Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 31 MART 2019 Sık tatlı yeme isteği insülin direncinin habercisi olabilir İnsülin direncine direnin! İnsülin, pankreastan salgılanan ve kanda dolaşan şeker miktarının düzenlenmesini sağ uyku hali ve ağırlık hissi u Sık tatlı yeme isteği u Yorgunluk hissi uBel çevresinde genişleme u Karaciğer yağlanma sıdır. Bu tarz şikâyetleriniz layan bir hormon. Kar varsa mutlaka bir doktora bonhidrat içeren bir ye başvurarak gerekli kan tah mek yediğimizde kan do MERVE SAATÇİ lillerinizi yaptırmalısınız. laşımımızdaki şeker mik Türk Kalp Vakfı İnsülin direncinin teda tarı artar. Bu artışla bir Diyetisyeni visinde uygulanacak ya likte pankreastan kan şekeri şam tarzı değişiklikleri ve beslen nin düşmesini sağlayan menin önemi büyüktür. Düzenli ve insülin hormonu sal dengeli uygulayacağınız beslenme gılanır. Ancak ba programı ile kan şekeri ve insülin zen hücreler in direncinizi düşürebilirsiniz. süline vermele u Kilonuzu kontrol altına alın. ri gereken ce Araştırmalar insülin direncinin en vabı veremez büyük nedeninin fazla kilo ve özel ler. Başka bir likle bel bölgesindeki yağlanma ol deyişle hüc duğunu gösteriyor. reler insüline karşı di Meyveye dikkat renç kazanır u Uzun süre aç kalmayın, mutla ve kan şeke ka 3 ana, 23 ara öğün tüketin. rinin kontrol u Karbonhidrat, protein ve yağa altına alınması beslenmenizde dengeli bir şekilde zorlaşır. İnsülin yer vermeye çalışın. direnci olan kişi u Karbonhidrat içeren besinleri lerin ilerleyen yıl tek başına tüketmeyin. Meyvelerin larda tip2 diyabet yanında tercih edeceğiniz süt, yo li olma riski daha faz ğurt, kefir gibi protein içeriği yük ladır. İnsülin direnci ge sek besinler şekerin kana geçme sü lişmesinin en önemli sebeple resini uzatacağı için kan şekerini rinden biri ise vücuttaki yağ mik kontrol altına almanızı sağlar. tarının artmasıdır. Özellikle bel u Meyve tüketirken porsiyon öl bölgesindeki yağlanmalar insülin çülerine dikkat edin. Muz, üzüm, direncinin habercisi olabilir. incir, kavun, karpuz gibi meyve İnsülin direnci belirtileri: ler glisemik indeksi yüksek olan ve u Yemek sonrası ellerde titreme, kan şekerinizi daha hızlı yükselte bilecek olan meyvelerdir. u Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmeye çalışın. Bu sayede posa ve lif alımınızı artırabilirsiniz. u Beslenmenizde tam tahıllara yer verin. Beyaz ekmek yerine tam buğday, çavdar ekmeği; pirinç yerine bulgur tüketmeye çalışın. DÜZENLİ HAReKET u Kan şekerinizi dengeleme özelliği olan lifli besinleri tercih edin. Kuru baklagiller, taze sebzeler, keten tohumu, yulaf ezmesi gibi lif oranı yüksek besinler insülin direncini düşürme özelliğine sahiptir. u Şeker ile tatlandırılmış içeceklerden uzak durun. Şekerin her türü kan şekerinizi yükseltebilir. Ancak basit şeker gibi bazı şeker türleri daha zararlıdır. Asitli, meyveli içecekler, buzlu çaylar, sükroz ve yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren içecekler, meyve suyu konsantreleri tüketenlerin şeker hastalığına yakalanma riski daha yüksektir. u Kırmızı eti hayatınızdan tamamen çıkarmasanız bile tüketimini sınırlandırın. Sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durun. u Paketlenmiş gıdalar tüketirken dikkatli olun. Bu tarz besinler ulaşımları kolay olduğu için sık tercih edilebilirler ancak içerdikleri kalori, şeker ve yağ oranları yüksek olabilir. u Düzenli egzersizi hayatınızın bir parçası haline getirin. Tembellik hakkına gönderme yapan Aylin Örnek, ürünlerine ‘Aylak Lakerda’ adını veriyor Çocukluğunun tadı lakerda Doğup büyüdüğü şehirden uzakta yaşamını sürdürenler, ileriki yaşlarda çocukluklarının tatlarının, alışkanlıklarının izini sürer... Kuzguncuk’ta kafe işleten Aylin Örnek de böyle bir duyguyla lakerdanın peşine düştü. “Abla, zor bir iş bu, yapma” diyen balıkçılara inat, gece gündüz çalıştı. Şimdi lakerda denilince ilk akla gelen isimlerden. Sinop’un Ayancık ilçesinde doğan Örnek’in çocukluğunun lezzeti lakerda. Örnek, “Evimizde her zaman tuzlu balık olurdu; hem palamut ya da lakerda hem de hamsi. Bahçeli bir evde otururduk ve tuzlu balık da imece usulü yapılırdı. Balıklar kasayla bahçeye gelir, işin pis kısmı bahçede yapılır, balıklar tenekelere istiflenir, sonrasında tenekeler hava yeterince soğuk olduğu için balkonda bekletilirdi. Ben en çok işin bir arada yapılma halini severdim. Çünkü ortama hep neşe ve keyif olurdu” diyor. ÖZLEM VE ARAYIŞ... İstanbul’da şehir planlamacılığı eğitimi almış Örnek. Ayancık’la bağını hiç koparmamış ama iş hayatının rekabeti, şehrin stresi derken, giderek geçmişe daha çok özlem duymaya başlamış... Yeni arayışlar içine girmiş ve balıklı bir uğraş seçmiş: “Yaş aldıkça Sinop’a ilgimin daha da arttığını, bunun biraz, çocukluğa özlemle ilgili olduğunu düşünüyorum. Benim için Ayancık demek Ege ve Akdeniz gibi durgun bir denizde açılmak değil, zaman zaman hırçın, zaman zaman sakin bir denize ayak uydurmaya çalışmak. Balıksa özellikle kış aylarının vazgeçilmezidir. Lakerda yapmaya başlamamda da aslında çocukluğuma duyduğum özlemin payı büyük. Zaten 11 yıldır gıda sektöründeyim. Damak tadı zengin, yemekten ve yemek kültüründen anlayan geniş bir çevrem var. Sohbetlerimizde sözün dönüp dolaşıp lakerdaya geldiği çok olmuştur... Lakerda konusu her açıldığında, Ayancık’ta hemen hemen her evde tuzlu balık yapıldığını, bunun bütün kış yendiğini ama bu geleneğin neredeyse yok olduğunu düşünürüm.... Bu süreç hayatımda yeniliklere başlamaya ihtiyaç duydu Örnek, ‘erkek işine’ dönüşen bir geleneği yeniden canlandırıyor. ğum ana denk geldi. Arkadaşım, balık yazarı Tan Morgül’le ‘Hadi bir deneyelim, bakalım yapabilecek miyiz?’ diye kolları sıvadık. İki yıl önce ilk lakerdamızı birlikte yaptık. Sonuç kötü değildi ama şimdi baktığımda çok da iyi değilmiş... Ve sadece balıkçılar ve restoranların üretimine indirgenmiş bir geleneği yeniden canlandırmakta ufak da olsa bir rolüm neden olmasın, diye düşündüm.” Önce Sinop’taki akademisyenlerle sonra da İstanbul’un en eski lakerda ustalarıyla iletişime geçmiş Örnek. Bir kadının bu işe merak sarması yadırgansa da o kararlılığıyla hepsini etkilemiş. İyi lakerda yapmanın yolunun, çıraklık önlüğünü giymekten geçtiğini de kabul etmiş: “El yordamıyla bir deneme yapmıştık, çocukluğumdan aklımda kalanlarla... Sonra teknik araştırmalara başladım. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden akademisyenler çok yardımcı oldu. İstanbul’da eski ustalardan, lakerda yapmak için üniversiteyi terk etmiş Merdol Usta’nın hakkını ödeyemem. Bana desteği büyüktür. Maalesef kendisini 2018’in son gününde kaybettik...” Figen YANIK figenyanik13@gmail.com Lakerdayı hazırlamak gerçekten zor. Kas gücü, soğuğa dayanıklılık, kan görmekten korkmamak, sabırlı olmak işin en önemli kriterleri... u Son yediklerini hazmetmiş torik makbul L akerda torik balığından yapılıyor. İri palamuttan da yapılabilir ama bir torik lezzeti olmaz. Balığın özellikle ekim ayının sonundan ocak başına kadar yakalanmış olması lezzeti etkiliyor. Bir de Karadeniz’den gelen balık, Marmara Denizi’ne geçmeden yakalanırsa, daha da makbul. Balık, sıcak su akıntılarına maruz kalmamış ve son yediklerini hazmetmiş olacak. Böylece lakerdanızın tadına doyum olmaz. Balığın iç organlarını karnını yarmadan temizleyip, takozlara ayırıp, içinde hiç kan kalmayacak şekilde temizleyecek ve bir süre kanının akması için suda bekleteceksiniz. Sonra tercihinize göre kuru tuzlama ya da salamura yapabilir ya da her iki tekniği bir arada kullanabilirsiniz. Lakerda uzun süre saklanmamalı. Zamanla diriliğini kaybeder. Ne kadar taze ise o kadar lezzetlidir.” Fotoğraf: Kurtuluş Arı uKanı temizlemeyi bilmek şart “Büyük bir balıkla çalışıyorsunuz. Kas gücünüzün sağlam olması gerekiyor. Soğuk bir ortamdasınız. Her şeyden önce kan görmeye tahammülünüz olmalı. Lakerda yapmak aynı zamanda benim için bir meditasyon. El becerisine dayanan işleri sevdiğim için bana zor gelmiyor. Onca zorluğun ardından aldığınız küçücük bir övgü tüm zahmete değer. Torik sorduğum bazı balıkçılar, ‘Abla yapamazsın, çok zor o iş’ dediklerinde şimdi gülüyorum.” uEvde işin pis kısmı kadınlara kalır “Lakerdayı erkekler yapar algısı, işin yapımının evlerden çıkmış olmasından kaynaklanıyor. Evde işin ağır ve pis kısmı kadınlara kalırdı. Bu iş günümüzde daha çok balıkçılara ve restoranlara kaldı ki buralarda da ağırlıklı olarak iş gücünü erkekler oluşturuyor. Yoksa bana kalırsa bu işi yapamayacak kadın ya da erkek yoktur.’’ u İspanyol Musevileriyle bize geliyor “Lakerdanın Osmanlı topraklarına İspanyol Musevileriyle girdiği söylenir. İspanyol Musevileri tarifi Rum ve Türk balıkçılara aktarır. Selanik, Trakya, Marmara Adaları ve İstanbul’da yapımı yaygınlaşan bir meze olur. Buna rağmen 12.13. yüzyılda yaşamış Bizans halk ozanı Fakir Prodromos’un dizelerinde de lakerda kelimesi geçer. Cumhuriyetten önce lakerda Karadeniz’de de önemli bir ticari ürün. Özellikle Sinop Limanı’ndan Kırım’a gemilerle salamura balık taşındığını biliyoruz.’’ C MY B