Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 25 Mart 2014 Salı Gaziantep’in zengin mutfağı ve kültürü gelecek nesillere miras u Mehmet Reşit Göğüş, doğup büyüdüğü evini Gaziantep o ZUHAL AYTOLUN Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladı, Gaziantep mutfağının dünyaya tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması için Reşit Göğüş Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi olmasını sağladı. Böylesi zengin bir mutfağın yaşatılması için atılmış bu önemli adım, Gaziantep’in tanıtımı için de önem taşıyor. arasında Japonlar da var, İngilizler de, Antepliler ya da Türkiye’nin farklı köşelerinde şefler ya da şef adayları da... İki kadın bir erkek Antepli üç usta dersleri veriyor. Teorik dersler, uygulamalılarla destekleniyor. Eğer üç aylık kursa katılamıyor, yine de Gaziantep mutfağını tanımak istiyorsanız, günlük atölye çalışmalarına katılabilirsiniz. Böylece bazıları unutulmuş, bazıları unutulmaya yüz tutmuş, geleneğiyle birlikte önemli değerler barındıran yemeklerle bir araya gelebilirsiniz. K ültürü oluşturan unsurlar pek çok ögeyi barındırıyor. Bireylerin ve toplumların tarih boyunca ortaya koyduğu değerler öyle çok bilgiye sahip ki... Bir ülkenin mutfağı da, bize bize bu anlamda ciddi mesajlar iletiyor. Hele de zengin bir kültüre sahip şehirlerin oldukça özel bir yeri var. O yüzdendir ki gastronomi yalnızca bir lezzet serüveni değil, bir kültür işi. Kültürü korumak da herkesin üstlenmesi gereken önemli bir sorumluluk... Türkiye, bu anlamda pek çok konuda olduğu gibi geri. Dünyada şehirler veya ülkeler, mutfağıyla ön plana çıkarken, Türkiye bu kadar zengin bir malzemeyi hala değerlendiremiyor. Ancak bazı önemli girişimler de olmuyor değil. Onlardan biri de Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin şehrin yemek kültürünün korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla “Emine Göğüş Mutfak Müzesi”nin ardından “Reşit Göğüş Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi”ni faaliyete geçirmesi. Pelsan Aydınlatma Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Göğüş’ün doğup büyüdüğü evini belediyeye bağışlaması ve Gaziantep mutfağının tanıtımı için böylesi bir merkezin kurulmasını sağlaması çok önemli. Yaşam adını verdikleri bahçesi, ev ve yanındaki bölümlerle birlikte bin 700 metrekarelik bir alana ulaşılmış merkez için. Burada Gaziantep mutfağının ve yemeklerinin, kültürünün ve tüm özelliklerinin aktarıldığı bir kurs veriliyor. Kurs boyunca 300’e yakın Gaziantep yemeğini öğrenebiliyorsunuz. 3 aylık kursta bir sınıfta yaklaşık 30 kişi bulunuyor. Bunların Mehmet Reşit Göğüş ve eşi Çiğdem Göğüş, merkezin açılışında. Reşit Göğüş Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi’nde dünyanın dört bir yanından öğrenci eğitim alıyor. Çünkü Gaziantep yalnızca kebap, baklavadan oluşmuyor. İnanılmaz bir zenginliği var. Yalnızca etin baskın olduğunu düşünenler de yanılıyor. Çünkü sebze ve otlar, Gaziantep mutfağında mutlaka yer alıyor. Hem zaten kebap deyip geçmeyin, söylenenlere göre sebzelisinden ekşilisine, mantarlısından kabaklısına 32 türde kebap yapılıyor. Belki bir yazıda anlatması zor ama yaklaşık 252 çeşit yemek türünün bu mutfakta yer aldığı belirtiliyor. Bu kültürün yaşatılmasına ön ayak olan Reşit Göğüş, “Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi’nin, bitişiğinde yer alan Emine Göğüş Mutfak Müzesi’yle birlikte Gaziantep’in yemek kültürünü daha da geliştireceğine ve gelecek kuşaklara bu kültürün aktarılmasında etkili olacağına inanıyorum. Bu merkezde aşçılar, alaca çorbayı, öz çorbayı, düğün çorbasını, keme kebabını, öçceyi, boraniyi, erik tavasını, yoğurtlu çağla aşını, ayvalı tas kebabını ve Gaziantep yöresine ait daha birçok yemeğin nasıl yapılacağını hem öğrenecek hem de diğer insanlara öğretebilecekler.” Çünkü bu yemeklerle birlikte pek çoğu neredeyse unutulmak üzere. Artık yalnızca evlerde yapılan bazı yemeklerse kimseler tarafından bilinmiyor. Bunların gün ışığına çıkarılarak, tanıtılması, öğretilmesi, gelecek nesillere aktarılması gerekiyor. Göğüş, şehir mutfağıyla anılan şehirlerin dünyada çok az olduğunu söylüyor. Gaziantep’in de bu büyük birikiminin mutlaka değerlenmesi gerektiğini belirtiyor. Zaten Göğüş, bir gurme ve gönüllü bir elçi gibi. Gittiği her ülkede ve şehirde bu kültürün yayılmasında gönüllü rol oynuyor. Bu katkıların önemi çok büyük. Ancak yalnızca bu konudaki gönüllülerin girişimleri yetmiyor... Bir kültür ögesi olarak kapsamlı bir politika ortaya koymak gerek... Kültürün korunması ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi adına... Yerel lezzetlerin peşinde, kültürün izinde G ünümüzde artık çoğu kişi kültürel ve sosyal anlamda beslenemediği planlar yapmıyor. Hal böyle olunca gerçekleştirilen turlar önem kazanıyor. Bu konuda Gezgin Damaklar, hem kültür hem de lezzet sunuyor. Gezgin Damaklar’ın 1719 Mayıs tarihlerinde, 2 gece 3 gün sürecek “Güller ve Dudaklar” turu bu anlamda ilgi cekici. İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişi bulunan Gül, tüm çiçeklerden farklı bir saltanata sahip.Gezgin Damaklar, bu kültürü tanıtmak için yola düşüyor ve Gül kokan toprakları hatırlatıyor. Turun ilk durağında, Karacaören Baraj Gölü’nün doğal güzellikleriyle Isparta’ya gelip, yörenin lezzetleriyle tanışıp, yemeğin ardından Gökçay Mesire yerini tanıyıp Firdevs Paşa Camii ve Bedesteni ve Isparta Müzesi gezilecek. Gül Hasadı, Eğirdir, Kovada Milli Parkı, Yazılı Kanyon, Adada Antik kenti Gül Hasadı’na katılacaksınız. Gülün kokusunu kaybetmemesi için hasadın erken saatlerde yapılması gerekiyor. Bir gül bahçesinin ortasında, gül kokuları eşliğinde, köy ürünlerinden oluşan kahvaltı da lezzetli bir deneyim olacak. Daha sonra gül toplayan köylülerle birlikte hasada katılmak üzere Gül Bahçeleri’ne dalacaksınız. Güllerin işlepi yağlarının çıkarıldığı yağhaneye geçip burada yetkililerden eski ve yeni usul yağ çıkarma işlemleri, araçlar ve üretim hakkında bilgiler alacaksınız. Eğirdir’e, Akpınar Köyü’ne çıkıp gölün görüntüleriyle, Hızırbey Camii, Dündar Bey Medresesi, Yeşil Ada, Can Ada’yı tanıyacaksınız. Daha sonra Kovada Gölü Milli Parkı, Yazılı Kanyon Tabiat Parkı ve Adada Antik Kenti Kral Yolu gezileriyle başka bir heyecana başlayacaksınız. IspartaPisidya/Sagalassos Burdur yönünde denizden bin 740 metre yükseklikte Psidya medeniyeti kalıntılarından olan ve Antonius Pius Tapınağı, Anıt Çeşme, Tiyatro, Agora, Zeus Mabedi, Odeion, Heron Binası, Neon Kütüphanesi vs. gibi yapıtlarıyla görkemli Sagalassos Antik Kenti’ni gezeceksiniz.