Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 26 Mart 2011 Cumartesi Kent sarmalında kadın olmak onumuz kent ve kadın... Çünkü toplumun yarısı kadın. Dolayısıyla kentlerde yaşayanların da yarısı kadın.. Buna karşın kentler erkek kentleri. Penceresi apartman aydınlığına açılan mutfaklı mimariden tutun, yeşil alan olarak ayrılan yerlerin büyük çoğunluğunun futbol sahası yapılmasına, toplu taşıma araçlarına kadar. Sokak ortasında her gün birkaç kadının erkekler tarafından katledildiği, kadına yönelik şiddetin azalmak yerine sürekli arttığı bu toplumda kadın dostu kentten bahsetmek ütopik gelebilir. Ancak tam da bu Erkek bakış açısıyla noktada kenti ve kadın planlanan kentlerde ilişkisinin önemi ortaya çıkıyor. Biz kentleri kadınları için ne kadın olarak kadar doğal ve onlara uygun yaşamak zordur. bir yaşam alanı haline sokarsak o kadar kadının toplumdaki Toplu taşıma yeri ve varlığı güçleniyor. Peki araçlarından Kent, kadının güvenliğini kaldırımlara, evlerin sağlıyor mu? Kadın, kentsel mekânları diğer bireyler kadar mimarilerinden adil biçimde kullanabiliyor sokakta güven mu? Kadının kentteki içinde dolaşmaya olanaklara erişim oranı ne? Kent, kadının toplumsal kadar... İki cinsiyetine ilişkin fiziksel ve akademisyen ile psikolojik varlığını ‘kadın dostu kent’ kabullenebiliyor mu? Kent, kadını hangi boyutlarda lerin neden oluşturulamadığını geliştirebiliyor? Kentin kadınla paylaşabildikleri ve konuştuk. paylaşamadıkları neler? Tüm bu soruları 2 kadın akademisyen ile konuştuk. İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Kent ve Çevre Bilimleri Anabilimdalı Öğretim Görevlisi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Doç Dr. Ayten Alkan ve Şehir Planlamacı Melis Oğuz. Oğuz İTÜ Şehir ve Bölge Planlama’da Kadın ve Kentsel Dönüşüm dersi veriyor. Aynı zamanda K Kadına yönelik şiddetin giderek arttığı toplumda yerel yönetimlerin eşitliği sağlayıcı hizmetleri yaşamsal önem taşıyor. Kadir Has Üniversitesi’nde de öğretim üyesi. Belki işe önce kadın dostu kent tanımı ile başlamak gerek… Sizler nasıl tanımlıyorsunuz? Ayten Alkan: Akademik bir tanım olmamasına karşın “Kadın Dostu Kent”i genel olarak; kadınların kentli haklarının yaşama geçirildiği, yerel karar süreçlerine ve karar mekanizmalarına katılımlarının sağlandığı, kadınların yaşam koşularını iyileştirici, hayatın her alanında kadın erkek eşitliğini sağlayacak yerel eşitlik politikalarının oluşturulduğu ve bu politikaların yerel yönetim anlayışına yerleştirilerek eşitliği sağlayıcı yerel hizmet sunumlarının gerçekleştirildiği kent olarak tanımlayabiliriz. Kadın hareketi uzun yıllar boyu yurttaşlık haklarını elde etme mücadelesi verdiği için haliyle yerel boyutta kadın mücadelesinin tarihi hayli yeni. Feminst hareketin kendi içinde bile önce temel hakların hayata geçmesi mücadelesi verildi. Kadın haklarının kent ve mekan kapsamında analiz edilmesi bu yüzden oldukça yeni. Cinsler arası eşitlizliğe ve asimetriye dayalı bir sosyal ilişkiler ağı içine kadın dostu kentlerin olması beklenemez. Ama tam da o ilişkinin kadınlar aleyhine ya da diğer dışlanan cinsiyet grupları aleyhine yarattığı sonuçları hafifletmek üzere bilinçli olarak bir takım önlemlerin alınması söz konusu olabilir... Melis Oğuz: Kadına tercih hakkı tanıyan kentsel düzenlemeleri içeren bir sistem. Kadın güvenle sokağa çıkabilmeli, toplum taşıma araçlarında kendini rahat hissedebilmeli. Kadın dostu demek kadına özgü demek değil. Basit deyimiyle tercih yapabilmesine olanak sağlayan sistemin kurulması. Örneğin kadın çalışmak istiyorsa ya da çalışmaya zorunlu ise çocuk bakımı ile ilgili sorumluluğunun bir şekilde mahalle içinde çözüme kavuşturulması... Kadınlar en çok yakın çevrelerini kullanıyorlar. O çevrenin nasıl olduğu da kadınlar açısından çok önemlidir, Doç. Dr. yani yerel hizmetler, Ayten Alkan belediye hizmetleri, kamusal hizmetler eğer kadınlara dokunmuyorsa, aslında nüfusun yarısına dokunmamış oluyor. Ayten Alkan: Evde eğer hasta ve yaşlı varsa, onun bakımı hep kadın ve çocuk üzerinde oluyor biliyorsunuz. Kadınların istihdamdan ayrılmasının bir sebebi de budur. Çünkü evde bakılacak bir yaşlı vardır, bir hasta vardır, bundan kadın sorumludur, ama bu kamusal bir hizmettir. Eğer orada belediye ya da merkezi yönetimin ilgili birimleri bu hizmet için kadının erişebileceği bir yer, bir olanak sağlayabiliyorlarsa o zaman kadın o hizmetten kurtulacaktır. Yani bu tür hizmetler hep kadın