Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Months
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sanırım o akşam Elizabeth’i takip edebiliriz.” KİTAPTAN... Afacan Beşler’den (8. KitapAfacan Beşler’in Başı Belada) O akşam beşler çok eğlendi. Saat beş buçuk civarı çaylarını içtiler, sonra da akşam yemeği ve kahvaltılık yiyecek aldılar. Yeni börekler, fıstık ezmesi, karton kutuda koca bir turta, portakal, limonata, koca bir lahana ve biraz da jambonlu sandviç –hepsi de ağızlarını sulandırıyordu. “Hepsini akşam yemeğinde bitirmeyiz umarım, öyle olursa kahvaltıda aç kalırız,” dedi George sandviçleri sepetine dizerken. “İn aşağı Timmy. Sandviçler senin için değil. Sana kocaman bir kemik aldım –seni saatlerce oyalar!” “Gece uykuya daldığımızda verme de,” dedi Anne. “Ondan sonra çatır çutur kemirir başımızda. Gözüme uyku girmez onun sesinden.” “Bu gece hiçbir şey beni uykumdan alıkoyamaz,” dedi Dick. “Top patlasa uyanmam, eminim. Şimdiden uyku tulumuma kavuşmanın hayalini kuruyorum.” “Bence bu gece çadır kurmamıza gerek olmayacak,” dedi Julian açık gökyüzüne bakarak. “Saat altı haberlerinde hava durumu için ne dediklerini birine sorarım. Cidden, bence uyku tulumuna yumulup gökyüzünü çatı yapalım.” “Ne kadar muhteşem,” dedi Anne. “Yere uzanıp yıldızlara bakmayı çok isterim.” Hava durumu iyiydi. Açık, temiz ve ılık. “Güzel,” dedi Julian. “O zaman bir sürü zahmetten kurtulduk, çadırımızın paketini bile bozmayalım. Hadi, her şey tamam mı? Daha yiyecek alalım diyen var mı?” Sepetler ağzına kadar doluydu. Hiç kimse onlara daha fazla şey sığdırmaya çalışmanın akıllıca olduğunu sanmıyordu. “Timmy kendi kemiklerini kendi taşısa, daha bir sürü şey koyardık,” dedi Anne. “Sepetimin yarısı onun kocaman kemikleriyle dolu. Sen de Timmy’nin kendi yiyeceğini taşıyabileceği bir şey yapsana George? Eminim başarır.” “Evet, bunu başaracak kadar akıllı,” dedi George. “Ama çok açgözlü Anne. Biliyorsun. Taşımadan önce durup bütün yiyeceklerini yerdi. Köpekler her an her şeyi yiyebiliyor sanki.” ? ÇOCUK KİTAPLARI EKİ kalanlara yardım etmeyi. Karakterleri büyük oranda örnek davranışlar sergiler. Bazen de yaptıkları hatalardan ders çıkartırlar kendilerine. * Enid Blyton’un kitapları Türkiye’de de uzun zamandır yayınlanıyor. Pek çok serisi farklı yayınevlerinden çıktı. Bugünlerde, Afacan Beşler, Gizli Yediler ve Macera Serisi gibi popüler serileri Artemis Yayınları tarafından yayımlanmakta. Okuduğunuz zaman göreceksiniz. Eserlerini dilden dile çeviren ve milyonlarca kopya satılmasını sağlayanların bir bildiği var. Blyton, okuyucularını maceranın içine çekmeyi, sayfadan sayfaya akan öyküler yazmayı çok iyi biliyor. KİTAPTAN... Gizli Yediler’den (9. Kitap, Gizli Yediler’in Esrarı) Saat iki buçukta yapılacak toplantıya tüm üyeler erken geldi. Şifre tam beş defa kapıda fısıldandı ve her defasında Peter ve Janet kapıyı açtı. Scamper da herkese ayrı ayrı havlayarak hoşgeldin dedi. Ardından kapı kilitlendi ve toplantı başladı. “Umarım herkesin raporlayacağı bir şeyler vardır,” dedi Peter. “İlk olarak kendi raporumla başlayacağım. Jack ve ben Elizabeth’in büyükannesinin evine gittik ama kadıncağız iyi olmadığından görüşmeyi başaramadık. Sorularımızı sormak pek de zor olmadı, çünkü yanında kalan baSAYFA 16 yan oldukça arkadaş canlısı biriydi.” “Şanslıymışsınız,” dedi George. “Kesinlikle,” dedi Peter. “Bayağı şey öğrendik diyebiliriz. Mesela Elizabeth’in artık o kasabada bir yerlerde saklandığından neredeyse eminiz. Büyükannesinin evine yakın bir yerde kalıyor olmalı, çünkü geceleri eve girip yiyecek ne bulursa alıyormuş. Hatta bir örtü bile yürütmüş.” George ve Janet heyecanla araya girdi. “Ama Peter…” dedi ikisi birden. Peter sözünün kesilmesine kızdı. “Lafımı kesmeyin lütfen,” dedi. “Sen ve Janet’ın istediklerinizi söyleyebilmeniz için zamanınız olacak. Ne diyordum –oh evet, yaşlı kadının arkadaşı Bayan Wardle’dan bahsediyordum. Bize Elizabeth hakkında önemli bilgiler verdi. Onun çok iyi ve sözüne güvenilir, dürüst biri olduğunu anlattı.” “Olamaz,” diye araya girdi Pam. “Bir hırsızın dürüst olduğunu söyleyemezsin! Bu yalnızca o kadının fikri!” “Sessiz olun,” dedi Peter sabrı taşarak. “Benim söylemek istediğim Elizabeth’in büyükannesinin evinden fazla uzakta saklanmadığı. Oradan her gece yemek aşırıyormuş. Akşamları yemeğe ihtiyacı olduğunda yapıyor anlaşılan. Benim önerim her gece gidip orayı dikkatlice izlemek. Jack’le birlikte pazartesi günü büyükannesine yeni kıyafetler götüreceğimizi konuştuk.