28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 ARALIK 2020 5 Ezel Akay, Demet Akbağ ve Elçin Sangu ile 9 Kere Leyla filmini ve kadına şiddeti konuştuk ‘Ezel’i çekişme komedisi Ezel Akay’dan ilginç bir film geliyor haberini duyunca merakımızı gidermek için hem Akay’la hem de filmin oyuncuları Demet Akbağ ve Elçin Sangu’yla konuştuk. Ortaya aşağıda okuyacağınız söyleşi çıktı. 4 Aralık’ta Netflix’te gösterime giren 9 Kere Leyla’yı, kadın meselesine nasıl baktıklarını anlattılar. Karısı Leyla’yı (Demet Akbağ) terapisti Nergis’le (Elçin Sangu) aldatan Adem’in (Haluk Bilginer) karısından kurtulmak için tasarladığı cinayet planları etrafında dönen bir film 9 Kere Leyla. Ben izlediğimde çok sevdim. Her anlamda çok renkli bir film. En çok da mor renk çarpacak gözünüze. DEMET AKBAĞ ELÇİN SANGU Önce kendimize saygı duyacağız u Üstlendiğiniz her rolün hakkını verdiğiniz biliniyor. Bu rolde de zorlanmadınız kuşkusuz ama yine de sormak isterim, nasıl bir deneyimdi sizin için? Sadece senaryo ve oynayacağım rol dışında, bir projenin içinde var olmak isteyişimin her zaman birden fazla sebebi olur. Kimin yönettiği, kimlerle oynayacağım ve tabii ki en önemlisi hangi yapım şirketi... Bu gibi soruların cevapları önemlidir benim için. Bu projede de tüm soruların cevapları benim için yeteri kadar ikna ediciydi. Kısaca, kurulan ekip güven vermeli. Sonrası sadece role odaklanmak ve çekim sürecinde keyif almak. Bu projede de öyle oldu. u Senaryoda sizi en çok etkileyen neydi? Kadın meselesine bakış açısı. Kadın erkek meselesine vurgu yapan bir senaryo. u Rolünüz için nelerden esinlendiniz? Doğal olarak kadınlardan. Türk kadını diye de sınırlamak istemiyorum, genel olarak kadınlardan... u Ezel Akay sinemasını sorsam... Farklı ve renkli bir mizah anlayışı var Ezel Akay’ın. Söylenmesi veya vurgulanması gereken bir konuyu çok çarpıcı bir üslupla anlatıyor zaman zaman. İğneyi batırıyor ama eli bayağı hafif. u Ya Haluk Bilginer’le oynamak? Haluk Bilginer karşılıklı oynamaktan çok keyif aldığım bir oyuncu, bunu her zaman söylerim. Biz onunla adeta bir trapezci çift gibi birbirimize güveniriz. Geriye de işin tadını çıkarmak kalır. u Filminizi izleyenlerin sonunda nasıl bir yorum yapması sizi mutlu eder? “İzlediğimize değdi” deseler yeter benim için. u Kadın olmak nasıl bir şey ülkemizde? Kadın olmanın zor yanlarını dünya da sorguluyor bildiğiniz gibi sadece Türkiye değil. Ama Türkiye ataerkil düzene sahip olan bir ülke olduğu için burada işler biraz daha zor yürüyor. Çok yol kat edilmiş olabilir ama yine de her gün cinayete kurban giden kadın hikâyeleriyle doluyor gazete sayfaları. Bugün elde ettiğimiz hakların temeli, pek çok konuda olduğu gibi Cumhuriyet’e dayanıyor. Seksen yılı aşkındır mücadele devam ediyor aslında. Yapılan kampanyalar, kadınlar için sivil toplum kuruluşları, bunun için çaba harcayan insanlar… Bunların hepsinin çok olumlu olduğuna inanıyorum ama maalesef keskin bir son nokta koyamıyoruz kadına karşı şiddete. u Kadına şiddetin önüne sizce nasıl geçilir? Toplumsal bir eğitim hareketiyle. u Sizi izleyen kadınlara ne söylemek istersiniz? Özetle söylemem gerekirse kadın, önce kendine saygı duyup kendine inanıp özgüvenli davranacak ki yetiştirdiği nesil de aynı özgüvene sahip olarak büyüsün ve gelişsin. u Yeni bir karantina başlıyor? Siz ne düşünüyorsunuz? Dijital dünyanın kapıları zaten epey aralanmıştı, artık sonuna kadar açılacak sanırım. İlişkilerimiz biraz daha fiber kablo insafıyla yürüyecek galiba. u Son zamanlarda sizi umutlandıran heyecanlandıran bir gelişme oldu mu dünyaya da ülkemize de baktığınızda? Covid19 aşısını bulan iki Türk doktorumuz ve küçük cimnastikçi kızlarımızın şampiyonluğu gurur verici. MUSTAFA K. ERDEMOL Akay, “Kadınlara şiddetin bu kadar çoğaldığı ve görünür olduğu şu günlerde tam da bu hayati konuda söyleyecek sözüm olduğu için çektim” diyor. Düşsek de daha güçlü kalkarız u Haluk Bilginer ve Demet Akbağ’la oynamak nasıl bir deneyim oldu sizin için? İki usta isimle çalışmak onları tanımak benim için çok değerli ve keyifliydi... u Senaryoyu okuyunca ne düşündünüz? Kadın, erkek meselesinin böyle bir dille ele almasını ilginç buldum. u Rolünüze nasıl hazırlandınız? Nergis kendini aynadaki aksinden bile çok seven, herkesin de kendisini en az o kadar sevmesini bekleyen, hayatta iyilik ya da kötülüğü tanımlayamayacak kadar kendine düşkün bir kadın. Oyuncular, yönetmen, senaristler bir araya gelerek öncelikle Ezel’in nasıl bir şey yapmak istediğini anlamaya çalıştık, bolca sohbet ettik... Çok keyifliydi... u Bu filmi nasıl tanımlamalıyız? Garip, tuhaf, çok gerçekçi, hiç gerçekçi değil. (gülüyor.) u Sinemada kariyer hedefinizi sorsam? Daha çok işin her alanına dahil olabileceğim işlerin içinde olmak ya da yaratmak istiyorum, “executive producer” (yürütücü yapımcı) tanımı sanırım uygun olur. Adım atmaya başladım umarım sonuca sağlıklı ve doğru şekilde ulaşırım. u Sizce sanatçı üretimlerinde toplum yararını da düşünmeli mi? Bunu sadece sanatçılara özgü bir durum olarak düşünmüyorum aslında. Üreten yaratan herkes toplumun bir parçası. O nedenle de içinde bulunduğu toplumu kimse göz ardı edemez. Topluma fayda ve katkı sağlamak bilinçli her bireyin sorumluluğu. Biz çok daha fazla göz önündeyiz aslında tek fark bu. Önemli olan insanın ne yaparsa yapsın işini severek ve gerçekten elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışması. Benim de tüm gayret ve çabam da bu yönde. u Kadına şiddete dair neler söylemek istersiniz? Bir kadın olarak çok güçlü bir kadın figürü tarafından yetiştirilmenin de vermiş olduğu bilinçle hareket etmeye çalışıyorum. Hayatın her alanında karşılaştığımız ayrımcılığın karşısında kadınları desteklemenin, korkmadan yaşayacakları bir dünya düzeni kurulmasının hayali içindeyim ve bunun için de elimden geleni kendi adıma yapmak istiyorum. Şiddet konusunda bilinçlenmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. u Genç kadınlara ne tavsiye edersiniz? Biz kadınlar eğer inanırsak, gücümüzün farkına varırsak üstelik birbirimize destek olursak gerçekten başaramayacağımız hiçbir şey yok. Zaman zaman modumuz düşüyor evet, ama kalktığımızda çok daha kuvvetli kalkıyoruz. Tüm kadınların kendilerine inanmalarını ve istediklerinde pek çok şeyi başarabileceklerini bilerek yaşamalarını istiyorum. u Yeni bir karantina dönemi bizleri bekliyor. Siz nasıl etkilendiniz? Biraz dinlendiğim, kendime döndüğüm bir süreç oldu. Yoğun tempodan vakit bulamadığım şeylere döndüm yüzümü. Daha farklı konuları düşünmeye yöneldim, belki de gözden kaçırdığımız şeylerin aslında ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Çoğu zaman insan değil kendini dinlemeye, dinlenmeye bile vakit bulamıyor. Bu süreç insanlara çok şey öğretti ama bu öğrendiklerimizi nasıl değerlendirdiğimizi ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Azın zenginlik olduğunu da yeniden hatırladık. Umarım daha fazla can kaybı yaşanmadan salgının hızla önüne geçilir. EZEL AKAY Erkekler de bir şey söylemeli u Son derece eğlenceli bir film ancak “eşini ortadan kaldırmaya” çalışan bir erkeğin macerası anlatılıyor gibi bir negatif eleştiri gelir mi? Ya da bu konuya esprili bir şekilde yaklaşıldığı için... 9 Kere Leyla artık aramızda olmayan Tayfun Türkili’nin 9 Canlı oyunundan uyarlandı. Bir erkeğin, hayatının en verimli çağlarının sonuna geldiği endişesiyle yaptığı mavraları anlatıyoruz. Kadınlara şiddetin bu kadar çoğaldığı ve görünür olduğu şu günlerde tam da bu hayati konuda söyleyecek sözüm olduğu için çektim. Şiddeti felsefi bir biçimde eleştiren ve onunla ilgili ciddi bir manifestosu olan film. Filmi izleyenlerle bunu doyasıya tartışmak isterim. u Olay ne olursa olsun esprilerin de bütünüyle esprili yaklaşımın da iyileştirici olabileceğine inanılır. Katılır mısınız? Hayatın daha güzel bir yer olması biraz da bakış açısı ile ilgili. Bazı durumlarda daha pozitif olmak önemli. İyicil bir bakış açısı olayın vahametini saklamak ya da yok saymak anlamına gelmemeli. Belli ki toplumsal olarak daha güzel bir duygu birliğine ihtiyacımız var. Yoksa metrobüs, Twitter ya da otopark kavgalarına uzanan şiddet sarmalından kurtulamayacağız. Film absürt komedi. Ama salt bir absürt komedi değil, yer yer farklı janralara göz kırpıyor. Bunu özellikle yaptım sadece 4 hafta hazırlık süresi ve 3 hafta çekim beni zorladı. Zaman kısıtı nedeniyle bazı konularda daha mütevazı davranmak zorunda kaldım. u Nereden esinlendiniz bu film için? Elbette var olan ciddi bir kadına yönelik sistematik şiddet sorunundan. Bu konuda özellikle erkeklerin ciddi ve kalıcı bir şeyler söylemesi lazım. Sonunda kadınsız bir hayat yaşamıyoruz. Benim hayatımda en önemli figürler her zaman kadın oldu. Yakın zamanda bize veda eden sevgili annem Aliye Akay başta olmak üzere hayatımı kadınlar şekillendirdi. Kadının yaşadığı olumsuzlukları eleştirmek, ortaya koymak ve tartışmak istedim. Eğlenceli olmasına gelince illa kötü durumları karamsar atmosferlerle anlatacağız diye bir şey yok. Bazen kötü adamı anlatırken onun kötülüğünü dalga geçerek de vurgulayabiliriz. u Her anlamda “renkli” bir film gerçekten. Yaygın anlamıyla renkliliği de sarı ve mora dayalı. Özel bir tercih mi? Evet, özellikle bunu yaptım. Naz Erayda filmin sanat yönetmeni ve benim uzun soluklu çalıştığım arkadaşım. O bu renkleri istediğimi duyunca “Derslerde sarı ve moru özellikle gösteririm. Yan yana gelmesi en zor iki renktir. Harika bir şey olacak” diye heyecanını anlattı. Sarının ışıltısı ve morun mesafeli ama çekici halini birlikte kullandım. u Oyuncu seçimindeki ölçüleriniz neydi? Ezel Akay sinemasının olmazsa olmazları neler? İlk önce aklımdaki tek isim Uğur Yücel’di. Kendisi sinemamızın en karizmatik aktörü bence. Onun yoğunluğu olduğu için sonradan Haluk Bilginer ile çalıştım. Haluk’un eşsiz yeteneğini zaten biliyordum. Demet Akbağ’ın olması da kaçınılmazdı. Elçin Sangu, Fırat Tanış ve Alican Yücesoy da çok farklı ve başarılı isimler. Hepsi de senaryoyu çok iyi içselleştirdi. Sette birlikte geliştirdik. Bir yönetmen olarak ölçüm rollerini doğallıkla yapmalarıydı. Bence harika oldu. Olmazsa olmazlarım etik değerler, gerisi zaten kendiliğinden geliyor. u Filmin sonunda kadının yenilmezliğine, güçlü oluşuna bir vurgu var. Evet, doğru bir yorum. Kadın çok güçlü, erkek ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir güce sahip. Toparlayan, birleştiren var eden ve tepesi atınca da yok eden.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear