26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Aykırı T bir öykü I I 1Ç am o sırada karşıdaki eczaneye bir çocuk girdi. Üudağının üstünde kurumuş saydam izler. Ağzındaki sigara ufağını kapının önünde ezdi. Kardeşim için, dedi, bir burun damlası istiyorum. Soluk alamıyor çocuk, ölecek. Verelim, dedi saçları dökülmüş eczacı kalfası. Ama param yok, dedi çocuk. O zaman damla da yok, dedi kalfa. Çocuk çıktı. Kapının önündeki sigara ölüsünü bir daha çiğnedi. Bir adam saati sordu yanından geçen genoğul bir yalnızlıktır ölüm, dedi ce. Genç, saat sorulacak birine benzetilmekAdam. Yaşamaksa tekil bir kalaba ten hiç hoşlanmadı. lık, dedi kadın. Adam şaştı, böyle I Başörtülü bir kız, sapacağı sokagı başparlak bir direnme bekleniyordu. kalarına sormaktan ve gençliğinden utanıKadın da şaştı, böyle şiirsel bir yanıtı nasıl yordu. olup da bir çırpıda söyleyivermişti. Adamın Bu öykünün kişileri olmadıkları için üçü onu görmek istediği gibi görmesini sağla de çekip gitti. mak için bir daha ağzını açmamaya karar verdi hemen. Yanlış bir çıkıştan sonra, be • Ik rengi mor olan bir çiçek, balkon canimsenen tatlı boyun eğişlerle ileriye dönük | mına taç yaprağını dayamış, içerde olan I biteni anlamaya çalışıyordu. Adam, Kaumutlara hazırlık yapmahydı. A d ı n ı n kendini böyle ürkek serçe gibi Aşka dair her zaman söylenecek söz olmalı, dedi Adam suskunluğu bozmak için göstermesini nazına yordu. tkimiz de kocaama Kadının bir önceki sözü gibi boşlukta man insanlarız, dedi. Kadın gülürnsemedi. Vücudun çok güzel, dedi Adam, küçük asılı kaldı bu söz de, sürdürülemedi. Bir kadeh bir şey ister misin, dedi doğrulurken Ka yalanların burun damlası gibi bir şey oldudın. Evetle hayır arasında ama içmeyi ğunu düşünüyordu. Canım sevgilim, dedi önemseyen bir baş işaretiyle karşılık verdi sonra. Kadın, adı yalnızca Kadın olan bir Adam. Bekienıilerini arandı mutfakta Ka kadın olmaya razı gelmedi. Çok güzelsin dın. özgür bir kadın olmanın çelişkili yal Duygu, dedi Adam. Kadının adı Duygu denızlık duygusundan uzak tutmaya çalışmıştı ğildi. lnce bir kristalin çatlama sesiylc kırıldı kendini ama özverici olmaktan ve o kahrolası ahlâk karabasınından da. Son üç yılın Kadın. Adam fark etmedi. Eskimiş bir hüdilş kmklıklarına bir yenisinin eklenmesi zünle örttü üzüntüsünü. Adamsa eski aşkların tümünü yeni baştan yaşamaya hazırne meydan vermemeliydi. Yeni bir çalışmam var, dedi Adam mut dı. Aşk başhyor, dedi Adam. Aşk bitiyor, difağa. Masmavi bir tablo yapacağım ama bütün maviliğine karşın eksiksiz bir hüznü ye yansıladı içinden Kadın. anki bütun şoförler esrarcı, sanki büyansıtacak. Düz insanlann çekingenliğini tün şoförler kötü, dedi muavinlikten yakıştırıp kendine, yanıtlamadı Kadın. Beşoförlüğe yeni geçmiş taze bıyıklı denim yalnızlığımı yansıtacak, dedi likanlı arkadaşına. Aldırma, dedi öteAdam, yalnızlığımı ve hüznümü. Kadın bu sözleri gereğinden fazla ki, bir kişi yaparsa cezasını on kişi çeker. o c Io Domuzun Kim Olduğu Anlaşılıyor Yaygın ve uzunca bir diktörtgen biçiminde olan Milli Eğitim Bakanlığı, Ulus Alanı'ndaydı. İttihatçıların yaptırdıkları söylenir. Bu yapıdan üç tane vardı. Biri yananı, öteki şimdiki Mavi Hastane'nin bulunduğu yerde Ankara Erkek Lisesi (Sultanisi) olup da yıkılanı, üçüncüsü de şimdiki Ankara Valiliğl. Kurtuluş Savaşı sırasında bu yapılar çok işe yaramıştır. Bir tekine birkaç bakanlık sığdınlmıştır. Günün birinde Milli Eğitim Bakanlığı yandı. Neden yandığı, niçin yandığı da bir türlü anlaşılamadı. Ama söylentiler çeşitliydi. Söylentilerin biri, bakanlığın komünistlerce yakıldığı. Yakan, gün geçtikçe bulunmayınca, kundakçı olarak komünistler gösteriliyordu Sonradan alışkanlık haline getirildi. Ülkede hangi yapı yanmış, yakanı bulunmamışsa, hemen 'komünistler yaktı' deyip geçiliyordu. O yılların Ankara'sında, 'genç solcular'a kundakçıymış gibi bakılıyordu. Bu bakışlar Orhan Veli'ye de dokunmuş olduğundan bir şiir yazmış, kundakçı gözüyle bakanları alaya almıştı: Açlıktan bahsediyorsun; Demek ki sen komünlstsin. Demek bütün binalan yakan senstn. Istanbul'daklleri sen. Ankara'dakilere yakan sen. Sen ne domuzsun, senl Bu yapıları bir yakan vardı, ama solcular değildi. Sağlık Bakanlığı meydanındaki garajda Sovyetler Birliği'nden alınmış otobüsler de bir gecede yanmıştı. Bunlara o günün Türkçesiyle, 'Uray otobüsleri' denirdi. Kundakçı bulunmamıştı. Yıllar sonra denildi ki, otobüsler alınırken, parasal bazı karışıklıklar olmuş, hesaplar anlaşılınca belgeler yitsın diye otobüsler yakılmış. Günahı, söylentileri çıkaranların boynuna. Yakanı bilinmeyen yangınlar için kundakçı olarak solcuların gösterilmesi bir gelenek biçimine sokuldu. inananlar oldu, inanmayanlar oldu, ama artık bu yalanı kimse yutmuyor. İstanbul'daki Kültür Sarayı da bir gece yanıp kül olmadı mı? Ordu Komutanı Faik Türün, bu yangını bahane ederek yüzlerce kişiyi tutuklatmadı mı? Bugün sorun bakalım, "Kim yaktı Kültür Sarayı'nu' Herhalde, solcular denilemez. Ama Faik Türün'ün bu tutumu binlerce canı yakmadı mı? Her suçu solcuların sırtına yükleme alışkanlığından açılınca, bir örnek daha vermek gerekiyor. Tarihimizde bir 6/7 Eylül olayı var. Selanik'te Atatürk'ün evine bomba konuldu denince, istanbul'da bir gecede azınlık mal ve mülkleri yerle bir edildi. Bunlar iktidarda bulunanların buyruğu ve izni ile yapılmıştı. Ama dünyada büyük yankılar uyandırınca, suçu yükleyecek birileri arandı: Solcular, dediler. Dirisiyle, ölmüşü ile bir solcu avına çıkıldı ki sormayınl.. Gerçek sonunda anlaşıldı, ama epeyce de acı çekildi. Orhan Veli, 'Sen ne domuzsun, senl' diyor ya, domuzun kim olduğu anlaşılıyor. D •o o S ciddiye aldığını göstermek için başını uzattı mutfaktan, gülümsedi. Müzik sever misin, dedi Adam, kadehle birlikte Kadını da yanına çekip alırken. Evet, dedi Kadın. Alaturka da seversin sen, Saadettin Kaynak'a bayılırsın. Kafasında almaya başladığım biçim, diye düşündü Kadın. Sustu. Ellerin ne kadar güzel, dedi Adam, içkiye uzanan elini alıp öperken. Kadın, uçamayacak kadar kiiçuk, ürkek kuşlara benzetti ellerini, Adamın bakımlı ellerine bıraktı. Ezberlenmiş bir söz gibi, aşk hiçbir zaman basitleşmemektedir, diye düşündü. Aşk, doğal olmaktan korkmamaktır, dedi aynı anda Adam, bunu biliyor muydun? Hayır, dedi Kadın. Hep seni sevmişim ben gibi saçma sözlere gerek duymadı Adam, Kadın da bunlan beklemedi. Bak, dinle, dedi yalnız: Yazgı sarı bir renk gibi çoğalır / Utku kanadı kırık bir kuş gibi uçkun / Derin kor renkli bir sudur zaman / Yangınlarla çoğaldıkça sığlaşır. Ne güzel, dedi Kadın. Senin için, dedi Adam, Kadının yüzünc yaydığı pembe scvincin izini sürdü. Salona kat kat buğular seren müziği işaret edip sordu Adam: Bu tempoya ne denir? Kadın, bilmesinin uygun düşmediğini biliyordu, söylemedi. Sen gülüm, dedi Adam, sen her şeyi bilirsin. Kadın, aptalca olduğunu gizleyebilmek için aptalca bir gülümseyiş oturttu dudaklarına. Şimdi, dedi Adam. Şimdi, dedi Kadın. Sevmenin de gitmenin de şimdisi yoktu. Elleri evrak çantalı iki adam, hem yürüyor, hem bürodaki sarışını konuşuyorlardı. Bizim memleket bu kadar serbestliği çekmez, dedi biri ötekine. Kız çok serbest canım, dedi beriki de. Yaşlı bir kadın ölmeye kesin karar vermişti. Kimsclerin bulunmadığı, kimsenin kurtarmaya kalkışmayacağı bir iskele buldu kendine. Mantosunu çıkarıp katladı, bir taş koydu üstüne. Iskelenin ucuna doğru yürümeye başladı, uca gelince de bozmadı yürümesini. Tam o sırada cvrak çantalı adamlar kıvrıldılar köşeden, hâlâ sarışını konuşuyorlardı. Bir minibüs gürültüyle yaklaştı. Evrak çantalı adamların sarışından yana olanı, kadın denize atladı, dedi arkadaşına. Aynı anda taze bıyıklı şoför, denize düştü kadın, diye bir çığlık atıp, iskeleye sürdü minibüsü, şoför kapısını açık bırakıp suya atladı. Evrak çantalı adamlar, şimdilik sarışını unuttular. Yaşlı kadın biraz su yutmuştu ama yaşıyordu. Kurtardık, dedi genç şoför arkadaşına. Kurtardığı oymuş gibi tuttu onu öptü. Her aynlık bir kavuşmadır aslında, dedi Adam giderken. Her kavuşma da belki ayrılıktır aslında, diye düşündü Kadın. Ama kısaca, belki, dedi. tlk rengi mor olan çiçek solmuş yaprağını usulca yere bıraktı.Ğ 21
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear