysaniA birçok zorluk »izi bekliyor. "Demek ki yalnızsın..." Böylesine bir tavır, yalnız yaşayan kadını bunaltıyor. Yalnız yaşayanlar, tabıi böyle bir sorunun arkasından, karşısındakinin düşuncelerini de rahatlıkla anlayabiliyor: "Niye yalnız yaşıyor ki? Kimbilir ne yapıyor! Gelip gideni de çoklur!.." Butun bunları, yalnız yaşayan dul kadın, artık kamksamış durumda. Çoğu da, kimin ne düşunduğune, ne dediğine aldırmamayı oğrenmiş. Zorlııklara rağmen, yalnız yaşayan kadınlar, yalnızlığın keyfini sürmekten de memnun: "Yalnızlık kadına kişilik kazandınyor, güven kazandınyor; istedigin şeyi istedigin zaman yapabiliyorsun, ozgürsün, karışanın yok; kendi kendine yaşayabiliyorsun..." gibi dııygu ve düşünceler yalnız yaşayan kadınların ortak göruşü. Yalnız başlarına yaşam süreleri, yaşlan, çevreleri birbirinden oldukça farklı beş dul kadınla görüştük. Yalnız yaşayan kadınlar, böyle bir yaşam biçimindeki zorlukların yanı sıra, güzelliklerini de görüyor ve bu güzelliklerin tadını çıkarmayı biliyorlar... 1962 doğumlu Özlem Onursal, altı yıldır yalnız yaşıyor. Evlenıp aynldıktan sonra, aiİesinin yanında kendini "misafir" hissetmiş ve ayrı yaşamaya karar vermiş. Sinema sanatçısı Onursal, yalnız yaşayan dul bir kadının sorunlarını, kendi yaşamından kalkarak dile getiriyor: "Yalnız yaşamaya başlayınca savaş da başladı. Çevrenizdeki insanlar, size şartlı bakıyorlar. Kadınlar sizin 'yanlış' bir insan oldugunuz görüşünde. Erkeklerin ise düşündükleri tek şey yatak. Eve agabeyim bile gelse, karşı komşum için, 'Eve bir erkek girdü' oluyor. Ama evli olsam, 50 bin kişi evime gelse gitse, kimse ne oluyor demez. Yalnız yaşamak hoş karşılanmıyor. Eskiden çok üzulüyordum, herkese laf anlatıyordum, şimdi ise buna hiç girmiyorum. tnsanlar nasıl düşünürlerse düşünsünler, benim iç huzurum varsa o bana yetiyor. Ûzlem Onursal "Kapımı kırdılar1" şebiliyor; bazen düşünüyonım, bir başkasıyia evi paylaşamam, yapamam gibi geliyor. Yalnızlıktan bunaldığım zamanlar da oluyor; evleneyim, kurtulayım diyorum. Ama bu kurtuluş degil, bunu da biliyorum." Rengın Nadir' "Duygular yaşıyor " maya çalışıyorsunuz, ama çogu zaman beyaz koyunlar arasında bir kara koyun oluyorsunuz. Dışarı açıldığınız zaman, insanların yarattıkları guzelliklerle mutlu oluyorsunuz. Resimdeki renkle, fotograftaki anlamla, karikaturdeki çizgiyle, yazılanlarla, konferanslarla mutlu oluyorum. Duygu bakımından bunlar beni doyuruyor. Geriye belki, kadınerkek ilişkisindeki duygular kalıyor ki, bu duygular da yalnız yaşadıgını/ zaman, yok olmuş anlamına gelmez ki!.." Yalnız yaşayan bir başka dul kadın, Çigdem Kutaydın ise, üç yaşındaki çocuğuyla bırlikte yaşamını sürdüruyor. "İnsanların yalnız yaşamaya da ihtiyacı var" diyen Kutaydın, 1954 doğumlu bir filoloji mezunu, evinde çeviri yapıyor. "Benim özel yaşantım, özellikle iş ararken sorun oluyor: 'Annemle oturuyorum' ya da 'Fşimle birlikteyim' desem, birçok kişinin ahlaki açıdan daha makul bakacaklarını biliyorum. Çok çağdaş geçinen erkeklerin çogunda, son derece tutucu bilinçaltı bir olay var: Seni, kendileri gibi goremiyorlar, önyargdı yaklaşıyorlar. tlk zamanlar; 'Ben öyle değilim, ben buyunı' diye çok uğraştım, yeni lanıdıgım bir kişiye bile, bunu ispat etmeye çalışlım. Yalnızlık hem çok güzel, hem de şu ekonomik koşullarda çok zor bir olay. İnsan yalnız kalabüdigi zaman, kendi kendini yaşayabiliyor. Hiçbir bagımlılıgın olmadan, hur bir şekilde yaşamak çok güzel. Evin birçok sorumlulugu evliyken de bendeydi, şimdi de bende. Bu bakımdan yalnız yaşamanın bir zorlugu da yok..." Gungör Tanyerı "Mutlulufiu kısıtlıyorlar' "İnsanın kendi kendini doyurabilmesi çok önemli" diyen Güngör Tanyeri ise, 54 yaşında, bir emekli banka memuresi. 1955 yılında eşinden ayrılmış. önceleri yakınlanyla birlikte oturan Güngör Hanım, uzun bir sureden beri yalnız yaşıyor. "Bizim toplıımumu/, insanların mullulugunu kısıtlayan bir toplum" diye söze başlayan Güngör Hanım, 'tnsanın en önemli ihtiyaçlarından birınin paylaşma ihtiyacı olduğunu, yalnı/ yaşarken bunun eksikliğinin duyulduğunu, fakat insanın ahştığını' söylüyor. Rengin Nadir: "Mutluluğun yolları...') 1 Uzun süredir yalnız yaşayan bir dulolarak Rengin Nadir de, yalnız yaşamanın çevre baskısı dışında bir zorluğu olmadığından söz ediyor. İnsanın sadece kendisinden sorumlu olmasının guzel bir şey olduğuna değinen Rengin Hanım, "Etraftakiler, insanın özel yaşantısına kanşmak Lstiyoriar. Çevrtindeki insanlar benden üslün degiller, aşagıda da degiller, eşitiz. O halde onlar başka dtişüniiyorlar, ben de başka. Onlar, benim yalnız yaşamın üstesinden gelebileceğimi zannetmediler, belki de boyle bir tecrubeyc girişmek için yeterince yürekli degillerdi, belki de başkalanna dayanarek yaşamak onlara kolay geliyordu" diyor. Kadınların, "özgürlükten hoşlandıklan" ve bu yüzden yalnızüğı aradıkları düşüncesine inanmadığını belirten Rengin Nadir, maddi sorunlan olmadığı için, çalışmayan bir ev kadını. Çoğu kadının, "Birisinin kansı olma rahatlığıyla yaşamayı arzu ettiğini" söyleyen Rengin Hanım ile, "tek başına" olabilmenin gUzel yanlarını konuşuyoruz: "Yalnız yaşamanın avantajı çok, sadece kendinizden sonımlusunuz. Istediginiz şeyleri yalnız yapmanıh keyfini çıkartıyorsunuz. Miizik dinliyorsunuz, yanınızda biri konuşmuyor... Yalnız yaşamak insana kişilik, güven kazandınyor. Ama yıpranmamak için sabır göstennelisiniz. Toplumun dışına çıkma Nursen Sağkol: 'Evli Iken yapamazdım...' Nurşen Sagkol da yalnız yaşayan dul kadınlardan. öğretmenlik yapan Nurşen Hanım, iki çocuğuyla birlikte oturuyor. Geçmişteki yaşantısında çok zor günler geçırdiğıni anlatan Nurşen Hanım, yalnız yaşamaktan memnun, "Eskiden yapamadıgım şeyleri şimdi yapabiliyorum" diyor ve ekliyor: "tşlerim o kadar yoğun ki, bütun bunları bir kadının yapabilmesi için, hür olması lazım. Örnegin, geçenlerde bir işim vardı, Ankara'ya gittim. Evli olsaydım, dünyada oralara gidemezdim. Yalnız yaşayan kadın, bizim loplumumuzda pck hoş karşılanmıyor, hatta bazı yerlerde kınamyor bile. Yalmzlık genelde insanı rahatlatan bir olay. Tabii insan bazen evde yalnız kaldığı zaman, çocuklar uyudugu zaman, birisi olsaydı da oturup sohbet etseydim, dırdimi anlatsaydım diye de düşünüyor." Kimi, iyi, kimi de kötü yanlarından söz ediyor yalnızlığın. Ama yalnız yaşayan kadınlar, genellikle mutlular: ÇünkU daha "özgür" olduklarını düşünüyorlar. n Özlem Onursal: "Evim, benim kalem" Dışarıdaki mücadele, gerilimler beni bunaltıyor, fakat evim, benim kalem, sıgınağım. Kapımı kapatınca özgürlıiğüm var. Bir kere kapımı kırdılar. Bu, bende korku yarattı ve kapıraa demir taktım. Ben yalnız olmasaydım, o kişi bunu yapamazdı. Yalnız yaşamaya başladıktan sonra, evlilikteki kısıtlamalan fark ettim. Şimdi canım yatmak istiyor yatıyorum; yemek yemek istemiyor, pişirmiyorum; istedigim zaman kitap okuyor, istedigim zaman da video izliyorum. Kısacası özgürlügüm var. Bir süre sonra yalnızlık bir hastalık hallne de dönü