Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 Dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Lionel Messi, Leo isimli şarap markasını piyasaya sürerek futbolcular ve alkol arasındaki ilişkiye yeni bir boyut kattı. Oysa futbolcuların içki şişesiyle ilişkisi çoğu zaman ticari boyutta gelişmemişti. Pek çok büyük isim kariyerini alkol bağımlılığı sebebiyle heba etmişti. 26 ŞUBAT 2012 / SAYI 1353 AYŞE YILDIRIM BİR müze Ödemiş’in yıldızı parladı 1900’lerin başında 30 kadar hana sahip olduğuna göre hayli gelişkin bir ticaret merkezi olduğu düşünülebilir Ödemiş’in. Çevre il ve ilçelerden birçok tüccarın uğrak yeri olması da kaçınılmaz. Bunlardan biri de Aksekili Hacı Hüseyin Bey’dir (Serter). Hacı Hüseyin Bey, aslında bir ara Ödemiş’e de yerleşmiş sonradan İzmir’e göçmüş bir tüccardır ama iş gereği sık sık Ödemiş’e gidip gelmeye devam etmektedir. Her gelişinde dostlarının evinde kalmaktan da sıkılmıştır artık. Aslında niyeti İzmir’de gayrimüslimlerin işlettiği otellere benzer bir otel yapmak vardır. En azından kendisi gelip gittiği Belediye, han ve oteli, zaman rahat rahat Ödemiş ve Küçük kalacaktır otelde. Menderes Havzası’nın Gözünü, geçmişi ve kültürünün Ödemiş’teki 1800’lü tanınması ve tanıtılması yıllarda yapılan amacıyla kent arşivi ve Keçecizade Hanı’na müzesi olarak diker. Hanın kuzey işlevlendirir.. cephesi otel inşası için Vitraylar ve tasarımı kaldırılır. Otelin planı özgün kalem işleriyle Musevi mimar Mario süslenen Yıldız Efendi’ye çizdirilir. Oteli’nin üst katı müze, Neoklasik tarzdaki alt katı ihtisas otel, 1926 yılında inşa kütüphanesi ve arşiv; edilir. Çevre il ve Keçecizade Hanı’nın ilçelerden gelen Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, ayakta olan kısımları tüccar, sanatkâr ve Adnan Menderes'in kaldığı odada. ise süreli tematik sergi satıcılar artık burada odaları, müzekahve, da konaklamaya, hediyelik eşya reyonu ve obje saklama odaları olarak hizmetlerini burayı merkez alarak yürütmeye başlarlar. düzenlenir. Ancak 1970’lerden sonra sosyal ve kültürel gelişimin Dün, ziyaretçilere açılan otel, sanat ve siyaset yanısıra kentsel gelişimin de Ödemiş’in kuzeyine dünyasında da ünlüdür. Necip Fazıl Kısakürek’in 1927 yayılması nedeniyle Yıldız oteli ve Keçecizade Hanı gibi yılında Paris’te yazdığı “Otel Odaları” şiirinin esin tarihsel mekânlara da ilgi azalmaya başlar. kaynağıdır Yıldız otel. Oğul Mehmet Kısakürek, Eski kent dokularını iyileştirmek ve kimliğine babasının özellikle İş Bankası müfettişiyken Ödemiş’e kavuşturmak için çalışmalar yapan Ödemiş Belediyesi her geldiğinde bu otele uğradığını söyler. Dönemin bu amaçla 2006 yılında Keçecizade Hanı ve aynı yöredeki en lüks ve popüler otelinde Safiye Ayla, Zeki parseldeki Yıldız Oteli’ni satın alır. Müren, Adnan Menderes gibi sanat ve siyaset hayatının Tarihi Kentler Birliği’nin desteği ile bir proje hazırlatılır. birçok ismi de konaklar. Öyle ki Menderes otelin Proje, 2008 yılında Tarihi Kentler Birliği tarafından balkonundan halka seslenir bile. düzenlenen “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve ayse@cumhuriyet.com.tr Uygulamalarını Özendirme Yarışması”nda ödül bile alır. Arsenal’in kaptanı Tony Adams alkolle mücadele konusunda iyi bir örnek. George Best Şişenin dibindeki kramponlar... Şu sıralar Manchester United’ın başında 26 yılını dolduran ve dünyanın en iyi futbol adamları arasında gösterilen Alex Ferguson için hayat her zaman bu kadar kolay değildi. Üst üste kupaları kazanacak efsane kadronun temellerini atmak için elindeki genç yeteneklerin gelişmesini beklemek ve doğru yerlere doğru isimleri transfer etmek zorundaydı. Bir noktada savunmada oluşan boşluğu doldurmak için harekete geçti. Hedefinde İrlandalı savunma oyuncusu Paul McGrath vardı. İskoç menajer McGrath’ın önüne dünyaları sermeye hazırdı. Tek bir şartı vardı. İrlandalı savunmacı müzmin alkol probleminden kurtulmak için bir adım atmalıydı... “ve Paul McGrath beklenildiği gibi Ferguson’la birlikte alkol probleminden kurtuldu” gibi bir son bekliyorsunuz değil mi? Yanılıyorsunuz; Aston Villa’nın birçokları tarafından dünyanın en iyi savunmacısı olarak gösterilen yıldızı Ferguson’a tavrını koydu; “alkolü bırakmak gibi bir niyeti yoktu”! Futbolcuların muntazam bir hayat yaşayan ve bu hayattan birazcık ödün verdiklerinde hemen formdan düşen yaratıklar olduğunu düşünebilirsiniz. Pek çoğu için de bu gerçektir ama bazı isimler var ki, hem alkol bağımlılıklarını hem de futbol kariyerlerini sürdürmeyi başarmışlardır. Elbette bu yapabileceklerinden çok daha azını başarmaları ve kamuoyu önünde olumsuz bir imaj çizmelerini de beraberinde getirmiştir, ama sonuçta futbolda sahada yaşananların netliği her zaman değilse de genelde galip gelmiş ve unutulmazlar arasına giren pek çok alkolik topçu yeşil sahalardan geçmiştir. Bu yazı içinde Türkiye’den bir isim yok. Bunun sebebi Türk futbol tarihinde alkol sorunu olan bir futbolcu olmaması değil, bu tür bir kötü alışkanlığın futbolcuların kendileri tarafından gizlenme konusundaki hassasiyeti ve basın tarafından işlenme konusundaki gönülsüzlüğü. Oysa şimdi göreceğiniz gibi futbol tarihine malolmuş pek çok önemli futbolcu alkol sorununu ya göz önünde yaşamış ya da kurtulmak için şeffaf bir mücadele sergilemiş. Bu isimlerden en önemlisi şüphesiz George Best. Halihazırda dünyanın en büyük beş futbolcusundan biri kabul edilen Kuzey İrlandalı futbolcu aynı zamanda alkol ve düzensiz yaşamıyla da basının ilgi odağı oldu. Altmışların sonunda futbol sahalarında Manchester United adına yaptığı olağanüstü işlerin yanında tarzıyla da futbolun ilk “popstar”ı kabul edilen Best, ölene kadar alkol problemiyle boğuştu. Defalarca rehabilitasyona girdi, futbolculuğu sırasında saha içi ve dışında pek çok skandala imza attı. Bağımlılık derecesini özetleyen sözü ise futbol literatürüne kazındı, “bir keresinde alkolü DENİZ ÜLKÜTEKİN Paul McGrath, Handle With “Care” isimli alkol sorunlarına değinen otobiyografisini tanıtıyor (solda) Garrincha (sol altta ortadaki). Adalet, okulda başlar! BİR olay ir okul müdürünün “Suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin” dediği bir ülkede Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, suça itilmiş çocukların topluma yeniden kazandırılması için canla başla çalışıyor. Aileden, adalet sistemine değin bir dizi yanlışı ve yapılması gerekenleri sıralıyor. Bunun için de iyi bir örnek olduğu için Almanya’daki adalet sistemini anımsatıyor: “? Çocuğun adalet sistemine girdiği her aşamada, bir sosyal uzman atanmaktadır ve sürekli çocukla ilgilenmekte, rapor vermektedir. B ? Mahkemelerde hâkimler çocukla göz göze aynı seviyede oturmaktadır. ? Tutuksuz yargılama kararı verilen çocuk, bir rehabilitasyon kurumuna yönlendirilmektedir. Bu kurumlar o kentte faaliyette olan spor kulüpleri, sivil toplum kurumları olabiliyor. Devlet her çocuk için onları destekliyor. Çocuk gönderildiği kurumda, yetenekleri veya talebine uygun atölyelerde faaliyete başlıyor. Bu atölyelerde (demircilik, bahçıvanlık, ahşap işçiliği, sporcu, v.b.), sosyal uzman düzenli olarak çocukla, ailesi ile görüşmeler yapıp, çocuğa ilişkin mahkemeye hâkimin öngördüğü aralıklarla rapor veriyor. Bu raporlar doğrultusunda hâkim çocukla ilgili karar veriyor. Atölyeler aynı zamanda çocuğun ileriye yönelik meslek edinebileceği işlerdir. ? Tutuklu yargılanan veya hüküm giymiş çocuklar için benzer bir uygulama yürütülüyor. Çocuk cezaevleri buna göre yapılandırılmış durumda. Atölyeler cezaevleri alanı içinde bağımsız binalarda veya açık havada yer alıyor. Çocuğun sosyal çalışma uzmanı veya psikologla her an görüşme olanağı bulunuyor.” Faşizan eğitimcilerimize göre herhalde Almanya bu uygulamayla dünyaya yanlış örnek oluyordur! Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir / Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr / twitter.com/cumdergi C M Y B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74 / 75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / İstanbul ve kadınları bırakmayı denedim, hayatımın en kötü 20 dakikasıydı.” George Best kadar yetenekli olan bir diğer alkolikse Brezilyalı Garrincha’dır. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kanat oyuncusu kabul edilen, futbol stiliyle “halkın neşesi” lakabı ithaf edilen büyük Garrincha aynı zamanda dramatik bir hayat hikâyesinin de baş kahramanıydı. Çocukluğunda bir ayağı diğerinden kısa olduğu için felç olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve hiçbir eğitim almayan futbolcu için doktorlar aynı zamanda zeka geriliği teşhisi koymuştu, ama Garirncha sahaya bir kez çıktığında yaptığı dahice çalımlar ve attığı gollerle kalabalıkları aptala çevirmiş ve kendisine hayran bırakmıştı. Ayağındaki sorunu avantaja dönüştürecek kadar yetenekliydi. Ancak zamanla bu özelliği başına dert açacak ve dizlerindeki aşınma nedeniyle futbola erken veda edecekti. Garrincha futbolu bırakınca tam anlamıyla depresyona girdi ve alkolden başka tutunacak bir şey bulamadı. Önce eşini kaybetti, ardından alkol bağımlılığı sebebiyle tüm serveti yok oldu. 1980’de bir gecekonduda sefil koşullar içinde ölü bulundu. Ancak bu iki büyük yıldızın yaşadığı dramatik hayatlardan meslektaşları pek ibret almış görünmüyor. Seksenlerin sonu ve doksanların başında İngiltere ve tüm Avrupa’da fenomen haline gelen bir isimdi Paul Gascoigne. “Gazza” çılgınlığı futbolcunun kariyerini de aşmış ve tam anlamıyla bir “trend”e dönüşmüştü. Bunun sebebi Gazza’nın Avrupalı meslektaşlarının yaptıklarını yapabilen ama aynı zamanda köklerini aldığı İngiliz işçi sınıfı karakterinden taviz vermeyen çelişkisiydi. İngiltere öncesinde Gazza gibi çok yetenekli futbolcular yetiştirmişti ama bu isimler üst sınıftan görünme konusunda takıntılıydılar. Gazza ise maçlar ve antrenmanlar dışında fakir bir gençken edindiği alışkanlıklarını bırakmaya gönüllü değildi. Eski arkadaşlarıyla “pub”da sabaha kadar içmek de bunlardan biriydi. Ancak alkol alışkanlığı Gazza’nın yeteneklerini uzun süre göstermesine olanak tanımadı. Pek çok geri dönüş denemesi sonuçsuz kaldı. Hatta Çin’e transfer olduktan sonra bile başarılı olamadı. Futbolculuk kariyeri bittikten sonra tıpkı George Best gibi sık sık rehabilitasyon merkezlerini ziyaret eder oldu. Arsenal’in efsane kaptanı Tony Adams ise alkolle mücadele konusunda iyi bir örnek olabilir. Uzun süre alkol bağımlılığını gizlemeye çalışan Adams, zaten sert oyun stili yüzünden pek de sevilen bir futbolcu değildi. 1996’da bir alkolik olduğunu itiraf ettikten sonra tedavi olmaya karar verdi ve sonrasında kariyerini altı yıl daha sürdürmeyi başardı. Bunda hâlâ Arsenal’i çalıştıran Arsene Qenger’in desteğinin payı da büyüktü. Paul Gascoigne futbolu kadar muziplikleriyle de hatırlanırdı ama artık sırf alkol sorunuyla gündemde.