25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 HAZİRAN 2021 5 Feridun Düzağaç, ‘Kalbi ve birazcık vicdanı olana bugünün dünyası bir işkence’ diyor “Boş Ders”te komutla hep birlikte zıpladığımız ergenliklerimi Zor iş ben olmak, alıştım özledim. “Yaz Dostum”daki -Can /Volkan /Fe- üçlü “Babam benim en büyük mizansenimizi. yaralarımdan biridir. Her Siyasete şeye rağmen çok sevdiğim 300’den fazla irili ufaklı çiçek ve halde bir kere olsun ‘seni inançsız bitki diktik bahçemize. seviyorum’ diyememek ve Topraklarını özel olarak ugünkü duyamamak...” hazırladık. En keyifli zamanlar karanlığın ana listesi yapsam ilk üçe Bsebebini nefret çiçeklerimle ilgilendiğim siyasetinin bir sonucu akşamüstlerini olarak görüyorum ben yazardım. yi ki varsın FD, aksi tak- siyasete duyduğum dirde kim olacaktı duygu- inançsızlığı yinelemek larımızın bu denli güzel ter- istiyorum. Dünyada cümanı”, “Feridun abi sen siyaset insanlığa eşit “İ hiç susma… Hep şarkı söy- ve adil çözüm üreten le ve herkes sussun”, “Aşklar, âşıklar değiş- bir güç olsaydı Filistin, se de sen hep bizimlesin...” Bu cümleleri Yo- Afrika ve nicesi, uTube’daki dinleyici yorumlarından seçtim. bugünkü dramıyla Bir sanatçının insanlar üzerinde bıraktığı et- ve çaresizlikleriyle kiyi anlatabilmek için sözü “Onunla büyü- böyle kaderlerine düm, o benim çocukluğum, gençliğim, orta bırakılmazdı, dünyada yaşım” diyen dinleyiciye bırakmak gerekiyor çocuklar aç “biilaç” belki de. Eski(meyen) albümlerinden 7 şarkı- olmazdı. Dünyadaki yı İsimsiz Orkestra ile birlikte yeniden yorum- servetin dörtte üçünün ladığı “Sakin”i nisan ayında buluşturdu din- dünya nüfusunun on leyicileriyle. “Seyrüsefer”e de bir süredir ya- binde biri tarafından şadığı Bozcaada’da bir klip çekti. Düzağaç’la sahiplenildiği bir pandemi nedeniyle uzaktan yaptığımız söyle- düzende siyaset bunun şide ada günlerini, ülke meselelerini, babasıyla bekçisi gibi duruyor. Yaşı ilişkisini ve kızıyla arasındaki bağı konuştuk. dolmamış yavrucağa AYÇA tam garantisi olmayan u Bozcaada’da günleriniz nasıl geçiyor? bir SMA ilacını 25 HAN 2020’nin aralık ayında İstanbul’dan ada- milyon liraya satıyor bu ya taşındım. Kışı burada ve buralı olarak ya- düzen. Takım tutar gibi şadım. Pandemi ve gündemin boğucu ka- lider ya da taraf tutmak ranlığını doğa ve toprak ile seyreltmeyi ba- da bugünlere özgü bir şardım. 20 yıldan fazla oldu ama buradaki durum gibi geliyor bana. hikâyemizin nihayete ermekte olduğunu his- Birbirinden nefret eden sediyorum ne yazık ki. Yeni bir ada yeni bir iki farklı mahalle oldu yer fikri çok cezbediyor beni, yaz kalaba- Düzağaç, koca ülke. lıklarıyla tanıştığımız şu günlerde özellikle. Belki de kalabalığı hissettirmeyecek ve fizi- “Şimdi yavaş ken kendi inzivanıza sığınabilecek kadar bü- yavaş konser yük bir ada. Yaşadığım her yerin “Feridun duyuruları Abi”si olmayı başardım ve bunu şarkı yaza- MASAL KAHRAMANI rı “ünlü F.D.” olmaktan her zaman daha de- oluyor. Biraz e o duyguyu tanımlayabildim bugüne kadar ğerli buldum. Yaşadığınız hayat böyle an- geç kalınsa da ne de varlığının benim için nasıl bir armağan lamlı oluyor. N olduğunu. Ona karşı malum mahcubiyetime hızını almış IMRENMEK MI, IĞRENMEK MI? ve pişmanlığıma rağmen çok güçlü çok mutlu ve gibi görünen güzel bir ilişki elbette. İlişki de ne, bir bağ. Bir düğüm u Doğayla ilişkiniz nasıl, toprakla, bitki- aşılama sımsıkı, benzeri olmayan, mesafe tanımayan. Bana lerle ilgileniyor musunuz? ihtiyaç duyarsa zor bir zamanında gerçekten kanatlanıp süreci ile Saksılarda sigara söndürdüğüm rezil za- uçarmışım gibi geliyor. Baba olmak biraz masal manlarıma kıyasla çok geç kalınmış büyük oluşan iyimser kahramanı gibi hissettiriyor. Eşitliğe, hakka, hakkaniyete bir devrim başardım sayıyorum bunu. Latin- ne denli düşkün olduğumu kurallara sadık birisi havanın ce orijinal isimlerini takılmadan sayabilece- olduğumu bilir dostlarım. Söz konusu evladım, kızım ve ğim bir dolu çiçekle tanıştım memnun olduk dağılmamasını onun mutluluğu ise tüm bunlardan vazgeçebilirmişim karşılıklı. Hepsinin bir adı var ve hepsiyle umuyor ve gibi geliyor. Doğru mu? Elbette değil ama gerçek bu. konuşuyorum. Hepimiz farklı deliriyoruz sa- Hiç kimsenin bilmediğini o bilir. Her şeyimi anlatırım. diliyorum. nırım. Zamanın ruhu bunu buyuruyor sanki Yıllar sonra babasını anlatması istenirse benim ve benim çözümüm bu oldu. Toprak ile iliş- Tüm dünya gibi boğazında düğüm, gözünde kararsız bir damla kimi daha üst boyuta taşıdığımı ve bugünler- olsun istemediğimden sanırım. “Hislerini anlatmayı Feridun Düzağaç kızı Tuya Naz ile. ve tüm ülke de başka bir adada ve minicik bağışçısı oldu- başaramamak” da bir kız babası arızası korkarım. ğum bir cemiyet yararına çok büyük bir ha- olarak hak yal kurduğumuzu söylemek isterim. ettiğimizi ce karıncaların uzaklaşma- diye çemkiren pişkin insanlar var ya. İm- u Herkes için değilse de çoğunluk için u Nisan ayında İsimsiz Orkestra ile kay- düşünüyorum” sını beklediğimi anlatıyorum ben de; yufka renmek mi, iğrenmek mi arafındayım. Böy- depresif geçiyor günler. Siz kendinizi kötü dettiğiniz “Sakin”i paylaştınız... yürek bugün kut değil ceza insana. Maalesef. diyor. le küçük şeylerle paralize olan anormal bir hissettiğiniz anların üstesinden nasıl geli- “Sakin”i, yine umarım İsimsiz Orkest- Çok yabancı ve çaresizim ben bu dünyaya. alınganlık. Zor iştir ben olmak. Alıştım ama. yorsunuz? ra ile yapacağımız “Sade” ve sonra ken- Çok demode bu kırılganlık. Çok acı. Doğrusu kendimi kötü hissetmeler benim di grubumla sevdiğim -kıskandığım- şar- u Özellikle sahne emekçileri ve müzis- neredeyse rutinim olduğundan bende tam kıları “cover”layacağım “Sek” takip ede- yenler çok zor durumda. Yaşananları nasıl O GÜNÜ DÜŞLÜYORUM BEN tersi, iyi hissettiğim zamanlara karşı antren- cek. Bu bıkkınlık ve küsmüşlükle yeter- değerlendiriyorsunuz? manlıyım ve korkarım sorunuz bu değil... u Ya ülke? Ufukta aydınlık var mı? li enerji bulabilirsem ve sağlığım elverirse. Sahne yasağı ve sektörel yapayalnızlaştı- Geç de olsa üstesinden geldiğim bir du- Adam kayırmaca ve adam asmaca oyu- “Sakin”deki müzikal kurgu çok öykündü- rılmanın ideolojik ve yaşam modelleri üze- rum artık. Adaya yerleşmenin ve burada ya- nu aynı iştahla sahnelenmeye devam ediyor. ğüm bir sadelik ve “sound” içeriyor... Kim rinden alınan bir intikam olduğuna inanan- şamanın kattığı bir rahatlama hali var. Da- Yalan iftira hamaset ve nefret iklimi. “Kadı- ne “reyting” verirse versin önemli, hacim- lardanım. Kimden ne bekliyoruz ki hâlâ ha net, daha içimden geleni seslediğim bir na şiddet makul seviyede” manasında bir laf li ve özel bir şarkı yazarı olduğumu ve ama biz... “Gebersinler”, “İnşallah limon satar- hale evrildim. “Karşımdaki ne der, üzülür eden, hem de kadın, bir Aile ve Sosyal Hiz- aranjelerimin çoğunu yapan dostlarımın yıl- ken görürüz bunları”, “Belediyelerden indir- mü, kırılır mı” nezaketinden “Karşımdaki metler Bakanı ya da başında olduğu bakan- da tek asgari ücret kadar dahi telif kazana- diğiniz milyonlara sayın” gibi yeni Türki- düşünsün”e geçtim sayılır. “Karşımdaki de lığı kazıkladığı ortaya çıkan bir şahsın hiçbir madığını biliyorum. İsterim ki yokluğum- yeli yorumları da okudu bu gözler “Bizi ne- biraz insan olabilir ne de olsa” diyorum ar- şey olmamış gibi devam edebildikleri baş- da eserlerimin gelirinden biricik evladım ve den unuttunuz?” diye haklı isyan eden sek- tık. İç dünyamda karışık ama insanlarla iliş- ka bir demokrasi, bağımsız yargı ve bağımsız karınca kararınca yanlarında olmaya çalıştı- tör emekçilerinin paylaşımlarının altında. Bu kilerimde sakin, muzip ve güler yüzlüyüm- medya ülkesi sayabilir misiniz? Bıktık usan- ğım manevi çocuklarım faydalansın. nefret boğuyor beni artık. dür. Beni insan davranışları yıpratıyor. Kalbi dık ve delirdik artık. Ben kendi payıma bu u Sosyal medyayı sorsam... ve birazcık vicdanı olana bugünün dünyası noktadayım. “Bir ışık var mı” diye soruyor- bir işkence. Başkalarının hakkına saygılı ol- Sosyal medya nefret lağımına dönüştü. sunuz... Hak, hukuk, adalet taşınıp gitmiş- UYUYANA KADAR BEKLERDIM duğu için salak durumuna düşürülen saflık. Doz aşımı bir pişkinlik ve her konuda her ler aramızdan. İğrenç kurgulanmış bir “sabır O benim şeyi söyleyebilme cüreti. Bile isteye yalan. abam benim en büyük günü kilometrelerce uzakta, ne- oyunu” gibi geliyor bana yaşadıklarımız. Ha- yaralarımdan biridir. redeyse tam da saatinde, üstelik işte. Bir Bile isteye iftira. İnanılmaz yılış yapış bir ni bir ara etkisinde kalan çocukların canları- de sözge- üslup. Beni ben yapan tüm insani değerlerin BÇok az hatıramız olma- çok da mutlu coşkulu başladığım na kıydıkları bir bilgisayar oyunu vardı ya. sı düne kadar içimi acıtırdı. Her bir günde, ilk albüm için ilk stüd- limi ecza- saygı, empati, hoşgörü, zekâ, incelik, dil, üs- Bir benzeri gibi geliyor. Bir gün “bitti ve ka- ne alışve- lup vs. yerle yeksanlığına tahammül edemi- şeye rağmen çok sevdiğim halde yo kaydım sırasında içsel olarak zandınız” diye madalya takacaklar hepimi- bir kere olsun “seni seviyorum” hissetmem… rişi için ara- yorum. Yakın zamanda Instagram’a da ve- ze. Bugün bir iktidar figürü çıkıp “iki kere basını moto- da edip YouTube kanalımla yetinmeyi dene- diyememek ve duyamamak. Üç Bir filmde bir kitapta bana an - iki aslında beş” dese anında TV’ye çıkıp sa- çocuk ve bir fedakâr eşine rağ- latılan bir hikâye olsa inanmaz- ru çalışır halde yeceğim. Keyifle bir şey paylaşacak olsam vunacak soysuz “gazeteciler” ve ne yazık ki daracık ada yo- çığ gibi büyüyen SMA yardım çığlıkların- men kendi dünyasını yaşayan dım. Rakının şişede durduğu gi- inanacak milyonlarca insanımız var. O günü yapayalnız bir adamdı. Öldüğü bi durmadığı gecelerin sonun- lunda park edip, dan çaresizliğimden, insanlığımdan utanıyor düşlüyorum ben. Bu kâbustan uyanacağım uyaranlara da ve kahroluyorum. “Mesajlarını kapat gör- da apartmanı hatta sokağı inle- sabahı. Görür müyüm... Sanmıyor sade- ten o muhteşem davudi sesiyle “Sana ne birader” mezden gel” diyorlar; çiçek sulamadan ön- ce diliyorum. “Sen gözlerimde bir renk…” di- ye girer sallana sallana çıkardı iki katı. O uykuya dalana kadar ÖĞRETMEN GÖRÜNCE AYAĞA KALKAN NESIL OLMAKTAN KIVANÇLI beklerdim. Sahneye dair O şarkı sabahlardı çoğu ge- arkı yazmayla ilgili bir derdim kalmadığını his- telefon ekranı kaydırarak büyüyen çocuklara anla- her şeyi çok ama ce içimde benimle. Benimkinden Ş sediyorum ve yeterince yazdığımı… “Bıraktım, tacak bir şeyim kalmadığını düşünüyorum. Bunu güzeldi sesi. Bir kerecik de ol- çok özledim. küstüm” gibi akıldışı ketler vurmuyorum kendi- da sadece kendi sorunum olarak görmüyorum. sa konserime gelebilmesini ister- “Sevgilisinin me, o mevsim geçti gibi geliyor sadece. Her ne ka- Dünya çok başka bir yer oldu. İki halini de gö- dim. “Ulan kerata, bana atarla- dar seven ve dinleyenlerim videolarımın “tıklanma rebildiğim için şanslı sayıyorum. “Bizim zamanı- doğum günü için nıp utanırdın hallerimden de bak sayıları” üzerinden kederlenip kahrolsalar da ben mızda ışınlanıyorduk” filan diyecekler üç beş je - şarkı söylemek ne güzelmiş değil videolu kutlama” kıymetimi biliyorum. Haddimi bildiğim gibi. “Bu- nerasyon sonrasının babaları. Ben, öğretmen gö- mi?” diye benimle eğlenmesini gün orda da cumartesi mi” diye sayıklayacak ka- rünce ayağa kalkan nesil olmaktan kıvançlıyım. isteyenleri bile isterdim. Yan yanayken mutlu ve dar acı çekerek yazdığımı biliyorlar. Beni çırılçıp- “Navigasyon”suz da buluyorduk yolumuzu. Çok birbirleriyle eğlenebilen aileleri mumla arıyorum. lak savunmasız gördüler ve öyle sevdiler... Üç ya- şarkılar yazdım ben öyle. “İyi ki”mdir benim için Babası Salih Mete Düzağaç ile... ben hep çok sevmişimdir. şında anne babasının parolasını yazabilip saatlerce ait olduğum çağ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear