26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

22 Mart 2014 Cumartesi 11 GELECEĞE BIRAKTIĞIMIZ KORKUNÇ MİRAS: Çarpık kentleşme maalesef ispatlanmış durumdadır. Aradan geçen yıllarda, birtakım tedbirler alınmaya çalışılmışsa da bunların çarpık kentleşmeyi önlemeye yetmediğini söylemek zorundayız. Rahmetli Özal’ın çarpık kentleşmeye bir dereceye kadar engel olmak amacı ile yasallaştırdığı “Gecekondu bölgelerinin ıslahı” düzenlemesi, beklenen sonucu vermemişti. AKP iktidarı ise, plansız gelişme yerine; planlı kentleşmeye geçmek üzere, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın teşebbüsü ile “İstanbul Metropoliten Planlama Bürosu (İMP) adı ile bir kuruluş gerçekleştirmiştir. İstanbul’da neredeyse tüm alanlardan uzmanların o Dr. DOĞAN TEKELİ katılımı ve 400 – 500 kişilik bir kadro [email protected] ile çalışan bu büro, nihayet 2009 yılında İstanbul için oldukça arpık kentleşme, kentlerin, nüfus iyi düşünülmüş bir planı patlaması sonucunda, plansız ve uKentsel onaylatabilmiştir. denetimsiz olarak, gelişigüzel, dönüşüm bölgeleri, Ne var ki bu plan, daha altyapısız, her türlü kaygıdan uzak bir bir yandan finansal tam anlamıyla uygulanmaya şekilde merkezden dışa doğru adeta kaynak yaratmak, bir başlanamadan, Sayın bir ur gibi büyümesidir. Bu durum Başbakan’ın, planda yer çevrede insanca yaşamaya olanak yandan rant elde etmek üzere almayan ‘mega projeleri’ vermeyen ilkel yerleşmelerin kenti çok yüksek yapılaşma oranları ile kullanılamaz hale kuşatmasına, merkezde ise mevcut ile yapılmak isteniyor. Çarpık gelmiştir. dokunun tahribine, tarihsel, Bugünkü iktidar, kentleşmenin tersi olan çağdaşkültürel ve doğal değerlerin yok kentsel dönüşüm olmasına yol açmaktadır. Sonuç, uygar kentleşmenin planlamaya, sürecini, bozulmuş kentlerin ölümü, insanların tasarıma yeterli kaynak, kent parçalarını, mutsuzluğu ve fakirliği, toplumun yeterli zaman ayrılmasıyla ve uygar kent parçalarına düzensizliğidir.” dönüştürmek amacı ile Yukarıdaki satırlar, tam 23 yıl gelişmiş uzmanlar eli ile ortaya atmış gibi görünse önce, AKM’nin Mimarı Rahmetli gerçekleştirilebileceği de, uygulama şimdilik Hayati Tabanlıoğlu, Doğan Hasol ve maalesef akla bile böyle bir umut vermekten benim birlikte kaleme aldığımız bir basın getirilmiyor. uzak görünmektedir. Bugün bildirisinden alınmıştır. gecekondu ile gökdelenlerin İstanbul’un nüfusunun 67 milyonu ancak bir arada olduğu tuhaf kentsel bulduğu o yıllarda, giderek hızlanan ‘çarpık manzaralardan oluşan bir İstanbul’da kentleşme’ye karşı basının, dolayısıyla, yöneticilerin yaşıyoruz. ve toplumun dikkatini çekmek, çarpık kentleşmenin Kentsel dönüşüm bölgeleri, bir yandan finansal nedenlerini, yol açacağı olumsuzlukları ve alınması kaynak yaratmak, bir yandan rant elde etmek üzere gerekli önlemleri anlatmaya çalışıyorduk. O bildiride çok yüksek yapılaşma oranları ile gerçekleştirilmek sözünü ettiğimiz bazı tespitleri de buraya almak istenmektedir. Ancak çarpık kentleşmenin tersi olan istiyorum. çağdaşuygar kentleşmenin planlamaya, tasarıma “Çarpık kentleşme sonuçta; toplumsal yeterli kaynak, yeterli zaman ayrılması ile ve gelişmiş mutsuzluğa, çevre kirlenmesine, tarihselkültürel uzmanlar eli ile gerçekleştirilebileceği maalesef akla ve doğal değerlerin yok olmasına, vakit ve kaynak bile getirilmemektedir. kaybına, asayişin kaybolmasına neden olacaktır. Ne yazık ki, çarpık kentleşmeden sağlıklı, uygar bir Gecekondular, 56 katlı apartman haline gelecek, kentleşmeye geçebilmek için; hedefinde “insan” olan ulaşım büsbütün kilitlenecek, bir yerden bir yere hümanist, duyarlı ve kültürlü bir yönetim kadrosunu gidilemez olacaktır.” iş başına getirinceye kadar beklemek zorunda Bu bildiriden yaklaşık yirmi yıl sonra, bu olacağımız anlaşılıyor. tespitlerin ne kadar uzak görüşlü ve haklı olduğu, başına 1,2 kWh/gün enerji elde edilebilir. Evsel kullanımlardan kaynaklanan atıksular da önemli bir enerji kaynağıdır. Oluşan 1 m3 atıksuyun kimyasal enerji değeri organik madde içeriği dolayısıyla yaklaşık 1700 kcal’dir. Kişi başına bu değer yaklaşık 0,3 kWh/gün olup, kullanılan yöntem ve teknolojiye bağlı olarak bu enerjiden yararlanma oranı ve biçimi değişebilir. Evsel atıksulardan enerji eldesinin bir diğer yöntemi ısısından yararlanmaktır. Atıksuların arıtıldıktan sonra deşarjları öncesinde ısı değiştiriciler vasıtasıyla sıcaklığının yaklaşık 5oC değiştirilmesi öngörüldüğünde 1 m3 atıksudan 5000 kcal eşdeğeri enerji elde edilmesi mümkündür. Bu enerji seviyesi iyi bir kömürle neredeyse eşdeğer olup, kişi başına günde yaklaşık 1 kWh enerji üretimi anlamına gelmektedir. Gerek katı atıklar gerekse atıksular alternatif enerji kaynağı açısından değerlendirildiğinde potansiyel olarak kişi başına günde 2,5 kWh’lik enerji üretimi gerçekleştirilebilir. Bu değerler ürettiğimiz atıklarla kullandığımız enerjinin yaklaşık 1/3’ünü geri kazanmadan attığımızı göstermektedir. Bugünkü teknolojilerle bu enerjinin yaklaşık %3040’ı kullanılabilir enerji olarak geri kazanılabilir. Teknolojilerin geliştirilmesi ile kullanılabilir enerji miktarının artırılması mümkün olabilecektir. İstanbul’da yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık 40 milyar kWh olduğundan hareketle, bu enerjinin en azından %15’inin atık enerjisi ile karşılanması söz konusu olduğunda yılda 2 milyar TL’lik bir enerji geri kazanımı yapılabilmesi olasıdır. Aslında bu geri kazanım kişi başına yılda 140 TL’nin sokağa atılmaması anlamını taşımaktadır. O halde sorulması gereken soru halen 3 kWh elektrik üretmek için 1 kilogram kömür yakmaya devam etmeli miyiz? Yoksa sürdürülebilir bir çevre ve yaşam için yenilenebilir enerji kaynaklarına mı dönmeliyiz? “Ç
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear