Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 1500. SAYIMIZI KUTLUYORUZ 21 ARALIK 2014 / SAYI 1500 CUMHUR CANBAZOĞLU (Başlangıç: 15 Kasım 1992) İlk kapağı G azetecilik serüvenimde önemli durak Cumhuriyet DERGİ. Çevirmen, sonra muhabir, devamında yayın sekreteri, yayın yönetmeni, sinema, müzik, spor yazıları, söyleşiler derken tam bir okul işlevi gördü benim için. Lütfü Tınç, Tuğrul Eryılmaz, Lale Tayla,Turhan Günay gibi dönemin usta isimlerinin yanında pişerken, türlü olanaksızlıklara karşın iyi dergi yapabilmeyi öğrendim öncelikle. Her sayı başlı başına maceraydı diyebilirim; günü geldi görsel yönetmen Aynur’u (Çolak) çamaşır makinesinin üzerine oturtup o haftaki özgün kapağımızı hazırlarken, diğer hafta Semih Ağabey’i (Poroy) Taksim’de motosiklete bindirip kapak fotoğrafını kurtardık. Üzerinde benim askerden kalma pardesü, gözünde gözlük, Asena Özkan da “casus” fotoğrafı için rol kesmişti gazetenin bahçesinde... Böyle kendi yağımızla çok kavrulduk biz. Okurların katkısı da unutulmalı. O zaman elektronik posta yok; postacı eliyle birçok övgü dolu mektup ulaşırdı DERGİ’ye. En fazla rağbet gören de Türkiye’nin tek “Avcılık” köşesini yazan rahmetli Raif Ağabey’di (Ertem). Kıskanılırdı. Mektup demişken DERGİ’nin olmazsa olmazı “Bulmaca” bölümüyle ilgili şirin bir not düşeyim. Kitap armağanlı bölüm için çözümleri sıcağı sıcağına yollayan bir okurumuzun önerisini hiç unutmam: “Dostlarla toplanıp bulmacayı çözmeye çabalıyoruz. Üniversite sınavına denk bu çaba için bir pazar günü yetmiyor. Bulmacayı Cuma ya da Cumartesi yayınlasanız?”... Pazar ekleri arasında farkı hep fark edilmiş Cumhuriyet DERGİ’ye emeği geçmiş herkese teşekkürler... l İPEK ÇALIŞLAR (Başlangıç: 13 Mart 1994) İlk kapağı Aklında kalan kapak G azetecilik yaşamımın önemli bir kısmını dergilerle başbaşa geçirdim. Nokta, Sokak ardından da Cumhuriyet Dergi ile geceli gündüzlü bir beraberliğim oldu. Bir türlü atamadığım eski ajandalarım kutu kutu çizilmiş dergi planlarıyla dolu. Cumhuriyet gazetesine ilk başladığım günlerde Yaşar Kemal’den bir hayırlı olsun telefonu almıştım… “Alışıyorum Yaşar Abi” dediğimde, “Bakalım onlar sana alışabilecekler mi?” demişti. Kâhin gibi konuşmuş. Gerçekten de sık sık, yabancılandığımı görüyordum. Altı aylık Haber Merkezi maceramın ardından Dergi’ye geçtim. Sanki kendi kendimin efendisiydim. Keyifle çalışmaya başladım. Türkiye’nin en gergin yıllarıydı. Kıyısından köşesinden siyasete karışmadan edemiyorduk. Kaybedilenler, onların yakınları, azınlıkların geçmişte yaşadıkları Cumhuriyet Dergi’nin vazgeçilmez konuları oluvermişti. Mahkum yakınları kapımızdan, Hrant’ın Agos gazetesi masamızdan eksilmiyordu. “Siz pazar günü keyifle okunun diye çıkıyorsunuz, gene unuttunuz” uyarısını anlaşılan hak ediyorduk. Ama sabah toplantısına da davet edilmiyorduk. Artık dergi içeriği için yazı müdüründen onay alıyordum. Bütün yazıları da avukatımız okuyordu. Neyse o insaflı idi, hukuk gözlüğüyle bakıyordu. Köşeye sıkışmıştık, politik olduğu pek de anlaşılmayan bir soruna kaydık… Kadınları görünür kılmak gibi bir çaba edindik. Sanırım çok da iyi ettik. 2004 Şubatı’nda Cumhuriyet’ten ayrılmam gerekti. Yaşar Kemal yine aradı, geçmiş olsun, dedi. Çok şekerdi. “Bak! Oradan her atılan yazar olur. Ben de atılmıştım. Bu dediğimi unutma!” dedi. İlk kitabımı yazdığımda da, aynı coşkuyla, “Bak gördün mü?” sözleriyle ruhumu okşamasını hep hatırlayacağım. Latife Hanım ile Halide Edib’i yazarken, bu öğüt sık sık kulağımda çınladı… l KARADENİZ EGE & ADRİYATİK MSC OPERA 15 TEMMUZ, 29 TEMMUZ, 12 AĞUSTOS, 26 AĞUSTOS, 9 EYLÜL 2015 Kişi başı 1528 € itibaren GÜN 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. LİMAN İSTANBUL,Türkiye Mikanos,Yunanistan Santorini,Yunanistan Kefalonya,Yunanistan Dubrovnik, Hırvatistan Venedik, İtalya Bari, İtalya Denizde seyir Pire (Atina),Yunanistan Denizde seyir Köstence, Romanya Denizde seyir Sochi, Rusya Denizde seyir İstanbul,Türkiye MSC OPERA Gemimizdeki Ayrıcalıklı Türkçe Hizmetler * Türkçe rehberlik hizmeti * Türk personel * Günlük Türkçe bültenler * Türkçe menüler * Türkçe canlı müzik * Türk kahvaltısı * Türk kahvesi * Tavla ve Okey ÇOCUKLAR TÜM YIL BOYUNCA ÜCRETSİZ* C MY B