23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 OCAK 2023 2 Editörd En Türkiye’nin yeni ve genç müzisyen kuşağının en başarılı isimlerinden Deniz Tekin, Dilan Balkay ve Geeva Flava, ökenleri çok daha eskilere dayan- Mana uzunçaları için bir araya geldi. sa da 20. yüzyılda “kurumsallaşan” K moda sektörü, gi- derek artan bir ivmeyle yaşam- larımıza etki ediyor. Kimile- ri için moda, güncel kalma- nın, şık görünmenin ölçütleri- ni oluşturmasıyla vazgeçilmez- ken kimleri için de kaçınılma- sı gereken, büyük giyim mar- kalarının para ve sömürü düze- nini sürdürmek için buldukla- rı bir kavram. Her iki durum- da da somut gerçek şu: Moda- nın dünya ve insanlar üzerin- deki etki gücü çok büyük. Bu gücü iyi amaçlar için kullanan- lar olduğu kadar kötü amaçlar için kullananlar da var. HHH Mana’lı bir Öte yandan niyetleri bir ke- nara bırakırsak sözünü ettiği- miz etkinin açığa çıkması bize yansıtılan gibi modaya yön ve- ren tasarımcıların yılın renkle- rini ve kesimlerini belirleme- Yazdıklarımı evin birliktelik sinden ibaret değil. Aslında bi- ze yansıyan işin sonuç kısmı. dışına çıkarmayı Bu açıdan, renk belirlemek ta- enç müzikseverler arasında önemli bir yüzden müzikte buluşabili- nımı kişisel beğeniden öte in- D. Tekin: Bu gözlem seviyorum dinleyici kitlesi olan şarkıcı-söz yaza- yoruz. Geri Dönerim’e ge- doğru. Tek başıma şar- sanların bulundukları ruh du- uSolo kariyeriniz oldukça başarı- rı Deniz Tekin, birisi yıllar öncesin- ri dönülecek yer ve zaman kı yazarken izlediğim bel- rumlarının yöneltilmesi veya lı olsa da sık sık farklı müzisyenler ve den Soundcloud’da demo kaydı olan buymuş. Müzik ve ifadesi, li yollar var, süreç şekil de- kitlesel anlamda bir değişimin tarzlardaki seslerle işbirliği yapıyor- Güç şarkısını, Dilan Balkay ve müzik duygusu, anlamı zamanın ğiştirse de taslak hali belli tetiklenmesi olarak okunabilir. sunuz. Şarkıcı-besteci geleneğinde, topluluğu Geeva Flava’yla bir araya gelip birbirine bir yerde kalıyor. Bu müzi- ölçütünden uzak bir yerde HHH kendi öyküsünü anlatan müzisyen- bağlı bir müzikal anlatı niteliği taşıyan Mana uzun- kalıyor. kal materyali ortak benim- Bir yüzyıl boyunca giderek lerin “yalnızlık” imgesi baskın olurdu. çalarına dönüştürdü. Tekin’in Youtube kanalında seyebildiğimiz müzisyen- D. Balkay: Bazı parça- artan ivmeyle tüketim kültü- Ancak siz farklı bir yol izliyorsunuz. bir de canlı kaydı yayımlanan lar akla düştüğü an final lerle işlemek, anlatıyı ge- rünün en önemli alanları ara- Müzikte değişten zamanların bir so- Mana’yı Deniz Tekin, Geeva nişletmek, ifadeye farklı bir halinin eskiziyken bazı- sında başı çeken moda sektö- nucu mu bu, yoksa kişisel bir ter- Flava’dan Aybars Gülümser ve alan açıyor. Bazı cümleler larının demlenmesi, form rü, son yıllarda sürdürülebilir- cih mi? sadece bir monolog içinde ve tını değiştirmesi ge- Dilan Balkay’la konuştuk. lik ve iklim duyarlılığı başlık- D. Tekin: Bence iki anlatının yan ya- kurulabilir, bazıları diyalog rekiyor yerini bulabil- larıyla kendini yenilemeye ça- u Mana üç şarkılık bir EP na varolamaması için bir sebep yok. içinde kurulur. mek için. Belki Mana’da lışıyor. Pek çoklarına “Ne ka- ama aynı zamanda bütünlük Çoğunlukla her şey evde yazdıklarım- A. Gülümser: Deniz’in da böyledir. Çok roman- dar samimi” sorularını sordur- içeren müzikal konseptte bir dan köklense de onları evin dışına çı- müzikal personası dışarı- tik bir yerden, bu parça- sa da bu başlıklarda öne geç- çalışma. Fikir nasıl ortaya karıp başka müzisyenler ve ekiplerle dan çok kırılgan lar birbirini beklemiş gibi menin sektörde kalıcı olmanın çıktı? nereye evrildiğine bakmak da keyif- gözükse de onu hissediyorum. Deniz birincil koşulu olacağı öngö- li. Bazı şeyleri yazarken kafamda da- Aybars Gü- tanıdıkça aslın- ülkü Tekin u Mana’da enstrüman- rüsünü kabul edersek markala- vul, bas, synth, yani bir orkestra ça- lümser: Plan- da müziğin an- tal açıdan karmaşık bir lıyor; bazen çalmıyor, bazen de mü- rın “En sürdürülebilir benim” ladığımız bir lattığı duygu- yapı var. Bu yapıyı düz- zik beklemediğim yerlere doğru açı- yarışmasının ticari karşılıktan şey değildi aslında. Tatmin olunan dan çok daha lıyor. Temasa geçtiğimiz her şeyin bir gün bir biçimde oluştur- kaynaklanan bir anlamı oldu- ve mutlu olunan işlerle, doğal şekil- fazlası oldu- parçası bizle kalıyor. Öğrenmek ve dö- mak nasıl mümkün oldu? de gelişim arasında müthiş bir bağlan- ğunu söyleyebiliriz. ğunu anlıyor- nüşmeye devam edebilmek için ken- A. Gülümser: Kalabalık tı var bizce. Bir şekilde bağımsız de- HHH sunuz. Ma- dini ve ürettiğini tamamen izole et- olunca yalnızlık hissi azalı- vam eden müzisyenler olarak hayli azız na, doğru za- Elbette bu noktada markalar- memek gerek. Ama herkesin yolu ve yor, o yüzden prova almayı zaten. Takipleşiyorduk, sosyal medya man, imkân dan bekleyemeyeceğimiz sa- amacı farklıdır, üretme yolları ve mo- seven bir ekibiz. Bu yapıyı üzerinden selamlaşıp müzik yaptık bir- ve istekli bir mimiyeti, kişilerden beklemek tivasyonları, kendi sanatsal üretimiy- oluşturmak da sabırla onu likte. Sonrası çok güzel aktı, üzerine ko- ekiple ortaya nasıl bir daha anlamlı. Belki kurumlar le ilişkisi farklıdır. işlemekten geçiyor. Vaktin güzelliğin çıkabileceğinin nuşmaya bile gerek kalmadı. önceliklerini ticari başarı üze- nakitten öte parayla değer- Deniz Tekin: Halihazırda birkaç aydır prova alı- göstergesi bizce. rine belirleyebilir ama kişilerin lendirildiği bu zamanlarda yorduk, belli konserlere hazırlanmak ve bazen sade- doğa ve çevre duyarlılığı da yaşamda Hatırlamanın bir sürü yetenekli insan bir araya gelip vaktini har- ce doğaçlama müzik yapmak için. O süreçte ilk iki marka politikaları üzerinde et- cıyorsa ve doğru yöntemleri izliyorsa bu yapıyı oluş- döngÜsEl bir doğası var şarkıyı başta basit akor progresyonlarıyla, daha “sin- kili olabilir ki bunu da son yıl- turmak zor olmuyor. Kalabalık olmanın dezavanta- ger-songwriter, ballad” formunda bir demo olarak larda öne çıkan tasarımcıların u Üç şarkının sözleri arasında da ortak bir jı, müziğin de kalabalıklaşması. Aslında asıl prob- kaydedip Aybars’la paylaştım. O yılın kış ayları pro- yaklaşımlarıyla gördük. hikâye anlatımı söz konusu. Bir Vahayı Deniz San- lem bu. Müziğin tüketilmesinden çok, onu hem sin- vayla geçti, içimize sindiği bir düzenlemeye gelince Moda elbette tek başına dün- dım şarkısı etrafında birleşen bir hikâye. Son şarkı dirilebilir hem de kompleks şekilde sunabilmek bi- de geçen yaz kaydettik. yayı değiştiremez ancak sırf olan Geri Dönerim, eski bir Soundcloud demosu zim için zaten bir başarı olurdu. O yüzden bir şey- Dilan Balkay: Benim Mana’ya dahil oluşum Gee- tüketim odaklı bir sektörün du- ve raftan inmesi bugünleri bulmuş. Farklı zaman- ler eklemek yerine daha çok neleri çıkartabiliriz ve va ile Taya Kadın için bir araya gelmemizden sonra yarlılık üzerinde insanları çev- larda ortaya çıkan söz ve melodilerin bir şekilde nasıl minimum hareketle maksimum etkiyi alabili- oldu. Provalarda müziği benzer yerlerden duyduğu- releriyle ortak bir bağ kurmaya yolunu bulup aynı zaman aralığında kesişmesi riz gibi düşündük. Yoksa herkesin fikri ve zenginli- muzu görünce halihazırda pişmekte olan Mana’ya da çağırması epey ilginç bir süre- ği birbirinden değerli. müziğin büyüsünden mi kaynaklanıyor? bir yerden dokunma şansım oldu. cin de başlangıcı. Hepinize iyi D. Tekin: Bu her şarkıcı-besteci için geçerli olma- D. Balkay: Geeva ve Deniz’le stüdyoda müzik pazarlar... u Şarkılar, Deniz Tekin’in vokallerinde yeni sa da kendi yazdıklarım hayatımdaki bazı eşikler- yapmak, çok kaygısız ve akışkan bir deneyimdi be- arayışlar içinde olduğu ve çoksesli bir orkestrayla le paralel ilerliyor. Hatırlamanın döngüsel bir doğası nim için. Sohbet ediyormuşuz gibi hissettim. Dola- farklı ses deneyimlerini, yaklaşımlarını ortaya çı- var. Olaylar hep günlük insan hayatına dair olsa da yısıyla tasarlanan, kurgulanan cümlelerden çok, te- dEniz Ülk Üt Ekin kardığı fikrini uyandırdı bende. Yanılıyor muyum? fikirler ve duygular farklı yerlerden eşleşebiliyor, bu mize çekilen bir muhabbet hali gibi bir süreçti. deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Felsefi düşüncenin başlangıcında hayret ve şaşkınlık kavramları arasındaki farkın önemi büyük Mozart, Platon ve Haşlakoğlu ayret ve şaşkınlık arasında- re bulan şeydir. Kendi var- liğin deneyimi onda da hayretle so- ki farkı Oğuz Haşlakoğlu şöy- lığının bu biçimde köksüz- nuçlanmıştır. le açıklıyor: lüğünü deneyimlemek ona Mozart’ın tek bakışta gördüğü şey, “Şaşkınlık bir konudaki bek- “varlık”a ilişkin bir sezgi bir anlamda sanat aracılığıyla kendi- Hlentinin ya da oluşturulmuş bir verir. Aklın, sezilen bu şey sinde var olan yaratma yetisidir. Sa- yargının ani olarak tam aksi çıkmasıdır oysa ya da şeylere doğru yönelişi- natçının iç dünyasına yönelme ola- hayret hiçbir beklenti ya da yargı olmaksızın ni Kant, aklın ideaya teması nağı olarak sanat, sanat eserinde ona insanın varoluş temelinde gerçekleşir.”(1) ve yanılsaması olarak değer- dair bir iz taşır. Elbette sanat eserin- Şaşkınlık, köken olarak dışarıdayken, hay- lendirirken aynı zamanda bu deki o iz sanatçının bizatihi kendisi AyŞe AcAr ret insanın kendi varoluşundan kaynakla- deneyimi aklın kendi sınırla- değildir ama bir temsilidir. nır. İnsanın kendi varoluşunu fark etmesi onu rıyla tanışması olarak okur. Eros v E FEls EFE hayrete düşüren şeydir. Varoluş neden insanı hayre- Haşlakoğlu, Kant için “Gözden ka- Mozart Platon Haşlakoğlu “Hayret, bir pathos olarak (sevk te düşürür ki? İnsan kendine alışmış varlıktır, hayret çırdığı, bu durumun her şeyden önce eden şey-tutku) felsefe faaliyeti- bunun neresinde? aklın kendi mevcudiyetinin nedeni sam, birbiri ardına gelmeye başlarlar artık… nin başlangıcında yer alır” demiştik. Fakat felse- Hayret kelimesinin Yunanca kökeninde mucize olmayışını kavramasının bir sonucudur” diyor. Eğer meşgul edilmiyorsam, bu durum ruhum- fe yapabilmenin olanağı hayrette kalmakla engel- (thauma) kelimesi yatmaktadır. Platon’un Theaite- Akıl, kendi mevcudiyetinin köksüzlüğünü tıpkı da bir genişleme meydana getirir. Daha sonra lenmemelidir. Mucize aşılıp eros (sevgi) kendi- tos diyaloğunda bu hayretin felsefe faaliyetinin ark- Kant’ta olduğu gibi kaygıya ve aklı tanımlamak bu genişleme sürer ve ben onu tam olarak belirli ni göstermedikçe gerçek anlamda felsefi dünya- hesi (başlangıcı, kökeni) olduğu söylenir. Hayret için ona sınır çekme aceleciliğine iterken aynı za- bir biçimde açmaya ve genişletmeye devam ede- ya giriş olanaklı değildir. Sevgi neyin sevgisidir? felsefe yapmanın ön koşuludur. manda bu köksüzlüğün nedeni konusunda hayre- rim… Geriye dönüp baktığımda hayalimde art Diotima’yı hatırlamalı, sevgi ölümsüzlüğün sev- Hayret kavramını “mucize” ve insanın kendi va- te iter. Burası kuşkunun, diyalektiğin olduğu ve arda sırayla gelmiş gibi değil de güzel bir resim gisidir. roluşunu fark etmesi meselesiyle ilişkilendirmek ge- aşılırsa felsefenin başlayacağı yerdir. ya da hoş bir kimseye bakar gibi, bir bakışta tü- Son olarak şunu söyleyebiliriz; kökensizlik ve rekiyor ki felsefeye doğru ilk adım atılsın. Platon’un münü aynı anda dinlerim. İşte bu durum olağan- mozart’ın dEnEyimi ondan kaynaklı kaygının aşılması isteniyorsa fel- Türkiye’de anlaşılmasına eşsiz katkı sunan Oğuz dışı heyecan verir bana.” sefe faaliyeti bir zorunluluk olarak karşımızda Platon’un düşüncesinde felsefe, gizli olanın açığa Haşlakoğlu’ndan yardım alarak deneyelim. Bir tür mucize gibi. Sanki Mozart’ın zama- çıkarılmasını hedefleyen bir dönme ve görme faali- durmaktadır. na tabi zihninin önündeki perde açılmış ve Mo- varoluşun köksÜzl ÜğÜ yetidir. Felsefe faaliyeti içinde olduğumuz yanılgısı- zart saklı olan bütünü seyretmiştir. Aynı metin- İnsanı hayrete düşüren şey şudur; insan kendini na düşmeden hayret, varoluşun köksüzlüğü ve mu- de Mozart bestenin kökeni konusunda “nereden var bulur ama bu bulduğu varlığın sebebi kendi de- cize meselesini sanat üzerinden anlamaya çalışalım. 1- Oğuz Haşlakoğlu – Platon’un Düşüncesinde ğildir. Hayret ki ne hayret! İnsan, varlığı geçici sü- “Eğer bu melodilerden birine tutunur kalır- ve nasıl geldiklerini bilmem” diyor. Kökensiz- Tekhne, Sentez Yayınları Fotoğraf: Duru Börü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear