25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

22 MAYIS 2022 2 Anneliğin toplumdaki statüsü yeni anneler için hatasız olma baskısını getiriyor De örit Dne ürkiye’nin tarihine da- ir yapılan çalışmalar, ko- Mükemmel anne olmak... nuşmalar ve tartışma- lar belli siyasi dönemler ykularınız artık düzene girdi mi? ile bunun asla olamayacağını bilinçli bir şekilde T üzerinden ilerliyor: Tek Bu aralar en çok duyduğum so- kabul etmek arasındaki ince çizgide bir müddet parti dönemi, çok partili dönem, 60 ru bu. Ne yazık ki hâlâ girmedi salındıktan sonra kendimi yavaş yavaş ikinci ta- İhtilali, 12 Eylül, 28 Şubat... Elbette ve uzun süre de girecek gibi de- rafa doğru atıyorum. Haliyle bana da sadece na- U ğil. Eğer birkaç aylık anneyse- sıl da mükemmel anne olamadığımı sizinle pay- tüm bu dönemler siyasal kronoloji- niz muhtemelen siz de bu soruyla sık sık kar- laşmak kalıyor. Zaten mükemmel anne yoktur de çok önemli yer tutuyor ve önemli şılaşıyorsunuzdur. İlk bakışta çok belli etmese diye teselli ediyorum kendimi. Çünkü bir konu- değişimlere yol açtıkları da bir ger- de hatta bir nevi şefkat barındırır gibi dursa da da “mükemmel”i yakalamak için çok çalışmak, çek. Öte yandan Cumhuriyet sonra- cümledeki “artık” kelimesi “Eh, bir zahmet olu- istikrar ve yetenek gerekli. sı kültürel ve sosyal yaşantıdaki de- versin” anlamı taşıyor alttan alta. Hadi diyelim mükemmel anne olmak için ğişimleri sadece bu dönemlere indir- Acı yanı, muhtemelen gerçekten olması ge- doğdunuz, bu konuda çok yeteneklisiniz. Çok geyerek açıklamaya çalışmak belli rekenin de bu olması. Çünkü benzer şeyi bir- da gayret gösteriyorsunuz. Ama yine olmuyor, yanlış anlaşılmalara yol açıyor. kaç kişiden duymak genelde ortalamayı yansıt- çünkü istikrar tutturmak imkânsız. Nedeni sü- tığından, “Başkalarının dediklerine kulak asma- reçte çok fazla değişken olması. Biz çözümü HHH yın, her bebeğin ve annenin kendi ritmi vardır, elimizden geldiğince bir bebek rutini oluştura- Bugüne kadar iktidar tarafından siz de kendi ritminizi bulun” gibi klişe bir söy- rak bulduk. sık sık dillendirilen ve kendinden lemle yaklaşamıyorum ben annelik mevzusuna. önceki tüm dönemleri indirgemeci gÜ nl Ük talrr Ve otuz yaşımdan sonra istatistik öğrenmiş biri bir yaklaşımla “vesayet düzeni” Çocuğunuzun yatma ve uyanma saatle- olarak ortalamaların “normal”i anlamada ne ka- olarak adlandıran bu yaklaşım ri, günlük etkinlikleri hemen hemen hep ben- dar değerli olduğunu artık(!) biliyorum. zer şekilde seyrederse, herhangi bir sorun ol- siyasal tarih açısından yanlış olduğu n malor ve g nele rabullek duğunda o günkü değişkenlere bakmanız çöz- kadar, sosyolojik değerlendirmeleri “Normal de neymiş ki?” demeyi de o zaman- meye yardımcı oluyor. Bir de rutinin bebekle- de saptırma potansiyeliyle eksik lar bıraktım haliyle. Normal olmayı yüceltti- rin öğrenmesinde büyük etkisi olduğunu göste- kalıyor. ğimden değil… Yerdiğim de yok. Ama normal, ren pek çok çalışma var. Çünkü dü- HHH içinde bulunulan toplumdaki konumu anlamada zenli olarak tekrarlanmayan şeyler Doğal olarak iktidarın kendi öylesine kıymetli bir veri ki yadsımak hata olur. beyindeki, ilgili sinapslar yok olabil- bebe 101 eylemlerini bir öykü sarmalı içine Örneğin bebeklerin boy-kilo-baş çevresi gelişi- diği için unutulduğundan rutin ola- sokmak için kendinden öncekileri minin yeterli olup olmadığına bile “büyüme eğ- rak yapılan günlük etkinlikler bebe- risi” olarak bilinen ve toplumdaki diğer yüz be- ğin beynindeki bağlantıların oluşma- gruplama yaklaşımı, etik açıdan beğe göre konumunu gösteren persentile baka- sı için çok önemli. yanlış olsa da çıkarcı bir bakış rak karar veriliyor. Ben de bu normallere baka Süreçte çok fazla değişken oldu- açısıyla mantıklı görülebilir. Öte baka, çocuk gelişimiyle ilgili - hep önerilenin ğundan bir bebeğin gelişimi kont- yandan itirazların da bu yanlış aksine başka bebeklerle oğlumu kıyaslaya kı- kere kalkıyoruz çünkü o ne zaman rollü deney yapmaya pek müsait de- kronolojik düzlem içinde oluşması yaslaya - altı aylık taze annelik serüvenimde yaptı- ğil ve haliyle kısa sürede nerede hata isterse emziriyorum. Ben de derin ortaya meşrulaşmış bir yanlışlar ğım hataları, öğrendiklerimi sizinle paylaşıyorum. uyku hali olan REM’in (Rapid Eye yapıldığını bulup düzeltmek olduk- bütünü çıkarıyor. Oğlum altı aylık ve geceleri ortalama, bir saat ça zor. Bu nedenle içgüdülerle, akıl- Movement) hafıza ve öğrenme üze- Dai D HHH kırk iki dakikada bir uyanıyor. Bu ortalamayı ka- rinde önemli bir rol oynadığını orta- la, araştırarak ama en çok da bebeği- ç i fama göre vermiyorum. Kullandığım ücretsiz bir mi gözlemleyerek elimden geldiğin- ya koyan pek çok çalışmayı da doğ- Oysa gündelik yaşamlarımıza uygulama (Huckkleberry) sayesinde günde kaç ke- rularcasına uykusuz kaldıkça daha ce onun için en huzurlu ortamı yarat- ilk elden etki eden ve bugünlerde re, ne kadar süre ve ne kadar aralıklarla emmiş; maya çalışıyorum. Belki mükemmel çok dalgınlaşıyorum. “Uykusuz kal- sosyal medya platformlarını saran kaç kere bez değiştirmişiz, bunların kaçı karma dıkça hatalarım artıyor, hatalarım arttıkça uyku- anne olamıyorum ama ona verdiğim sevgiyle bu şikâyetlerimizin temelini oluşturan kaçı sadece çiş, hatta kakasının rengi nasılmış gi- açığı elimden geldiğince kapatmaya çalışıyorum. suz kalıyorum” şeklinde giden bir kısır döngüye çok sayıda sorunun temelinde birçok bi pek çok veriye ulaşabiliyorum. Elbette ebeveyn giriyorum. Çoğu annenin de ilk zamanlarda uyku- farklı etkenin rol oynadığı kültürel manipülasyonuna açık bir uygulama. Siz oraya ne suz kaldığını göz önüne alırsak, annelik ve dalgın- KAYNAKÇA dönemler ve onların günümüze yazarsanız onun istatistiğine ulaşırsınız ama uygu- lığın bir paket program olarak sunulduğunu söyle- - Graves, Laurel, Allan Pack, and Ted Abel. “Sleep and lamayı yanıltmanın kime ne faydası olacak ki? kadar olan yansımaları var. mek mümkün. Ama annelik öyle bir süreç ki hem memory: a molecular perspective.” Trends in neuroscien- Veriler ışığında şunu söyleyebilirim ki ben bu hormonlardan hem de bedeli büyük olduğundan, HHH ces24.4 (2001): 237-243. çocuğu emzirirken bir yerlerde büyük hatalar yap- insan asla hata yapmamalıymış gibi hissediyor. Ne Bu hafta Simay Gözener’in - Tierney, Adrienne L., and Charles A. Nelson III. “Bra- mışım. Çünkü normalde altı aylık bir bebek gece- yazık ki pratik teoriyi desteklemiyor. in development and the role of experience in the early ye- araştırmasıyla sayfalarımıza leri iki-üç kere uyanıp emmeliymiş. Bizse altı yedi Mükemmel anne olmak için haybeye çabalamak ars.” Zero to three 30.2 (2009): 9. taşıdığımız 70’li yıllarda Yeşilçam’ı saran erotik filmler furyası da söz konusu dönemlerden biri. Öyle bir dönem ki ailece gidilen, âşıkların Sanayi devrimiyle başlayan arkeoloji merakı boşuna değildi Ortadoğu ve buluşma yeri olan sinemaların; Mısır’dan getirilip cinsel dürtülerini sağaltmaya Avrupa’da giden erkek yığınları tarafından müzelerde doldurulduğu... Tıpkı bir dönemin Batı’nın yağma müzeleri cinsiyet gözetmeyen eğlence mekân sergilenen eserler jargonu olan “pavyon”un, salt sırf kültür bilincini bir erkek eğlencesine dönüşmesi geliştirmek için ya da bugün kamusal alanların kilometrelerce tsla yavaş yavaş kadınların elinden a alınması, yaşam alanlarının taşınmamıştı. muhafazakârlaşması, göçmenler, iz g Batı’nın kendini ç iktidar ve daha birçok sorunun ve diğerlerini(!) bütünü içinde erkeklere bırakılması s konumlandırması gibi. Sizce bunların hepsi tesadüf r o Dulop mü? Hepinize iyi pazarlar... için öncül bir aygıt Bergama Sunağı serra.rodoplu niteliğindeydiler. @gmail.com Dz Üi lk Üint deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr üzeler kültürel mira- rışı, 19. yüzyılda artarak devletlerarası bir talist bir söylem üzerine inşa edilmiş ol- sın zenginliklerini ko- rekabete dönüşmüştü. duğunu söyleyebiliriz. Oryantalizm, Batı- rur ve ziyaretçilerini kül- lı zihnin Doğu’yu incelemesi, nesnesi olan i tik Dar acı aronlarksoiylek tür dünyasında heyecan Doğu’yu ötekileştirmesiyle coğrafyalar Fransa’daki Louvre, İngiltere’deki British M verici bir yolculuğa çıka- arası kültürel farklar üzerinden kendisini Müzesi, Almanya’daki Pergamon ve ABD’deki rır. Ancak dünyadaki köklü müzelerin yara- tanımlamaya çalışmıştır. Ancak, bu tanım- Metropolitan müzelerinin koleksiyon oluşturma Galeati Yayıncılık tılması, hiç de iyi niyetli sebeplerle olmadı. lama her zaman taraflı ve kendini yücelten yaklaşımının temeli Roma İmparatorluğu’nun British Müzesi’nde, Elgin Mermeri, Asur bir tutum içinde olageldi. savaş ganimetlerini sergileme geleneklerine Kabartmaları, Almanya’daki Pergamon talna Dğr bee me dayanır. Bu tür müzelerin asıl amacı, modern Müzesi’nde Bergama Tapınağı, Roma Mi- devletin büyüklüğünü kanıtlamak ve kültürel İktidar kurmaya çalışan tarafın kendini ta- let Pazar Yeri Kapısı, Babil’in İştar Kapısı tarihini en yüksek uygarlıklarının tarihi ola- nımlamak için kullandığı, farklı ülkelerden sergilenmektedir. Kültürel miras konusunda rak yorumlanmaktadır. edinilen tarihi eserler, teşhir sırasında geç- bilgi edinmeye başladığınızda, insan düşün- Bu durumda insanların, atalarından kalan mişi yeniden yapılandırıldığı için bilgi akta- meden edemiyor; kimin mirası? yaratımları ya da yaşadığı toprağın anlamı- rımını ve bakış açılarını da yeniden yapılandı- Bu tarihi parçaların yaratıldıkları top- nı derinden etkileyen yapıları, kökten değiş- rır. Sergilenen antik kültür üzerinden, ülkeler raklardan kilometrelerce uzakta bulunma- tirilmiş bir manzaraya yerleştirerek sergi- kendi kimliklerini, tarihlerini köklendirir ve sının sebebi; Avrupa’nın Sanayi Devri- lenmesini eleştirel bir gözle değerlendirmek kendilerine ait kültürel bir birikim yaratma- mi sonrasında büyük bir değişimin içeri- gerekir. Aslında müzedeki eserlerin, tarihi yı amaçlar; bu sırada topraklarından eserleri sine girerek; kısa sürede büyük bir ekono- KARGO DAHİL 30 ¨ ve estetik değerlerin ötesinde politik bir an- alınmış “diğer” toplumlara değer biçilir. Bu mik refah ve ardından “sanat seviciliği” lam taşımaya başladığını ve iktidar kalıntı- değer; eserlerin kökeni belli olsa bile coğraf- dönemi yaşamış olması. Sanat olarak ta- ları olduklarını göstermektedir. ya insanının mirası değerlendirecek kapasite- nımladıkları ise antik çağlardan kalan ar- Eserleri sergileyen ülkeler ve müzeler de olmadığını ifade etmenin farklı bir şekli- keolojik eserlerdi. Bu eserlere sahip ola- sadece yurttaşlarıyla farklı kültürleri ya da dir. Bu kurumlara tarafsız bir gözle baktığı- bilmek için Rönesans ve aydınlanma fikir- tarihi paylaşmıyor. Koleksiyonlarını bir mızda ise yağma ve talana dayalı haksız bir lerinin kökeni olan antik dönem uygarlık- iktidar aracı olarak kullanıyor. Bu durum- ihtişamın gösterisini görmekteyiz. larının bulunduğu Mısır’a, Anadolu’ya ve da, Batı’daki kök- Yunanistan’a gidilmiş; buradaki arkeolo- lü müzele- jik buluntular haksız bir şekilde kendi rin oryan- ülkelerine taşınmıştı. 18. yüzyıl ile başlayan eser toplama ya- pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr 22 MAYIS 2022 SAYI: 1680 İmtiyaz Sahibi: n Yayın Koordinatörü CUMHURİYET VAKFI adına KARGO DAHİL 85 ¨ DENİz ÜLKÜTEKİN ALEV COŞKUN n Sayfa Tasarım 2 KİTAP, KARGO DAHİL 115 ¨ YERİNE Genel Yayın Yönetmeni EMİNE BİLGET ARİF KIzILYALIN n Reklam Genel Müdürü Sorumlu Müdür ESRA BOzOK ¨ ÖzGÜR SOYER 100 Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr +90 539 669 60 69 Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Elgin Mermeri Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın i iç sa ek en erra eleb lş ekra
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear