Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 TEMMUZ 2021
4
Öncü gazeteci yazar Suat Derviş’in 49. ölüm yıldönümü
Özgür bir ruh,
SANİYE
YURDAKUL
yorgun savaşçı
ldum olası “deli” ve “öz-
1935 yılında,
Hiçbir hediye kibri örtmez
gür ruhlu” kadınları se-
ESERLERİ
İstanbul’da
verim, nedenini de bil-
u Kara Kitap (1921)
miyorum. Belki de erkek
Kadın
u Ne Bir Ses Ne Bir
O egemen bir toplumda
Nefes (1923)
Kurultayı
İnuitlere göre
bir kadının, ancak “deliliği”, cesare-
u Hiçbiri (1923)
toplayan
ti ve korkusuzluğuyla öne çıkabili-
u Ahmed Ferdi
yor olmasındandır. Öne çıkan “de-
(1923)
Suat
li” de zaten sürekli göz önünde olur. u Behire’nin
armağanlar
Derviş’in eşi
Göz önünde olanlar da ya “sevilir” Talibleri (1923)
Reşat Fuat u Fatma’nın Günahı
ya “dövülür”. Toplumun “deli” yük-
(1924)
lemesi aslında, asi ve öncü anlamın-
Baraner
u Ben mi (1924)
dadır çoğu zaman. Benim de bahset-
köle yaratır
Atatürk’ün
u Buhran Gecesi
tiğim sevgimin kaynağı bu. Erkek
(1924)
egemen toplumda bir kadının ayakta
akrabası.
ziyaretine Beyefendinin KKTC parlamento-
u Gönül Gibi (1928)
kalmasının, aklını, zekâsını ve ken-
KKTC başlamadan sundaki muhataplarına o son dere-
Yazar Osman
u Emine (1931)
dini göstermesinin belki de tek yolu
birkaç gün önce “Bir müjde vere- ce üstten bakan konuşmasında ora-
u Hiç (1939)
Balcıgil,
asi olmasıdır.
ceğim” dediğinde daha önceki müj- ya yapılacak olan cumhurbaşkanlığı
u Çılgın Gibi (1934)
Geçen aylarda Meral Akşener’e
delerinde öyle çok da “müjdelik” külliyesinin, “Türkiye’nin hediyesi” Suat Derviş
u Yalının Gölgesi
“Fosforlu Cevriye” denmesi, mera-
bir şeyler olmadığını bilmiş de ol- olduğunu söylemesi bir başka facia-
(1958)
için, “Altın
kımı artırdı. Fosforlu Cevriye kim-
sam bu kez onlar gibi değildir bel- dır, söyleyeyim.
u Fosforlu Cevriye
kaşıkla
di? Fosforlu’nun “deliliği” neydi?
ki diye düşünmüştüm, yalan yok.
(1968)
HEDİYE TEHLİKELİ BİR İŞ
Fosforlu Cevriye, Suat Derviş’in ay-
Artık, hem adada yaşayan iki top-
u Ankara Mahpusu
beslenip
Kendi çapımda, bazen bütçeyi gö-
nı adlı romanının başkarakteri bir
lumu hem de soruna taraf ülkele-
(1968, ilk olarak
yokluk içinde
çertecek kadar eli açık sayılırım. Yani
kadın. Sinemaya da aktarılmış, önce
ri hayli yormuş olan sorunların çö- 1957’de Paris’te
karşımdakine değerini ifadeye yetme-
Neriman Köksal canlandırmış Fos-
zülmesine yardımcı olacak bir jest ölen kadın” Fransızca)
se de en azından onu değerli buldu-
forlu Cevriye’yi, sonra Türkan Şo- u Niçin Sovyetler
ya da bir öneri gelir sanmıştım. An-
diyor.
ğumu gösteren hediyeler almayı se-
Birliğinin Dostuyum?
cak AKP Genel Başkanı’nın, ki- ray. Bu roman kadar tanınmıyor ya-
verim. Ama ne bir kadın arkadaşıma
zarı Suat Derviş.
mi yandaşların bile tepkisini çeken
“Parfümün berbat, sana ben alayım”
müjdesi (!) KKTC’ye de bir “cum-
EVLİLİĞİ İLE SUÇLANDI
ne de bir erkek arkadaşıma “Gömle-
hurbaşkanlığı külliyesi” yaptırmak-
ğin çok kötü, sana getireyim” dedim. Bir döneme damga vuran, Fos-
mış meğer.
Nazımız geçenlere şaka yollu böyle forlu Cevriye’nin yüzünde, bir ken-
GÖZLERİNE BAKA BAKA
densizlikler ederiz ama denmez, den-
tin siluetinin (İstanbul), bir kentin iç
FRANSA GÜNLERİ
“Müjde”yi duyduğumda, Ge- memeli. O zaman verdiğiniz hediye- çalkantılarının fotoğrafını çekip bize göste-
1945’te çok partili dönemde, iki
nel Başkan’ın bir önceki gidişin- niz, muhataplarınıza, onlara yakışsa
ren, başka da birçok esere imza atan ya-
sosyalist parti ile işçi sendika-
de KKTC Cumhurbaşkanı Ersin bile kendi estetiğinizi dayatma fır- CUMHURİYET’TE
zar Suat Derviş kim peki?
larının ve bazı sol yayınların
Tatar’ı işaret ederek “Sa- satı için kötü bir ge-
Suat Derviş, asıl adı Saadet Ba-
ÇALIŞTI
1946’da kapatılmasının
yın Başkan bir yer göste- rece dönüşür. (Yine
raner, İstanbul doğumlu, kimi
Suat Derviş, toplumcu gerçekleri konu alan getirdiği ortamda işsiz
rirse biz yaparız” dediğini de istisnai durumlar
kaynaklar-
yazı ve romanlarıyla tanınır. (Toplumcu gerçek- kalmıştır. Hiçbir gaze-
hatırladım. Öylesine edil- oluyor tabii. Örneğin
da 1903 ki-
çi edebiyat, halkçılık, köycülük kavramları ile hü- tede, dergide yazamaz,
miş bir laf değilmiş de- ağzımda kalitesiz bir
mi kay-
manist bir düşünce etrafında şekillenen bir edebiyat kadroya alınmaz ancak
mek ki. O gün ciddi cid- puro görüp de bana
naklarda
türü.) 1934-1935 yıllarında gazetemiz Cumhuriyet’te romanlarıyla geçimini
di “Dünya böyle şeyle- iyisi verilmek istenir-
1905’te
çalışır. “Dünya Feministleri ile Görüşmeler, Biz Türk idame ettirmeye çalış-
re önem verir” de demiş- se bunda bir sakınca
doğdu-
Kadınlarına Cidden Gıpta Ediyoruz”, “Atatürk’e
mıştır. Geçim sıkıntısı
ti. Kastettiği dünya hangi- yok, o olur. Belirtmiş
ğu yazılı.
Hayranım, Yaptığı Devrim Harikadır”, “Kadınlar iyice hayatını etkiler
sidir bilemem ama “kendi olayım.)
Tıp profe-
Harbi Değil, Sulhu Yapacaklardır!”, “İstiyoruz ki
ve hastalanır.
dünyası”nda bunlar ger- “Cumhurbaş-
MUSTAFA K. sörü İsma-
Erkeklerin Bile Asker Olmasına Lüzum Kalma-
Suat Derviş, o sırada
çekten önemli. Gücü se- kanlığı konutu-
il Derviş’in
ERDEMOL
sın” gazetede yer alan işlerinden bazı başlık-
Fransa’da yaşayan abla-
viyor oluşunu “Devle- nuz gecekondu gi-
kızı olarak
lar... Yoksullarla, evsizlerle, hastalarla, iş-
sı Hamiyet Hanım’dan bir
tin gücünü gösterme” tu- bi, biz saray yapa-
Çamlıca’da bir
sizlerle, işçi kadınlarla, genç kadın-
mektup alır. Ablası mektu-
tumuyla harmanlama ba- lım” diyerek cum-
Birbirimize köşkte doğmuş.
larla, çocuklarla röportajlar
bunda, Fransa’ya yanına gel-
şarısını takdir edenlerde- hurbaşkanlığı kül-
Siyasetten gazete-
aldığımız yapar.
mesini ister. 1953’te ablası Ha-
nim ben, peşinen söyleye- liyesi hediye edil-
ciliğe, şiirden romana
miyet Hanım’ın yanına gider. “An-
yim. Bu kadar kibir kar- hediyelerde mez. (Bu arada he-
ve tiyatroya değin pek çok
kara Mahpusu” ve “Fosforlu Cevri-
şıtı laflar eden, mütevazı- diye verme konu-
alanda etkin olmuş bir
olmaz bu ama
ye” romanını Fransa’da yazar.
lıktan dem vuran birinin, sunda görüşüm(üz)
YARIN
kadın. Fransızca ve
devletlerarası Bu arada Baraner’in ilk evli-
milyarlık, çok odalı sa- ün alınmayışını me-
İngilizce bilen, pi-
MEZARLIKTA
liğinden olan oğlu Klaus’a
ray yaptırması, uçak filo- sele yapmıyorum,
bu tür
yano ve şan eği-
ulaşıp babası ile mektup-
su oluşturması, sonra tüm bunları geçtik ar-
ANILACAK
timi almış bir
hediyeleşmeler
laşmasını sağlar.
bunları “kendim için isti- tık.) Karşılaşma
Suat Derviş son yıllarında Suriye Apart-
kadın. Eğitim
Reşat Fuat 9 yıl-
yorsam namerdim” tadın- iyi bir görüntü şansım olsaydı Ge-
manı’ndaki evinde yalnız başınadır.
için gittiği
lık hapis cezasını ya-
da devlet adına yaptığı- nel Başkan’a, Ka-
1972’de 67 yaşında yaşamını yitirir. Feriköy
vermez. Almanya’da
tıp çıktığında Su-
nı söylemesi, olana bite- tar Emiri kendisine
Mezarlığı’nda, 26 Temmuz’da eşi Reşat Fuat
“Uhistein” gazetesinde Su-
İnuitlerin,
Yazarımı at Derviş Fransa’da-
ne aldırmayan “rahat” bir milyar dolarlık uça-
Baraner’in mezarında, toprağa verilir. Mezar-
zet Doli mahlasıyla yazdığı ya-
mezarlık
dır. Eşini yanına al-
kafanın tutumu olabilir. ğı hediye (!) eder-
“Armağanlar, lığın 1972 yılı defter kayıtlarında Hatice Saadet
zılarla entelektüel hayata da-
yetkilileriyle
mak için mektup ya-
Gerçekten çok rahat. Bu ken “Sendekiler çok
Baraner olarak görünmesine rağmen bilgisa-
hil olan Derviş otuza yakın ro-
hediyeler
birkaç gün
zıp çağırsa da Reşat
rahatlık, dünyada sadece külüstür, al bunu”
yar kayıtlarında adı yoktur. Ve bir mezar taşı
mana, çok sayıda öyküye, çevi-
boyunca
köleler yaratır, Fuat İstanbul’dan ay-
Türkiye’nin tanıdığı baş- deseydi ne hisseder-
da... Doğuramadığı çocuğu yerine koyduğu
riye ve makaleye imza atmış. İk-
arayıp buldum.
rılmayı düşünmez ve
ka bir ülkenin parlamen- di diye sormak is-
Mustafa Lütfü Kıyıcı’nın eşi Hale Özgür
tıpkı kırbaçların
dam gazetesinde çalışırken ilk ka-
Eşinin üzerine
Suat Derviş’in çağrısı-
tosunda, milletvekilleri- terdim.
Kıyıcı ve dostları, 26 Temmuz’da
dın sayfasını hazırlamış. Mont-
köpekler
defnedilmiş,
nı reddeder. Bunun üzeri-
nin gözünün içine baka Birbirimize aldığı-
yani yarın saat 16.00’da meza-
rö ile Lozan konferanslarını izleyen
mezar taşı yok.
ne Suat Derviş 1963 yılında
baka “Cumhurbaşkanlığı mız hediyelerde ol-
yaratması
rı başında olacak.
ilk kadın muhabir. İlk basın sendikası-
konutunuz gecekonduya maz bu ama devlet- İstanbul’a döner. Artık Reşat
gibi” diye
nın kurucuları arasında yer almış, sendika-
Fuat Baraner ve Suat Derviş Bara-
benziyor” demenin nasıl lerarası bu tür hedi-
nın ilk başkanı ve Türkiye Devrimci Kadınlar
bir vecizeleri
büyük bir hakaret, nasıl yeleşmeler iyi bir gö- ner çifti İstanbul’da birliktedirler. Re-
Derneği’nin (Neriman Hikmet’le birlikte) kurucusu.
şat Fuat Baraner çeviri yaparak, Suat Derviş yazarak
muhataplarını küçümseyi- rüntü vermez. Şu gü-
vardır.
1936 yılında başka yazarlarla girdiği po-
ci bir tavır olduğunu anla- zel halk İnuitlerin iyi hayatlarını idame ettirmeye çalışırlar.
lemikte şöyle konuşur:“Suat Derviş’e
Reşat Fuat Baraner’in 1968 yılında, ikinci kez ge-
masına engel bir rahatlık- bir lafı vardır. (Bu ara-
verilen ‘titir’e acıyoruz deniliyor. Ben
tır. Her insanda rastlanmaz pek. da kendilerine Eskimo denmesinden çirdiği enfarktüsü yenemeyip ölmesi, Suat Derviş için
ne kontesim, ne düşes, ne kraliçe, ne profe-
bir yıkım olur. Fakat iki kitabı “Fosforlu Çevriye” ve
Zihniyetini oluşturan kültü- hoşlanmazlar, ki haklılar, toprakla-
So-
sör... Ben muharririm. Ona ilişemezsiniz, bunu
rel kodlarda her ne kadar tersi id- rına el koyan beyazların adlandır- “Ankara Mahpusu” May Yayınları tarafından yayım-
kakta-
bana kimse babasının kesesinden rüşvet, iane, sa-
dia edilse de şatafata, süse yönlen- masıdır bu. Alpay Özalan adlı AKP lanır. Yıllardır arzuladığı hayali gerçekleşir, Reşat Fu-
ki insanın
daka veya taltif makamında vermedi. On altı yaşın-
dirmeler vardır. Peygamberin zen- milletvekili de kalkıp bir kitap yaz- at Baraner’in ölümünün yıkıcı etkisinin tesellisi olur.
sesini duyur-
dan beri tam on altı sene çalışarak onu kazandım.
gin sahabelerinin mallarını mülk- dı biliyorsunuz, ABD’nin yerlilere
maya odaklanır.
Hem de nasıl çalışarak” “Niçin Sovyetler O BİR SOSYALİST
lerini İslam yolunda harcamaların- ne yaptığını anlatmış. Kapağını boy-
Cumhuriyet’te 25
Birliğinin Dostuyum?” adlı incelemesi
Kitapları Rusçaya da çevrilir. Suat Derviş 1970 yı-
dan yola çıkılarak paralı olmanın dan boya kendi fotoğrafının kapla-
Mayıs 1935’te yayımlanan
1944’te yayımlanınca gazeteci kimli-
lında davet aldığı Rusya’ya gider. Amacı, aynı zaman-
yararlı olduğu da savunulur. Tele- dığı kitabın adını Kızılderililer ko-
“İstanbul Halkı Nerelerde Oturur”
ği ile hiçbir yerde iş bulamayan Su-
da gözlerinden tedavi olmaktır. Tedavi sonrası gözleri
vaiz Nihat Hatipoğlu’na sorun, an- yarak baştan kaybetti zaten. ABD
başlıklı yazısından: “Dar kaldırımlar,
at Derviş, gerçek ismi olan “Hati-
daha iyi görür ve Sofya’ya gider. Sofya’da Bulgaristan
latsın. Bir yazısında söz de etmiş- egemenlerinin küçültücü anlamda
bozuk bir sokak beceriksiz bir çocuk eli
ce Saadet Baraner” yerine takma
Yazarlar Birliği tarafından karşılanır. Hakkında maka-
tir bundan; peygamberin “fakir ol- taktıkları bir sıfattır bu. O kadar
ile yapılmış bir çizgi gibi kıvrıla kıvrıla uza-
adla yazılar yazmaya başlar. Ay-
leler yazan Bulgar Türkolog İbrahim Tatarlı ile tanışır.
maktan Allah’a sığınırım” dediği- araştırıp kitap yazmış sözde, yer-
nıyor. Havanın çok güneşli olmasına rağ-
nı yıl, TKP Genel Sekreteri Re-
Evine gelen sık görüştüğü arkadaşları, Rusya’ya gidip
ni de yazmıştır ayrıca. Niyet başka lilerden Kızılderili diye söz edil-
men, bir türlü kuruyamayan bir çirkef bi-
şat Fuat Baraner’le evlendikten
döndükten sonra onun sakıncalı olduğunu düşünüp ya-
olabilir ama zenginliğin iyi olduğu- memesi gerektiğini bilmiyor. Çok
rikintisi önünde yalın ayaklı, yırtık ve kir-
sonra 1944 TKP soruşturmasın-
nına uğramaz olurlar.
na gerekçe bir kere bulundu mu ge- kızdığım için, yeri geldi burada ya-
li elbiseli çocuklar toplanmış... ‘Bura-
da eşiyle beraber tutuklanır. Ba-
Suat Derviş, 23 Temmuz 1972’de gazetelerini ve ek-
risinin önemi yok tabii. İslam dev- zayım dedim).
sı güneş almaz mı hiç?’ diye sordum.
raner, 9 yıla mahkûm olurken Der-
meğini getiren komşusu tarafından evinde ölü bulunur ve
letçi bir dindir, devletsiz olmaz. İs- İnuitlerin lafı diyordum, kendile-
‘Hayır’ cevabını verdi. ‘Ya rutu-
viş sekiz ay hapis cezası alır. Yargı-
daha önce tedavi edildiği Kasımpaşa Deniz Hastanesi’ne
lami değilse de İslamcı politikacı- rine verilen armağanlara pek tem-
bet?’ diyecek oldum acı acı
lama TKP’nin Ankara teşkilatı kapsa-
kaldırılır. Şeker koması nedeniyle yaşama veda etmiştir.
ların yönetimindeki devlet ihtişam- kinli yaklaşırlardı. “Armağanlar,
güldü.”
mındadır ama Suat Derviş yazıları kadar Ölümü kayıtlara 24 Temmuz olarak geçer. Ölümünden
dan hiç de uzak değildir. hediyeler köleler yaratır, tıpkı kır-
evliliğiyle de suçlanır. Tutanaklarda “Ko-
sonra sadece Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri mesaj
Yani AKP Genel Başkanı’nın baçların köpekler yaratması gibi”
münist propagandası yaptığından ötürü hakkın- yayımlar. Sonuç olarak benim “deli” kadınım bir sos-
“Dünya böyle şeylere önem ve- diye bir de vecizeleri vardır.
da takibat açılmış olan, tanınmış ve iki defa mahkûm yalistmiş. Kimliği, kişiliği, geçmişi ne olursa olsun, baş
rir” deyişi “kendi dünyası” açısın- Aman ha, kimseye, herhangi bir
olmuş komünist adamla fikren anlaşarak evlenmiş bir
dan doğrudur. Sarayla, köşkle iti- topluluğa bir şey dediğim, imada eğmez, uslanmaz, asi mi asi bir kadınmış. Bir toplantıda
yazı yazanın, herhangi bir eli kalem tutanla mukayese “Reşat Fuat Baraner’in eşi” diye taktim edilirken tak-
bar elde edilebilseydi, dünyanın en bulunduğum yok. Sadece hediye
zengin insanı olan Sultan Hassanal verilenlere İnuitlerin düşündüğünü edilemeyeceği mahkemede kabul edilmektedir” denir. tim edenin sözünü keser ve “Ben yazar Suat Derviş’im,
Tutuklandığında 8 aylık hamile olan Suat Derviş, sor- kimsenin karısı olarak yâd edilemem” der.
Bolkiah’ın ülkesi Brunei’den daha düşündürtmemek lazım.
“itibarlısı” olmazdı herhalde. Dediğim bu. guda bebeğini düşürür. 8 ay yatıp çıkar. Tam da günümüz gençliğinin temsilcisi bir kadın!..
Bİ DÜNYA İNSAN