26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 HAZİRAN 2010 CUMA SAYFA 3 FESTİVAL, FESTİVALLİK OLDU Altın Koza Festivali'nin ertelenmesini önce, “Zamanlaması yanlış... Okullar yaz tatiline giriyor, yayladeniz mevsimi başlıyor, bu nedenle katılım az oluyor” diyerek istediler, ama destek bulamadılar. Bu kez, “ üniversite sınavları öncesine rastlıyor, herkes sınavlarla meşgul “dediler, ama yine dinleyen olmadı onları... Bunun üzerine, “Festival halkla bütünleşemiyor, insanların ilgisini çekmiyor, sadece eski Yeşilçam aktörleri geliyor” diyerek sözümona nitelik yönünden vurmaya kalktılar... Bu eleştirel gerekçeleri de ciddiye alınmadı... Altın Koza'nın deneyimli ekibi bütün bu gelişmelere karşın, demoralize olmadan verili programı uygulamak için vargücüyle çalışmalarını sürdürdü... Baktılar olmuyor, doğrudan yönetime saldırdılar... Seçileli topu topu iki ay olmuş yönetimi alaşağı etmek amacıyla olağanüstü kongre dayatmasında bulundular. Yönetim buna da karşı çıktı, “muhalefet şerhi”yle direndi... Sonunda, kamuoyuna açıklanmayan bir yapılanmayla yönetime elkoydular... Tartışmalı kongre şu anda mahkemede... Her şeye karşın sanatçıların, sanatseverlerin dörtgözle beklediği Festivale günler kala, Gazze'yle İskenderun'dan gelen iki acı haber, ruhunu örümcek ağları sarmış kimilerini sevindirdiği gibi kimilerine de Altın Koza Film Festivali'ni erteleme gerekçesi oldu... Ne acı ki, onlar “festival” sözcüğünün sadece “şenlik” anlamını biliyorlardı... Şenlikse yas tutulması gereken dönemlerde yapılamazdı, düğünler, nişanlar ertelenirdi... Böyle buyuruyordu gelenek... Böyle olması gerektiğine göre film festivali de ertelenmelidir önermesine uygun davranılmalıydı... Öyle davrandılar. Oysa festival sözcüğünün “Sanat gösterisi” tanımı da vardı... Nitekim, “Sinemacılar” da yayınladıkları “Açık Mektup”ta bunu vurguladılar... “Bir film” dediler, “eğlence aracı değil, sanat eseridir; insanların ortak aklına ve vicdanına seslenir, bilgi ve duygu paylaşımına hizmet eder. Sinema, bu ülkede ve başka ülkelerde yaşanan acıların neler olduğunu, zorda kalan insanların neler yapabileceklerini ve aklınıza gelmeyecek birçok durumu gözler önüne serer....” Belediyedeki geçici yetkililerin kültür kavramının uzağına düşen ve popülizm kokan “İnsanlar kan ağlarken biz eğlenemeyiz” gerekçesini haklı olarak eleştiren sinemacılar, daha sonra şu görüşe yer verdiler: “İçinde 'Filistin: Barışa Hasret' programının yer aldığı, 'Filistin'de Sinema Yapmak' açık oturumunun düzenleneceği, önemli Filistinli sinemacı ve gazetecilerin davetli olduğu, dolayısıyla onlara destek verilecek günlerin silahların gölgesinde yok olmasına yol açmak bu festivalin asıl sahibi olan Adana seyircisini de çok üzecektir.” Ne yazık ki bu kararı alanlar pek üzülecek gibi görünmüyorlar... Anlaşıldığı kadarıyla “Festival” kavramının yaptığı eylemle insanların gülünç duruma düşmesini imlediğini de bilmiyorlar... Bu kararla “festivallik” duruma düştüklerinin de, bir kara gülmece öyküsünün kahramanları olduklarının da farkında değiller... Bırakalım ağlanacak halimize gülmeyi, işin başka acı yanı, Altın Koza Film Festivali'nin yeni bir antisemitizme kurban edilmesiydi... Çünkü, Ortadoğu'da yeni bir İslamcı yükselişi kışkırtmak amacıyla yapıldığı her şeyinden anlaşılan bu son Gazze provokasyonunu hazırlayanların ekmeğine yağ sürmek amacına da geliyor bu erteleme; Türkiye'de sarsılmaya başlayan siyasal iktidarın İslamcılık provokasyonlarıyla güçlendirilmesine katkı koymak anlamını da taşıyor... Festivali erteleyenlerin tam bir festivallik düşünme sistemi bir yana, işin en kötü yanı, Altın Koza'nın inanılırlığını, gücünü, prestijini yitirmesi gibi görünüyor... Çünkü, bir festivali oturtmak, saygınlığını korumak, onu ilk kez düzenleyip tasarlamaktan daha zor... Görünen o ki, bu da çoğu kimsenin umrunda değil, kimilerin festivallik durumunun kimsenin farkında olmadığı gibi... Doğa talancılarına suçüstü MEHMET ALİ SOLAK ANTAKYA Hatay’ın Amanos Dağları’nda bulunan balta girmemiş ormanları iş makineleri ile adeta talan ederek maden arama çalışması yapanlar jandarmanın takibi sonucu ilgili kurumlarca iş başında yakalandı. Amanos Dağları’nın bin 670 metre yüksekliğindeki İskenderunArsuz Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Alanı’nda yaYetkililer doğaya ve ormanlık alana zarar veren madencileri iş başında yakaladı. pılan madencilik çalışmalarından şüphelenen jandarma, olayı ilgili birimlere bildirdi. Jandarmadan aldıkları ihbar sonrasında hareke geçen İl Özel İdare, Orman İşletme ve Çevre Orman Müdürlüğü ekipleri Amanos Dağları’nda bulunan İskenderunArsuz Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Alanında inceleme başlattı. Burada maden sorumluları ile görüşüp kazı alanını inceleyen yetkililer, olayla ilgili tutanak tuttular. Arsuz Çevre Orman Müdürlüğü’ndeki dosyası incelenen şirketin, ÇED raporu almadan işletme ruhsatı aldığı, ayrıca bu bölgenin dışındaki bir alanda da maden arama ve işletme faaliyetlerini sürdürdüğü ortaya çıktı. Büyük para cezası gelebilir Amanos Dağları’nın balta girmemiş ormanlık bölümlerinde iki büyük, bir küçük iş makinesi ile maden araması yaptığı belirlenen şirketin, ilkel yöntemlerle yaptığı arama çalışmalarında doğaya daha fazla zarar vermeden durdurulduğunu belirten yetkililer, aynı şirketin daha önce de Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından 77 bin TL’lik para cezasına çarptırıldığını, yapılacak araştırma sonucu şirketin kusurlu bulunması halinde daha büyük para cezalarına çarptırılacağını söylediler. Madenciler Amanos dağlarının balta girmemiş bölgelerinde iş makinalarında yüzlerce ağacı kesip söktüğü belirlendi. Çimento fabrikası için çevreci ve köylülerin mücadelesi sürüyor Kastabala kurtuldu, ldu, Kadirli sırada ALİ TIRAŞ Tarsus’u en iyi tanıtan öğrencilere ödül TARSUS (Cumhuriyet) Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Tarsus Fahri Tanıtım Komitesi ile Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin birlikte düzenlediği, “Tarsus’u En İyi Anlatan Eser” yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Garnizon Komutanı Yarbay Abdulkadir Yavuz, Milli Eğitim Müdürü Ethem Sarı, Emniyet Müdür Yardımcısı İbrahim Işıklı ile çok sayıda davetli ve öğrencilerin katıldığı lise bahçesindeki törende konuşan vakfın Tarsus Fahri Tanıtım Komitesi Başkanı Elife Aslan, “Komite olarak eğitim ve öğretimin ülkemizin gelişmesinde ne denli önemli faktör olduğunu biliyoruz. Çünkü gençlerimiz ülkemizin geleceğidir” dedi. Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdürü Dilek Bakmay ise yaptığı konuşmada, okul yönetimi olarak her türlü sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin içinde yeraldıklarını, öğrencilere en iyi eğitimi vermenin çabası içinde olduklarını belirtti, yarışmada Tarsus’u en iyi şekilde anlatmak için 50 öğrencinin yarıştığını, titiz bir çalışma gösteren jürinin dereceye girenleri belirlemede büyük zorluk çektiğini ifade etti. Aslan yaptığı açıklamada, birinciliği İremsu Süslü, ikinciliği Pelin Seyrek, üçüncülüğü ise Hatice Nur Korkmaz’ın elde ettiğini, Rüya Özbozkurt’un eserinin ise mansiyon ödülüne layık görüldüğünü söyledi. Yarışmada dereceye girenlere çeyrek altın, çanta, kitap ve sportif malzemeler sunuldu. OSMANİYE Osmaniye Kesmeburun köyünde Kastabala Antik Kenti üzerinde kurulmak istenen çimento fabrikasının çevreye ve insan sağlığına geri dönülmez zararları verebileceği gerekçesiyle mahkeme kararıyla durdurulmasından sonra, yabancı kaynaklı Universal A.Ş’nin aynı çimento fabrikasını bu kez de Kadirli ilçesine bağlı Köyyeri ve Aşağı Bozkuyu köyleri arasındaki köy merası ve zeytinliklerin bulunduğu bölgeye kurmak istemesine karşı tepkiler sürüyor. Çimento fabrikasına karşı bu kez de sivil örgütlerce ilçede oluşturulan Kadirli Çevre Platformu (KAÇEP), fabrikanın Kesmeburun köyü Kastabala’da kurulmaması için mücadele veren Osmaniye Kastabala Çevre Platformu üyeleriyle buluştu. Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Umur Gür soy, mahkemeye sunulmak üzere bu kez de Kadirli Çevre Platformu için bir hazırladığı rapor konusunda platform üyelerine bilgi verdi. KAÇEP’teki toplantıyı Kadirli Eğitim Vakfı’ndan platform sözcüsü Osman Işık yönetti. Osmaniye Kastabala Çevre Platformu’ndan Halil Çelikkıran, Dr. Umur Gürsoy ve Ali Tıraş, Karatepe Aslantaş Müzesi arkeologlarından Murat Akman ile Kemal Dedeoğlu’nun katıldığı Kadirli Eğitim Vakfı’ndaki (KAVAK) toplantıda, bölgede “Çevreci doktor” olarak tanınan Dr. Gürsoy, fabrikanın hazırlattığı 800 sayfalık ÇED raporunda sadece yer seçiminin çevre köylere uzaklığından söz ettiğini, ama bölgeye hakim rüzgarların etkisiyle yayılacak tozların, küllerle yayılacak yüzde 36’lık orandaki zararlı maddenin ve dolayısıyla havada oluşacak asitlerin insan Çevrecilerin Kadirli’de yaptığı toplantıda çimento fabrikasının bölgedeki verimli tarım arazileri ile zeytinliklere verecegi zarar tartışıldı. lara, bitkilere ve turizm alanlarına vereceği zararlardan söz edilmediğini belirtti. Bu konuda Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüştüğünü söyleyen Gürsoy, bölgededeki insanların yüzde 23’nün de astımlı olduğunu anımsattı. Bu konuda yürürlükte olan 2014 yılına kadar geçerli sağlık yönetmeliklerinin de göz ardı edilemeyeceğini vurgumalan Gürsoy, “Benzeri Çanakkale’de kurulan çimento fabrikasının bölgede ekolojik dengeyi nasıl bozduğu biliniyor. Kadirli’de 760 MALATYA (Cumhuriyet) Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, belediyenin “Temiz bir çevre, daha duyarlı insanlar” sloganıyla sürdürdüğü kampanya kapsamında pazar esnafına çöp poşeti ve el broşürü dağıttı. Pazarcı esnafıyla sohbet edip, temiz bir çevre için çöp poşeti kullanılması gerektiğini vurgulayan Belediye Başkanı Çakır’ın bu ta dönümlük zeytinlik alanda kurulacak fabrikanın verimi düşüreceği, toprağı kirleteceği, bölgeye hem ekonomik hem de sağlıklı yaşam konusunda büyük zararlar vereceği kaçınılmazdır.” dedi. Platform üyelerinin, avukatları Av. Osman Gökahmetoğlu öncülüğünde hukuk savaşı vereceklerinin vurgulandığı toplantıda, savunmalarında Anayasa’daki ‘Zeytin Kanunu’ maddesine göre zeytinliklerde kimyevi atık bırakan fabrikanın kurulamayağı savına da yer verileceği açıklandı. lebi esnaf tarafından olumlu karşılandı. Bir kentin temizlenmesinin zorluklarını anlatan Başkan Çakır, “Malatya bizim evimiz, her gün kullandığımız sokaklarımız ve caddelerimiz ne kadar temiz olursa, insanlarımız da o kadar sağlıklı olur. Sağlıklı bir yaşam için çevremizin temiz olması şart, her hizmetimiz insan odaklı, insanımızın sağlıklı olması her şeyden önce gelir” dedi. Başkan Çakır’dan pazar esnafına çöp poşeti İskenderun’dan ihracat geçen yıla göre arttı İSKENDERUN (Cumhuriyet) İskenderun’dan geçen ay yapılan ihracatın, bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 35 arttığı bildirildi. İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nın açıklamasına göre, kentten, geçen ay içerisinde 47 ülkeye 17 farklı ürün ihraç edildi ve 121.242.873 dolar girdi elde edildi. Geçen yıl nisan ayında ise 90.285.296 dolarlık ihracatın yapıldığı belirtildi. 8.201.894 dolarlık krom ve 7.813.947 dolarlık muhtelif gıdanın ihraç edildiği açıklandı. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı Adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni İBRAHİM YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü MİYASE İLKNUR Adana Temsilcisi ÇETİN YİĞENOĞLU Reklam Sorumlusu İLKER İŞİSAĞ Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Yönetim Yeri: Prof.Nurettin Mazhar Öktel Sk. No:2 Şişli/İstanbul Tel: (0 212) 343 72 74 Faks: (0 212) 343 72 64 Adana Temsilciliği: Çınarlı Mh. İnönü Cd. 5 Sk. Aksoğan İşhanı Kat:1/1 Seyhan/ADANA Tel: (0 322) 363 12 09 363 12 11 Faks: (0 322) 363 12 15 Baskı: DPC Adana Tesisleri Ceyhan Karayolu 01260 ADANA Tel: (0 322) 346 16 00 Cumhuriyet’in haftalık ücretsiz ekidir. Yayın Türü: Bölgesel. Hatay’da kaymakamlıklara “ISO 9001:2008 belgesi” ANTAKYA (Cumhuriyet)Hatay Valiliği, 11 ilçe kaymakamlığı ve Hatay İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği tarafından ISO 9001:2008 belgesi alması amacıyla çalışmalar başlattı. Hatay Valiliği’nden yapılan açıklamada, kurum ve kuruluşlarda kalite anlayışının gelişimi, verimliliğin arttırılması, etkin bir yönetimin gerçekleştirilmesi, evrak kaybının önlenmesi, maliyetlerin azaltılması, çalışanların tatmini, kurum içi iletişimde iyileşmenin ve tüm faaliyetlerde geniş izleme ve kontrolün sağlanması, kurumlardan talep ve ihtiyaçları için bir dilekçeyle başvuran yurttaşlara süresi içinde yanıt verilmesi ve şikayetlerin arttırılmasının amaçlandığı belirtildi. Kalite yönetimi uygulamalarının, çağdaş yönetimin gereklerinden olduğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, ilgili kuruluşun ürün veya hizmetlerinin uluslararası kabul görmüş bir yönetim sistemine uygun olarak sevk ve idare edilen bir yönetim anlayışının sonucunda ortaya konulan, dolayısıyla ürün ve hizmet kalitesinin sürekliliğinin sağlanabileceğinin güvencesini belirleyen, etkin bir kalite yönetim sistemini tanımlayan bir standarttır. Bu kapsamda Valiliğimiz, 11 ilçe kaymakamlığı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ile yaptığı ilk toplantıda, çağdaş kamu yönetiminin gerektirdiği tüm hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulması çalışmalarının en kısa sürede tamamlanmasına karar vermiştir.” En çok ürün Mısır’a En çok ihracat yapılan ülke Mısır olurken bu ülkeye 32.473.753 dolarlık ürün gönderildi. Mısır’ı ise 16.534.892 dolarlık ihracatla Suudi Arabistan, 9.310.715 dolarlı Yumurtalık Serbest bölgesi, 8.789.485 dolarla Birleşik Arap Emirlikleri ile 8.201.894 dolarla da Çin izledi. Nisan ayında İskenderun’dan 24 ülkeye 2.022.271 dolarlık filtre ihracatının yapıldığı ve geçen yıl aynı ayda ise ihracat rakamının 1.833.385 dolar olduğuna dikkat çekildi. Buna göre, filtre ihracatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9 oranında artış oldu. En çok demir ihraç edildi İskenderun’dan en çok ihraç edilen ürünler arasında demir ilk sırada yer alırken, en çok ihracatın da Mısır’a yapıldığı bildirildi. İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası açıklamasında kentten 67.190.918 dolarlık demir, 14.626.314 boru, 8.484.716 dolarlık palistren, C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear