23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 AĞUSTOS 2010 CUMA SAYFA 3 Kurtuluş Savaşı yıllarında “Çörek Bayramı” adıyla kutlanıyordu SORUNUN ADI YOK (MU?) 4 Bayramlık çöreğin adı: “Maraş Çöreği” Kozan’da yayla yollarını iş makineleri bozdu KOZAN (Cumhuriyet) Menge barajı inşaatında kullanılmak için Adana ve Kozan’dan getirilen iş makinalarının yümklendikleri TIR’lardan indirilmesi ve gitmesi gereken yerlere götürülmesi sırasında Kozan ile baraj arasındaki bağlantıyı sağlayan tüm yolun iyice bozulduğu belirtildi. Kozan’dan yola çıkıp Velicanlı ve Kuytucak köyleri başta olmak üzere birçok köy ve yayla yolunun bu nedenle iyice yıpranıp, bozulduğunu bildiren köy ve yayla sakinleri yakınmalarını şöyle dile getirdi: “Mengen Barajı’nın inşaatına ulaşım için hem yapımcı şirket hem de devletin katkı koyarak düzeltip asfaltladığı yollar şu anda çok kötü durumda. Bunun nedeni TIR’larla baraj inşaatında çalışacak ağır paletli iş makinalarının belli bir yerden sonra yere indirilmesi ve bu yollardan yürümesi. Yazık daha yeni yapılan 1012 kilometrelik yolların zeminleri parçalandı, bozuldu, normal binek araçlar bile geçemez oldu..” Durumun Adana’ya, İl Özel İdaresi Yol Müdürlüğü’ne bildirilmesinden sonra gelen kontrolörlerin ağır iş makinalarının yarattığı zarar hiç yokmuş gibi davranıp, bir kusur bulamamasına anlam veremediklerin belirten çevre sakinleri, “Bari, yolun halini yazıp, onarılması, asfaltın yamanması gerekir” diye yazsalardı. Doğrusu şaşırdık” dediler. SERMET ÇUHADAR “DEĞİŞİM” “YANILGI” Çetin Yiğenoğlu Bu çalışmamızın genel başlığını “Sorunun Adı Yok (mu?) koyduk. “Mu” soru kipini parantez içine almamızın nedeni, soruya verilecek yanıtların farklı, üstelik çelişkili olduğunu vurgulamak içindi. Kimi bilmediği, kimi de art niyetli olduğu için farklı tanımlar getirdi soruna... “Güneydoğu Sorunu”, “Kürt Sorunu”, “Açılım” vs... Bu farklı yaklaşımlar, sorunu ortak bir isimden yoksun bıraktığı gibi çözümün önüne de aşılması zor engeller çıkardı. Daha, ortak bir isim bile konulamayan bir siyasal fenomene nasıl çözüm üretilebilir ya da en azından çözüm önerileri getirilebilirdi? Öyle bir ortam yaratıldı ki, çözüm arayışları bile toplumu kısır bir döngü içinde tutmanın, gerginlik yaratmanın nedeni oldu. Oysa sorunun adı vardı; her zaman vardı; var... Ancak, sorunun adını koymadan önce, sorunun, sorunlu bölgenin yapısal özellikleri açısından bir tanımlanmaya gereksinimi var... Sorun, “Kürt kimliğini tanıma, tanımama” bağlamında ele alınacak denli basit değil... Gerçi, bir yanıyla çok basit, çözümü kolay, bir yanıyla da o denli çözümsüz; bu bakış açısına göre değişir, kuşkusuz... “SORUN”, dünyada ve ülkemizde küresel gelişmelerle meydana gelen “değişim”in bölgemizi (Güneydoğu) hiç etkilememiş gibi görünmesinde yatıyor daha çok... Bölgeye hâlâ 50 100 yıl öncesinin şabloncu yaklaşımlarıyla bakılmasından da besleniyor ... Güneydoğu denilince akla hâlâ ilk önce “feodal yapı”nın gelmesi, dolayısıyla bu yerleşmiş algının kırılamaması “SORUN”un ta kendisini oluşturuyor... Son otuz yılda bu noktaya gelmemizde bölgenin hâlâ böyle görülmesi (ya da gösterilmesi), olaylara bu açıdan yaklaşılması, bölgedeki değişimin farkına varılamaması, bu nedenle de yanlış siyasal tanı konulmasının yol açtığı “stratejik yanılgı” büyük rol oynuyor... Çoğu kimse farkında bile değil, ama Güneydoğu’da çok büyük bir değişim var... Belki hâlâ cep telefonu olmayan köylü çok, ama cep telefonsuz, dijital telefonsuz, uydu antenli TV’siz köy var mı acaba? Bölge halkı, dünyadaki gelişmelerden habersiz mi gerçekten? Bölgedeki üretim ilişkileri yavaş da olsa değişmiyor mu? Başta Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa gibi büyük kentlerde, yeni ürünlerin pazarlamasıyla, kapitalist üretimde emeksermaye ilişkisindeki nicel de olsa değişimler halkı toplumsal gündemin belirlenmesinde daha etkin bir noktaya getirmedi mi? Bu gelişmeler karşısında klasik ağalık sisteminin geleneksel konumunu sürdürdüğü söylenebilir mi? İnsanlar hâlâ ağaların kulu, kölesi, marabası ya da serfi mi? Tarım alanındaki otomasyonun hiç mi etkisi olmadı bu yapının değişiminde? Bölgede hayvancılığın, tarımın bitmesi, milyonlarca insanın batıdaki kentlere göçmesi, marabalağın bitmesinde ya da sistem olarak etkisini yitirmesinde hiç mi rol oynamadı? Kuşkusuz, yoksul halkın (marabanın) bugün bütünüyle proleterleştiğinden söz edilemez. Ancak, buna karşın, kapitalist ilişkilerin bölgedeki yükselişi de yadsınamaz... Dolayısıyla Uluslararası postendüstriyel yapının, çok merkezde üretim yapan, dünya çapında satış ağına sahip ÇUŞ (Çok Uluslu Şirketler)’ların bu bakir pazardan (Güneydoğu) haberdar olmadığı düşünülebilir mi? Bölgedeki leasing ya da distribütörlük örgütlenmeleri dikkate alındığında, bunların toplumsal yapıda önemli değişimlere, dönüşümlere yol açabileceği gözden ırak tutulabilir mi? Doğallıkla bu gelişmelerin, Güneydoğu’da bölgeye özgü, bölgenin komprador burjuvasını / burjuvazisini yarattığı söylenebilir, rahatlıkla... Bu açıdan bakıldığında, artık eski feodal yapıdan söz edilemez... Bu durumda Güneydoğulu ağaların feodal sistemin olanaklarıyla elde ettikleri birikimlerini uluslararası sistemin sunduğu finansal olanaklarla büyütmeyi, en azından korumayı akıl edemeyecekleri düşünülemez, kuşkusuz... Kaldı ki, ÇUŞ’ların kapısını ilk çalacağı referans kimlikler onlardır. Soruna bu gelişmelerin ışığında yaklaşıldığında, Güneydoğu’da şu anda ne gelişmiş kapitalist bir yapılanmadan ne de tam anlamıyla klasik feodal bir sistemden söz edilebilir. Bölgede, NakşiNurcu koalisyonu bir siyasal iktidar sayesinde kapitalizme (Emperyalizme) eklemlenmiş güç sahiplerinin egemenlikleri dikkat çeker. Bunlara emperyalizmin işbirlikçisi liberal şeriatçı da denilebilir, emperyalist İslamın kulları da... Görünüşe bakılırsa siyasal iktidar, bölgeyi dinle tutma politikası izlerken bu noktaya gelineceğini pek öngörmüş gibi görünmüyor... Teokratik devlet kurma uğruna, ulus devletin sonsuz olanaklarından yararlanarak onu yıkmak için dini kullanan bir politika uygularken bambaşka hedeflerin peşine düşmüştü çünkü... Başlangıçta bu hedeflere ulaşmak çok kolay görünüyordu. Onlara göre ne de olsa Türkiye bir tarikatler, cemaatler cennetiydi... Tasarladıkları proje kolaylıkla uygulanabilirdi... Bu konuda halkın yapısı da dikkate alındığında Güneydoğu en stratejik bölgeydi... İnatla izledikleri politikanın emperyalist ülkelerin çıkarlarıyla çakıştığının farkına bile varmadan (ya da bile bile, bilinçle) bölgede sadece din üzerine oynadılar. Ama ne yazık ki, İslamcı / dinci kimlikleriyle örtüştüğü için inatla sürdürdükleri politikanın ateşe benzin dökmek olduğunun farkına bile varmadılar... Büyük düşler peşine düştüler; düşledikleri teokratik yapılanmayla sadece ülkeyi değil, bölgeyi de etki altına alacak emperyal bir sistem kurmaya soyundular... Bu sistem, yerine göre kapitalizmin gericileşen devlet yapısına hizmet eden neopozitivist (olgucu), yerine göre engizisyon uygulamalarıyla (Ergenekon, koca kulak, balyoz, v.s) toplumu susta durduracak Kalvinist nitelikte olacaktı... Ama olmadı, “dinci maya” tutmadı... Haftaya: Güneydoğu Oligarşisi KAHRAMANMARAŞ Yörede uzun yıllardır aynı lezzetle yapılıp günün erken saatlerinden akşama dek cadde ve sokaklarda kokusu etrafa yayıla yayıla satılan, “Maraş Çöreği” Kahramanmaraş’ta sofraların vazgeçilmezi olarak yerini korumaya devam ediyor. Maraş çöreğini vazgeçilmez kılan, uzun süre tazeliğini koruması ve yenildiği zaman ağızda kurabiye gibi dağılarak hoş bir tat vermesi olduğunu belirten çörekçiler, “Maraşlılar bu alışkanlıklarından vazgeçmez. Üstelik çöreğin kalitesinden de taviz vermez” diyor. Bayatlamadan uzun süre kalabilme özelliğiyle savaş ve kıtlık dönemlerinin en çok aranan yiyeceği olduğu bilinen, Maraş milli mücadelesi sırasında işgalci Fransızların bile ilgisini çeken çöreğin bilinen öyküsü de bir hayli eskilere dayanıyor. En bilineni ise yine Kurtuluş Savaşı yıllarına ait. O sıkıntılı işgal ve savaş günlerinde Fransızlar bayat ekmek bulmakta zorlanırken Maraşlı ekmek gereksinimini evlerde hazırlanan çörekleri ile gidermiş. Bugün Fransa’da kafelerde çay ve kahve ile birlikte ikram edilen çöreklerin, işte o savaş yıllarında Fransızların tarifini öğrendiği Maraş çöreği olduğu savlanır. Maraş çöreği Ramazan ayı için de özel bir yiyecektir. Ramazan boyunca ve bayramda hoşaf ile birlikte misafirlere ikram edilmesi gelenektir. Bilinen bir adının da “Şeker Bayramı Çöreği” olması, hala orta yaşın üstündeki Maraşlıların, bayramı da “Şeker Bayramı” yerine “Çörek Bayramı” olarak anması bundandır. İşte bu güzel günün özlemi ile Ramazan ayı boyunca çörek yapmak Maraş’ta gelenek haline gelmiş. Eskilerin anlatımına göre, Ramazan ayının on beşinci gününden sonra kentteki tüm fırınlar çörek yapımına başlar, evde hazırlanan çörek hamurları, sepetler içerisinde mahalle fırınlarına gö türülür, orada bir iki gün sıra bekleyen Maraşlılar sonunda özledikleri lezzete kavuşurlardı. Bugün ise evde hazırlananın yerine fırınlarda ve pastanelerde hazırlanan çörekler aynı lezzetle yılın her günü bulunur hale geldi. Tarihi Kapalı Çarşı yanındaki Bezirgan Çarşısı’nda bu işi 1969 yılından bu yana yapanlardan biri de TatSam isimli taş fırının sahibi, hemen tüm Maraşlıların tanıdığı çörekçi Yılmaz Akçöp. Oğullarıyla birlikte taş fırında pişirim yaptığı için çörekleri büyük ilgi gören Yılmaz usta, bu tatlı ve sevimli gelenekle ilgili şunları söyledi: “Günümüzde artık özel çörek yapım talebi olmadığı için biz günlük olarak fıstıklı, cevizli, tereyağlı ve zeytinyağlı pişirip tezgahımıza koyuyoruz. Önceleri Ramazan Bayramı’nda çörek hamurları evlerde yoğrulur, fırına getirilirdi. Bizler de sahura kadar çalışır, getirilen siparişleri bitirmeye çalı şırdık. Şimdi ise, bu durum değişti, yani evde hazırlayan yok gibi. Bundan dolayı Ramazan’da fırınımızın önünde uzun kuyruklar oluyor.” Kahramanmaraş’ta çörek geleneğinin bitmeyeceğini ve kendilerinden sonra gelecek nesillerin de taş fırında Maraş Çöreği’ni yapacaklarına inandığını sözlerine ekleyen Yılmaz usta, çöreğin buzdolabında veya nemsiz bir ortamda saklanması halinde uzun süre dayanabildiğini, daha sonra ise fırında ısıtılarak özelliğini kaybetmeden yenilebildiğini anımsattı. Maraş Çöreği günlük olarak hazırlanıp taş fırında pişirildikten sonra çeşitleriyle satışa sunuluyor. ......Seri ilanlar.........Seri ilanlar........Seri ilanlar....... 1200m2 140,000 TL Gülbahçesinde 40,500m2 (m2) 60 TL Karahanda 9012m2 650,000 TL KİRALIK: Süleyman Demirelde 4+1 12,000 TL Gazipaşada 3+1 15,000 TL Ordu cad. 2+1+kiler 6,500 TL Güzelyalıda 3+1 8,000 TL Yenibarajda 3+1 lüx daire 12,000 TL Kurtuluşda ofis 20,000 TL Atikopta 270m2 15,000 TL 165m2 otoparklı Süper lüx daire! 4 cephe 4+1 550,000 Reşatbeyde kat kaloriferli otoparklı 3+1 KİRALIK DAİRE Reşatbeyde 4 cepheli çift banyo ve otoparklı sıfır daire SATILIK İŞYER Cumhuriyet Cd civarı 1. kat 2+1 125m2 90,000 Merkezde satılık işyerleri 90,000100,000 KİRALIK İŞYER Atatürk Cd asmakat 5,500 Seyhan oteli civarı otoparklı işyeri 10,000 İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı Adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni İBRAHİM YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü MİYASE İLKNUR Adana Temsilcisi ÇETİN YİĞENOĞLU Reklam Sorumlusu İLKER İŞİSAĞ Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Yönetim Yeri: Prof.Nurettin Mazhar Öktel Sk. No:2 Şişli/İstanbul Tel: (0 212) 343 72 74 Faks: (0 212) 343 72 64 Adana Temsilciliği: Çınarlı Mh. İnönü Cd. 5 Sk. Aksoğan İşhanı Kat:1/1 Seyhan/ADANA Tel: (0 322) 363 12 09 363 12 11 Faks: (0 322) 363 12 15 Baskı: DPC Adana Tesisleri Ceyhan Karayolu 01260 ADANA Tel: (0 322) 346 16 00 Cumhuriyet’in haftalık ücretsiz ekidir. Yayın Türü: Bölgesel. TEL: 322 458 90 51 FAX:322 458 90 56 SATILIK: Barajyolunda 2 ka TLı müstakil ev 370,000 TL Karataş özaltında yazlık 110,000 TL Pozantıda 3615m2 arsa + triblex ev 220,000 TL Çamalanda 4 katlı ev+1700m2 arsa 400,000 TL Organize sanayide 360m2 60,000 TL Süleyman demirelde 6+2 ultra lüx 900,000 TL Benzin istasyonu 3,000,000 TL ARSA: Karataş harbişte 12878m2 515,000 TL Şambayadıda 2345m2 300,000 TL Real civarında 5638m2 3,383,000 TL ceyhan yolu üzerinde SILA EMLAK Tel: 0.322.458 88 88 0.533.358 43 87 SATILIK DAİRELER Kaçırılmayacak fırsat! 3+1 165m2 lüx yapılı 110,000 Reşatbey Mh gdb 115m2 85,000 Kurtuluş Mh otoparklı masrafsız 3+1 115,000 Toros cd 3 cepheli 3+1 Tel: (0322) 458 92 55*56 Real/öğretmenler bulvarında,yola cepheli,ticari arsalar Toros caddesi üzerinde 1.kat 3+1140 145.000 TL Reşatbey de 4+1 250 teras kat175.000 TL Cemalpaşa da cafeler sokağında 4+1 250 120.000 TL Ziyapaşa bulvarında satılık daireler 3+1 150 Turgut Özal da dublexgöl manzaralı6+1 3506 adet klima 400.000 TL Gazipaşa da cadde üzeri kiralık daire3+1+kiler +12.000 TL rafsız lüx 2.kat 9000 TL Sanatçılar parkı yanında yeni tadilatlı 3+1,145 m2,gbk,2.kat 6750 TL Kireçocağında 550m2 arsa içinde,süper lüx,full ekstralı 4+1+kiler dublex 9000 TL A.Türkeşte cadde üzeri herkat tek 3+1,çift banyoludaire 6000 TL Bahçeşehirde 6+1,lüx müstakil,site içerisinde 7000 TL Bahçeşehirde 3+1 site içinde ekstrasız 200m2 300 TL. SATILIK Atilla Altıkat çarşı inişinde 3+1,gd,ekstralı 3.kat 85.000 TL Kireçocağında dublex,süper lüx 4+1+k yeni yapı 310.000 TL A.Türkeşte herkat tek daire 9.kat 122.000 TL Stadyum cad.2+1 işyerine müsait,kiracısı hazır 1.kat 100.000 TL Yeni valilik civ. 140 m2, 3+1 125.000 Cumhuriyet cad. üzeri 165 m2, 3. Kat 125.000 G.paşa bul 120 m2, 3+1işyerine uygun 110.000 Yenibaraj mah. Balkaroğlu apt. satılık daireler. Çınarlı mah. Teknosa civarı 1+1 işyeri 75.000 Metro sokağı civarı eks na ve Spor Merkezine. 0.322.459 11 70 – 0.532.402 82 88 YELPAK OTOMOTİV Araç detaylı temizlik, Boya Koruma ve Oto Yıkama Konusunda deneyimli Çalışma Arkadaşları Aranmaktadır. 0322.454 75 95 Gazipaşa’da 4+1 satılık teras kat Mutfak, banyo ve WC sıfır. çatısı izolasyonlu. tralı 3+1+kiler 12.000 Gökçe recidanse de kiralık 180 m2, ofis 32.000 G.paşa bul 300 m2 kiralık 300 m2 asma kat 40.000 İnönü cad. satılık işyeri 1+1 exktralı 60.000 İnönü cad. üzeri 1+1 43.000 SEZGİ OTO KİRALAMA 2010 Fiat Fiorino 70 TL 2010 Renault Clio 70 TL 2010 Citroen Nemo 70 TL 2008 Ford Connect 60 TL 2008 Renault Clio 60 TL 2008 Fiat Doblo 60 TL 2007 Renault Clio 50 TL 0 322 432 15 30 31 Adana Havaalanı Karşısı ELEMAN MOBİLYA Satış konusunda deneyimli bayan personeller alınacaktır. 0.322.458 09 81 SAHİBİNDEN SATILIK ARAÇ 0535 5221493 1999 RNİ Brodway 7.500 TL. 1992 Kartal tüpü işli 5.000 TL. 1993 Şahin içi beyaz, dışı sarı, tüpü işli. 1994 Kia Capital 4 cam otomatik, hidrolik direksiyon 5.000 4530204 KİRALIK Gazipaşa bulv.yakın 3+1,200m2,şömineli,mas Tel: 0 322 458 16 16 G.Paşada ful ekstralı 3+1 satılık 125.000 Kurtuluşta 300 m2 3+1+açık mutfak kiralık 12.500 Cemalpaşada 4. Kat 3+1 temiz satılık daire 100.000 Özen yolunda ekstralı 3+1 temiz satılık 95.000 Gazipaşada 110 m2 zemin 2+1 110.000 Stadyum cad. 185 m2, 3+1 165.000 Yüzevlerde 190 m2, 3+1+açık mutfak ekstralı 160.000 Mado civarı 1.kat kiralık işyeri 11.000 Kurtuluş mah. 3+1 merkezi ısıtmalı kiralık 6.500 Reşatbey’de Amerikan mutfak salon 4+1 teras kat. Sıfır durumda. Adliye arkası 120 m2, kiralık ofis 10.000 Gülbahçesi sit kiralık 140 m2 ofis 12.000 Mado sokağı örgenciye kiralık 3+1 600(aylık) Kurtuluş mh. 120 m2, 2+1 1. Kat satılık 85.000 Atatürk cad. 200 m2 4+1 satılık 220.000 KELEPİR ADANA baklalı mahallesinde Eski çırçır fabrikası, Depoları, Besi ahiri, 2.500m2’ si kapalı 4.000m2 alanlı işyeri satılıktır. 0.532.253 12 29 MASÖZ Alınacaktır. Güney Sau C MY B C MY B Bir gazete için Reklam Servisi’nde primle çalışacak reklampazarlama elemanı aranıyor Tel: 0532 443 81 07
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear