Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 Haziran 2014 Salı 5 Kömürlü santrallar, trafik kazalarından fazla can alıyor u Greenpeace’in yayımladığı ‘Sessiz Katil’ adlı yeni rapor, kömürlü termik santralların insan sağlığına etkilerini inceliyor. Rapora göre Türkiye’de kömürlü termik santrallar, trafik kazalarından daha fazla can alıyor. 2010 yılında 13 bin 400 yaşam yılı kaybına neden oldu” dedi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü (DÇG) ve GOKAD BM 2014 yılını Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (GOKAD) Yılı (Small Island Developing States: SIDS) olarak ilan etmiş; BMÇİ (Birleşmiş Milletler Çevre İzlencesiUNEP) de bu temayı iklim değişikliği bağlamında DÇG (WED) teması olarak da belirlemiş, DÇG kitapçığında yılın savsözü ise şöyle: Sesinizi yükseltin, deniz seviyesini değil ! Eylül’de 3.Uluslararası GOKAD Konferansı düzenlenecek ve iklim değişikliklerinin etkisiyle yükselen okyanus seviyelerinin GOKAD için risklerinin aciliyeti ve onlara nasıl yardım edilebileceği gündeme getirilecek. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) çalışmalarına göre, küresel ısınma, okyanus düzeylerinin giderek artan oranda yükselmesine yol açıyor. Isı arttıkça, buzların erimesi hızlandıkça da daha fazla yer, sular altında kalıyor. Kıyıları olan ülkelerde bu kıyılarda yaşayan topluluklar tehdit altında bulunuyorlar. Ada devletlerinin yok olma sakıncasıyla karşı karşıya olan yalnızca toprakları değil, aynı zamanda çok özgün ve dünya kalıtı niteliğindeki ekinleri de. 62 milyonu aşkın insanın yaşadığı bu bu 52 ada devletlerinin bir kısmı da uluslararası turizm açısından ödül almış; birçoğunda da dirimbilimsel çeşitlilik ve gezegenimizin bitki ve hayvan varlığı açısından çok önemli doğal ve ender varlıklar mevcut. Bu adaların, bu özelliklerine karşın, çok önemli sıkıntıları var. Emperyalist mantığa dayalı tedarik zincirlerinden dezavantajlı yararlanıyorlar ve çeşitli yaşamsal üretim girdilerinin maliyetleri çok yüksek. Örneğin, enerji gereksinmelerinin yüzde 90’ı petrol dışalımı ile karşılanıyor, enerji maliyetleri ise bazen ABD’ye göreli yüzde 500 pahalı oluyor. İklim değişikliğine neden olan sera gazları çıkarılmasına katkılarının yüzdesi küresel rakamın yüzde Doç. Dr. 1’i bile değil. Yani BMÇİ yöneticisi Achim Steiner’a göre, ‘eşitsiz bir etkilenme söz konusu’. Örneğin, MELİH dünyada ortalama deniz seviyesi yükselmesi ortalaması BAŞ yılda 3,2 mm. iken, ada devletlerinde bu miktar yılda 10 mm. hatta 12 mm.’ye bile çıkabilmektedir. Bu yılki DÇG uluslararası kutlamaları Karayipler’de bir GOKAD olan Barbados’ta yapıldı. Yapılan basın açıklamasına göre, son yirmi yılda 34 milyon hektar mercan kayalığı yitirilmiş, bunun dünya ekonomisine maliyeti 11,9 trilyon ABD doları imiş, elbette ki, bunun esas yükü de GOKAD’lara tabii! Raporlar UNEP, iki rapor yayınladı: SIDS Foresight Report ve The Barbados Green Economy Scoping Study. İlk rapor, bütün GOKAD’ları kucaklarken; ikinci rapor ise Barbados adası’ndaki uygulamalara odaklı. Her iki raporda da acil sorunların yanısıra kimi çözüm önerileri de sıralanmış. İlk raporda yaklaşık 20 önemli tehditin içinden küresel ısınma ve bununla ilişkili deniz seviyesi yükselmesi ön plana çıkarılmış. Olumsuz etkilenecek kesimler arasında ise, turizm, tarım ve balıkçılık, enerji, sağlık ve altyapı vb. sayılmış, tabii yeni yaklaşımlar ve siyasalar uygulanmadıkça! Turizm, bu adaların toplam mal ve hizmet dışsatımının yüzde 30’u düzeyinde! GOKAD’ın milli geliri içinde yüzde 12’yi bulan balıkçılık kesimi, örneğin Pasifik adalarındaki halkın hayvansal protein gereksinmelerinin yüzde 90’ı karşıladıkları kaynak. Bu raporda BM Ekonomik ve Sosyal İşler Birimi (UNDESA) tarafından yapılan daha büyük bir çalışmadan alıntıyla Okyanus Temelli Yeşil Ekonomi kavramı ortaya atılmış. Raporda iklim değişikliği, yoksulluk, doğal kaynak tahribatı, insan sağlığı ve yaşam kalitesini göz önüne alan uygun göstergeler geliştirilmesine olan gereksinim de vurgulanıyor. Raporda milli gelir temelli göstergelerin küçük ve sınırlı ekonomilerin birçok özelliğini yansıtamadığını vurgulanıyor, yeni göstergelerin kullanımı öneriliyor. Örneğin, BMÇİ ve BM Üniversitesi’nce ortak geliştirilmiş, yaygın kullanımda olmasa da, açıkça iktisadî büyümenin doğal kaynak tahribatı maliyetini gösteren ‘Kapsamlı Servet İndeksi (Inclusive Wealth Index)’ gibi. Raporda GOKAD’lara bu tür çalışmaların içinde olması çağrısı yapılıyor. Sonsöz Haydi bre, sesimizi biraz daha yükseltelim! 7 bin 900 erken ölüm Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de sadece 2010’da, çalışmakta olan 19 tane kömürlü termik santralden kaynaklanan hava kirliliği 7 bin 900 erken ölüme yol açtı. TÜİK verilerine göre aynı yıl trafik kazalarından ölenlerin sayısı ise 4 bin 45. Santrallerden kaynaklı hava kirliliğine maruz kalan insanların ömrü yaklaşık 10 yıl kısaldığından, toplamda yaklaşık 79 bin yaşam yılı çalınmış oldu. 2010 yılı itibariyle yapılması planlanan ya da izin aşamasında olan 42 tane kömürlü termik santralin kurulması halinde ise, yaşamlardan çalınan yıllara 34 bin yıl daha eklenecek. Aksoğan, “Bu raporun verilerini kullandığı 2010 yılından bugüne, planlanan ve izin aşamasında olan kömürlü termik santral sayısı 42’den 80’e çıktı. Oysa Türkiye’nin atmosferinde bir tek daha kömürlü santrale yer yok. Kömürün insan sağlığına yarattığı zararlı etkinin önüne geçmenin tek yolu, artık yeni kömürlü termik santrallere izin verilmemesi ve var olan santrallerin aşamalı olarak kapatılması. Bunun yapılabilmesi için, Enerji Bakanlığı’nın artık yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliğini öncelik haline getirerek, kendisine bir yol haritası belirlemesi ve bu yol haritasını uygulamaya başlaması gerekiyor” dedi. G reenpeace Akdeniz’in yayımladığı ‘Sessiz Katil’ adlı yeni rapor, Türkiye’de kömürlü termik santrallere bağlı hava kirliliğinin, trafik kazalarından daha fazla ölüme neden olduğunu ortaya koydu. Stuttgart Üniversitesi’nin hava kirliliği modellemesi kullanılarak hazırlanan rapora göre Türkiye, kömürlü termik santrallere bağlı erken ölümler sıralamasında, bütün AB ülkelerini geride bıraktı. Gerçekleştirilen basın toplantısıyla sunulan rapor, Türkiye’de 2010 yılı itibariyle var olan 19 kömürlü termik santralin insan sağlığına etkilerini incelemesinin yanı sıra, Türkiye’de planlanmış veya izin aşamasındaki santrallerin tahmini etkilerini de ortaya koyuyor. Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, “Kömür, sadece yer altından çıkarılırken can almıyor. Kömürlü termik santraller, adeta sessiz birer katil gibi, kalpdamar, solunum yolu rahatsızlıkları ve astım, kanser gibi hastalıklara neden olarak, sessizce can almaya devam ediyor. Örneğin Soma Termik Santrali’nin neden olduğu hava kirliliği, sadece 20. Ütopyalar Toplantısı Düzenleniyor: Ütopya ve Ekoloji Her yıl düzenlenen Ütopyalar Toplantısı bu yıl da toplanıyor, ama çok önemli bir eksikle yani Y. Savaş Emek’siz. Ama Y. Savaş Emek anısına! Melih Baş, Ender Helvacıoğlu, Baha Okar ve Cenk Özdağ’dan oluşan düzenleme kurulunun düzenlediği toplantıya ait özet bilgiler ise şöyle: Ana tema: Ütopya ve Ekoloji. Toplantı yeri ve tarihi: 26 Temmuz 2014, İzmir – Karaburun, Ergin Pansiyon Toplantı gündemi: 2 Temmuz: Karaburun Belediyesi’nin himayesinde açılış kokteyli 3 Temmuz: Ütopya nedir? ve Ütopyalar Toplantısı’nın 20 Yılı ve Y. Savaş Emek 4 Temmuz: Ağaçkakan Dergisi ve Ekoloji Hareketindeki Yeri 5 Temmuz: Y.Savaş Emek Forumu 6 Temmuz: Değerlendirme ve kapanış Not: Kalma olanağı için telefonlarından (0.232.7313078; 0.532.4765070) Ergin Pansiyonu veya internetten Karaburun’daki herhangi bir konaklama yerini organize edebilirsiniz. İletişim için facebook adresi de şöyle: Karaburun söyleşileriütopyalar toplantısı grubu