Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 ŞUBAT 2022
5
Güzel olan düşlerim
Kimi zaman hayatının baharında genç bir lise öğrencisi kimi zaman da entrikalarla dolu yaşamların ortasında
masumluğunu koruyan bir kadın olarak seyirci karşısına çıkıyor oyuncu Simay Barlas. Henüz çocuk sayılabilecek
yaşta kamera karşısına geçen oyuncu şu günlerde ise izleyiciyi 30’lu yılların Antakyası’na götürüyor.
üçücük bir kız çocuğu iken, yüreğine
ektiği oyunculuk sevdasını düşleriy-
le birlikte büyütenlerden Simay Bar-
las. Çocuk yaşta çıktığı yolda emin
Kadımlarla ilerlerken bir yandan da ha-
yat verdiği kadınlar için durmaksızın çalışıyor. Şan-
sın ve yeteneğin ötesinde çok çalışmanın önemine
inanan oyuncu şu günlerde seyirciyi vatana sonra-
dan katılması, çok dinliliği, politik ve kültürel yapısı
açısından hem 30’lu yıllarda hem de günümüzde di-
SIMAY
Herkes ona
ğer şehirlere nazaran oldukça önemli bir yere sahip
GÖZENER
Antakya’ya götürüyor. Efnan karakteri ile dikkatle-
ri üzerine çeken oyuncuyla hem hayatı hem de “Kırk
hayran kaldı
asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz” diyen
Mustafa Kemal’in “Şahsi davam” diye nite-
iraz Picasso
lendirdiği ve yaşamının son günlerinde
konuşalım mı?
büyük mücadele vererek anavatana
Hemen kim-
kazandırdığı Hatay’ı, o zorlu sü-
den bahsetti-
KADININ
reci konu edinen “Aziz” dizi-
Bğimi bildiniz.
GÜCÜ
sini konuştuk. Şimdi söz Si-
Çünkü kendisini dünya tanı-
may Barlas’ın:
KOLEKTIF
yor. Hatta dünya üzerinde sayı-
lı ressamlardan birinden bahse-
u Genç yaşına rağ- BILINÇTE
KÜBRA
men birbirinden farklı diyoruz. Peki, neden bu kadar
u “Aziz”de dik başlı, hakkını sonuna
MÜJDE
pek çok projede yer popüler? Kimsenin yapmadı-
kadar savunan ve hiç kimseye boyun eğme-
alan Simay Barlas’ı
ğı bir şeyleri mi yaptı? Yoksa
yen güçlü bir kadını canlandırıyorsunuz. Peki,
yakından tanıyalım
çok akıllı ve çalışkan biriydi de durmadan üretti ve
30’lu yıllarla bugünü kıyasladığınızda güçlü kadın
mı? Oyunculuk
başarısı kaçınılmaz oldu mı? Yoksa hepsi mi? Eğer
imajı nasıl değişiyor? Kadınların susturulduğu, unu-
serüveniniz nasıl
şu an burada onu konuşuyorsak demek ki bilinme-
tulduğu, adının olmadığı bir coğrafyada sizce güçlü
başladı?
ye değer bir şeyler yaptı. Aşikâr.
kadının tasviri nedir?
Oyunculuk haya-
Ne yaptı biliyor musunuz? Herkes elmaya yuvar-
Güçlü kadın imajından çok kadın olmanın güçlüğüne
lini kurmaya başla-
lak derken benim elmam üçgen dedi! Hem de hayal
odaklanmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Ka-
dığımda henüz kü-
dünyamda. Nasıl da kulağa yaratıcı bir yanıt ve al-
dın olmanın, sadece bu coğrafyada değil, dünyanın her
çük bir çocuktum.
gı geliyor değil mi? Kulağı kafanın kulak noktası-
yerinde ve her döneminde zor olduğu bir sistem için-
Geleceğimle ilgili ka-
na koymak zorunda değilim dedi! Gözler iki tane ol-
de hayatımızı sürdürüyoruz. Yaşadıkları zorlukla-
rar alabilecek yaşta ol-
mak zorunda değil, istersem bir tane istersem üç ta-
rı ortadan kaldırmak için kadınların güçlü ol-
madığımdan devreye ai-
ne yaparım dedi.
ması gerektiği fikrine katılmıyorum. Ko-
lem girdi. Onların yönlen-
lektif bir bilinçle hareket etmemiz
GEOMETRIK FORMLAR
dirmeleri ve desteğiyle ha-
gerektiğini düşünüyorum.
İspanya’da doğup büyüyen Pablo, babasının sa-
yallerimin peşine düştüm. İyi ki ROL MÜ, GERÇEK MI?
nata olan ilgisini keşfetmesi ile sanat okuluna gön-
de öyle olmuş.
derildi fakat kendisi okulun ondan beklediği “stan-
rı paylaşıyorum. Tam olarak “hayatımı paylaşıyo-
u Kimi zaman yetenek, kimi zaman şans, u Sizi ekranlarda takip eden milyonlar bir yan-
dart” kuralları dikkate alırsa kendi yaratıcılığını kay-
kimi zaman da güzellik zirveye götürüyor oyun- dan da sosyal medyada hayatınıza ortak oluyor. rum” diyemem. (Gülüyor)
bedeceğini düşündü ve onca para yatırılmış olması-
cuları. Peki, sizi kendi jenerasyonunuzdaki pek Sizce, TV’de hayranlık duyarak takip ettikleri u Bir söyleşide “Hayal gücüm yakın arkadaş-
na rağmen okulu terk etti. Hem de ailesi buna karşı
çok meslektaşınızdan bir adım ileri taşıyan faktör Efnan’ın mı, yoksa sosyal medyadaki Simay’ın larımdan biriydi” diyorsunuz. Hayallerinizi diri
olmasına rağmen, bana mısın demeden çekti Paris’e
neydi? mı hayatı onlara daha cazip ve ilgi çekici geliyor? tutmak için neler yapıyorsunuz? “Yakın arkada-
gitti. Canı ne isterse çiziyordu diyemeyeceğim, ön-
şınız” bugünlerde geleceğe dair kulağınıza neler
İşimi çok seviyorum ve büyük bir tutkuyla yapıyo- Bu sorunun cevabını daha önce hiç düşünme-
ce etrafındaki ressamları gözledi ve inceden uyum-
fısıldıyor?
dim, ama sanırım bunun yanıtı bende değil. Yer al-
rum. Her gün üstüne yeni bir şeyler eklemeye ve ken-
lu görünüp biraz bilinir bir yol denedi üretimlerinde.
Evet, hayal gücüm beni inanılmaz besliyor.
dimi bu konuda geliştirmeye odaklanıyorum. Oyun- dığım projelerde canlandırdığım karakterler izle-
Sonra tabii ki daha fazla bu rolü devam ettiremedi.
yicinin dikkatini çekiyor ve bu ilgi ile takip etme- Adeta hayata karşı motive ediyor, ama kurduğum
culuk, sınırları olmayan koca bir dünya ve sürekli ha-
İlgi çekmenin, fark edilmenin, özgün olmanın, öz-
hayallere tutunmuyorum. Aklımdan geçenler bir
reket halinde olmayı gerektiriyor. Yaptığınız meslek ye başlıyorlar. Sosyal medyayı ilk günden bu yana
gür olmanın yolu her şeyiyle kendisi olmasından ge-
olduğum gibi kullanıyorum. Bu mecralardan gitti- gün gerçekleştiklerinde de kurduğum hayali hatır-
ne olursa olsun başarı için şansın ve yeteneğin ötesin-
çiyordu. Derken bir gün her şeyiyle başka bir yol ile
ğim, gördüğüm yerleri, hatırlamak istediğim anla- lıyorum.
de çok çalışmanın ve öğrenmeye açık olmanın öne-
başladı eserlerine.
mine inanıyorum. Bunun için de sürekli çalışıyorum.
Öncüsü Fransız ressam Paul Cezanne olan Kü-
ğını düşünüyorum. rak dönemin önemli tarihi olayları, sosyal hayatı ve
u “Paramparça”nın Öykü’sü, “Hayat Bazen
bizm akımıyla yakından üretimlere girişti. Nedir pe-
kültürü hakkında okumalar yaparak role hazırlandım.
Tatlıdır”ın Gözde’si, “Zalim İstanbul”un Damla’sı
ki Pablo’nun ilgisini çekecek biricik akım olan Kü-
CENNET GÖZLÜ GÜZEL KIZ EFNAN
ve bugün de “Aziz”deki Efnan rolüyle karşımıza
u Dönem dizisi ile günümüzde geçen bir dizide oy-
bizm? Geometrize etmek! Gözün algıladığı her şe-
çıkan Simay Barlas’a bu kadınlardan hangisi daha u Bugün, 30’lu yılların Antakyası’na, sosyal
namak arasında nasıl bir fark var?
yi geometrik formlarla yeniden yoğurmak, yorum-
çok benziyor? hayatına, politik sürecine şahit olduğumuz “Aziz”
Çok büyük farklar var. “Aziz” benim ilk, dönem
lamak ve biçimlendirmek. İlk eseri olan “Avignon-
dizisiyle seyirci karşısına çıkıyorsunuz. Projeyi,
Bugüne kadar canlandırdığım karakterlerin hep-
projem ve projeye dahil olana kadar farklı olacağını lu Kadınlar”, atölyesinden neredeyse yakın sanatçı
oynadığınız karakteri sizden dinleyebilir miyiz?
sinde benden bir şeyler var, ama hiçbiri için “bu ba-
tahmin ediyordum, ama içine girince tahmin ettiğim-
dostları hariç hiç kimseye göstermeden iki hafta kal-
“Aziz”de, çok güçlü, dik başlı, kendi ayakları üs-
na daha çok benziyor” diyemem. Aslında karakterle-
den çok daha farklı olduğunu deneyimledim. Kos- dı. Arkadaşları ilk gördüklerinde kahkaha atmış bir
tünde durmayı başaran asi bir kadını canlandırıyo-
ri yorumlarken benzerliklerinden çok farklılıkların-
tümden dekora, beden dilinden telaffuza kadar bam- çocuk resmi diye eleştirip dalga geçmişlerdi. Bu gö-
rum. Efnan yaşadığı dönemin ve kendi hayatının zor-
dan besleniyorum diyebilirim.
başka bir dünya… Sete girdiğimiz an adeta zaman rüş oldukça cesaretli bir yaklaşımdı. Çünkü bir ye-
luklarına karşı mücadeleyi bırakmayan bir karakter.
yolculuğuna çıkıyoruz. “Aziz”, insanların büyük mü- tişkinin bir çocuk resmi çizebilecek özgürlüğe sahip
u Özellikle gençler tarafından hayli takip edilen
olması zordu. Kararını verdi. Paris entelektüellerinin
cadeleler verdiği, yokluğun, kıtlığın, zor yaşam şart-
u Rolünüze hazırlanırken hangi kaynaklardan
bir oyuncu olarak sizin de rol model olmak adına
düzenli katıldığı müzayedeye çıkaracaktı. Ya eleşti-
beslenerek kendinizi yetiştirdiniz? larının hâkim olduğu bir dönemi anlatıyor. O yıllar-
karakteriniz dışında sergilediğiniz davranışlar var
ri alacak ya da büyük ilgi görecekti. Bu cesaretli bir
da, o coğrafyada yaşamanın zorluğunu set ortamında
mı? Yani ünlü olmak özel hayatta da rol yapmayı Bir dönem projesi olan “Aziz” için canlandırdığım
karardı çünkü bilinirliğini yerle bir de edebilirdi.
gerektiriyor mu? diğer karakterlerin hazırlık sürecinden farklı bir ça- olsanız dahi hissediyorsunuz. Okumak, tarihi bilmek,
Sonuç: Herkes hayran kaldı!
Özel hayatımda rol yapmam gerekliliğine inanmı- lışma yöntemi izlemem gerekti. Karakteri çözümle- izlemenin de ötesinde bir kurgu içerisinde o dönemi
tekrar canlandırıyor olmak bugüne kadar bir oyuncu
yorum; hatta bunu sağlıksız da buluyorum. Sizi da- meye başlamadan önce döneme odaklandım. Efnan’ı
Not: Kendimiz olmanın ve işimizde cesaretli ol-
ha çok insanın tanıyor ve takip ediyor olmasının so- anlayabilmek, ve diğer karakterlerle empati kurabil- olarak karakterle kurabildiğim empatinin en yoğunu-
manın bize kazandırdığı en değerli edinim kendimi-
rumluluğunu hissedebilirsiniz, ama böyle bir bas- mek adına 30’lu yılların Antakyası’nı ve dönemin nu yaşatıyor bana. Bu hikâyenin bir parçası olduğum
zi özgürleştirmek!
kıyla sağlıklı bir hayat yaşamanın mümkün olmadı- şartlarını bilmem önemliydi. O sebeple öncelikli ola- için mutluyum.
Fil gibi koklamak
Doğada türlü tehlikelerle mücadele eden hayvanların, birçok özelliği gibi koku alma
yetenekleri de insana göre çok gelişmiş.
n iyi koklayan hayvan han- çeşitliliğini artırma gereği duy-
gisidir” sorusuna bir ceva- muştur.
bım var. Fakat önce hay- Mesela insanlarda yaklaşık 800
vanların koku sistemine kı- adet farklı koku reseptörü geni
Esa bir giriş yapmak gerek. vardır, fakat bu genlerin yarısı iş-
Tüm hayvanlar, kocaman bir kimya- levini yitirmiştir. Yani bir koku-
sal havuzunun içinde yaşarlar. Çev- yu algılamak bizim için çok ha-
releri ve bir- yati değilse, bu genleri zaman-
birleri ile la kaybedebiliyoruz. Koku duyu-
iletişim ku- su ile ün salmış köpeklerde ise
rabilmeleri yaklaşık 1100 koku reseptör geni
için bu kim- var. Gelelim fillere! Şu ana kadar
birdilimbilim
yasalları al- yapılan çalışmalara göre koku al-
gılamaları ve doğru bir şekilde yo- ma şampiyonu Afrika filleridir (Loxodonta)! Yaklaşık 4 bin
rumlamaları elzemdir. adet koku reseptörü genleri bulunur ve bunlardan 2 bin ta-
Havada uçuşan koku molekülle- nesi fonksiyonel! Filler bu sayede kilometrelerce ötede ki su
ri, koku hücrelerimizin yüzeyinde kaynaklarını bulabilir, yüzlerce bitki türü arasından hoşları-
KAAN
bulunan spesifik koku almaçları- na gideni koku sayesinde seçebilirler. Hatta ve hatta, fark-
na (reseptörlerine) bağlanır. Bu si- lı kabileleri bile kokularına göre ayırt eder, tehlikeli olanlar-
MIKA
nir hücreleri sayesinde dış dünya- dan uzak dururlar. Ayrıca yapılan davranış deneyleri de fil-
daki mesaj iç dünyamıza, yani bey- lerin birçok kokuyu insanlardan ve maymunlardan çok daha
nimize doğru bir yolculuğa çıkar. Beyin, mesajı açıp okur iyi ayırt edebildiklerini göstermiştir.
ve ne yapmamız gerektiğine karar verir. Koklayarak bir ye- Yani o kocaman hortum boşuna değilmiş, binlerce farklı
meğin tazeliğini ve yerini anlayıp, ortamda yırtıcı bir hay- koku hücresi ile donatılmış. Hiçbir şeyi unutmayan insanla-
vanın varlığını kontrol eder ve hatta âşık olacağımız insanı ra “fil hafızalı” dediğimiz gibi, çok iyi koku alan kişilere de
bile seçebiliriz. Binlerce farklı kokuyu tanımak kolay iş de- “fil gibi kokluyor mübarek” demek doğrudur.
ğil tabii. Bu sebeple birçok hayvan koku reseptör sayısını ve Kaynak: 10.1101/gr.169532.113
BIRDILIMBILIM
simaygozener@gmail.com