Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 bir odaya götürmüş, “Bu gece de bu odadaki samanları altına çevirmeyi başarabilirsen, seninle evlenirim, kraliçe olursun,” demiş. İçinden de, “Varsın değirmencinin kızı olsun! Ondan daha zengin bir kadını nerede bulacağım!” diye düşünüyormuş. Kız yalnız kalınca, cüce üçüncü kez gelmiş ve sormuş: “Samanları altına çevirirsem, karşılığında bana ne verirsin?” Kızcağız, “Artık sana verebileceğim bir şey kalmadı,” demiş. O zaman cüce, “Peki kraliçe olduğunda doğacak ilk çocuğunu bana verir misin?” diye sormuş. “Peki, bakalım ne olacak?” diye düşünmüş kız ve cücenin isteğini kabul etmiş; zaten kabul etmekten başka çaresi de yokmuş. Cüce yine çıkrığın başına oturup bütün samanları altın haline getirmiş. Kral sabahleyin gelip de isteğinin yerine gelmiş olduğunu görünce, düğün dernek kurup kızla evlenmiş; böylece değirmencinin güzel kızı, kraliçe olmuş. Bir yıl sonra kraliçe nurtopu gibi bir bebek dünyaya getirmiş; cüceye verdiği sözü ise çoktan unutmuşmuş: Günlerden bir gün cüce kraliçenin odasında belirivermiş ve, “Verdiğin sözü tut bakalım!” demiş. Kraliçe korkudan donakalmış, sonra yalvarıp yakarmış, eğer çocuğunu almazsa, krallığın bütün malınımülkünü ona bağışlayacağını söylemiş. Ama cüce diretmiş: “Canlı bir varlık, benim için dünyanın bütün hazinelerinden daha değerlidir!” demiş. Bunun üzerine kraliçe