22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 24 AĞUSTOS 2014 / SAYI 1483 Ömrümüzün yüzde 20’si yolda geçiyor. Oysa geçen yüzyılda göçerler yaşamlarının yüzde 10’unu yola harcıyorlardı! Kent merkezi ve çeperleri arasındaki fark açıldıkça, güvenlikçilerle dolu, kaotik, doğadan uzak, antidemokratik bir kent yaşamına daha da saplanıyoruz. Metin Yeğin ve Merve Tanok “kent reformu” kitabıyla işte bu kent iktidarını yıkmayı öneriyor. k a m k ı y i t Ken z u r o y i t s i Topraksız Köylü Hareketi’nin eylemlerinden... Ütopya değil, gerçek İ spanya Marinaleda köyü, Brezilya’da yeni kentler; bunlar için “gerekli” viyadükler, Topraksız Köylü Hareketi’nin toprakları ve otobanlar, enerji. Mesela, birinci köprüyü İşgal Fabrikası’nın bahçesi, Arjantin’de otomotiv sanayi için inşa etti, ikinci köprüyü Piqueteros hareketlerinin işgal yapıları… meta akışı için, ama üçüncü köprüyü inşa Mevcut kent anlayışının çöktüğünü gösteren etmiş olmak için yapıyor. Yeni İstanbul'u en iyi örnekler aslında. Metin Yeğin ve Merve sadece bunun için inşa ediyor. Çünkü başka Tanok’un Notabene Yayınları’ndan çıkan üretebileceği bir şey yok. Kapitalizm doğayı “kent reformu/ yeni gecekondu hareketi” talan ediyor. Kentin planla çözülebileceği kitabı işte bu hareketleri anlatıyor düşüncesi büyük bir yanılgı. Brasil ve mevcut kent yapısının bunun en önemli örneklerinden. çıkmazlarını gözler önüne seriyor. Ormanın ortasında bir yer Kitabın sonundaki “kendi evini yıkılmış ve hiç sorunsuz bir kendin yap” kılavuzuyla yaşamını kent inşa edileceği iddiasıyla şimdiden değiştirmek isteyenlere kurulmuştur. Ama içine insan bir de alternatif sunuluyor. Metin sızmıştır. Çünkü kent merkezi Yeğin anlatıyor… kıymetlidir ve işçilere yer yoktur, Önce kitabın başlığından ama süpürülmesi gerekir. Bu kent başlayalım; Kent reformu tam kıyısında işçiler için yer olması, ESRA olarak neyi anlatıyor, neyle AÇIKGÖZ dolduruyorsunuz bu kavramı? Kentin bir temerküz ve iktidar merkezi olduğunu düşünüyoruz. Kuruluşunda da bu var. Eşit, özgür bir toplumsal yapı bir kentte inşa edilemez. Biz de kenti yıkmak istiyor, kent reformu, “yeni gecekondu hareketi” öneriyoruz. Çünkü kentsel dönüşüm denilen dünyanın şu an yaşadığı büyük trajediyi başka türlü durduramazsınız. Kent topraklarının hızla evsizlere dağıtılmasını ve 35Rusya’da metroya 40 kişilik kolektiflerle kendi evlerini binen köpekler. yapacakları bilgilerin verilmesini öneriyoruz. Toprakları halka dağıtmak ütopik bir istek değil mi? oradan işçilerin gelip gitmesi demektir. Bu Hayır, Amsterdam’da kent topraklarının seyyar satıcı, büfe demektir. Hırsız, hırsızlar çoğu kamunundur. Kent topraklarını için polis demektir. Polisler, hırsızlar, fahişeler, kamulaştırabilirseniz ranta dönüşmesini pezevenkler için lokanta demektir... Bunu dolayısıyla kentin üzerindeki yolsuzluğu durduramazsınız. Sosyalizm sırasında düzenli önleyebilirsiniz. Toprakları ya müteahhitlere gelişen Rusya metrolarındaki köpekler bunun vereceksiniz ya da halka. Belediyeler 18. en iyi kanıtı; her gün kent merkezine gelip maddeyi kullanarak nasıl ki, arazileri park, yemek yiyip kenar mahallelerine dönüyorlar. bahçe, yol için kamulaştırabiliyorsa, halkına Çünkü kent merkezinde uyuyamıyor, ama ev yapmak için de kamulaştırabilir. Bu yurt kenar mahallede de yemek bulamıyorlar. bizimse toprağında herkesin bir evlik hakkı Avusturyalı filozof İvan İllich der ki, “Geçen vardır. yüzyılda köylüler yaşamlarının yüzde 8’ini Neden yeni bir kent inşasına ihtiyaç var; yola harcıyorlardı. Göçerler yüzde 10’unu. Biz Bugünün kentlerinin çıkmazları neler? modern insanlar çok çok hızlı araçlarımızla Kapitalizmin şu anda inşa ettiği tek şey, yaşamımızın yüzde 20’sini yola harcıyoruz”. En iyi metrosu olan Londra’da ulaşımın hızı 12 kilometre. At arabası hızı olan 19 kilometreden daha düşük. Zaten metro ulaşım aracı değil, kıyıların kente entegre edilip, merkezce yutulma aracıdır. Yeni kentin inşası için gecekondu hareketini öneriyorsunuz. Oysa çarpık kentleşmenin nedeni olarak gecekondular gösterilir. Özellikle gecekonduyu kullanarak, biraz “beyaz sol”u sarsmak istiyoruz. Bazen panellerde küçük bir kâğıda yeşil çizgi çizip dağıtıyor ve şaşkınlıkla bakanlara diyorum ki; “Şimdi herkese yeşil alan dağıttım”. Çünkü 10. kattan bahçeye baktığınızda yeşil alan budur. Oysa gecekondu domatesini, biberini yetiştireceğin bahçenle, üzüntülerini paylaştığın mahalle ilişkilerinle yaşayan bir organizmadır. TOKİ konutunda en iyi nezaket sahte bir iyi günler dileğidir, tabii asansör çalışıyorsa. Berlin duvarı yıkıldığında herkes kutlama yaptı, oysa şimdi o duvar virüs gibi her yere yayıldı. Maaşımızın en az üçte birini güvenlikçilere, tellere, kameralara veriyoruz. Kapının içerden ya da dışarıdan kitli olması önemli değil. TOKİ binaları cezaevinden farksız. Yine de insanların kafasındaki gecekondu algısını yıkmak kolay olmayacaktır... Viranşehir'de evsiz ailelerle yaptığımız kerpiç evlere başlarken de vardı bu algı. Çok yoksul arkadaşlar bile kerpiç eve ürküntüyle bakıyorlardı. Çünkü kafalarındaki apartman hegemonyasını kıramamışlardı. İnternetten Arizona’daki zenginlerin kerpiç evlerini gösterdik. “Bunlar triplex’miş, yapalım” dediler. Bu düşünsel hegemonya ancak inşa edilerek kırılır. Ayrıca halka dağıtılması, kent topraklarının demokratize edilmesidir. TOKİ sitesinde demokrasi inşa edemezsiniz. Özellikle Gezi Direnişi'yle insanların yaşadıkları yerler hakkında söz sahibi olma isteği daha da açığa çıktı zaten... Gezi, Brezilya, Hamburg, Barcelona; görülüyor ki dünyadaki isyanlar artık mekân, kimlik ve ekoloji ekseninde yürüyecek. Dolayısıyla dünyayı değiştirecekseniz bunlar Anlatılanlar size hayal gibi mi geldi? Öyleyse Metin Yeğin’in anlattığı, yeni gecekondu hareketlerinin gerçeğe döküldüğü örnekleri bir dinleyin: l Marinaleda, İspanya’nın en yoksul kentlerindendi. Hiç su yoktu. Köylüler 12 hektarı işgal etti. Uzun süreli ve istikrarlı eylemlerle nehirden köye su taşıttırdılar. Ama bu bir iki eylemle olmadı. 27 kere İspanyol bankasını işgal ettiler mesela. Şimdi 2870 kişinin yaşadığı köyde, zeytin yetiştiriliyor; kooperatifin fabrikasında bir milyon euroluk zeytinyağı üretiyorlar. Ülkede asgari ücret, 650 euroyken, kooperatiftekiler 6 saat fabrikada ya da 4 saat çiftlikte çalışarak 1250 euro kazanıyor. En güzeli de, ev yapmak istiyorsanız, belediyeye gidip kendi evini kendin yap atölyesine katılıyorsunuz, aylık 15 euro ödeyerek, 125 metrekare dubleks evi birlikte inşa ediyorsunuz. Kapitalizmin göbeğinde, 1978’den beri işliyor bu sistem. l Brezilya’da Topraksız Köylü Hareketi, büyük toprak sahiplerinin topraklarını işgal ederek kolektif tarım, alternatif tıp, alternatif eğitim veriyor. İşgal ettiği toprağın büyüklüğü Belçika’dan, Danimarka’dan büyük. Üç milyon insan onların başka demokrasilerinde yaşıyor. Herkes aynı parayı alıyor. Ama kadınlar dört saat çalışıyor, ev işi ortadan kaldırılamadığından böyle bir eşitlik sağlıyorlar. l Yine Piqueteros hareketlerinin inşa ettiği Arjantin Mosconi’deki binalarda süren hayat ve yine Brezilya’daki İşgal Fabrikası’nın arka bahçesine yapılan konutlar da yeni gecekondu hareketi anlayışıyla ilerliyor. Metin Yeğin üzerinden araçlar yaratmalısınız. Yoksullar kelimelerle değil, ihtiyaçlar üzerinden örgütlenir. Temel ihtiyaç barınma hakkıdır. Tüm hayatımızı bir ev sahibi olmak için harcıyoruz. Bu oluşum, sadece yoksulları kurtarmakla kalmaz, TOKİ’den bir ev almak için 20 yılını finans dünyasına adayan ortasınıfı da bundan kurtarır. Kent reformu gerçekleştirdiğimizde, hayatımızın dörtte birini otobüslerde, metrobüslerde harcamayacağız. Kitap sadece teoriyle kalmıyor, kendi evini yapmak isteyenler için bir kılavuz da. Evet, en önemsediğimiz kısmı o. Kenti yıkmayı öneriyoruz. Ama bugünden yaşamını değiştirmek isteyenlere de bir önerimiz var: Kendi evini kendin yap! Bu yüzden iki kapaklı yaptık kitabı. Merve Tanok’un çok detaylı çizimleriyle, kerpiç ve horasandan yapılan iki ev yöntemini anlatıyoruz. Olimpos’ta horasan bir evi 200 TL’ye yaptık. Bir cep telefonu fiyatına. Bunun için radikal inşaat tekellerine hatta uzmanlara ihtiyacınız yok, sadece düzgün ip çekmeyi bilmeniz yeter. İsteyen olursa, destek olabiliriz. Bugünlerde Gecekondu Yapma Kooperatifi kurmaya çalışıyoruz. Gelenlere evlerini nasıl yapacaklarının bilgisini vereceğiz; bunları sonra başka dört kişiyle paylaşıp, yardımcı olması şartıyla. l Doğanın evleri Dünya üzerindeki en sıradışı mimari türlerinden olan Earthbag evler artık Türkiye’de de görülmeye başladı. Altı kişi ve doğadan edindiğiniz malzemelerle yapabildiğiniz bu evlerin hikâyesini, Bodrum Gümüşlük’te, bu tip evleri yapmaya başlayan Cem Tan’dan dinledik. DENİZ ÜLKÜTEKİN karşı değil ama yanında bir alternatif yapı formudur. Alternatif olarak sadece materyal seçiminin de ötesinde yerleşik mimari anlayışının temelini oluşturan düz zemin formunun da dışına çıkar. Böyle binalarda S cizen duvarlar, amorf çatılar görmek mümkündür. Ortaya çıkışı aslında savaş yıllarına uzanır. Askerlerin yaptığı siperler neredeyse en primitif “earthbag” örnekleridir. Zamanla günümüze kadar gelişim göstermiş ve ev yapımına adapte edilmiştir. Evleri yaparken nasıl bir çalışma yöntemi izliyorsunuz? Kaç kişi çalışıyor? Ne gibi malzemeler kullanıyorsunuz? Evlerin yapımında önce duvarların altlarına gelecek şekilde bir su basmanı yapılır taşlar E ndüstriyel mimari ve inşaat kalıpları karşısında son yıllarda ortaya çıkan bir mimari akım olan “earthbag” tarzının kökenleri aslında pek çok buluş gibi savaş yıllarına, yani ihtiyaçların en çok olduğu ve keşiflere en çok ihtiyaç duyulan zamanlara dayanıyor. Earthbag evleri artık güney sahillerimizde de göreceğiz anlaşılan. Bu projenin ülkemizdeki mimarı Cem Tan hem işin mimari kısmı hakkında bilgiler verdi hem de kendi deneyimlerini aktardı. Earthbag nedir? Nasıl ortaya çıktı? “Earthbag” alışılagelmiş mimari anlayışına ve ufak kaya parçaları kullanarak. Daha sonra çakıl taşlarından yapılan iki ya da yerine göre üç sıra çakıltaşı dolu çuval dizilerek çakılların üstüne içi toprak dolu çuvallarla duvar inşasına başlanabilir. Çalışan insan sayısı binanın büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Biz bu örneğini gördüğünüz binayı, iki kişi yaptık. Fakat en ideali altı olmazsa olmazı üçtür. Biri torbayı tutar, biri toprağı boşaltır ve biri kovaları taşır. Bu görev dağılımı çok yorucu değildir. Kullanılan malzeme çuvalların içine koymak üzere kullanılan nemli alttoprak, plastik çuvallar ve bu çuvalları tutup kaymalarını önleyen dikenli teller, kapı ve pencerelerin yapılacağı, tercihen ahşap kasalar ve en son aşamada duvarların kaplanacağı sıvayı oluşturmak üzere kullanılan killi toprak, kum, saman ve sudur. Ortaya çıkan yapıların özellikleri nedir? Bu tip yapılar öncelikle, toprağın altı gibi yazın serin ve kışın sıcak tutar. Depreme karşı en dayanıklı yapı çeşididir. En önemlisi de, sağlamlığıyla kıyaslandığında, maliyeti neredeyse en düşük yapı biçimidir. Bu proje nerde başladı? Başka yerlerden talepler de var mı? Bu proje BodrumGümüşlük’te, Gümüşlük Klasik Müzik Festivali bünyesinde başladı. Festival, bizden “masterclass” öğrencilerinin dershanesi olarak kullanılmak üzere bir “earthbag” ev yapmamızı istedi. Dersler de çok eğlenceli ve neredeyse mistik bir ortamda yapıldı. Tabii talep çok var, insanlar çok ilgilendi, aylar öncesinden sipariş almaya başladık. Doğayla uyumlu ve sağlıklı bir dünya için bu tip yapı biçimlerinin çoğalmasını ve insanların bu konuda bilinçlenmelerini diliyorum. l C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear