23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

! 26 EYLÜL 2021 6 EMRAH KOLUKISA Mahmut Turgut’un 27 yıllık arşivine sahip çıkılmalı VEYSEL Kaçırmayın ÇOLAK Fotoğrafın Mahmut Turgut’un 27 yıllık bir fotoğraf şiirle arşivi var. u ‘Burası’ İstanbul 1200 sanatçı stanbul Büyükşehir Belediyesi ve Yapı Kredi Kültür fotoğrafı. İ Sanat Yayıncılık işbirliğiyle hazırlanan “Burası” ser- gisi, tarihsel ve güncel imgelerin izini sürerek İstanbul’u Hepsi çok kent ve ekoloji çerçevesinden yeniden düşünmeye davet değerli. ediyor. Yapı Kredi Kültür Sanat binasındaki sergi 27 Şu- buluşması bat 2022’ye dek görülebilir. Her yıl sanatçıların u Vizyonda ‘Bir Nefes Daha’ yıldır tanırım Mah- düklerinin hiçbirini görmezdim ben. portrelerinden mut Turgut’u. O ışığın oluşturduğu farklı bütün gö- dana Altın Koza Film Festivali’nde en iyi yönet- Türkan oluşan bir Ankara’da, Küçü- rüntüleri görürdü, ben birkaçı- A men ve en iyi senaryo dahil toplam 6 ödül bir- Saylan kesat’taki evine git- nı. Fotoğraf sanatçısı olmak böyle duvar takvimi 45 den kazanan “Bir Nefes Daha” bu hafta salonlarda izle- tiğim geceyi unuta - bir şey diye düşünürdüm. Bir gün, yiciyle buluşuyor. Nisan Dağ’ın yönetmenliğini üstlen- yayımlıyor. Bu mam. 1970’li yılların etkili dergi- “Sen şairsin ama artık daha çok diği film İstanbul’un çetin mahallesi Karaçınar’da yaşa- fotoğrafların si Oluşum’u yayımlayan Fahrünni- fotoğraf sanatçısısın” dedim ona. yan genç rapçi Fehmi’nin müzik hayallerine giden yol- sa Kadıbeşegil (1926-2009) komşu- Ses çıkarmadı. Anladım ki şairlik- da, onu iniş çıkışlı bir yola sokan bonzai bağımlılığıyla insanlarla suydu. Ona gittiğim geceleri bir araya ten de vazgeçmek istemiyor. Se- verdiği savaşı anlatıyor. buluşturulması gelir sabaha kadar konuşurduk. Fah- vindim. Fotoğraf çekerek şiir yaz- rünnisa Hanım, Oluşum’da (Mayıs maya devam etti, devam ediyor çok önemli. u Stavroz 1974-Kasım 1984) yaptıklarını, yap- şimdilerde. Bir heves değil onun- Sesim mak istediklerini, anılarını, yaptığı kisi. Mahmut Turgut, kusursuz bir Türkiye’ye geliyor duyulur mu çevirileri heyecanla anlatırdı. Dinler- fotoğraf sanatçısı. Işığı, açıyı ya- ans müziğine yeni ufuklar açan dik ama ne yapar eder, sözü şiire ge- kaladığında her şeyin fotoğrafını bilmem. Bir D2000’li yılların müzik dünyasına ka- tirirdik. Durmadan çay içerdik uyanık çekti. 1980’den önce Türkiye’de zandırdığı en dinamik gruplardan Belçika- müzenin, bir kalmak için. Mahmut Turgut’la beni de Hindistan’daki gibi at araba- lı Stavroz, İzmir ve İstanbul’da iki konser buluşturan şiirdi. Benim de onun da ları, traktör kasaları, kamyonlar, kurumun bu verecek. 30 Eylül’de İzmir Arena’da sah- şiirden başka bir şey düşündüğümüz otobüsler güzel desenlerle süsle- ne alacak grup 2 Ekim’de de KüçükÇiftlik fotoğraflara söylenemezdi. nirdi. Onların çokça fotoğraflarını Park’ta izleyiciyle buluşacak. sahip çıkması Mahmut Turgut, kitabını yayımla- çekti Mahmut Turgut. “Oto-gra- dıktan sonra şiirden uzaklaştı biraz. fik” diye adlandırdı bu çalışmala- çok önemli, Çünkü fotoğraflardaki şiiri görmüş, rını. Her biri olağanüstüdür, çok gerekli de. u ‘İşitiyor musun bundan çok etkilenmişti sanırım. Bir- severim. likte dolaştığımız günlerde onun gör- Memet?’ ÇOK ÖNEMLİ BİR BELLEK ibel Oral’ın imzasını taşıyan “İşiti- Mahmut Turgut, gökyüzünün, Syor musun Memet?” memleket şairi ayın, yıldızların, taşların, çıkmaz Nâzım Hikmet’in oğlu Mehmet’in yaşam sokakların, pazar yerlerinin, in- öyküsünü roman tadında anlatan bir ki- Duygu sanların, işe giden insanların, tap. Doğan Kitap etiketiyle basılan kitap Asena hayvanların... fotoğraflarını da bir yanıyla da Nâzım Hikmet külliyatına çekti. Daha sonra yazarların, şa- eklemlenen özgün bir katkı niteliğinde. irlerin, ressamların, gazetecile- rin, çizerlerin, fotoğraf sanat- u Bob Dylan’dan yeni eskiler çılarının fotoğraflarını çekme- ilenler bilir, Bob Dylan’ın ye başladı. Ara Güler’in (1928- B“resmi korsan” kayıtları ya- 2018) devamında portre fotoğ- ni ünlü bootleg’leri yıllardır düzen- rafçılığını sürdürdü. Bu bağlam- li bir şekilde piyasaya sürülüyor. da büyük bir boşluğu doldur- En son 1980-1985 yılları arası- du. Buna bir zenginlik katmak na ait kayıtlar dinleyiciyle buluştu. için fotoğrafını çektiği sanatçı- “Springtime In New York” başlıklı ların akrabalarıyla, yakın arka- bu 16. derlemede daha önce piya- daşlarıyla da fotoğraflarını çek- saya çıkmamış 54 şarkı yer alıyor. ti. Çok önemli bir bellek oluştur- du böylece. Yabana atılamaya- cak bir bellek. u ‘Aşk 101’in yeni sezonu başlıyor Hangi fotoğraf sanatçısıyla kar- şılaşsam, tümü fotoğraflarının yağ- malandığını söylüyor. Mahmut Tur- Attilâ gut da fotoğrafları yağmalanan İlhan bir fotoğraf sanatçısı. Yaptığı in- ternet sitesinde fotoğraflarını ya- yımlayarak “Bu fotoğraflar be- nim tarafımdan çekilmiştir” de- miş olsa da kimsenin umurunda etflix’in popüler gençlik dizisi “Aşk 101”in 2. sezon değil. Alıp tepe tepe kullanıyor- Nbölümleri 30 Eylül’de izleyiciyle buluşacak. Pınar lar fotoğraflarını. Deniz, Kaan Urgancıoğlu, Kubilay Aka, Alina Boz, Mert Gülten Bu olmaz, olmamalı. Emeğe say- Yazıcıoğlu, Bade İşçil, Tuba Ünsal, Selahattin Paşalı gibi gı diye çığlık atası geliyor insanın. Akın isimlerin rol aldığı dizi bir kez daha aşkın başrolde oldu- Bu yazı, bir çığlık olsun. ğu bir macerayı konu ediniyor. Türkiye devrimci mücadele tarihine ilgi duyanlar mutlaka okumalı İstemezsen seni kimse teslim alamaz li Efendi, yıllar önce yaşamış bir es- Efendi gibiler anı ya- bında bunu fazlasıyla başarmış. Sadece kendi tanık- kitabı. Gencecik bir su- MUSTAFA K. ki zaman gazetecisidir. Medya ta- zayım derken kendile- lığını yazmış olmasına rağmen hiç de “özel” duygu- bayken bir devrim önde- ERDEMOL rihimize meraklı olanlar onu Ba- rini böyle ele verirler. su uyandırmayan anılar bunlar. Çünkü Özsever top- rinin, Mahir Çayan’ın fi- siret gazetesinin sahibi olarak bi- Bu nedenle ne zaman lumsal mücadele içerisinde kendi rolünü anlatırken rarına nasıl yardımcı ol- A lirler. Varsa sevenleri kusura bak- bir anı, otobiyografi, aslında birçok insanın kişisel tarihini yazmış oluyor. duğunu da 12 Mart faşiz- masınlar ama mesleğimizin yüz karalarından biri- günlük (aradaki farkla- Kendisinden söz ettiği ama hiç de “kişiselleştirme- minde genç yaşta emekliye dir. Ali Efendi gibilerin, son zamanların moda de- ra rağmen bunların tü- diği” anılarını okuyoruz kitapta. Büyük ustalık. sevk edildikten sonra atıldığı hapishanede Yılmaz yimiyle, “özgüven” patlaması yaşayan tipler olma- mü benim için anla- Güney’le cezaevi arkadaşlığı yaptığını da öğren- O İSTASYONLARDA SOLUKLANMALI sına hep hayret etmişimdir. Yapıp ettiklerini dün- tı olduğundan tümü de miş olacaksınız. Yaşadıkları dönemin en öne çıkan Değneği kendisine bükse çok mu eleştirirdik? Ha- ya âlemin kınadığı bir insan evladı olmasına rağmen aynıdır) okusam anı figürleriyle bu türden dostlukları kendi mücadele- yır tabii ki. Sonuçta anlatılanlar yaşadıklarıdır, o ka- bu Ali Efendi sonraki kuşaklarca tanınması gerekti- sahibinin kendini nere- sinin doğasındandır. Askerlik sonrası Özsever’in dar olacak elbette. Anı buna izin veren bir türdür, ğine kendisini öylesine inandırmıştır ki kalkmış anı- ye koyduğuna, kendi- yapacağı (iyi ki yapmış) bence tek iş gazetecilik- aşırıya kaçmamak koşuluyla. Ancak Özsever bunu larını da yazmıştır. sinden nasıl söz ettiği- ti. Mesleğimizde hâlâ hatırlanan gerçeğe bağlılık yapmıyor. Öyle bir “ben” anlatıyor ki olayların için- Fransa ile Prusya arasındaki savaşta gazetesinde ne dikkat ederim. İddi- duygusuyla, inançla yapılmış haberlerinin, araştır- de olan ama onlara dışarıdan bakmış gibi yazma- Almanya’yı destekleyen yazılar yazdığı için Alman am şudur: Anı, yazarı- malarının, röportajlarının öyküsünü de okuyacak- yı becerebilen bir “ben”. Sanırım anılarda anı sahi- prensi Bismarck’ın çağrılısı olarak Almanya’ya gi- nın objektif olmasının sınız ki özellikle genç gazeteci adayları için yara- binin “ben”i nereye yerleştirdiğiyle hayli ilgili ol- den Ali Efendi, 29 gün tüm masrafları Alman hükü- en zor olduğu bir ya- rı tartışılmaz. duğumu anlamışsınızdır. O “ben”in anılarda kondu- metince karşılanmak üzere gezip tozar. Dönüşünde zı türüdür. Tehlikelidir, Ali Efendi gibi sapıtıp na- Okuduktan sonra Büyük Nâzım’ın o harikula- rulduğu yere bakarak karakter analizi bile yapabilir Alman yetkililerce kendisine trende açılmak üzere sıl parayla satın alınabildiğini de yazar kişi. Ancak de dizesinin kitaba ad olarak verilişinin ne kadar insan. Özsever’i tanıma, dostu olma mutluluğunu, bir de zarf verilir. Zarfı açtığında neler hissettiğini bu önemli, aynı oranda da zor işi hakkıyla başaran- isabetli olduğunu anlayacaksınız. Eline tutuşturu- şansını bulmamış biri olsaydım, yazdıklarından yo- aynen şöyle yazıyor: “İçinden her biri yüz lira ola- lar olmuyor değil. Bir kere kendilerini, söz ettikleri lan para dolu zarfı trende açıp sevindirik olan “ga- la çıkarak yapacağım karakter analizi ulaştığım ki- rak on tane banknot çıktı. Oh! Ne âlâ diyerek cüzda- kendileri bile olsa asla anlattıkları olayların merke- zeteci” Ali Efendi’nin bir “teslim alınma şaheseri” şi, şimdi tanıdığım Özsever’den farklı olmazdı emi- nıma yerleştirdim.” zine koymuyorlar. Bunu yaptıkları zaman da aldık- olan kitabından sonra “teslim olmamanın” ne ka- nim. Hayat uzun bir yolculuk. Çok ama çok sık mü- ları rolü abartmadan yazıyorlar neyi okumamızı is- dar ama ne kadar önemli olduğunu Özsever’in ki- ANI YAZMAK KOLAY DEĞİLDİR tevazılık istasyonlarında durmasını bilmeli insan. tiyorlarsa. Sonuçta anı yazmak, hiç kimseyle hesap- tabını okuduktan sonra daha iyi kavrıyor insan. Basiret gazetesi sahibinin “basireti” bağlanmış olmalı Durmazsa sonu kibre çıkar. Özsever’in bu istasyon- laşmadan korkmamayı, yazdıklarının yalanlanmaya- Ne yaşadıysan onu yazarsın. Eline para tutuş- ki, parayla satın alınmış olduğunu açıkça yazabilmiş. larda hayli durmuş bile olduğunu anılarını okuyun- cağından emin olmayı, nihayet objektif gözle tarihe turulmuşun anısı ile paradan hep kaçmış ola- Bu nedenle bu tür anı sahiplerinin yazdıklarını bir ca anlayacaksınız. kendi tanıklığını bırakmayı başarmak demektir. nın anısı elbette farklı olacaktır. “Mesele Teslim ifşa, itiraf ya da savunma gibi okuyabilirsiniz. Han- Türkiye devrimci mücadele tarihine ilgi duyanla- Dostum, meslektaşım Atilla Özsever anılarını Olmamakta”yı okuyan bu farkı görür. gi niyetle okunursa okunsun işe yarar. Çünkü bu Ali rın mutlaka okuması gereken bir kitap Özsever’in yazdığı Mesele Teslim Olmamakta adlı harika kita- Ellerine sağlık Özsever’in. Bİ DÜNYA İNSAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear