Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 KASIM 2021
2
Şe HRib An
k IRAÇ
Yaylaların emekçi kadınları anlatıyor 4 bin yıllık bitki
Ve Cdi Se Vği
“Bir yerim bir yurdum var mı,
vecdi.sevig@gmail.com
bilmiyorum. Nerede karnımız
Safran
doyuyorsa, nerede çocuklarımıza
bir gelecek olacaksa oralıyız.
Sahi biz
afran hasadının nı Hayri İrdal, Sinop Kale-
Yılda üç kere göç yollarına
sonuna geldik. si’ndeki siyasi mahkûmdan
düşüyorum. Bu kolay değil, her
Tarihsel kökeni gelen “Safranlı mürekkep-
daim yatağım yorganım sırtımda.”
Anadolu’nun gü- le ve kargacık burgacık ya-
Sney ve batı kıyı- zılmış” mektuptan söz eder.
Anlaşılan o mektubun ya-
ları, Ege adaları olan değer-
ülkız, Yeter, Zerrin ve daha nicele-
li çiçek tozunun gramı 50 – zımında, cezaevinin işlikle-
ri... Onların sofralarımıza gelen süt-
nereliydik rinde kullanılan tavusi de-
60 liradan alıcı buluyor. Bu
?
te, peynirde, yağda ve ette alın ter-
gözde lezzet verici, günlük nilen mürekkep kullanıl-
leri, geçmişleri, gelecekleri var. On-
mış. Böyle mürekkepler
sofralara, evlere pek sık uğ-
Glar hem çoban, hem ahırı temiz-
ramıyor ama saraylarda hır- parlak olur.
leyen, hem sütü sağan, peyniri, yoğurdu ya-
HHH
sızlık-yolsuzluk aracı ola-
pan. Yani bu işin başrolündekiler. Yaylaların
rak kullanılabiliyor. 4 bin yıl önce Girit
emekçi, mücadeleci kadınları... Kayseri’den,
III. Selim döneminin ta- Adası’nda kültür bitki-
Elbistan’a oradan Nurhak Dağı eteklerine sırf
rihçilerinden Ahmed Ca- si olarak yetiştirilen saf-
koyunlara taze ot bulmak için, iyi süt elde et-
vid, “Sultanın aşçıları zer- ran Çukurova bölgesi-
mek için, yem derdinden kurtulmak için yılda
de için verilen safranı ken- ne gemiciler tarafından 3
üç kere göç ediyorlar. Şu sıralar Elbistan Ya-
dilerine alıkoyarlar, zerdeyi bin 500 yıl önce getiril-
lak köyündeler. Gelin, ömürleri göçerlikle ge-
zerdeçal ile sarı ederler” di- miş. Geç Hitit dönemin-
çen Yeter Can, Zerrin Ayyıldız’a ve Gülkız
ye yazmış. Dr. Süheyl Ün- de Anadolu’da bol kul-
Güzel’e kulak kulak verelim...
ver de bu satırları günü- lanılan safranı Moğollar
Yeter Can, 35 yaşında. 5 çocuk annesi. Ço-
müzde Yiyecekler Sözlüğü Hindistan’a, Çin’e, Arap-
cukların birinin doğumu, telefon çekmeyen,
adıyla anabileceğimiz ki- lar İspanya’ya, Haçlılar da
araba çıkmayan bir yaylada başlamış. Heli-
taptan 1952 yılında yayım- Batı Avrupa’ya yaymışlar.
kopterle hastaneye yetiştirmişler. Sabah 5’te
ladığı çalışmasına
kalkıyor, akşam yatağa girene kadar çalışıyor.
aktarmış.
Çocukların yemeği, kuzuların yemi, koyun ço-
HHH
banlığı, sütü sağması, peynir yapımı, çamaşır
Saray aşçıları-
bulaşık... Hepsi onun işi. “Bir yerim bir yur-
nın haksız kazanı-
dum var mı, bilmiyorum. Nerede karnımız do-
mına olanak sağla-
yuyorsa oralıyız. Yılda üç kere göç yol-
yan zerdeçal, zen-
larına düşüyorum. Bu kolay değil,
cefilgiller aile-
her daim yatağım yorganım
sinden kök sapla-
sırtımda. Baba evinde de
rı toz haline geti-
koca evinde de kendi-
rilip kullanılan bir
mi hep bir göç talaşın-
baharat. Safran ise
da buldum. Çocuk-
süsengiller ailesi-
larla üç ay bir yay-
nin zarifliği nede-
lada, beş ay başka
niyle Arapça za-
bir yaylada olmak,
faran olarak anı-
sıcak bir yataktan,
lan çiçekten üreti-
elektrikten, uzakta
Zerrin Ayyıldız lir. Mardin’in ün-
olmak zor. Aslın-
lü Deyrulzafaran
da yaşadığımız bü-
Manastırı adını,
Şehriban Kıraç,
yük bir eziyet. Haya-
geçmişte çevresi-
Yalak köyünde.
tımızın özeti bu aslında Gülkız Güzel
ni bolca süsleyen
eziyet. Neden mi göçe-
safran çiçeklerin-
riz! Belki iyi bir hayatımız
den alır.
olur diyoruz. Ama para kazana-
Safranın yerine kullanı- Dilbilimci, yemek tarih-
mayınca, gittiğimiz her yerde cep-
lan bir başka ürün olan as-
çisi Andrew Dalby, günü-
ten harcayınca bu kadar göç etmek niye di-
pir de “yalancı safran” di- müzden 2 bin 700 yıl ön-
b i R eliğmliikem
ye soruyoruz kendimize. Ama başka çaremiz
ye adlandırılır. Safranın ba-
ce Homeros’un safranı bil-
de yok” diyor.
haratçılardaki fiyatı, benzer diğinin kanıtı olarak İlyada
ol SAdy I
renk veren diğer iki türün
metnini gösterir. Dalby’ye
Cp e um onflete bile yok
yüzlerce kat üzerindedir. göre Roma döneminde Si-
y Ap AR m Idy Im?
Can’ın çocukları yılda iki kere okul değiş-
HHH
lifke’deki şimdilerin turis-
tirmek zorunda... Büyük kızı 8. sınıfta. Oğ-
Gülkız Güzel 60’ına daha varmamış: “40 yıl-
Ahmed Cavid’in sözü- tik yerlerinden Cennet Ce-
lu Enes, bu yıl liseye başlayacaktı ama şim- dır yollardayım. Bir kuzunun, bir ineğin peşin-
nü ettiği zerde ise Stefanos hennem Obruğu’ndan top-
di çobanlık yapıyor. “Keşke” diyor Can, “Keş- de ömrümüz geçti. Para kazansak tamam diye-
Yerasimos’un, Sultan Sof- lanan ürünler gözdeymiş.
ke çocuklarım okusa da kendilerini kurtarsa, ceğim. Ama kazandığımız para yeme, samana
raları adlı kitabında tarifi- HHH
işte o zaman biz de kurtuluruz. Ben hayvan- gidiyor. Yem saman o kadar pahalı olmuş ki ka-
ni verirken “Ramazan gece- Türkiye’de safran yetiş-
cılık yapmasaydım ne iş yapardım diye düşü- sım ayı gelmiş, ben hâlâ inekleri otlatmaya çıka-
leri, bayram ve kandil gün- tiriciliği adına yaraşır bi-
nüyorum bazen. Ne olacak okumamışız, köy- rıyorum. Normalinde bu ayda hayvanları yemle-
lerinde ikram edilir” notunu çimde Safranbolu’da sür-
deyiz, ya tarlada olurdum ya çapada diyorum mem gerekiyordu ama hâlâ para bulup alamadık.
düştüğü sade ve sütlüsü ya- dürülüyor. 14. yüzyıl-
ötesi yok.” Ben bu işte hem ırgatım, hem çoban, hem sa-
pılan bir tatlıdır. Ana malze- da Anadolu’yu dolaşan
“Zenginliğin ölçütü cep telefonu deniliyor ğan, hem peynir yapan, hem ahırı temizleye-
mesi pirinç, şeker, safran ve ünlü gezgin İbn Battuta,
ya, benim telefonum da yok” diyor. Yılın yarı- nim. Ama emeğinin karşılığını alıyor musun?
nişastadır. Bolu’nun Göynük ilçesin-
sı yaylada, yağmurda, çamurda, sıcakta çadır- Yok işte. Karın tokluğu. Ona da şükür diyorum.
Yüzyılların ötesinden gü- de “Safrandan başka bir şey
da geçiyor. Aldığı çocukların yemeğine yet- En azından 3 çocuğumu bu işle büyüttüm. Şim-
nümüze gelen yemek tarif- üretilmiyor” der. Ardından
miyor, “ 25 kilogram un çuvalı 120 lira olmuş, di bir oğlum, gelinim eşim ve iki torunla evimiz-
lerinden safranın balık çor- yolu, o zamanlar Borlu ola-
haberiniz var mı? Bu yıl sadece kış için 2 bin den uzakta buradayız. Her işi kendimiz yapıyo-
basında, kalkan balığı eti- rak bilinen Safranbolu’ya
liralık un aldım. Geçen yıl yemin çuvalı 80 li- ruz, bir de çoban tutsak hangi paradan ödeyece-
nin terbiyesinde, halepdol- düşer, konaklarda ağırlanır
raydı, şimdi 210 lira, her hafta zam geliyor. ğiz. Bahar gelince yine yollara düşeceğiz.
ması ve farklı adlarla anı- ama safranın adını anmaz.
Geçen yıl kuzuyu 1000 liraya satmışız bu yıl Hayalimi soruyorsunuz, hayalim ne olacak,
Yeter Can
lan pilavların yapımında da Bir başka gezgin, çok son-
yine 1000 lira” diyor. bir emekliliğim olsaydı bu işi yapar mıydım hiç?”
kullanıldığını öğreniyoruz. raları, 17. yüzyılın başların-
Acaba bu leziz yemekle- da geldiği Tokat’tan “Çok
rin tadına varırken, duvar- ucuzdu” diye söz etme-
da kendilerini gözleyen hat ye başlar ve “Asya’nın en
HAy VAnl ARA, meey Çu VAll A p ARA d Ök Üoy Ru Z
sanatının nadide eserlerin- çok safran çıkaran yeri bu-
errin Ayyıldız, daha 29’unda. En ne. Öyleyse benim ürettiğim ürün bunca emeğe Kayseri’ye kendi köyümüze göçeceğiz. Haziran den çevreye yayılan albeni- rası olup en iyi mal olarak
büyüğü 8 yaşında 4 çocuk annesi. bunca zahmete niye değmiyor diyorum. ayı başında oradan bilmem hangi yaylaya. Eylül li parlaklıktaki safran izini Hindistan’a ihraç edilir” de-
Görümcesi Yeter gibi hayatını göç Benim çocuklar bu yıl ikinci sınıfa gidiyor. başında yine buraya geleceğiz. Evim neresi diye fark eden olmuş mudur? meyi de unutmaz. Birkaç yıl
Z yollarında geçiriyor. Sabahın bir kö- Yazın yaylaya erken gidiyoruz, sonbaharda geç soruyorsunuz, evimi ben de bilmiyorum. Sahip- HHH önce, Tokat’ta yeniden saf-
ründe kalkıp gecenin sonuna kadar hayvanlar- geliyoruz böyle olunca okuldan geri kalıyorlar. leneceğim bir evim, bir eşyam var mı, bir koltu- Ahmet Hamdi ran tarımına başlandığı ha-
la uğraşıyor: “Boş zaman mı var, olsa ne güzel E yılın yarısında da yine göç ediyoruz, iki ayrı ğum, bir yatağım, bir buzdolabım, hayır yok. İl- Tanpınar’ın Saatleri Ayar- berleri basında yer almıştı.
Çukurova bölgesinde yıllar
olur. Geçen yıl peynirin kilosunu 30 liraya veri- okul değiştiriyor. Öğretmeni, arkadaşları sürek- le de sahiplenilecek bir şey varsa, sofranızdaki lama Enstitüsü romanını
yordum, bu yıl 40 lira. Ama yeme, samana bakı- li değişiyor. Ben ister miydim bu rezilliği çekme- etin, sütün, peynirin el işçisiyiz, üreticisiyiz. Ama okuyanlar anımsayacaktır. sonra ilk safran hasadı da
yoruz fiyatlar en az ikiye katlanmış. Resmen her yi ama başka çare var mı? sizin pahalıya yediğiniz o peynirin gerçek karşı- Romanın anlatı kahrama- bu yıl yapıldı.
gün bir çuval para döküyoruz hayvanların önü- Şimdi haftaya tekrar Yalak Köyün’den lığını ben alıyor muyum hayır.”
Mevsiminde haftada iki kez
ağışıklık sistemini ko- u Düzenli balık tüketimi kemikleri güçlendirir. Romatoid
artrit hastalarında görülen eklem romatizmasında ağrıların
ruyor, hafızayı güç-
lendiriyor, depresyona giderilmesini destekler.
u İyottan zengindir, zekâ gelişiminde önemli rol oy-
iyi geliyor... İşte balı-
Kalp dostu balık
Bğın saymakla bitme- nar. Özellikle hamileliğin ilk üç ayında düzenli balık tüke-
ten annelerin bebeklerinde öğrenme, algılama gibi nörolo-
yen faydaları:
u Zengin bir folik asit, fosfor, kal- jik gelişme ve bebeklik döneminde kavrama gibi el fonk-
siyonlarında ilerleme gözlenmiştir.
siyum, iyot ve selenyum kaynağı.
me RVe
u Balığın
Yüksek miktarda B1, B3, B6, B12, A u Hamilelikte balık seçimi yapılırken civa miktarları dik-
SAAt Çi
depresyona karşı
kate alınmalı. Midye, kılıçbalığı, köpekbalığı yüksek civa
ve D vitamini içeriyor.
koruyucu etkisi
Beslenme
u Balık diğer hayvansal kaynak- içeren balıklardır.
var. Özellikle somon,
Uzmanı
u Hamilelikte yüzeysel su balıkları ve küçük balıklar
lı besinlerin aksine doymuş yağ yeri-
uskumru, sardalya ve
ne, doymamış yağ asitlerinden yani ome- tercih edilmeli. Sardalya, hamsi, istavrit, somon, dilbalığı,
tonbalığı omega 3’ten
palamut ve uskumru civa oranı çok az olan güvenle tüketi-
ga 3’ten zengin. Omega 3 yağ asitleri, vücudun
oldukça zengin
üretmediği dolayısıyla besinler ile dışarıdan alınması gereken lebilen balıklardır. Ayrıca hamilelikte çiğ ve konserve ba-
balıklardır.
lık tüketimi sakıncalı.
önemli bir yağ grubu.
u Sahip olduğu EPA ve DHA yağ asitleri sayesinde kan u Balık satın alırken taze olmasına dikkat etmelisiniz.
Gözlerinin parlak, solungaçlarının kırmızı-pembe, derisinin
pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını ön-
ler, bu sayede kalp krizi, felç ve hipertansiyon riskini azaltır. gergin olması ve dokunduğunuzda parmağınızın bıraktığı
izin hemen düzelmesi balığın taze olduğunu gösterir.
Omega 3 yağ asitleri kötü kolesterolü (LDL) düşürür iyi ko-
lesterolü (HDL) artırır. u Balık pişirirken kızartma yerine; buğulama, ızgara, fı-
rınlama gibi pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Bol sala-
u İyi bir protein kaynağı, büyüme ve gelişmeyi, hücre ona-
rımını destekler, bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksi- ta ile vitamin, mineral emilimini maksimum seviyeye çı-
karabilirsiniz.
yonlara karşı savaşır.
dyt.mervesaatci @gmail.com