01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bu bir aile şovu... 25 AĞUSTOS 2019 7 CDS, hayvanların gösteriye dahil edilmediği çağdaş bir sirk Maestro’nun şapkası... Dünya turuna geçen yıl Hindistan’da başlayan Cirque du Soleil (CDS) Bazzar, ilk kez İstanbul’da... 60 konteynırla ge festivaller üzerine uzmandık. Rihanna, Katy Perry, Niki Minaj ve Chriss Brown gibi bilinen sanatçılarla çalışıyorduk. Bir gün CDS’nin üst düzey yöneticisi beni aradı. CDS’yi hiç duy ten mutlu ayrılması, bütün materyalist düşünceleri ortadan kaldırıyor. Ve o mutluluğu devam ettirmek bizim için en önem şey... 10 yıl sonra daha da başarılı olacağımıza inancım tam. Bulundu tirilen şov çadırı, 1 Eylül’e ka mamıştım. Bana CDS şovları ğumuz şehri yüceltmenin yolları dar Maltepe Hilltown AVM’de, nı Dubai’de düzenleyebilir mi nı arıyoruz... 7’den 70’e sirk meraklılarını bekliyor. İlk gösteri 21 Ağustos Çarşamba akşamı yapıldı. Hindistan’ın zengin ve renkli kültüründen esintiler barındırıyor. Yerçekimine inat dans eden akrobatlar, gözlerimizi fal taşı gibi açtıran trapezler, Hindistan Pole’si, ateş ve bisiklet performansları ilgiyle izleniyor... Cirque du Soleil’i İstanbul’a getiren Alchemy Project’in Ceo’su Mac S. Far ve trapezci Evelyne Paquin ile ilk gösteri öncesi bir araya geldik. u Bize hikâyenizi anlatabilir misiniz? Mac: 2007’de farklı bir isimle (Atelier) başladık ve 2011’de yim diye sordu. Kabul ettim. Olmadık yerden çıkan bir işe girişmiştik... O dönem çok güçlüydük çünkü gece hayatı ve müzik endüstrisi elimizin altındaydı. CDS’in ‘Dralion’ şovu, Türkiye’ye hiç gelmedi. Şov başlamadan 90.000 bilet satarak rekor kırdık. O andan itibaren CDS için en tercih edilen şirket olduk tur şovları için. Aile eğence sektöründe potansiyalimizin olduğunu o anda gördük aslında. Bazen sadece benim ismim görünüyor ama arkamda bir ekip olmasaydı buralara kadar gelemezdik. u Kendinizi nerede görüyorsunuz ileride, mesela 10 yıl SEDA UÇAR Mac S. Far, “Bence başarımızın sırrı yaptığımız işe inanmamız ve işimize olan sevgimiz” diyor. u Girişimciliğinizin anahtarı tutkunuz olabilir bu durumda… M: Evet ve tabii ki... Ama kalite de çok önemli. Kaliteli iş yapmayı sürdürmeye özen gösteriyoruz. Bir de yaptığımız en iyi şey gençliği takip etmek. Bu sayede hep yeni ve taze fikirlere sahip oluyoruz şirket olarak. Hele Türkiye’de her şey çok kısa sürede değişiyor. CDS’nin yeteneklerinden biri de genç izleyicilerin dikkatlerini çekerek eğlence sektörüne ilgiyi artırması. Beden dili ve hareketler şovu anlaşılır kılıyor. Bazzar’ı izleyenler de bunu görebilir. Bazzar’ın ayrı bir özelliği de enerjisiyle ilgiyi çekmesi. İnsanlar bu sihri te Alchemy Project’e doğru büyüdük. Amacımız daha farklı eğlence hizmetlerine doğru genişlemek. Aile eğlence şovlarıyla, konserler ve müzik festivalleriyle tanındık. Benim hikâyem Alchemy Project’in gelişimiyle doğru orantılı olabilir. Her şey iki adamla başladı: Ben ve ikizim. Her şey çok hızlı ilerledi. Şimdi bölgedeki (Dubai) lider şirketlerden biri olmayı başardık. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Uman, Katar; Türkiye, Yunanistan, Mısır, ABD, İngiltere ve Singapur’da ofislerimiz var. CDS’nin en büyük ortaklarından biriyiz. Dünyada pek çok şov düzenliyoruz. Broadway şovlarından, Big Top şovlarına kadar... Her sene farklı pazarları keşfedip genişlemeye meyilliyiz. u Eğlence sektörüne girme fikri nereden geldi? M: Biz Dubai’de konserler ve sonra? M: Ben pazarlama yönetimi, ikizim ve iş ortağım finans yönetimi eğitimi aldık. Yeni üniversite mezunları olarak işimize tutkuyla başladık, asla durmadık. Ve bir şekilde en üstlere çıkabildik. O dönemde bana “Mac bu seviyeye ulaşacaksın” deseydiniz asla inanmazdım. Çok hızlı ilerlememiz endüstrinin doğasından da kaynaklanıyor. Bizi rakiplerimizden ayıran özellik ise dinamikleri anlamak, çok çalışmak ve gündeme çabuk adapte olmak, bulunduğumuz ülkedeki kültürleri öğrenmek... İşin parasal kısmında değiliz, gerçekten doğru şeyi yaptığımıza inanıyoruz. Uzun çabalardan sonra insanları mutlu gördüğümüzde her şeye değiyor. Müşterinin etkinlik Mac S. Far levizyonla yaşayamaz. Sahnedeki his ve büyü çok farklı. u Ekibiniz kaç kişilik? M: Bulunduğumuz ülkeye göre bu sayı 500’e çıkıyor. Alchemy Project olarak 5070 kişilik bir ekibimiz var. Küçük ekiplerle çalışmayı tercih ediyoruz çünkü daha kaliteli işler ortaya çıkıyor. Projenin büyüklüğüne göre lokal işçilerin sayısı artıyor. Ancak her sene yüzde 3040 büyüyoruz... u Türkiye için başka projeleriniz var mı? M: Bu yıl sonu veya yeni yılın başında Broadway müzikallerini getirmeyi planlıyoruz. Spor projelerimiz var. Konser ve festivaller de isteriz ama onlar hep son dakika oluyor. İzmir, Ankara gibi farklı şehirlere de gitmek istiyoruz. Evelyne Paquin uBazzar’ı izleyenleri ne bekliyor? Evelyne: Bazzar bence bir aile şovu. Mutluluk dolu ve eğlenceli anlar yaşattığımız bir şov. Ayrıca akrobatlarımızın yetenek seviyeleri oldukça yüksek. Ve eminim seyirci bizden etkilenecek. Bazzar, değişik bir şapkası olan maestro hakkında... Mini maestro Bazzar’ın nasıl çalıştığını öğreniyor ve maestro, şapkasını mini maestroya hediye edip onu asıl maestroya çeviriyor. u Şov sırasında neler hissediyorsunuz? E: Buradaki seyirciyi dört gözle bekliyorum. Bugüne dek seyircilerimiz bizi hep destekledi. Sahnede olduğumda kendimi iyi hissediyorum. Bu benim işim ve işimi çok seviyorum. u Bazzar’ın DNA’sı sizce nedir? E: Bence Bazzar’ı özel kılan özellik bütün kadronun yakınlığı olabilir. Hepimiz çok yakın arkadaşlarız, artistler ve teknikerin birbirleriyle bağı çok iyi. Belki de diğer CDS şovlarından daha küçük bir kadro olduğumuz içindir... Ayrıca kimyamız uyuşuyor. u Şovdaki en sevdiğiniz karakter ve sahne hangisi? E: Birçok güçlü ve akrobatik sah ne var. Ama bir karakterin “uçan kadın” olduğu sahne bence en büyüleyici olan... u Şovun ilk gösterimi neden Hindistan’da yapıldı? E: CDS, Hindistan’da hiçbir zaman sahne almamıştı... Bence çok doğru bir karardı. Hindistan çok güzeldi benim için, ilk gidişimdi... Fotoğraflar: Kurtuluş Arı Kutuplaştıkça salaklaşıyoruz galiba H epimiz biliyoruz ki Türkiye yaklaşık son 20 yılda hiç olmadığı kadar kutuplaştı. Daha doğrusu siyasi bazı liderler tarafından bu kutuplaşma için elden gelen her şey yapıldı. Bu siyasi liderlerin isimlerini vermiyorum çünkü onlar kendini bilir. Ama en garip kutuplaşma konularından biri, hem de hiçbir siyasi lider ya da kanaat önderi tetiklemediği halde “yazcılar” ve “kışçılar” olarak özellikle sosyal medyada kendini gösterdi. İnsanlar kimi zaman şaka yollu kimi zaman ise ciddi ciddi “yazcılar” ve “kışçılar” olarak ikiye ayrıldılar... Mevsime göre yazcılar kışçılara, kışçılar yazcılara laf sokma yarışına bile girdiler. tercihin olur da... Arkadaş, siyasi, kültürel, dini konularda falan kutuplaşma hiç hoş olmasa da bir ölçüde anlaşılır bir şey. Ama müdahale edemediğin (küresel ısınmayı dışarıda tutalım) mevsim döngüsünde taraf olmak da ne? “Yaz gelmişmiş, şimdi deniz, kum, güneş zamanıymış, kışçılar online mıymış?” Ya da “Havalar iyice soğumuş, hadi sıkıyorsa denize girsinmiş yazcılar.” Ömrümde böyle salakça bir şey görmedim. Elbette insanın tercih ettiği bir mevsim vardır. Mesela ben sıcaktan çok hoşlanmadığım için tercihim kış ve erken bahar aylarıdır. Kimi de sıcak sever, yazı tercih eder. Tabii ki özellikle kış ve yaz mevsimlerinin getirdiği avantajlar ve dezavantajlar da var. Eğer fakirsen yazın da dezavantajlısın, kışın da. Kışın ısınma masrafı önemli bir gider olduğu için bunu en düşükte tutmaya çalışırsın. Eğer evin doğalgazlıysa kombiyi kısıkta ya kar, evin içinde kazaklarla, hırkalarla, battaniyelerle oturursun. Yazın da klima fakir için pahalı bir şey olduğundan teknik olarak ancak klimalı belediye otobüslerine, metroya binerek ya da bazı dükkânlara girerek serinlemeyi benimsersin. Eve bir vantilatör alabildiysen de bir ölçüde yazın getirdiği sıkıntıdan kurtulursun. Yalnız aşırı sıcaklarda vantilatör, ki ben kendisine “Klimettin” adını verdim, bildiğin sıcak üflüyor. Ama toplu taşıma kesin çözüm getirebiliyor. Mesela ben geçen gün aşırı sıcak bir havada işe gitmek üzere bindiğim metronun serinliğinin verdiği keyif yüzünden iki durak fazla gittim ve indiğim yerden tekrar binip geri döndüm. Neyse... benim tarafım belli Sonuçta bunun bir kutuplaşma sebebi yapılmasını anlamak mümkün değil. Tabii, son 20 senedir kutuplaştırma adına yapılanlar, kullanılan söylemler herkesi öyle bir sardı ki, konu ne olursa olsun taraf olmak hem de fanatikçesine taraf olmak artık benliğimize işledi diye açıklayabiliriz sanırım durumu. Konu ne olursa olsun kutuplaşmazsak, taraf olmazsak rahat edemiyoruz. Ülkeyi ne hale getirdiler, neredeyse yazsevenler ve kışsevenler olarak sosyal medya üzerinden anlaşıp bir yerde kozlarımızı paylaşacağız. Böyle bir durum olursa ben kışçıların yanında yer alacağım. O nedenle yazcı arkadaşlardan şimdiden özür dilerim. 25 AĞUSTOS 2019 SAYI: 1537 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Koordinatörü hilal köse ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen münevver oskay n Editör deniz ülkütekin n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/ İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 6 eposta: posta@ cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear