Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 ŞİRİN GÜVEN 11 NİSAN 2010 / SAYI 1255 Amsterdam İstanbul esinlenmeleri ZÜLAL KALKANDELEN Politik yalpalamalar G eçenlerde gazetelere bir haber yansıdı. Anlaşıldığı üzere Obama, Amerika’nın kıyı hattının çok geniş bir şeridini petrol ve doğalgaz aramalarına açmayı planlıyormuş. Cumhuriyet’in “Obama, Okyanusu Petrol Platformuna Çevirecek” başlığı ile verdiği habere göre, yeni öneri yasalaşırsa, Atlantik Okyanusu’nda 67 milyon hektarlık bir alan, Meksika Körfezi’nin doğusunda yer alan bölge ve Alaska’nın kuzey kıyıları, enerji şirketlerinin sondaj çalışmalarına açılacak. Ayrıca, New Jersey’nin kuzey kısmından başlamak üzere ABD’nin doğu kıyısının büyük bir bölümü ve ülkenin Pasifik kıyısının tamamı petrol ve doğalgaz aramaları için kullanılacak. Bu bölgelerden bazılarının ilk kez sondaja açılacağı düşünülürse, Obama’nın Bush’un verdiği iznin de ötesine geçtiği görülüyor. *** Peki neden böyle bir plan yapılıyor? Beyaz Saray’daki resmi kaynaklara göre, ülkenin yabancı petrole olan bağımlılığı giderilmek isteniyormuş... Oysa öneriye karşı çıkanlar, aksine, yeni planın bunu daha da arttıracağını söylüyorlar. Bu gerçeği kanıtlamak için de, Obama’nın sözlerinden yararlanıyorlar. 2008’de Cumhuriyetçi Parti’nin adayı John McCain, başkanlık kampanyası sırasında aynı tür öneriyi getirdiğinde, ona karşı çıkan Obama bakın neler demiş: “Bu tür çabaların kısa vadede herhangi bir getirisi yoktur, ancak uzun vadede sonuç verebilir. Çünkü petrole ulaşmak en azından 10 yıl alır. Politikalar değişse de gerçekler değişmez.” Doğru; başkanların politikaları değişse de gerçekler aynı... Kıyılarda yapılacak sondajların Amerika’nın yabancı petrole olan bağımlılığını yok etmeyeceği belli. 1012 yıl sonra petrole ulaşılsa bile, elde edilebilecek petrol miktarı, ülkenin devasa boyutlardaki ihtiyacını karşılamaktan çok uzak... Obama’nın planı sadece şu sonuçlara yol açacak: 1 Enerji şirketlerinin kârı artacak. 2 Temiz enerji kaynaklarına yönelmek yerine pahalı yöntemlerle elde edilen petrol ve doğalgazın faturası topluma çıkacak. 3 Kutup ayılarının, balinaların ve diğer birçok hayvan türünün doğal yaşam alanı yağmalanacak. 4 Küresel ısınmanın artmasına neden olunacak. Washington’un küresel ısınma nedeniyle yaşamını kaybedecek insanları da hayvanları da pek düşünmediği Kopenhag’daki İklim Konferansı’nda açığa çıkmıştı. Öyleyse kimi ya da neyi düşünüyorlar? Beyaz Saray’ın, enerji konusundaki düzenlemelerde Cumhuriyetçiler’in desteğine ihtiyaç duyduğu için bu planı geliştirdiği anlaşılıyor. Sonuçta politik bir manevra bu... *** Obama’nın pragmatist bir politikacı olduğunu biliyoruz. Ama bu olay bana şu soruları bir kez daha sordurdu: Bir politikacının pragmatizm maskesi altında sürekli kendi kendisiyle çelişmesi kabul edilebilir bir durum mudur? Bugün söylediği temel bir politikadan yarın hemen dönüveren lidere ne kadar güvenilir? Amerika’daki Biyolojik Çeşitlilik Merkezi’nden Brendan Cummings, Obama’nın bu politik yalpalamalarını şöyle anlatıyor: “Bu şu ana kadar Başkan Obama’da gördüğümüz tipik bir durum: Önce değişim sözü, ardından bir yıllık bir müzakere dönemi ve sonunda işe yaramayan, yanlış Bush politikalarını benimseme hali...” Şu kesin ki; Başkan Obama, iki yıl önceki Başkan adayı Obama değil. Değişim sözü vermişti ama kendisinin de bu kadar kısa zamanda birçok açıdan değişmesi, rakiplerini epey sevindiriyor. Sarah Palin bile, bu yeni plan üzerine Twitter’dan Obama’ya şu sloganı hatırlatmış: Drill, baby, drill! (2008 kampanyasında Cumhuriyetçiler’in denizaşırı sondaj politikasını anlatmak için kullandıkları “del, bebek, del” anlamına gelen slogan.) G www.zulalkalkandelen.com / kzulal@yahoo.com stanbul’un 2010 kültür başkentleri arasında olması yurtdışındaki sanat çalışmalarının İstanbul’a gelmesine de vesile oluyor. Hollanda İstanbul Konsolosluğu’nun desteğiyle Amsterdam’dan gelen üç proje de bunlar arasında yer alıyor. “Amsterdam İstanbul Esinlenmeleri” adıyla Hollanda’da üretilen İstanbul temalı projeler 4 Mayıs Salı akşamına kadar görülebilecek. Amsterdamlı sanat kurumları Tiyatro Rast, Podium Mozaïek/V.E.T. Vakfı ve Kulsan Vakfı etkinlikler yapacak. Projelerden ilki Tiyatro Rast’ın “Eleni ve Gül” isimli oyunu. İstanbul’da geçen oyun biri Rum iki kadın üzerinden 67 Eylül olaylarına da ışık tutuyor. “Değişime direnç gösteren mi, değişimi kabul eden mi haklı? Farklı seçimler dostlukları değiştirebilir mi? İnsan evini bırakıp gidebilir mi?” gibi soruların yanıtlarını arayan “Eleni ve Gül”ün oyuncuları Palulette Smit ve Manoushka Zeegelaar Breeveld; yazarı ve yönetmeni ise Şaban Ol. 1978 yılında henüz 16 yaşındayken Hollanda’ya yerleşen Ol, Amsterdam’da Yönetmenlik Bölümü’nü bitirmiş. Şimdiye kadar Hollanda ve Belçika’da pek çok oyun yazmış ve yönetmiş. Arada Türkiye’de de çalışmalar yapmayı unutmamış tabii. Bu proje de onun İstanbul’a gelmesini sağlayan işlerden. Hatta “Eleni ve Gül” İstanbul’da şekillenmeye başlamış desek bile olur. Ol, 1987 yılında 3 aylığına “Geleneksel Türk Tiyatrosu” hakkında araştırma yapmak için Hollanda’dan burs alarak İstanbul’a gelmiş. O sırada Cihangir’de yaşadığı evin sahibi ile ona bakan kadının arasındaki ilişki onu çok etkilemiş. Bu yüzden bol bol not almış. Bir süre sonra bu notlar ötanazi ve yalnızlık üzerine bir oyuna dönüşmüş. Oyun bir kenarda beklerken, yıllar sonra 67 Eylül olaylarıyla ilgili kitaplar yayımlanmış yurtdışında. Konu Ol’un çok ilgisini çekince senaryoya eklemiş. Böylece bu iki kadından birini Rum yapmaya karar vermiş ve ortaya “Eleni ve İ Şaban Ol’un yazıp yönettiği “Eleni ve Gül” oyununda Paulette Smit ve Manoushka Zeegelaar İstanbul’da yaşayan 2 kadını canlandırıyor. Hollanda İstanbul Konsolosluğu’nun desteğiyle Amsterdam’dan üç sanat kurumu İstanbul’a geldi. “Amsterdam İstanbul Esinlenmeleri” isimli etkinlik kapsamında 4 Mayıs Salı akşamına kadar çeşitli gösteriler yapılacak. “Eleni ve Gül” de bunlardan biri. Gül” çıkmış. 1989’da Hollanda’da Yönetmenlik Bölümü’nden mezun olan Ol, pek çok oyunun ardından 2001 yılında Tiyatro Rast’ı kurmuş. O yıldan beri Hollanda Kültür Bakanlığı ve Amsterdam Belediyesi’nden destek alarak her yıl iki oyun çıkarmış ve tiyatro okullarına hazırlanmak isteyen 30 genci eğitmiş. Ol’un yazıp yönettiği “Eleni ve Gül”, “Amsterdam İstanbul Esinlenmeleri” kapsamında bu akşam 20.30’da TiyatroZ sahnesinde olacak. 13 ve 14 Nisan akşamları ise Kartal Sanat Tiyatrosu’nda... Programda Tiyatro Rast’ın “Eleni ve Gül” adlı oyununun yanı sıra Podium Mozaïek ve V.E.T. Vakfı’nın modern dans gösterisi “Tutsak” ve Kulsan Vakfı’nın 16 yaşında Hollanda’ya taşınan Şaban Ol orada Yönetmenlik okumuş. Ol şimdiye kadar pek çok oyun yazıp yönetmiş. Fotoğraf: VEDAT ARIK hazırladığı Erkut Onart’ın fotoğraf sergisi de yer alıyor. “Tutsak”ta farklı kültürlerden gelen gençler eski nesil ile buluşuyor. Mozart’ın “Saraydan Kız Kaçırma” operasından esinlenerek oluşmuş projenin koreograf ve yönetmenliğini Susanne Marx üstleniyor. Hollanda’da uzun yıllar başkonsolos olarak görev yapan, aynı zamanda fotoğraf sanatçısı olan Erkut Onart’ın Hollanda’da yaşayan Türk sanatçılarını ve eserlerini içeren fotoğrafları da “Amsterdam İstanbul Esinlenmeleri” kapsamında gösterilecek. Gösteriler İstanbul’un üç ayrı tiyatrosunda; Kumbaracı 50, TiyatroZ ve Kartal Sanat Tiyatrosu’nda sergilenecek. Onart’ın sergisi ise, 4 Mayıs Salı akşamına kadar Mali Müşavirler Odası’nda yer alacak. “Amsterdam İstanbul Esinlenmeleri” etkinliğinin gerçekleşmesinde önemli rol üstlenen Şaban Ol’a İstanbul ile Amsterdam’da sanata bakış açısında ne gibi farklılıklar olduğunu da sormadan edemedik. Cevap netti; Türkiye’de mekân sıkıntısı var... Hollanda’da amatörlerden profesyonellere kadar herkesin her zaman oynayabileceği bir mekân bulabildiğini söyleyen Ol, İstanbul’da bu anlamda desteğin eksik olduğunu ve herkesin rahatlıkla oyunları için sahne bulamadığını söylüyor. Yani bir anlamda kültür başkentimizin daha çok gelişmesi gerektiğini hatırlatıyor! G C M Y B C MY B