23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

+ SAYFA C m ri 8TEMMUZ2011 CUMA 2 ğã kultur sanat arkeoloji turızm gezi “Anadolu 'nun Gözyaşları ” konferansında talepler dile getirildi 6az'a me? çal na n Qíeflerî yen ıslîyor BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP “Anadolu”nun Gözyaşları” başlıklı konferansta Gaziantep”e ait birçok eserin değişik müzelerde sergilendiğine dikkat çeken Gaziantep Turizm Derneği Başkanı Sıtkı Severoğlu, “Gerek yLnt dışma kaçnılan, gerekse başka şehirlerde sergilenen eserlerimizin Gaziantep”e getirilmesini ve müzelerimizde sergilenmesini istiyoruz” dedi. Gaziantep Ticaret Odası Toplantı Salonu”nda gerçekleşen ve Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdbaşladık. Adana”da elinde fıstık tutan bir çocuk kabaıtması var. Bu eser şehrimiz için son derece önemli. Ancak biz bu . "lı eseri bugüne dek getirtmeyi başaramadık. Şimdi umutluyuz.” gelmesi için uzun, politik ve sabırlı mücadeleler verilmesi gerektiğini belirtti, “Valimizin, belediye başkanlarımızın bu salonda olması geçmişteki gibi bu işin önemsiz olmadığının göstergesidir. Fransa”da, Belçika”da, Almanya”da o kadar çok eserimiz var ki bunlar asla yasal olarak oraya gitmemiştir. Osmanlı döneminde ekonomik kriz içerisinde bulunduğumuz günlerde barbarca yağmalanan eserlerimiz artık kentine getirilmelidir” dedi. Kültür varlıklarının Türki İki kapı dört duvar maya karar vermişseniz. Etrafa bakınıyorsunuz doğal olarak. Bir yanı Toroslar'ın en güler yüzlü bölümlerinden. Uzansan dokunacak kadar değil... yürüyüveresin geliyor. Ne kadar yükseğine çıkacağın olanaklarına ya da dizinin kuvvetine bağlı. Bir tarafı da Akdeniz. Denizini kimselere anlatasın gelmez. “Ya kirletirlerse" korkusu bastırıveriyor, anlatma isteğini. Uzaklığı mı “tuzu terinde” anlayıverin gayri... Her yerin üç tarafı, beş tarafı vardır. Anamur'un iki tarafı var. Bir tarafı dağ, bir tarafı deniz. Arada bir yerlerde Anamur. Bu dağdeniz arasına kurulu iki tarafı olan ilçenin, dört tarafı bir duvarla çevrili... Buralardan gelip geçerken o duvarı göremezsiniz. Bu duvar içeriden bakılınca alaca sis içinde bir beliriyor, bir kayboluyor. Tarih boyunca da öyle olmuş... Anamur'un bağlı olduğu Mersin'e uzaklığı kuş uçumu ya da normal bir coğrafi dokuya göre pek alışılmadık bir uzaklık değil. Ama yolların “nemşekil' halleri ve dönemeçlerin ürkütücülüğü, Mersin”i de Antalya'yı da öyle uzakta bırakıyor ki, o dört duvar dikiliveriyor insanın karşısına. Devlete işin düşmemişse pek sorun yok. Diğer sorunlar “kendi yağında kavrulan' bir tarihin getirdiği alışlecek bir derde bulanıp, devlet kurumuna işin mi düştü? Hangi kurumda çalıştığını bilmediğim bir devlet memurunun, bir başka arkadaşına yakınmasına kulağımla konuk oldum. Anlatayım siz de anlayıverin... Diyordu ki o memur yanındaki arkadaşına: "Diyelim bir top a4 kağıdı gerekiyor daireye. Ankara'dan ge Bılunduğunuz yerde bir süreliğine de olsa, y Ni? ye”ye geri dönmesi için talep beklendiğini anımsatan Yılmaz konuşmasını, “Almanya”da Berlin Bergama Müzesi”nde bulunan bir eserimiz van Fadıloğlu, SGK İl Müdürü Ahmet Yetim ile çok sayıda kurum ve kuruluş yetkilisinin katıldığı konferansta, özellikle yınt dışına kaçırılan tarihi eserlerle ilgili bilgi veren Severoğlu şunları söyledi: “Yuıt içi ve yurt dışında çok değerli eserlerimiz başka mü I íí ~X`;±¶' Adana Müzesi”nde Gazian tep”e ait birçok eser sergilenmekte. Bu eserlerin kentimize zelerde sergileniyor. Örneğin, getirilmesi için milletvekillerimiz ve ilgililerle çalışmalara Dünyamn çeşitli ülkelerinde bulunan eserlerin Gaziantep”e dönmesinin hayal olmadığını vurgulayan AraştırmacıYazar Yaşar Yılmaz ise, bu eserlerin öyle bir ün kazanmıştır ki bugün adeta para basmaktadır. Ancak biz bu tapınağı istemeye kalksak Almanya bu isteğimizi asla yerine getirmeyecektir. Bu nedenle devlet bunu desteklemeli ve sivil toplum kuruluşları bu işin takipçisi olmalıdır” diyerek tamamladı. kınlıkla kendine bir akış bulmuş. Ama İlde çözülebi TE sakan yet Çukurova Temsilcisi Sinan Tanyıldız'ın kızı Melek Tanyıldız'ın yönetimindeki Nobel Magazin, bir yılı geride bırakarak 13. sayıya ulaştı. Şağlık dün 0 0 YİIİE dolu dalu Té lîišü kd ri i T<2.î<2§f.ın,~ î ¢ lııırıa H ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Yazın ve ekin dergisi olarak 5. yılında 16. sayısı yayınlanan Tersakan Toros, yine önemli şair ll ve yazarların çalışmaların yer aldığı şiir ve yazılarla dolu dolu çıkADANA (C11mhuriyetBür0su) Hürri ` 'El Derginin, edebiyat dünyasına küçümsenemeyecek boyutlarda katkısı olması için yoğun bir ça nel müdürlükten yetki istenecek. İle yazıyoruz. İl bölgeye yazacak, bölge Ankara'ya yazacak. Olur alınacak. Genel müdürlükte iç yazışmalarla kağıt topunun ambardan çıkışı yapılacak. Aynı yolla bu kez daha ağır araçlarla kağıt bize gelecek. Bu işlem bitene kadar, işlerin durmaması için, cebimizden üç top kağıt alıp kullanmak zorunda kalıyoruz..." Bana da biraz tevatür gibi geldi ama gerçek tam olarak bu de ğilse de buna yakın. . İşte o duvarı tam da burada karşınıza dikili görüveriyorsunuz. . Ya da SGK“na işiniz mi düştü. Mantık telefon yeterli diyor ama, işleyiş öyle değil. Otobüse bin. Altı saat git altı saat gel. Mersin“i mutlaka gör gerçekliği işliyor. yasının nabzının attığı dergininyekibines deneyimli isim Yalçın Ocal da katıldı. Ad'ana'nın yanı sıra Mersin, Kahramanma lışma yaptıklarını belirten derginin lunda bulunan H. Hüseyin Gün ~ eli, düzalp, Mustafa Akyürek, Sadık 'r çiı ve Süreyya Köle”nin özverili ?gl katkılarıyla bunu gerçekleştirme i l çabasında olduklarını söyledi. ~ l V Tersakan Toros'un son sayısında Ozanemre, Gündüzalp, Akyürek, Çil ve Köle”nin yanı sıra, Müslüm Kabadayı, Adnan Gül, Mehmet Hameş, Hasan Kendirci, Musa Tolu, Mustafa Onar, Ayşe Kaygusuz Mehmet Babacanoğlu gibi çok sayıda şair ve yazarın eserleri yer alıyor. .ııı sahibi Ali Ozanemre, yayın kuru , raş, Osmaniye, Gaziantepf ve Hatay'a ulaşan dergi renkli söyleşileri, ilgi çeken haberleri ve görselliğiyle önîeçıkıyor. Derginin son sayısında “Bir adım daha attık" "Anamur İl olsun bu dertlerden kurtulsun," Diyen de var, ““İl olunca toprak çekilip, yollar mı kısalacak," diyen de var. ““Hiç olmazsa ben burada kaldığım sürece geçici olarak Anamur'u il yapın," diyesim de yok. Beni gör mezden gelip Anamurlulara dönelim. İl olmaya karşı olan Anamurluların gerekçeleri il olmasını isteyenlerle yakın ağırlıkta. Hızlı kirlenmeden korkuyorlar örneğin. Göç almasından korkuyorlar. Kültürel dokunun yok olup gideceğinden korkuyorlar... Onları dinlerken o duvar silinip gidiyor. Bu dertler olmasa Anamurluların öyle kimseye “bizi de vilayet yapın' diye yalvardığı filan yok. Madem ki buradayız; biraz Anamur tarihçesi okuyayım, ayaklarımın nereye bastığından haberim olsun dedim. Tembelliğim tuttu. Güngör Türkeli'ye sor başlığıyla heyecanını ıİaı,eme alan Me lek Tanyıldız, “ilk sayımızı hazırlarken eıanlaıçıarımız da “sınırlıydı, kad .~ .izillw .i ÇUKUHÛMÅ romuz>da...Bugün ?ir yılımızı doldurduk. Ailemize Yalçin Qcal ağabeyimiz de katıldı. Heyecanımızı ve yükümüzü paylaşması bizi daha da güçlendirdi”* dedi. madım. İnternetten bakıyorum. Şimdi Güngör Abi'den yardım istesem, on tane kitabı yığıverecek karşıma... Elbet isteyeceğim de “biraz ön bilgi iyidir' diyerek kendimi kandırmak işime gelmiş olmalı. İnternetten bölük pörçük bilgileri okurken gördüm. ÅFHİDS IİBFQİSİ, Bürosu) İki ayda bir yayın lü şair Yeats”in hayaleti İsîlyllllllîll?lllîlyîl turdu llßll?lll BIİİYOI' :Ãtl"'ã':l*.l'.i;'¦?f4¦ §t1t:¦:;:ı:*.::'mîırz 'nyî Derginin 16 Say1smda geçADANA (Cumhuriyet romanını seçti”, ”Nobel ödültanbul”da”, “Ahmet Erhan”la lanan edebiyat dergisi Karayazı. HaziranAğustos sayıkonuşma”, “Che”nin yayın. ıı~=~ı~== .........¬..W .~»«= İz sında ünlü yazarları buluşlanmamış günlüğü” ve “Naı "W, . . . .......;...,.±a....ıM.., .¬. i.ı.ı.s Anamur'un ilk yazılı kaydı (tabii eski adı Anamurium Rüzgarlı burun) İsa“dan 400 yıl önceymiş. Bir dizi uygarlığa tanıklık etmiş. Çok fetih görmüş, fethedenlerce çok önem verilmiş. Çoğunlukla, hep uzakta bir yerlere bağlı olarak yönetilmeye çalışılmış. Bunun sırrını henüz çözemedim.(l) Anamur'u topraklarına katanlar her kim olursa olsunlar, sanki ilerlemesinden kork zım ile Vera ilk kez” bölüm Servi, ülkemizde yaygın olmayan bir ağaç türü. Güney bölgelerimize özgü bir ağaç. Genel olarak bahçe sanırlarında ya da mezarlıklarda yetiştirilir. Hatta bazı şiirlerde mezarlığın adı, 'serviler ülkesi' olarak geçer. Bu servilerin en ünlüsü olmasa da, en yaşlısı sanırızSilifkeGülnar arasındaki bölgede, Sipahili köyü yakınındakidir. Eğer, onu görmek isterseniz, köylülerden yardım almanız gerekir. Size söylendiği gibi yolun aşağısına doğru yürürseniz, dere yatağının yanındaki tarlanın tam ortasında tüm görkemiyle duran serviyi görürsünüz. Beş ana dala ayrılmış gövdesinden bir büyük dalın kesilmiş olduğunu hemeh anlarsınız. Servinin sağlığı her ne kadar iyi görünse de dere yatağında olması nedeniyle ara sıra su hareketliliğinden etkilenmesi sonucu kök kollarının çoğu toprağın üstüne çıkmış gibi. Gövdesinin bir yanına dayalı olarak yapılmış çardak ve çardağı saran asma, tarla sahibinin dinlenme ve gölge ihtiyacını karşılıyor. Anlatıldığına göre, eskiden Değirmendere boyunca böyle yaşlı çok servi ağacı varmış. Bu ağacın bunca yıl kalmasının başlıca nedeni ise tarlada çalışanlara güneşin sıcağından korunup dinlenme olanağı vermesiymiş. Sizin de yolunuz o taraflara düşürse Yaşlı Servi'nin görkemli görünüşünü ve verdiği serinliği bir görüp tadın isterseniz. TARSUS (Cumhuriyet) Tarsus”ta 8 yıldır yayınlanan Aratos tarih, felsefe, kültür ve sanat dergisinin 46. sayısı yayınlandı. Gazeteci Uğur Pişmanlık”ın yayınladığı ve adını Antik Çağ”da yaşamış Tarsuslu ?lozof Aratos”tan alan dergiye yuıtiçi ve yuıt dışından 20”ye yakın üniversiteden l40”ı aşkın akademisyen, edebiyatçı ve sanatçı katkı koyuyor. Aratos dergisinin yeni (TemmuzAğustos) sayısında, Çizgiyle/Karikatür (Asaf Budak), lerinin genişçe çalışıldığı derginin son bölümlerinde, Haş*ili ``“` '“' riğimil gü?erde kaybettiği' met Babaoğlu”nun, “Hayatı''”“ zııvxxfîîîiî miz edebiyat dünyasının ' ,ii''`^i' N )``''i'V4 'i`` Ö nemli isimlerinden Hulki mızdan şiiri uzaklaştırmanın yalnız kalbimize değil, zihniAktunç saygıyla anılırken, ,,,,,,,ı . . al..."3....ı.....ı..«..ı Salim Nacar”la “Başkalarımizi de körelttiği gerçeğini =frı:.t;!2ti;;:ı nın Hayatı”nın ilk sayısı üzevurgulamak istiyorum” içeriklialdı. yazısı da önemli bir yer 16 rine konuşmalar da yer tutuyor. “Yaşar Kemal 20. Yüzyılın .i.,ı.~. l..t..iı.,...,.ı alım., a... ı,ı.M.....\.... W ,.......ı...,ıı»¬ı zı Wı “Peçiç” yeniden canlanı or KİLİS (Cumhuriyet)Anavatanı Hindistan olan, geçmişte ülkemizde de özellikle Kilis ve Gaziantep yöresinde sıklıkla oynanan, ancak günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir oytm olan Peçiç”in, yeniden yaşam bulması için girişimler başlatıldı. muşlar. Bir çeşit arkalarını kollama ihtiyacı duymuşlar. . Bir yerlerde, Anamur'un birkaç kez bağımsız devlet olduğunu ama pek yazılıp çizilmediğini okuduğumu anımsıyorum. Acaba eski zamanlarda, ulaşabilmenin elbet şimdikinden daha zor olması bahanesiyle haklı olan bu korku, giderek tarihsel bir geleneğe mi dönüştü Anamur'a karşı. Oysa Anamur”da karşılaştığım her insan, Başka yerlerde karşılaştığım birçok insandan, kat kat daha fazla devletin birliğine bütünlüğüne sahiplenme inancına canından geçecek kadar bağlı... O benim dediğim duvara gelince, Buraya alıştıkça silikleşiyor. (MUHAMMET GUZEL) Kültür Derneği Peçiç Turnuvası düzenlemeyi planlıyor. Beko”nun Eşeği (Ilyas Danyeli), lşığın Büyülü Dili: Fotoğraf, Sanatın Bir Mehmed Eylemidir (Umut Yelkenci), Bir Gönüllü Bilim Neferi: Re?k Fenmen (Eyüp Erdoğan), Çık DaGel (Canan Onuk), Hızlı Geçen Uç Günün Anatomisil (Ahmet Ünal), Git (Deniz Ekin), Tarsus Kent Belleğinden Kişisel Tarihe Düşen Notlar (Uğur Pişmanlık) gibi ünlü isimler ve yazıları bulunuyor. Köken olarak Hintçe “paçisi”den türetilen peçiç, zar yerine deniz kabuğunu andıran taşlarla oynanan zevkli bir strateji ve akıl oyunu. Teknolojinin yaşamnnıza bu denli ginnediği dönemlerde özellikle bayanlar ve çocuklar tarafından sıkça oynanan peçiç oyununım genç kuşaklara tanıtımı için Kilis Peçiç oyununu bölgede yeniden canlandırırken, tüm ülkeye tanıtmayı, bunu başarmak amacıyla da önümüzdeki günlerde Kilis”te bir Peçiç etkinliği düzenlemeyi amaçladıklarını belirten Zeytin Dalı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Muhlis Salihoğlu, “Geleneksek kültürümüzün bir parçası olan değerlerimiz gibi, geçmişte bölgemizde çok sevilerek oynanan Peçiç oyununu genç kuşaklara aktarmayı kendimizegörev, ilke edindik. Başaracağnnıza inanıyoruz” dedi. + CMYB
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear