24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 23 ŞUBAT 2020 Kaçırmayın EKMORLUAKHISA uKRANK’ta Güneş Terkol Meriç Aral’la sanat ve hayat Her şey hayal etmekle KRANK Art Gallery 13 Şubat 22 Mart arası Güneş Terkol’un “Bir İkili” adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Son dönemde ürettiği ahşap ve serigrafik baskı ve litografilerinin yer aldığı sergiye Terkol’un ilk sanatçı kitabı da eşlik edecek. uDoğan Babylon’da Kürtçe müziğin uluslararası önemli temsilcilerinden Aynur Doğan, uzun aradan sonra İstanbul’a geliyor, “Güneşin Kadınları” serisi kapsamında, 25 26 Şubat geceleri sevenleriyle buluşuyor. 2627 Şubat saat 20.30’da DasDas’ta. uMucize beklemeyin! Mucize bekleyenlerin, mucize pazarlayanların, başkasının mucizesine bel bağlayanların, her insanın kendi mucizesini yaratması gerektiğine inananların oyunu “Ben Varım.” uSazlı cazlı sohbet Derya Bengi ve Murat Meriç, 80’li yılların Türkiyesi’ni müziğin kılavuzluğunda konuşmak üzere Yapı Kredi Kültür Sanat binasındaki Loca’nın konuğu. 25 Şubat saat 18.30’da, ücretsiz. uBubi’den sergi ve kitap Sanatçı Bubi’nin Corpus tarafından yayımlanan Ali Şimşek imzalı monografisi okurla buluştu. “Kitaptan Referanslarla” başlıklı bir de sergi açıldı. Corpus Gallery’deki sergi 28 Şubat’a dek görülebilir. uGenç yetenekler... 20.30 A rter 28 Şubat Cuma akşamı kemanda Veriko Tchumburidze, çelloda Umut Sağlam ve piyanoda Tolga Atalay Ün’den oluşan Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler Üçlüsü’nü ağırlayacak. uGüncel Sırp Sineması A kbank Sanat’taki Güncel Sırp Sinemasına Bir Bakış seçkisi son haftasında. Belgradlı bir araba hırsızı olan Petar Maraš’ın başından geçenleri anlatan “Güney Rüzgârı” (Juzni Vetar) adlı film 29 Şubat Cumartesi saat 15.00’te Akbank Sanat’ta izlenebilir. Milos Abramovic filmi, 130 dakika. 23 ŞUBAT 2020 SAYI: 1563 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr n Yayın Koordinatörü HILAL KÖSE ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen MÜNEVVER OSKAY n Editör DENIZ ÜLKÜTEKIN n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Müdürü AYLA ATAMER TÖRÜN Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın başlıyor Onu Medcezir’le tanıdınız, Yüksek Sosyete’de Ece ve Söz’de Eylem’di. Son olarak Biz Böyleyiz’de Beril’e hayat verdi. Meriç Aral’ın karakterleri, zihnindeki personaların bir yansıması. “Her şey hayal etmekle başlıyor” diyor. Ancak onun oyunculuk kariyeri “iyi hissetmek”le ilgili. Çocukken iyi hissettiği alanda sergilediği yeteneklerini bugün profesyonel olarak bize sunuyor. Uzun süredir sürdürdüğü podcast yayınıyla takipçilerini hiç bilmedikleri dünyasına da davet ediyor. Aral ile keyifli bir sohbet yaptık. u Biz böyleyiz filminden bahsederseniz, bu yapımı ve karakteriniz Beril’i nereye koyarsınız? Biz Böyleyiz filmi, bir işten çok daha özel bir yerde duruyor bende. Yönetmeninden oyuncusuna, herkesin kendiliğinden mutlu ve iyi bir sinerjide buluştuğu, ortak hayallerin en güzel şekilde hayata geçebilmesi için ortaklaşa çaba gösterilen bir film oldu. Herkesin hayatında olan ya da olabilecek yakın bir arkadaş grubunun hikâyesi Biz Böyleyiz. Beril bu yakın arkadaş grubuna sonradan eklenen, dışarıda kalan olması dolayısıyla da aslında hem seyircinin en kolay bağ kurabileceği hem de belki birazcık gıcık olabileceği bir karakter. Ben Beril’i anlamaya ve onu elimden geldiğince “gıcık”laştırmadan oynamaya çalıştım. Açıkçası filmdeki olaylar benim başıma gelse asla bu kadar sabırlı davranamayacağımı düşündüğümden oynarken de zorlandığım yerler oldu. MUTLU OLMA EĞİLİMİNDE u Dizide farklı yaşlarda, farklı dönemlerden beş farklı kadın birlikte rol aldınız. . Nasıl bir deneyimdi? Hayran olduğum dört kadınla yakın temasta bulunma, çalışma ve gözlemleme fırsatı sunan muhteşem bir deneyimdi. Hümeyra’nın doğuştan gelen sanatçı aurasının çapının içinde olmak bile insanı besliyor, iyileştiriyor. Özge’nin neşesi, disiplini, profesyonelliği; Berrak’ın konsantrasyonu, işi sahiplenişi ve Şebnem’in oyunculuk gücünün muazzam hacmiyle dahil olduğu tüm sahneleri katmanlandırması benim için müthiş ilham vericiydi. u Sizinle yüz yüze tanışan ve ekrandan izleyen insanların ilk tepkisi yüksek ve pozitif bir enerjinizin olduğu yönünde. Kendimi özellikle yüksek enerjili biri olarak tanımlamıyorum, gün içinde herkes gibi inişleri çıkışları oluyor ruh halimin ama genel olarak mutlu olma eğilimi daha yüksek biri olduğumu söyleyebilirim. Elimden geleni yapıyorum kendimi iyi hissedebilmek, kendime sahip çıkabilmek için ve sanırım etrafımdakiler de bunu pozitif buluyor. u Sosyal medya ile aranız nasıl? Nasıl kullandığın sana kalmakla birlikte evet aslında neredeyse zorunluluk belki de. Orada yarattığın persona, hikâye seninle ilgili birçok konuda yol gösterici oluyor etrafa; bu artık inkâr edilemeyecek bir durum. Hatta kullanıp kullanmaman bile seninle ilgili birçok şey söylüyor. Zorunluluk mu, hâlâ emin değilim. Fena olmayan bir kullanıcı olduğumu inkâr edemem. Bir yandan bu kadar kullanmak istemiyorum, bir yandan birçoklarına göre belki de çok az kullanıyorum. Bu işlerin ölçüsünü takip edemiyorum sanırım. Ama oldukça sık kullanıyorum. DEN IZ ÜLKÜTEKIN Aral, “İnsanın gerçekten severek yaptığı işi bulması müthiş bir mutluluk, ben de kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum. İnsanın çalıştıkça çalışası geliyor” diyor. Fotoğraf: Cumhuriyet Pazar u Karakterlerinizi nasıl çalışıyorsunuz? Özellikle şu yöntemi bu yöntemi uyguluyorum diyemem çalışma biçimimle ilgili. Büyük kısmının zihinsel bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Hayal etmekle başlıyorum her şeyden önce. Hazır hissettikten sonra kendimi akışa bırakıyorum. Virginia Woolf, William Blake, Orhan Pamuk u Belli aralıklarla dönüp baktığınız yönetmenler, filmler, yazarlar ve kitaplar kimler, neler? Kara Kitap, İklimler, Anna Karenina, Kurtlarla Koşan Kadınlar arada dönüp baktığım kitaplar. İlk bunlar geldi aklıma. Ursula Le Guin’in ve Virginia Woolf’un dönüp dönüp baktığım içimi ferahlatan yazıları var. Oscar Wilde, William Blake, Turgut Uyar okumayı çok severim. Simone de Beauvoir okumayı çok severim. Orhan Pamuk’un İstanbul kitabını da her hangi bir yerinden açıp okumayı çok severim arada. Ten Ten okumayı çok severim. Arada dönüp baktığım çok film var çünkü sevdiğim şeyleri defalarca izlemeyi çok severim. La double vie de Veronique, Üç renk: Mavi, Before Sunrise, Before Sunset, The Big Lebowski, Annie Hall, The Royal Tenenbaums yine ilk aklıma gelen dönüp baktığım filmler. Süt Kardeşler ve Tosun Paşa’yı da arada izlemeyi çok severim. Film değil ama Seinfeld izlerim sık sık döndürüp. İşle doğru oyuncuyu buluşturmak önemli u Sırf oyunculuk değil, aynı zamanda şarkı söylemek ve enstrüman çalmak da çocukluğunuzda ilgilendiğiniz uğraşlardanmış. Ancak üniversitede hukuk MEDCEZIR ve yan dal olarak karşılaştırmalı edebiyat okumuşsunuz. Nasıl oldu da bu KIYMETLIDIR fakültelerde okudunuz? u Medcezir dizisi ekranın en Yalnız kaldığımda yaptıklarımla başarılı yapımlarından biriydi. sevdiğimi keşfettiğim uğraşlar bun Sanırım sizin kariyeriniz için de lar. Şarkı söylemeyi de, dans etme önemli bir basamak oldu. yi de, çalabildikçe enstrüman çal Gerçekten parçası olmayı çok mayı da seviyorum ve çok sevdi istediğim bir işti, tam da hayallerimdeki ğim mesleğim de bir şekilde his gibi, iyi ki de oldu. Oynadığım karakter, settiklerimi elimden geldiğince aslında fazla hikâyesi olmayan sunmaya çalıştığım bir alan. Aslın bir karakterdi. Fakat Medcezir’de da hukuk fakültesine ailemin yön düşündüğümden büyüdü Hale karakteri. lendirmesiyle girdim, meslek ola Müthiş bir ekip çalışmasıydı, herkesin rak seçmeyeceğimi fakülteye girer çok mutlu olduğu, yakın arkadaş ken de biliyordum ama okurken sı olduğumuz bir setti. Çok severek kılmadım hiç. Karşılaştırmalı edebi çalıştık gerçekten. Kariyerim için yatı yan dal olarak seçmemse tama kıymetli bir dönüm noktası oldu. men edebiyatı çok sevmekten. Hukuk Çünkü, belki de bir kariyer okurken, bir yandan da sevdiğim bir olarak başlangıç noktam şeyle uğraşma arayışımdı. Çok da mutlu Medcezir’di. Bu sebeple oldum edebiyat derslerine giderken. Yani benim için çok bunların tümü birbirine bağlı bir keşif sü kıymetlidir. reciyle gelişti diyebilirim. u Oyunculuk hikâyeniz nasıl başladı? Sinemayla ilgili çalışmak istiyordum ve kafamda net bir şey yoktu. Yeni Sinemacılar ile yapım asistanı olarak çalışmaya başladım. Sultan dizisiyle ilgili çalışmalar da ofiste yapılıyordu. Bir karakter için deneme çekimine girmek isteyip istemediğimi sordular. Çekim iyi geçti, seçildim, hikâye bu şekilde başladı. Li sede de tiyatro ekibindeydim ama profesyonel olarak yapmak bana çok iddialı geliyordu o zamanlar. Sultan bittikten sonra Craft Oyunculuk Atölyesi’ne gittim ve sonra da Bahar Kerimoğlu’ndan yaklaşık iki sene ders aldım. u Efe Tuncer ile yaptığınız Teras Noir isimli podcast’iniz sanırım beklediğinizden çok daha büyük bir ilgi gördü. Efe çok sevdiğim bir arkadaşım. Bir yandan çocukluktan beri radyo dinlemekle başlayan bir podcast merakım da vardı. Bu sohbeti bir podcast yayınına dönüştürme fikri buradan çıktı aslın da. Yeterli teknolojik donanım ve bilgimiz olmadan kervan yolda düzülür diyerek yola çıktık. Yaptıkça ve dinlendikçe daha da hoşumuza gitmeye başladı. Günün sonunda kendimizi rahatça ifade edebileceğimiz bir mecra yaratmış olduk ve üstelik bir de dinleyicide karşılık bulması her şeyi daha da anlamlı kılmış oldu. Muhabbet kendiliğinden akıyor; derinleşiyor, bazen yüzeye çıkıyor ama bir şekilde güzel akıyor. u Yönetmenlik hayaliniz var mı? Böyle bir hayalim var, bu hayalimi çok da seviyorum ama bununla ilgili henüz bir adım atmış değilim. u Yönetmen olsanız hangi oyuncularla çalışmak isterdiniz? Elbette çok sevdiğim, hayran olduğum ve yönetmen olsam beraber çalışmak isteyebileceğim isimler var, fakat bence önemli olan herhangi bir projeyle doğru oyuncuları buluşturabilmek. Ben işlerin o zaman iyi, gerçek ve canlı olduğunu düşünüyorum. Yani biri daha popüler diye bir işe seçilebilir fakat, doğru isim olmayabilir ve “tutmadı” denen işlerin önemli bir kısmında düşülen hatalardan birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Risk almadığını zannederek aslında hata yapıyor olmak hali. Seçimimi bunu gözeterek yapmak isterdim her şeyden önce. Yani işle en doğru oyuncuyu buluşturmak öncelikli hedefim olurdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear