Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Tiyatroya Pir Sultan’la adım attı Zaten Pir Sultan Abdal’ın hikâyesi belli. Dolayısıyla o kısmı değil de, esas ozan yönü ağırlıklı işleniyor. Yine başkaldırı ve insan yönü de var. Sanırım bundan önceki oyunlarda daha cengâver yönü öne çıkmış. Biz bir taraftan edebi yönü ve inancından, asılana kadar dönmeyişini de işledik. Mutlaka güncel mesajlar da içeriyor olmalı. Evet, ben buna çok üzüldüm, 1500’lerde Avrupalı köylüler de derebeylerinin baskısı altındaymış, ciddi zorluklar yaşamışlar. Anadolu’da da benzer. Şimdi geldik 2012’ye Avrupa köylüsünün nerede olduğu belli, sosyal haklardan sağlık hizmetlerine kadar... Bizde hâlâ çok şey değişmemiş. Değişen, dekor ve kıyafetler. Bakıyorsunuz öyle bir şey söylemiş ki Pir Sultan, sadece isimler değişik. Birileri üzerine bile alınabilir “vay bana böyle dediler” diye. Uzun süredir televizyonda yoksunuz. Sebebi nedir? Pek proje gelmiyor. Gelenleri de yapma arzum çok olmuyor. Acaba insanların belli bir seviyenin üzerine koyduğu biri her işi yapmamalı mı? Belki de ben yanlış bakıyorum. Düzgün bir proje bekliyorum. Aslında çalıştıkça daha çok keyifleniyorum. Tüm sanatçılar için en zoru durup beklemek. Onun dışında ufak tefek bazı uğraşlarım da var. Nedir o uğraşlarınız? Bir sigorta şirketine antika arabalarla ilgili danışmanlık yapıyorum. Öyle bir hobim vardır. Anlayan çok insan olmadığı için de benden talep ettiler. Kendi koleksiyonunuz var mı? Artık yok, tedavi gördüm. Çok zor bir şey. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi. Tamamen bizim ustaların öngördüğü şeyleri yapabiliyorsunuz ve hayal ettiğiniz kusursuzluğu bir türlü yakalayamıyorsunuz. Ya da ben fazla detaycıyım. Sinemada olduğu gibi orada da detaycılığım zorluyor beni. Bazen Amerikalı bir aktörün filmini izlerken “bu rol bana gelse oynamazdım” diyorum. İnanamayacağınız insanların, inanamayacağınız filmleri var. l 21 NİSAN 2013 / SAYI 1413 P ir Sultan Abdal oyunu artık kadrosuna Tolga Savacı’yı katarak yoluna devam ediyor. Pir Sultan’ın kendi dönemini aşan başkaldırı hikâyesi ve deyişlerini gelecek kuşağa aktarmak görevi üstlenen oyunda Pir Sultan rolü artık Tolga Savacı’nın. Tecrübeli aktör bu sayede ilk defa tiyatroya adım atmış. Çekincelerini aşmasına sebep olansa Pir Sultan’ın hikâyesi. Sizin için önemli bir rol olmalı. Evet, okuyup araştırdığım zaman hem düşüncesi, hem tavrı beni çok etkileyen bir karakteri DENİZ canlandırmak ÜLKÜTEKİN keyif verdi. Metni her okuduğumda gözlerim doluyor. Bugüne kadar hiç tiyatro kabul etmemiştim. Hayatımda bir ilk oldu. Sahneye adım atmak nasıl bir duygu? Henüz atmadığım için bilemiyorum. Provalarda kolay görünüyor, ama orada geri sarma şansınız var. Yine de iyi olacağına inanıyorum, çünkü uzun zamandır hazırlanıyoruz, artık uykumda bile kafamdan diyaloglar geçiyor. Son yıllarda ortaya çıkan her oyuncunun bir tiyatro yanı oluyor. Sizin niye hiç olmadı? Hiç olmadı, Sadece lise zamanında bir rol almıştım ama günümüzde tiyatro da değişti. Eskiden çok büyük oyunlar istenirdi. O zamanki oyunların tarzlarından mı, yönetmenlerin beklentilerinden mi, bilemiyorum. Sinemada da tiyatrodan gelenlerin oyunları çok büyük kalırdı. Film ve dizilerde yine ağırlıklı olarak tiyatrocular var ama daha gerçekçi oynuyorlar. Bizim yönetmenimiz de küçük oyun istiyor. Fakat açıkçası şimdiye kadar benim de tiyatroya karşı büyük bir heyecanım olmamıştı. Oyun Pir Sultan Abdal’ın hangi yönlerini öne çıkarıyor? O Pir Sultan’a borcumu ödüyorum Pir Sultan’ın zamanları ve mekânları aşan deyişleri “Susmayan Nefes Pir Sultan” oyununda geçmişten geleceğe aktarılıyor. Halk müziği sanatçısı Leyla Ünver rol aldığı ve deyişleri seslendirdiği oyunla Pir Sultan’a olan gönül borcunu ödemeye çalışmış. Oyun Tolga Savacı’nın da ilk tiyatro deneyimini yaşamasını sağlamış. C M Y B LEYLA ÜNVER yunda Destan Ana rolünü üstlenen, Pir Sultan’ın türkülerini seslendiren ve hikâyenin anlatıcısı konumunda olan Halk müziği sanatçısı Leyla Ünver için bu oyun Pir Sultan’a ödenen bir boyun borcu. Pir Sultan’ı tiyatroya uyarlamak nasıl bir çabanın sonucu? Ortak bir çaba. Uzun bir araştırma yaptık. Neden Pir Sultan? Çünkü onun mücadelesi hiçbir zaman bitmiyor. Onun savunduğu Şah Yolu aslında sömürünün olmadığı bir dünya hayali. Bu uğurda bir sürü insan canını vermiş ama ilk akla gelen Pir Sultan Abdal. Onu somutlaştıran türkü ve deyişleri. Müzik burada rol oynuyor. Yeni Pir Sultanlar doğar mı bilinmez ama ümidi yitirmemek gerekiyor. Onun mücadelesini unutturmamak adına bu oyunu sahneledik. Oyunda müzikal yön ne kadar etkin? Her öykünün başında bir dörtlük veriyoruz. İsyanı, zindana girmesi... Hepsiyle ilgili bir deyişi var. Ben de Pir Sultan’ın geleneğinden geliyorum. Benim için bunu yerine getirmek bir boyun borcu. Albümlerimde de yoğunluk genelde Pir Sultan’ın deyişleridir. Anadolu’nun bütün kasabalarına götürdüğümüzde bu deyişleri belki bu borcumuz bitecek. O zaman da bitmeyecek, onun düşlediği adil dünyaya ulaşınca biraz olsun içimiz rahatlar. Onu görmeye de benim ömrüm yetmez herhalde. l