Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA 2 10 EYLÜL 2010 CUMA N e d o rel e ğ r re u İSK ile Üzümlü’de doğa, Karayakup’ta tarih gezisi çel Sanat Kulübü çevre, yürüyüş ve kültür gezilerini bu kez Erdemli’ye bağlı Üzümlü ve Karayakup köylerinde sürdürecek. Mersin’e 40 kilometre uzaklıkta olan 670 rakımlı Üzümlü, adından da anlaşılacağı gibi üzümleriyle ünlü bir bağ beldesi. Karayakup ise tam bir doğa ve tarih hazinesi. Çeşmeli beldesinde 13 kilometre uzaklıkta olan ve 650800 rakımlı köyde, Fanazlık Kalesi ve Gökçam Kalesi harabeleri görenleri tarihin derinliklerine götürecek yapılar. Gezi sorumlusu Ceyhun Ekiz’in 19 Eylül Pazar günkü gezi için tek önerisi ise katılımcıların iyi bir yürüyüş ayakkabısı giymeleri ve yanlarına yeterli kumanya almaları. (0324 2381088) İ Sani Konukoğlu tarafından Atatürk Müzesi yapılması için Büyükşehir Belediyesi‘ne bağışlanan geleneksel Antep Evi’nin röleve, resitütasyon ve restorasyon projesi ihale edildi. Müzede Atatürk araştırma kitaplığı, çalışma odası, çok amaçlı sergi salonları, Atatürk’ün yaşamının anlatıldığı sinevizyon odasının yanı sıra Atatürk’le ilgili sergi alanları ve hediyelik eşya satış ünitesi bulunacak. ‘Boğsak’ demişler ya ille de boğacaklar... Hafta sonuydu, deniz derdine düştük. Suyu dalgasız temiz, çocuklarımızı güvenle, denizin içine salıverebileceğimiz bir yer arıyorduk. İnsanın ayağı kapıdan dışarı düşer düşmez, gözleri kendi doğup büyüdüğü topraklara doğru dönüp bir bakıyor. Belki içimizde henüz bastıramadığımız ‘toprak çekimi’nin etkisidir. Belki de gözüm toprağa bakmaya başladı. Hane halkı oybirliğiyle denize gitmeye karar verip baskıya başlayınca, “Mersin’den ötede bir deniz kıyısına gidelim” dedim. Sorduk soruşturduk. “Taşucu’nu geç 10 Km. git Boğsak diye bir avuçluk cennet bulacaksın” dedi bir dost. Dörtyol’dan oraya kadar kaç plaj kaç koy var bilmem. Ama memleketime doğru üç saatlik yol gidecektim. Memleketime 270 Km. daha yaklaşacaktım. O hevesle yüklendik çadırımızı, vurduk kendimizi otoyolun bağrında asfaltın kara sıcağına… Yollar güzeldi, bozuktu, taşlıydı, mıcırlıydı, kaymak gibiydi filan demek pek huyum değil. Bir yere gitmek istiyorsam, üstelik bir de yol varsa, giderim. Yolun durumu ayrıntıdır. ‘Mahana’ sınıfına girer. Düştük yola vardık varacağımız yere… Çadır kurulacak yer kiralayan bir, lokantanın önünde durduk. “Hoş geldin, boş gittin. Necisin, nicesinden?” derinleşmesinin ardından, uzak akraba çıktığımız, Yörük kökenli işletmeci, “Yol yukarı taşınınca buralar ıssızlaştı. Geçen yıl açmadık. Satmak istedik, kafamızdaki rakamı veren çıkmadı. Bu yıl zorunluluktan açtık. Etraf biraz bakımsız kaldı…” diyerek, tesisin mazeretini beyan etti. Bir keçiboynuzunun gölgesine kurduk çadırımızı. “Ah benim kara çadırlarda dünyayı görüp gök göğün altında, hayatı nakışlayıp, öteyana uçup giden atalarım analarım. Halimi bir göreydiniz… Dedegöl dağlarında bir pınar başında, kıl kara çadırın böğrüne kepeneği atıp, tanrısal bir coşkuyla, türkülerin kanadını titretmek varken, alacalı bir naylon alaçığın altında, ‘eyyam ı bahur’un orta yerinde, elektrikli, telefonlu, bilgiişlemli bir kandırılmışlık içinde, deniz kıyısına yayılmış kalmışım.” Çocukların heyecanının rüzgarıyla, havluları omuzlayıp plaja vardık. Dört metre genişliğinde kumsalın, orta yeri araba yolu olmuş, vızır vızır işlemekte… Karşıda iki küçük ada, dalgakıranlık ediyor. Su mavinin en hası, çarşafla balkıma arasında gidip gelmekte. Denizin üstünden bir yel ipildiyor, yukarıda dağın tepesindeki maden mi mermer mi ne ocağı olduğunu bilemediğim toz duman ocağına doğru. Lokantacının yakındığı, ‘yolun yukarı taşınması’ da gürültüyü azaltmış. Cennetmiş cenneti ala olmuş diyecektim ki; Bir gürültü tufanı koptu ilerideki burunla, adanın arasındaki boğazdan koya doğru… Güzel adına ne varsa silip süpürüyor. O denizin üstünden ağrı esip gelen yel bile kaçıp bir yerlere sığındı. “Ne oluyor?” demeye kalmadı biri daha, biri daha… Sonuncusu gece saat ikiyi geçtikten sonra gelen bu gürültü yayma cihazlarının, ‘tur tekneleri’ olduğunu anlayana kadar akla karayı birbirinden ayırmam mümkün olmadı. (Yakınlarda benzer bir tura katılmış biri olarak, şaşırdım. Benim gördüğüm bu değildi.) Bir gurup insanı denizin üstünde gezdirip, onlara güzel, yerler gösterme vaadiyle, tekneye dolduruyorlar. Sonra eğlenme adına, insanların görme ve duyma algılarını, gürültüyle kuşatıp, çözüyorlar halatları… Güya ‘Boğsak Koyu’nun güzelliği ile tanıştıracaklar müşterilerini. Tur programı içinde orada da denize girip yüzmelerini sağlayıp yollarına devam edecekler. Ama oraya karadan gelenleri, gürültüleriyle rahatsız edip etmeyecekleri hiç umurlarında değil. Hele o, gece sabaha karşı gelip, ortalığı yaygaraya boğan tekneli deniz magandalar, bizim memleketin sularına yeni düşmüş olmalı. Konukoğlu’nun bağışladığı Antepevi’nde çalışmalar başlıyor an’da bir doğa harikası. Sapur Kaynak Suyu Piknik ve Mesire Alanı Tatvan ilçesindeki önemli turistik yörelerden biridir. Van karayolu üzerinde Obuz (Kamer) köyü sınırları içinde yer alan Sapur kaynak suyu ve piknik alanı günübirlik piknikçilen için ideal bir bölge. Kariz dağının eteklerinden çıkan kaynak suyunun en belirgin özelliği karpuzu çatlatacak derecedeki soğukluğudur. Yörenin yeşil her tonunu taşıyan ağaç örtüsü ise görülmeye değer bir tablo sunuyor. V Gaziler kentine Atatürk Müzesi BEKİR ŞAHİN alatya’da Sultansuyu ve Karakaya barajlarında piknik yapmanın zevki bir başkadır. Kenti çevreleyen bölgede gidip görülecek, piknik yapılacak yerlerin sayısı çok olsa da Sultansuyu ve Karakaya’nın çevresi bir başkadır. Örneğin arap atlarını yetiştirmesiyle ünlü Sultansuyu’nda, sadece safkan Arap atları yetiştirilmez, ayrıca bu büyüleyici yer yakınında Sultansuyu Barajı’nın oluşturduğu göl kenarında insanlar yeşil ile mavinin birbirine geçtiği yerlerde dilediğince piknik yapabilir. Karakaya Barajı’nın oluşturduğu göl ise şehirden 15 km. uzaktadır ve yaz ayları yerel halkın gözde piknik mekanıdır. Bu gölde balık avına izin verilmektedir. Günübirlikçilerin boş bırakmadığı bölgede tatil günlerinde yoğunluk bir hayli artar. M GAZİANTEP Gazi kent Gaziantep’te Atatürk Müzesi kurulması için çalışmalar başladı. Sani Konukoğlu tarafından Atatürk Müzesi yapılması için Büyükşehir Belediyesi‘ne bağışlanan geleneksel Antep Evi’nin röleve, resitütasyon ve restorasyon projesinin ihale edildiğini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, “Gazi adıyla anılan şehrimizde Gazi Mustafa Kemal adına bir müze kurulması bizim için büyük bir onur ve sevinç kaynağıdır” dedi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ür adına yakışır bir müze yapmak için çalıştıklarını irdeleyen Güzelbey şu bilgileri verdi: “Restorasyonuna başlanılan müzenin, teşhir ve tanzimi yapılarak Gaziantep’e yeni bir müze kazandırılacak. Bu müze Gaziantep için çok önemlidir. Çünkü, ‘Gazi’ adıyla anılan kentimizde Gazi Mustafa Kemal adına bir müze yapılması bizim için büyük bir onur ve sevinç kaynağıdır. Zaten, Bey Mahallesinde de bir cephe sağlıklaştırması projesini yürüttük ve tamamladık. Bu kapsamda müzenin bulunduğu mahallenin de özgün kimliğini korumasıyla müze, tarihi kent dokusu içerisinde daha bir önem kazanacak.” Müzede Atatürk araştırma kitaplığı, çalışma odası, çok amaçlı sergi salonları, Atatürk’ün yaşamının anlatıldığı sinevizyon odasının yanı sıra Atatürk’le ilgili sergi alanları ve hediyelik eşya satış ünitesi bulunacağını anımsatan Güzelbey şöyle devam etti: “Atatürk’ün Gaziantep ile olan tarihsel bağının araştırılması için bir ‘Tarih Takımı’ kurulmasına, proje ekibinden bir Araştırma Takımı belirlenmesine ve bu ekibin müzeleri işletme, konsept yönünden görüş almak için Samsun Gazi Müzesi, Samsun Bandırma Vapuru, İzmir Latife Hanım Konağı, Ankara Atatürk Orman Çiftliği, Anıtkabir Müzesi’nde inceleme yapmalarına karar verildi.” Atatürk Müzesi Projesi’nin verimli ve etkin yürütülmesi için bir Danışma Kurulu oluşturulduğunu kaydeden Güzelbey, “Bu kurul da, Güney Cephesi, Ata’nın Gaziantep ziyareti, Bey Mahallesindeki nüfus kaydı, fotoğrafları ile ilgili Hanri Benazus ile temasa geçecek, Turgut Özakman, Can Dündar, Zülfü Livaneli, Ali İhsan Göğüş, Bilal Şimşir, Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Metin Sözen, Gökçe Güner’in eşi ile de görüşerek müze için kaynak toplayacak” dedi. Başkan Güzelbey, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanan ve 150 gün sürecek çalışmanın 2011 yılının Ocak ayında tamamlanacağını belirtti. Niğde’nin Çiftlik ilçesindeki Kitreli kaya oymalı bölgeye ilgi büyüyor Asma kayalıkların gizemi G aziantep Kıraçtepe Mesire Yeri, Şehitkamil İlçesi Taşlıca mevkiindedir. Şanlıurfa karayoluna 1 km mesafede olup, 41 hektar ormanlık alan içinde yer almaktadır. Orman Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan mesire yeri şehir merkezine 10 km mesafede olup alanın ulaşım sorunu da yoktur. Kıraçtepe, kent nüfusunun en yoğun olduğu bölgeye yakın olması ve bu alanda başka bir mesire yerinin olmaması dolayısıyla çok önemlidir. Mesire alanı; bitki örtüsü, manzarası ve rekreasyon potansiyeli açısından çevrenin en güzel yeridir. Kıraçtepe mesire alanında hakim ağaç türü kızılçam olup, saha içerisinde akasya, servi, meşe ve badem de bulunmaktadır. Günübirlikçiler için bayramda da gezi ve piknik için önerilebilir. NİĞDE (Cumhuriyet) Çiftlik ilçesine bağlı Kitreli beldesi yakınlarındaki, halkın Asma kayalıkları olarak adlandırdığı antik yerleşim bölgesi gizemini korurken, Kitreli Belediye Başkanı Abdullah Şener, “İlginç kayalıklardaki oyma yerleşimler gizemini koruyor. Böyle tarihe ışık tutacak çok eski olduğu sanılan bir bölgenin turizme kazandırılmasını istiyoruz” dedi. Belde çevresinde çok sayıda tarihi kalıntı, kaya oymaları bulunduğunu kaydeden Şener, tarihi dokusu fazla bozulmayan Asma kayalıklarıyla ilgili şunları söyledi: “Kitreli tarihinin farklı dönemlerine ait buluntulara, kalıntılara her yerde rastlıyoruz. Asma kayalıkları da bunlardan biri, hatta belki de en önemlisi. Bölgede kapsamlı yapılacak bir bilimsel çalışmayla tarihe ışık tutacak bir çok bulgunun, hatta ADANA (0322) ASKİ TEDAŞ Ruh Sağ. H. Devlet H. SSK H. Numune H. Balcalı H. Doğum H. SSK Doğum. H. Göğüs Has.t H. Asker H. tarihi eserin ortaya çıkabileceği umudunu taşıyoruz.” Bölgede eski yerleşim alanlarının kalıntı da olsa görülebildiği, Hitit, Asur, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait yaşam izlerinin bulunduğunu kaydeden Başkan Şener şöyle devam etti: “İlçemizin, beldemizin daha doğrusu bölgenin tarihi öneminin açığa çıkması başta turizm adına çok önemli. Tarihe ışık tutulması ise başlı başına bir değer. Asma kayalıkları bölgesindeki kaya oyma yapılar, görenleri gerçekten şaşırtıyor. Buraların doğal güzellikleri ise başka bir özellik. Asma kayalıklarındaki yaşam alanlarını görenler, dünden bugüne insanların yaşamak için her türlü doğa koşullarının altından nasıl kalktıklarını da görebiliyorlar. Bu görkemli ve gizemli kayalıklar turizm için bulunmaz bir ortam ve zengin bir kaynak.” VAN (0432) Devlet H. 216 47 40 YYÜ Eğitim H. 216 10 64 İpekyolu Dev. H. 217 16 2 Kadın Doğum H. 217 16 35 Elektrik Arıza 216 10 58 DİYARBAKIR (0412) Devlet H. 228 54 30 SSK H. 228 91 93 Üniversite Tıp 248 80 01 TEDAŞ 251 21 42 ŞANLIURFA (0414) Düşünmeden duramıyor insan. Neden yoldan geçecek araçların gürültüsü uzaklaşınca bir tatil yeri ıssızlaşır? Neden insanlarımız eğlenmek için dinlenenlerin de insan olabileceğini düşünmez? Neden insanlarımız gürültü için para öder? Neden insanlarımız, güzellikleri katletmek için yaptıkları aptallıkları güzel bir şey sanır? Ya da, neden gittiğimiz boğsak benzeri cennet parçacıklarının, daha temiz daha düzgün olması için, hiç olmazsa oraların güzelliğini kendilerine kazanç fırsatı olarak gören işletmecileri uyarmaz? Neden cennetin ölümünü seyreden aymazlarız?.. MUHAMMET GÜZEL ELAZIĞ (0424) SSK H. 218 19 08 Devlet H. 237 85 10 Tıp Fak. H. 238 80 80 K.MARAŞ (0344) K.Maraş Dev. H. 223 53 30 Yenişehir Dev.H. 223 64 50 KSÜ.Arş.Ugy.H. 215 48 00 Su Arıza 223 50 72 ŞIRNAK (0486) Dev. H. 216 13 61 110 111 112 155 156 154 121 186 İ L R EM LA 185 N 118 N Ö FO 169 LE 188 TE Yangın Orman Yangını İlk Yardım Polis İmdat Jandarma İmdat Alo Trafik Telefon Arıza Elektrik Arıza Su Arıza Telefon Danışma Alo Posta Cenaze Hizmetleri 454 20 346 09 239 04 321 57 225 93 226 03 338 60 365 49 435 07 227 20 227 27 36 51 74 52 29 31 60 50 76 06 90 Kızılay 454 26 08 MERSİN (0324) MESKİ 337 08 41 TEDAŞ 327 71 76 Kızılay Tıp Merk. 231 19 90 Toros Devlet H. 336 39 50 SSK H. 233 71 80 Mersin Tıp F. H. 337 43 00 Kadın Doğ. H. 223 07 01 GAZİANTEP (0342) C. Gökçek Dev. H. 221 07 00 25 Aralık Dev. H. 338 17 31 75. Yıl Kadın Doğ. 338 51 01 Çocuk H. 230 78 00 Şehit Kamil Dev. H 324 67 67 OSMANİYE (0328) Devlet H. 826 12 01 Doğum ve Çoc. H. 813 57 01 Elektrik Arıza 814 12 10 HATAY (0326) Devlet H. 227 15 15 Antakya Doğumevi 214 61 10 Elektrik Arıza 214 92 21 Eğitim Araş. H. 313 12 20 B.Göl Devlet H. 351 25 62 Harran Ü.Tıp F. 314 11 70 Şanlıurfa Çocuk H.351 38 84 Kadın Doğ. H. 351 32 90 TEDAŞ 247 24 56 MALATYA (0422) Devlet H. 326 15 69 Yangın 322 79 98 TEDAŞ 377 17 23 KİLİS (0348) Devlet H. 813 52 04 C MY B C MY B