08 Şubat 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 YEMEK 9 KASIM 2008 / SAYI 1181 Aylin Öney Tan Murat Sayın Şiir çevirmek... Ataol Behramoğlu İmparatorun tutkusu aranlık salondaki dev görüntü insanı kendine çekiyor. Zeytin ağaçları sessizce dalgalanıyor. Görüntü hafifçe yakınlaşıyor. Sonra uzaklaşıyor. Uçsuz bucaksız zeytinlik görüntüleri gidip geliyor. Yuvarlak salonun kavisli duvarına yansıtılan panoramik görüntü adeta izleyiciyi yerine mıhlıyor. Zeytin yapraklarının gümüşsü ışıltısı Akdeniz’i Londra’nın kalbine getiriyor. Dev zeytinlik görüntüsü British Museum’da geçen aylarda açılan “Hadrian” sergisinde. Ünlü Roma imparatorunu anlatmanın en iyi yollarından biri olarak “zeytin” seçilmiş. “Zeytin”, sergide imparatorun geldiği toprakları simgeliyor. Kuşaklar boyu İspanya’da yaşamış İtalyan asıllı bir aileden gelen Hadrian’ın İspanya’da doğduğu söyleniyor. İmparatorun tutkuyla bağlı olduğu İspanya uçsuz bucaksız zeytinlikler ile anlatılmış. Zeytin, Hadrian. bir anlamda ünlü imparatorun yetiştiği kültürün simgesi. Roma İmparatorluğu’na en parlak dönemlerinden birini yaşatan Hadrian, uzun seyahatleriyle tanınıyor. Hadrian bu yolculuklarda pek de vatan hasreti çekmemiş olmalı. Döneminde bir Roma gölü gibi olan Akdeniz kıyıları boyunca her gittiği yerde gövdesine yaslanacağı bir zeytin ağacı bulduğu kesin. İspanya’dan başlayarak, Fransa, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, BosnaHersek, Karadağ, Arnavutluk, Yunanistan, Türkiye, Suriye, Lübnan, Filistin, Tunus, Fas, Malta, Kıbrıs gibi zeytini, zeytinyağıyla gurur duyan Akdeniz ülkeleri o zamanlar Hadrian’ın yönetimi altında olan topraklarmış. Bu yüzden Romalılar Akdeniz’i “Mare Nostrum” yani “Bizim Deniz” olarak adlandırırmış. İtalyan ve İspanyol kültürlerinin harmanıyla büyüyen, Helen kültürünün hayranı olan, Anadolu topraklarında yıllar geçiren Hadrian bir anlamda tam bir zeytin insanıymış. Hadrian sergisinde izleyiciyle ilk karşılayan eserler Anadolu’dan. Burdur yakınlarındaki Sagallassos antik kentinde 2007’de bulunan Hadrian’a ait devasa heykel parçaları sergiye çarpıcı bir giriş oluşturuyor. Türkiye’den önce Londra’da sergilenen Hadrian’ın başı, dizi ve ayağı 45 m. boyunda olduğu düşünülen heykelin görkemi hakkında fikir veriyor. Sergide zeytin kültürüne ilişkin bir bölüme de yer verilmiş. İmparatorun ailesinin zeytinyağı ticareti yaptığı biliniyor. Zeytinyağı amforalarında zeytinyağını kimin K Zeytin mezesi “Antik Çağ Yemekleri ve Yemek Kültürü” kitabında yazarlar Andrew Dalby ve Sally Grainger zeytinli birçok tarife yer vermiş. “Tarım Üzerine” adlı eseriyle tanınan bilge Cato zeytin hasadını da detaylı olarak anlatmış. Bu tarif Cato’dan uyarlama. 150 gr. siyah zeytin, 150 gr. yeşil zeytin, 5 çorba kaşığı kırmızı şarap sirkesi (yoksa üzüm sirkesi de olabilir ya da üzüm sirkesi ve şarabı karıştırarak kullanabilirsiniz.), 5 çorba kaşığı sızma zeytinyağı (tercihan erken hasat), 1’er çorba kaşığı ince kıyılmış taze rezene ya da yabani arapsaçı yaprağı, taze kişniş, taze sedef otu ve nane. Zeytinlerin çekirdeklerini ayıklayın. Kabaca doğrayın. Otları ekleyin. Taze otları bulmakta zorlanıyorsanız rezene, kişniş ve kimyon tohumlarından bir karışım yaparak hafif dövebilirsiniz. Zamanında Roma mutfağında çok kullanılan sedefotu bugün pek bilinmese de Anadolu’da halen bolca yetişiyor. Meraklısı Ruta graveolens adıyla araştırabilir ve bulduğundan emin olduğunda deneyebilir. Otlar ve baharatlarla zeytini karıştırarak bir kavanoza koyun ve çalkalayın. İster hemen yiyin, ister birkaç gün bekletin. G K atıldığım şiir konulu toplantılarda izleyiciden sıklıkla gelen sorulardan biri de şiirin bir başka dile çevrilebilir olup olmadığıdır. Ya da, şiir bir başka dile çevrildiğinde aslından ne kaybetmektedir? Çevrilen şey aslının eksik, silik bir kopyası mıdır? Bu alanda emek vermiş ve bu gibi sorularla karşılaşan biri olarak, bazı düşüncelerim, deneyimlerim olduğu kuşkusuz. Soruya doğru ya da doğruya yakın bir yanıt verebilmek için, öncelikle şiirin ne olup ne olmadığını anımsamak gerekiyor. Şiir çevirisi de eninde sonunda, yazınsal olsun ya da olmasın, bir anlamın çevirisidir. Fakat nasıl bir anlam? Burada şiiri herhangi bir başka metinden ayıran, onu şiir yapan özellikleriyle karşılaşıyoruz. Şiirde anlam, sadece kavramsal olan demek değildir. Kavramsalı da içermekle birlikte, ondan daha fazla bir şeydir. Bu “daha fazla” şeyi, tek başına, ne ölçü (vezin), ne ses uyumu öğeleri (uyaklar, ünlü ya da ünsüz benzeşimleri vb.), ne de sadece iğretileme (mecaz, metafor) gibi özelliklerle açıklayabiliriz. Rifat Mutlu (rifatmutlu@gmail.com) nerede ürettiği ve gideceği yer yazılı. Hadrian devrinde zeytinyağının menşeine önem verildiği anlaşılıyor. Sergi çıkışında şişe şişe zeytinyağı, zeytin desenli zeytin kapları, mutfak önlükleri, peçeteler, zeytinyağı ve Antik Roma mutfağı üzerine kitaplar, zeytin dalı broşlar, kolyeler, küpeler satılıyor. Her bütçeye göre zeytinli bir ürün almak mümkün. Hadrian, zeytinli diyarlarda hüküm sürdüğü yıllardan neredeyse iki bin yıl sonra zeytin kültürünü Londra’nın göbeğine taşıyor. Sonbahar hüznünü ilkbahar coşkusuna dönüştüren zeytin hasadı tüm zeytin ülkelerinde sevinç kaynağı. Ayvalık Ticaret Odası bu hafta sonu “Zeytin Hasadı” günlerini kutluyor. ATO yönetim kurulu başkanı Rahmi Gençer başta olmak üzere tüm üreticilerin destek verdiği zeytin hasadı günleri dört yıldır düzenleniyor. Gelenekselleşen bir şenlik halini alan zeytin dolu hafta sonu yemek yazarı, uzman, üretici, zeytin sever herkesin iple çektiği bir buluşma. Salih Madra’nın konukları bizzat İstanbul’dan karşılayıp Ayvalık’a getirdiği buluşmada erken hasat zeytinyağının capcanlı tadı cana can katıyor. Belki de bu yüzden bu yılın teması “sağlık” olarak belirlenmiş. Zeytinyağı ve zeytin ürünleri, sahip çıkmamız gereken çok önemli bir değer... G aylinoneytan@yahoo.com MİZAH Bunların hepsinin toplamı ve yine de bu toplamdan da daha fazla bir şeydir... Buna ise kısaca “imge” diyoruz... Daha doğrusu ben öyle diyorum... Çünkü, daha öncelerde de birçok kez yazıp söylediğim gibi, özellikle “ikinci yeni” günlerinden bu yana, bizim edebiyatımızda imge ve mecaz aynı şey sayıla gelmiştir. Mecaz (metafor) imgenin kendisi değil, onu oluşturan öğelerden biridir. İmgeyi tek başına herhangi bir anlam ya da ses öğesiyle tanımlamak da olanaksızdır. Şiir çevirisine dönecek olursak... Çevirmen bunların bilincinde olması gereken kişidir. Bizde ve belki birçok yerde yapılageldiği gibi, sözcüklerin kavramsal anlamlarını çevirmek, şiir çevirisi yapmak değildir. Bu olsa olsa şiire kötülük yapmaktır. Şiiri oluşturan yapısal öğelerin bilgisine sahip olmak gereklidir, fakat bu bile başarılı bir şiir çevirisi için yeterli değildir. Kavramları doğru anlayan, yapısal öğelerin bilgisine sahip olan, metaforlara uygun karşılıklar bulan şiir çevirmeni, çevirisinde belli bir başarı düzeyine ulaşacaktır. Fakat yaratıcı bir çeviri etkinliği için bunlar da yeterli değildir. Şiir çevirmeni, çevirdiği şiirdeki iç sesi de duyumsamalıdır. Bu şairin iç sesidir... O iç ses duyumsandığında, çeviri etkinliği mekanik bir aktarma işleminden çıkarak yaratıcılığa dönüşür. Bütün yazınsal alanlar için geçerlidir bu, fakat şiir çevirisi bakımından özellikle böyledir. Bir başka dilin şiirini (genel olarak yazınını) geliştiren, o yazınsal dilin yaratıcılığına katkıda bulunan çeviri örnekleri de, ancak bu türden olanlardır... G ataolb@cumhuriyet.com.tr MAĞARA ADAMI / Tayyar Özkan (www.tayyarozkan.com) C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear