26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 Kasım 1988 günü Cezayir'de toplanan ve 15 kasım salı sabahı, Filistin'de bağımsız bir devletin ilanını mujdeleyen Filistin Ulıısal Konseyi'nin çulışmalan boyunca, Baiı Şcrıa ve Gazze'de, tsruil işgali altınduki topraklarında Filistinliler, en ıızun sokağa çıkma yasağım yaşadılar. O günlerde arkadaşımız Güiçin Telci, Mısır üzerinden Gazze'ye girmiş ve hilkümeti olmayan, meclisi sürgünde, topraklan işgal altında bir halkın tarihindeki bu yeni "zafer sayfası" yazılırken, onlarla "en sıcak 24 saatler"den birini paylaşmıştı... Filistin'in yeniden doğuşu öncesinde Gazze'de en uzun 24 saat Filistin Ulusal Konseyi, Cezayir'deki toplantılarına başlamadan bir gece önce, Gazze'deki Filistinli halk da, evlerine kapatıldı. Yakında tam bir yılını dolduracak olan "intifada" altındaki en uzun 24 saatler başlamıştı... meye ha/ırız. Bizi hiçbir şekilde mücadelemizden vazgeçireme/ler. Devletimi/.in kıırııluşunu kullayacagız. Bıına mani olama/lar," diye konuşuyorlardı. Bu insanlar bunca sürgün, bunca eziyete rağmen, hâlâ gülümsemeyi unutmamışlardı. Hepsi güleryüzlü, hepsi politizeydi ve hepsi aynı dili konuşuyordu. Kadını erkeği, genci yaslısı, Israillilcrin işgal altındaki topraklardan gideceği günü ümitlc bckliyorlardı. Içlerinden biri şiir okuınaya başladı: "Işte o gün, öbür binlerce elle kenellenecek ellerimiz ve lopraklarımızdan dirilip yüruyecegiz." Sokaklar Filistinlilerin yazıp tsraillilerin karaladığı sloganlarla doluydu. Biri yazıyor, öbtırü bo/uyordu... "Kavgamız ve kanımızla kendimizi sana adadık Ebu Cihat" en çok üstu karalanan slogandı. Artık gece kalacak yerimizi garanti altına almalıydık. Taksi yoktu. Gazeteci olduğumuzu anlayan biri, bizi aldı vc Un Bcach Club'a kadar getirdi. Saat 19.00'u geçiyordu. Arkadaşımız hâlâ ortalarda yoktu. Bara geçtik. Barda bir çift, içkilerini yudumlamaktaydılar. Erkeğin elinde telsiz vardı. Barmene gizlice kiın olduğunıı sordum ve UNRWA'nın başkanı (BM Filistin Mültecileri İçin Yardım Ajansı) olduğunu öğrendik. Yanına yaklaşarak konıışmaya başladık. Güiçin Telci/GAZZE sratlli genç kız, yüzüme dik dik baktı. On Hsekiz yaşında ya var, ya yoktu. Sıhhatli, kaI rarli, bilinçli ve aeımasızdı. Gözleri gözleI rimde, sorgulamaya basladı: "Bavulunuzu saat kaçla vaptınız? Bavulunuzu tek haşınıza nıı yaplınu? Bavulıınu/un yanına daha sonra kimse yaklaşfı mı? Israil'de lanıdığınız kimse var mı? Kaç gün kalacaksınız? Nerede? Niye geldiniz?" Sorulartn yanıtını aldıktan sonra, içi rahatladı ve datngayı bastı. Artık tsrail'e girmiştim. Kahire'den lsrail'c karayolu ile gitmeyi tercih etme nedenimiz, Gazze'ye hcr nc pahasına olursa olsun ulaşabilmekti. Kudüs'te, gazetccilcr için "Gazze izni" almak sorun oluyordu... Bosko Jaksic'i Türkiye'de tanımıştım. Yugoslavya'da yayımlauan "Polilika" Gazetesi'nin Ortadoğu temsilcisi olarak şimdi Kahire'de idi. Bosko'yu telefonla aradım. Kahire'de olduğuınu *ğrenince çok sevindi, "Seni çok görmek isterim, ama yarın tsrail'e harekel ediyorum ve birkaç gün sonra dönecegim" dedi. Israil'e gidileceğini duyunca, heyecana kapılıp, "Yer varsa ben de gelmek isterim" dedim. Cevap olumluydu... Seyahat arkadaşlarımla sabah 6.30'da, Mariol Oleli'nin önünde tanıştım. Grupta, Bosko1 dan başka, Yugoslav kadın gazeteci Knezevii Gordana ve Mısır kökenli Amerikan vatandaşı Michael Georgy dc vardı. Rakamlarla Gazze Zacharias Backer'ın verdiği belgelere görc UNRVVA'nın üç öııeınli fonksiyonu var: Birincisi, eğitim, ikincisi sağlık, üçüncüsü ise sosyal yardım. 50 milyonluk bütçelerinin yüzde 80'ini bu çalısmalar kapsamakta. Filistin halkı, yaptıklarından çok nıenınıınıııuş. "İnlifada"nın başlangıcından beri, 120 gün grevler ve sokağa çıkma yasağıyla geçmiş. Yani çocuklar yılın uçte birini eğitimsiz geçirmiş. 450 bin kişi 8 kampta yasıyor. Bunların yüzdc 45'i 'kayıth' ve BM tarafından onaylanmış durumda. Geri kalan 39.200 kisinin hiçbir kaydı yok. üurumları zordan da zor. Kamplarda 5 bin lıaınile kadın, 19 bin de 13 ya^ arası çocuk var. Yüzde 4.7 nüfus artışı olan Gazze'de, nüfus yoğunluğu çok yüksck ve nül'usun yüzde 60'ını 18 yaşından küçük gençler meydana getiriyor. Çoğunluğu issiz. Gclecck garantileri yok. En buyük tehlike işsizlik. Ancak islikrarlı kazanç getirecek işler tenıin edilirse, düzlüğe çıkabilirler. UNRWA kendi bunyesinde 4800 isçi besliyor. Bunların sadece I4'ü yabancı, geıi kalan i^çiler Filistinli. UNRWA Başkanı, yardım sağladıkları bazı ülkelerin, "İntifada" ncdeniyle ihtiyaçların bir an önce cevaplandırılması gercktiğini hiç anlayamadıklarından söz ediyor... Konuşma sürerken, hepimiz saatin ilerlemesinden yana ınulluyduk. Artık geceyi Beach Club'da geçirebilitdik. Yaıııına yaklaşan BM mensubu, bizi gece kabul edemeyeceklerini söylediğinde, dışaııda bizi bekleyen tehlikeyi dıısünunce hafif'çe urperdim. Genç, katı emiıleıle donanmış tsrail birliklcri bi/e koııu^ına t'ıısatı verir miydi, vcınıez ıııiydi? Konuşnıuyoıdıık. Herkcs kendı kendine düsunüyordu. Çaresizdik. Telelbnlar kcsıktı. Dışarıvla ııtıbat kurmamızola En uzun sokağa çıkma yasağı Seyahat oldukça ncseli başladı. Otomobili el Aris'te bırakıp, yolurnuza taksi ile devam ctme kararı aldık. Sınır sorgulamasını basarıyla atlattıktan sonra taksimi/ bi/i Gazze'ye gölürdü. Taksiye bizimle beıaber binmeyi teklif eden bir Filistinli de yol arkadaşımız oldu ve bize birkaç otel ismi verdi. "Marna Houses"u tercih ettik. Taksimiz otclin önünde dıırduğunda, yaptığımız seçim hepimizin lıoşuna gitmiştı. Güzel bir bahçenin içinde bakımlı şipşirin bir pansiyondu burası. Pansiyon sahibesi ise, 60 yaşlarında, çok iyi tngilizce konuşan, zeki ve kişilikli bir kadındı. Geceyi orada gcçirınek istediğimizi söyleyince, "Si/i kabul edemem. 15 dakika evvel Gazze'de en u/un sukaga çıkma yasagı ilan edildi. Bu uk>uııı (11 Kasım cuma) 21'de baslayacak earşamhu günü (16 Kasım) soııu erecek. Kaldı ki çarşambadan sonra da devam edebilir. Size servis veremem. Adamlarım ailelerinin yanına gidiyorlar. Tek başına kalacagım" diyecekti. Hep bir ağızdan, servisin bizim için sorun ol madığını dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çalıştıksa da, başarıh olamadık: "Biz scrvis ıstemeyiz. Sadece oda. Çarşafları da değbtiriri/. Vemek dc pişiririz.." "Olanaksız. 400 ınetre ileride baska bir olel var. Orada şaıiMiıı/ı dencyiıı!" Bııtıın otellerde tek tek retkledilmekti kaderimiz... Boyle bir ortamda «Jort gazeteciyi kimse ağırlamak istcnıiyordıı. Aklıını/a son bir çare geldi: Geç \akte kadar sokaklarda dolanmak, sonra da go/umu/e kcstirdiğiıniz hirinden içeri dalmak. Merhalde bi/i sokağa atmazlaıdı! l'aın israil, Filistin Ulusal Konseyi'nin Cezayir'deki toplantılan sırasında Gazze halkı için, 5 giınlük bir sokafia çıkma yasağı uygun görmüştü. Filistinli kadınlar da, muttaklarını bu 5 günlük yasağa hazırlayıverdiler hemen... o sırada aklımıza Birleşmiş Milletler geldi. "Un Beaclı Club" da kalabilirdik belki. Olel BM'ye bağlıydı. Üstelik orada gorevli bir de tanıdığınıız vardı. Un Beach Clııb'tan içeri kabul edilmenıi/, verdiğimi/ i.sim saycsinde kolay oldu. Kendisi hcnuz dışarıdaydı. Eşyaları bırakabilirdik. (ieccyi geçirip gcçircme\eccgimi/.c karar vermcye yetkili hcrhangı bir kınısc su anda yoktu. Vuktimiz a/dı. Bızım bir an oncc, vasak bay Uınıadaıı evvel sokakları cloliivp ins.ml.irla konuşmamız gerekiyordu... Sokaklarda, tek tük alışverişini bitirememiş insanlardan ba^kası yoktu. Saat 17.00 idı l'akat hcrkes çoktan evlerine çekilınişti. Gu//e halkı, en uzun sokağa çıkma yasagına ha/ırdı. Kastlndığımız Filistinlıler, sonuna kadar nıucadele etme kararında oldııkiarını, Israillilcrin işkence yontemleıinin keııdilerini tkararlarından donduremeyeceğini soylııyoılardı. Genç I ilistiııliler ise "Biz valaııımı/ için ol 14
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear